ÇEVRE - 13 Ekim 2017 Cuma 19:15

Bozbey’den taş ocağı tepkisi

A
A
A
Bozbey’den taş ocağı tepkisi

Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesindeki taş ocaklarına tepki gösteren Başkan Mustafa Bozbey, bölgenin kirletildiğini söyledi.

Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesindeki taş ocaklarına tepki gösteren Başkan Mustafa Bozbey, bölgenin kirletildiğini söyledi.


Başkan Burada karavanı ile her hafta cuma günleri ilçenin farklı mahallesine makamını taşıyarak vatandaşları dinleyen Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu hafta Korubaşı Mahallesi’ndeydi. Mahalleyi gezerek vatandaşlarla sohbet eden Başkan Bozbey, Muhtar Fehmi Burhan ile de bir araya gelerek bilgi aldı. Bozbey, bölgedeki taş ocaklarının doğayı tahrip etmesine sert tepki gösterdi. Nilüfer’in dağ bölgelerinde temiz havanın hakim olduğunun altını çizen Mustafa Bozbey, “Güney mahallelerimiz taş ocakları sebebiyle maalesef kirleniyor. Bu konuyla ilgili olarak defalarca Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nü, Bakanlığı ve yetkilileri uyardık. Ancak halen taş ocaklarına ruhsatlar verildiğini görmekteyiz. Çevrenin bu şekilde kullanılmasına ve harap edilmesine gönlümüz razı değildir. Buna karşı ilgilileri göreve davet ediyoruz. Lütfen doğamızı bize bırakın” dedi.


Yeşil bitki örtüsünün bulunduğu yerlerde taş ocaklarının faaliyet göstermemesi gerektiğini vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, “Eğer malzeme gerekiyorsa yeşil olmayan, ağaç bitmemiş birçok yer var. Malzemeler oradan temin edilebilir. Yeşille örtülü olan, ağaçlandırılmış olan bu bölgeleri ne olur tahrip etmeyelim. Maalesef şu anda inanılmaz bir tahribat var. Zamanında bu yetkiler belediyelerdeydi. Biz buna zamanında direnç gösterip karşı durmuş ve ruhsat vermemiştik. Ama yetkiler başka yerlere geçince üzgünüm ki bugün yaşananlar meydana geldi. Ben yetkililerden kent yöneticisi olarak doğamızı geri istiyorum. Doğamızı korumak istiyoruz. Aynı bölgeye insanlar güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi ile ilgili yatırım yapmak istiyorlar. Temiz enerji sistemlerini buraya taşımak istiyorlar. Burası aynı zamanda doğa turizmi bölgesi de olabilir. Bunların hepsine taş ocakları engel oluyor. Biz de doğanın tahrip edilmemesi için Nilüfer Belediyesi olarak bundan sonra farklı alternatif tepkilerimizi ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.