SPOR - 19 Eylül 2017 Salı 11:41

Bursaspor 25 bin kombine sattı, Galatasaray maçında rekor bekleniyor

A
A
A
Bursaspor 25 bin kombine sattı, Galatasaray maçında rekor bekleniyor

Süper Lig’de ilk 5 haftada 9 puan toplayan Bursaspor’da, 25 bin 397 adet kombine satıldığı öğrenildi.

Süper Lig’de ilk 5 haftada 9 puan toplayan Bursaspor’da, 25 bin 397 adet kombine satıldığı öğrenildi. Yeşil-beyazlıların ligin 6. haftasında karşılaşacağı Galatasaray maçında seyirci rekoru kırılması bekleniyor.


Bursaspor’da 17 Temmuz 2017 tarihinde genel satışa sunulan kombine bilet satışları dün itibariyle sona erdi. 150 TL ile 2 bin TL arasında değişen fiyatlardan satışa sunulan kombinelere Bursasporlu taraftarlar yoğun ilgi gösterdi. Takımın bu sezon ligde çıktığı 5 maçta aldığı 3 galibiyet kombine satışlarını arttırırken, toplamda 25 bin 397 adet kombine biletin satıldığı bildirildi.



Galatasaray maçında rekor kırılması bekleniyor


Yeni stadyumdaki en çok taraftar 34 bin 622 kişiyle geçtiğimiz sezonki Fenerbahçe maçında olurken, hafta sonu oynanacak Galatasaray karşılaşmasında rekorun kırılması amaçlanıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda 40 bine yakın taraftarın yer alması bekleniyor.



Le Guen: "Hayalim stadın tamamen dolu olması"


Bursaspor Teknik Direktörü Paul Le Guen de Galatasaray ile oynanacak karşılaşmada taraftarların desteğine ihtiyacı olduklarını belirterek, “Belki bazen, kendi sahamızda da işler zorlaşabilir. Tam da o zamanlarda onların desteğine ihtiyacımız olacak. Galatasaray maçında hayalim stadın tamamen dolu olması. Halen belli yerlerde boşluklar var. O boşluklar neden var çözebilmiş değilim. Zor anlarda yardımlarına ihtiyacımız var. Çocuklarım maça gelecekler. Ben onlara inanılmaz bir atmosfer olduğunu söyledim. Hayatlarında görmedikleri, dünyanın en iyi atmosferlerinden biri olduğunu söyledim. Umarım bunu yaşayabilirler” dedi.



8 bin 300 forma satıldı


Yeşil-beyazlılarda alınan iyi sonuçların ardından taraftarların formalara da ilgi gösterdiği bildirildi. Üst üste alınan Akhisarspor ve Yeni Malatyaspor galibiyetlerinin ardından forma satışlarının da arttığı bildirilirken, şu ana kadar 8 bin 300 adet forma satışının gerçekleştiği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.