GENEL - 14 Aralık 2017 Perşembe 15:51

Kurtuluş mera hayvancılığında

A
A
A
Kurtuluş mera hayvancılığında

Türkiye’nin kuru kaba yemi bile dışarıdan almaya başlamasının düşündürücü olduğunu söyleyen BVHO Başkanı Sinan Sağlam, “Bir an önce mera ve çayır hayvancılığını geliştirecek adımlar atmalıyız” dedi.

Türkiye’nin kuru kaba yemi bile dışarıdan almaya başlamasının düşündürücü olduğunu söyleyen BVHO Başkanı Sinan Sağlam, “Bir an önce mera ve çayır hayvancılığını geliştirecek adımlar atmalıyız” dedi.


Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Sinan Sağlam, dolara endeksli girdi maliyetlerinin Türk hayvancılığının en büyük sıkıntılarından biri olduğunu belirterek, mera alanları giderek küçülen Türkiye’nin saman ithalatına başlamasının endişe verici bir tablo olduğunu söyledi. Sağlam, et ve besi hayvanı ithalatıyla et fiyatlarının ucuzlamayacağına bir kez daha dikkat çekti. BVHO’nun haftalık yönetim kurulu toplantısında Türk hayvancılığını sorunlarını değerlendirildi. Toplantı sonrasında açıklama yapan oda başkanı Sinan Sağlam, Türk hayvancılığının kurtuluş reçetesinin mera hayvancılığının geliştirilmesinde olduğunu söyledi.


Bulgaristan’dan tonu 50 dolardan saman ithalatına başlandığını hatırlatan Başkan Sağlam, “Saman üreminin yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu bölgesinde, kısa saplı buğday üretimine geçilmesi, saman üretimin düşmesine neden oldu. Kuru kaba yem ihtiyacını karşılayamaz olduk. Bir zamanlar tarımsal kaynaklarının zenginliğiyle övünen Türkiye’nin hayvanlarına yedireceği samanı bile dışarıdan almasını üzüntüyle takip ediyoruz. Samanın tonu, nakliye, yükleme-boşaltma derken 120 doları buluyor. Fabrika yeminin ardından kuru kaba yemi de dışarıdan almaya başladık. Bu tablo karşısında et fiyatlarının ucuzlaması mümkün mü?” diye sordu.


Başkan Sinan Sağlam, gelişmiş ülkelerde et fiyatlarının ucuz olmasının hayvanların beslenmesiyle yakından ilgili olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’de hayvan besiciliğinde kuru kaba yem ve fabrika yeminin payının yüksek olduğunu, hazır yemle yapılan besiciliğin ithalat nedeniyle dolara endeksli olduğunu kaydeden Sinan Sağlam, bu nedenle girdi maliyetlerindeki artışın et fiyatlarının düşmesini engellediğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerde çayır ve meraların hayvan besiciliğinde önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Sağlam, “Biz hayvanlarımızı büyük çoğunlukla hazır yemle besliyoruz. Dolar artınca besicilik maliyetleri de artıyor. Ancak hayvancılıkta öne çıkan ülkelerde, hayvan besiciliğinde meraların payı yüzde 50’leri buluyor. Kaba yemde tarım kaynaklı kaba yem payı yüzde 25’tir. Bu yüzden o ülkelerde et fiyatlardı daha ucuz” şeklinde konuştu.


Mera alanları giderek küçüldü


Türkiye’de nüfus artışına bağlı olarak et ve süt ihtiyacının arttığını belirten Başkan Sinan Sağlam, hayvan varlığının artmasına rağmen et fiyatlarının düşmemesinin, besicilikteki girdi maliyetlerinden kaynaklandığını savundu. Hayvancılıkta girdi maliyetlerinin düşürülmesi için mutlaka mera ve çayırların besicilikte öne çıkması gerektiğini söyleyen Sağlam, meraların giderek azaldığından yakındı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki meraların, terör nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini, ülkenin batı kesimindeki meraların ise başka amaçlarla kullanıldığını vurgulayan Sinan Sağlam, 1990’larda 24 milyar hektar olan kullanılabilir çayır ve mera alanın, şimdilerde 9-10 milyar hektara gerilediğini açıkladı.


Sinan Sağlam, Türkiye’nin acilen mera hayvancılığına yönelik adımlar atması gerektiğini belirterek, bunun için öncelikle meralarda beslenmeye uygun yerli ırkların geliştirilmesi ve mera alanlarının hızlı kullanılabilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de yılda 65 milyon ton kaba yem kullanıldığını ifade eden Başkan Sağlam, “Kaba yem üretimimiz yetersiz olduğu için, ithalata başvuruyoruz. Karma yem ve fabrika yemi yüzde 50 ithal girdilerle üretiliyor. 5 yıl önce bir kilo etin fiyatıyla 32 kilo besi yemi alabilen yetiştirici, şimdi ancak 20 kilo yem alabiliyor. Kaba yem tüketiminde çayır ve meranın payı 12 milyon ton. Kaba yemin sadece yüzde 20’si, toplam yemin ise yüzde 10’unu çayır ve meralardan karşılıyoruz. Çayır ve meraya çıkmayan hayvanların beslenme maliyeti doğal olarak yüksek. Eti ithal et, yemi ithal et, samanı ithal et. Geçici önlemler, ne et fiyatlarını düşürür, ne de Türk hayvancılık sektörünü kurtarır. Etin ucuzlaması üretimin artmasından geçer. Üretimi artırmak için de, besicilik maliyetlerini düşürecek önlemler almalı, mera hayvancılığını geliştirmeliyiz ve yerli ırklara öncelik vermeliyiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.