KÜLTÜR SANAT - 28 Haziran 2025 Cumartesi 15:04

Lavanta tarlalarında mor bir şölen: Festival hasatla başladı, koku atölyeleri mest etti

A
A
A
Lavanta tarlalarında mor bir şölen: Festival hasatla başladı, koku atölyeleri mest etti

Burdur merkeze bağlı Karakent Köyü’nde Lavanta Gül Tanıtım Merkezi önünde göl manzaralı lavanta bahçelerinde düzenlenen "Lavanta Hasat ve Sanat Günleri" festivalinde ilk hasat yapıldı. Protokol üyeleri ve vatandaşların katıldığı etkinlikte müzik eşliğinde lavanta hasadı gerçekleştirildi.


Burdur’un doğal ve kültürel değerlerini tanıtmayı amaçlayan festival, lavanta tarlalarında yapılan hasatla başladı. Etkinlikte mor renkli lavantalar görsel bir şölen sunarken, Lavanta Gül Tanıtım Merkezi’nde kurulan atölyelerde de çeşitli etkinlikler düzenlendi.


Kimyagerler ve koku uzmanları tarafından lavanta özlü kolonya, parfüm ve sabun yapımının anlatıldığı atölyelerde katılımcılara uygulamalı eğitim verildi. Etkinlik alanı özellikle lavantanın kozmetik alandaki kullanımını merak eden vatandaşların ilgisini çekti.


F estival kapsamında bu akşam, Ağlasun ilçesinde bulunan ve "Aristokratlar ve Aşkların Şehri" olarak bilinen antik kentlerden Sagalassos’ta Anadolu Ateşi dans gösterisi sahnelenecek.


Festivalin ikinci günü ise Yeşilova ilçesinde devam edecek. Lavanta hasadı, koku atölyeleri, parfüm tasarımı, güzellik sırları eğitimi ve söyleşilerle program sürecek.


Öte yandan, 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi kapsamında, Lavanta Gül Tanıtım Merkezi’nde 4 çiftin nikahı kıyılacak. Festivalin bu özel bölümü, lavanta tarlalarında anlamlı anlara sahne olacak.


"Lavantanın tarihi bir şifa serüveni var"


Koku Kültürü Derneği Başkan Yardımcısı ve koku uzmanı Bihter Türkan Ergül lavantanın tarihi önemine dikkat çektiği konuşmasında; "Lavanta’ya baktığımız zaman tarih boyunca muhteşem bir yolculuğuna serüvenine şahitlik ediyoruz. Dünya tarihinde özellikle antiseptik özelliğinden dolayı askeri savaşlarda, göç sırasında, hastalıklarda tedavi amaçlı kullanıldığını da görmekteyiz. Özellikle Osmanlı Şifahanelerinde yaraları dezenfekte ederken lavanta suyundan yani hidrokolünden faydalanıyordu. Bununla beraber Birinci Dünya Savaşı’na baktığımız zaman Avrupa’da, Fransa’da, İngiltere’de askeri hastanelerde özellikle antiseptik olarak yaraları temizlemek için kullanımına dair birçok kayıt var. Şu anda lavantaların huzurundayız. Endemik bitkiler olarak muhteşem bir yere sahiptir. Rengiyle, kokusuyla, tarzıyla insanı kendine çeker. Biz de şu anda lavanta festivalinde ruhumuza şifa bulmaya geldik. Eko Turizm’de lavantanın hem görselliğiyle hem kokusuyla farklı bir yeri vardır. Dünya tarihinde de böyle. Mesela Fransa’da da, Avrupa’da da bununla ilgili birçok etkinlikler yapılıyor. Şu anda Burdur’un göz bebeklerinden biri olan lavantanın kokusuyla birlikte neler yapabiliriz? Atölyeler, festivaller, eğitimler. Bunlarla birlikte sizlere keşke bu kokuları ulaştırabilsek. Yaşamış olduğumuz metropollerde ne yazık ki çok fazla kaygı ve endişe yaşıyoruz. Dinamikler çok değişiyor. Lavantanın kokusu rahatlatıcı özelliğinden dolayı aslında gündelik kalitemizi de yükseltme özelliğine sahiptir. Yatmadan önce bir damla lavantayı da yastığımızın altına damlattığımızda misler gibi de uyuruz. Mesela lavanta hidrosolünü de duştan sonra, banyosundan sonra bedeninize de sıkabilirsiniz. Ama tabii ki bunları her zaman için doktorumuzu danışarak yapıyoruz." dedi.


"Burdur’un güzelliğini herkes yaşasın istiyoruz"


Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan ise etkinliklerin Burdur’un tanıtımına büyük etki sağladığını belirttiği konuşmasında; "Biz yaklaşık 3’üncü etkinliğimizi yapıyoruz ama her ay bir etkinlik diyoruz. Yörük Şenliği ile Doğa Festivali ile geçtiğimiz ayda buluşmuştuk. Biz hem Burdur’u sevenleri hem de Burdur’u tanımak isteyenler ile bugün de Lavanta Bahçesi’ndeyiz, Lavanta hasadındayız. İki günlük bir etkinlikle hem Burdur’dan hem Burdur’un dışından herkese bu güzelliği yaşatmak için buradayız. İki günlük etkinliğimiz de bugün lavanta hasadı gerçekleştireceğiz. Akabinde de yine atölye etkinliklerimiz var. Akşam Anadolu Ateşi Sagalassos’ta yakılmış olacak. Dolayısıyla bütün hem Anadolu Ateşi izleyenlerini hem Burdur’u tanımak hem de tarihi yaşamak isteyen herkesi buraya bekliyoruz. Yarın yine Lavanta hasadı ile Yeşilova tarafındayız, sonrasında da etkinliklerimize Bakibey Konağında devam ediyoruz. Herkesi bekliyoruz. 2025 yılı Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Aile Yılı olarak ilan edildi. Dolayısıyla yarınki etkinliğin bir kısmında da yine Aile Yılı kapsamında dört çiftimizin nikahını şahitlik etmiş olacağız, mutluluklarını paylaşmış olacağız. Biz buraya gelen bugün etkinliğimizi paylaşan, bizimle bir arada olmak isteyen, olan herkese selam sevgi ve muhabbetlerimizi iletiyoruz, teşekkür ediyoruz." ifadesinde bulundu.


"Müzik, koku, doğa… Sanki cennetten bir gün"


Lavanta hasadına katılmak için Mersin’den gelen Selcan Yılmaz; "Bugün çok harika bir gün yaşıyoruz. Müzik sesleri, lavanta kokuları, arı vızıltıları, cennetten kalma bir günde gibiyiz şu anda. Burdur’a ilk kez geliyorum. Şu anda burada olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Kokuları ve çiçekleri her zaman çok sevmişimdir, açmış çiçekleri özellikle. Bu çiçekler kokuyla da birleşince her zaman herkesi olduğu gibi beni de mest edip cezbetmiştir. Festival çok güzel. Bir taraftan müzik sesleri var bir taraftan da lavanta toplayan insanlar var. Bence Burdur için paha biçilemez bir gün." dedi.


(SK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.