ASAYİŞ - 14 Nisan 2019 Pazar 12:49

Sanık cezaevinde gencin ölümünden müdürlerin sorumlu olduğunu iddia etti

A
A
A
Sanık cezaevinde gencin ölümünden müdürlerin sorumlu olduğunu iddia etti

Bursa’da bir gencin cezaevinde koğuş arkadaşları tarafından dövülerek öldürülmesine ilişkin davada sanık, olayda cezaevi müdürlerinin ihmali olduğunu iddia etti.

Bursa’da bir gencin cezaevinde koğuş arkadaşları tarafından dövülerek öldürülmesine ilişkin davada sanık, olayda cezaevi müdürlerinin ihmali olduğunu iddia etti.


Edinilen bilgiye göre, Selçuk Bakıryapan, annesi Mazez Bakıryapan’ı 19 Ocak 2016 tarihinde merkez Osmangazi ilçesi Elmasbahçeler Mahallesi’nde 243 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Katil zanlısı, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan Bakıryapan’a Adli Tıp Kurumunca şizofreni teşhisi konuldu. Mahkeme heyeti, cezai ehliyeti olmadığı gerekçesiyle 15 Kasım 2016 tarihli duruşmada Selçuk Bakıryapan’ın yüksek güvenlikli sağlık kurumunda tutuklu olarak tedavi edilmesini kararlaştırdı. Tedavi için hastaneye gönderilmek üzere Bursa E Tipi Cezaevi B-12 koğuşunda bekletilen Bakıryapan, 12 Haziran 2018’de sabah sayımı için gelen infaz koruma memurları seslenince yanıt vermedi. Haber verilen revir görevlilerinin baygın bulduğu Bakıryapan, ambulansla Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı. Bakıryapan, yoğun bakım servisindeki 22 günlük tedavisinin ardından 3 Temmuz’da hayatını kaybetti. Ölü muayenesi, otopsi işlemi ve hastane evrakı İstanbul Adli Tıp 1. İhtisas Dairesine gönderildi. Burada inceleme yapıldıktan sonra hazırlanan raporda, "Genel beden travmasına bağlı çoklu kot kırıkları ile birlikte iç organ yaralanması ve bundan meydana gelen iç kanama, beyin kanaması, yumuşak doku içi kanama ve gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü anlaşılmıştır" denildi.


Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde haklarında ’kasten adam öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan sanıklar Hakan G. (18), İbrahim Ç. (33), Muhammed M. (20), Savaş M. (23), Ünal K. (34) ile tutuksuz sanıklardan Uğur A. (44) ve Öztürk T.’nin (30) yargılanmaları sürüyor. Yapılan son duruşmaya tutuklu sanıklar Burhaniye, Bandırma Cezaevleri’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklardan Uğur A., sanık avukatları ve şikayetçi ablası Saniye Durmaz ile avukatı Furkan Yıldırım katıldı. Tutuksuz yargılanan sanık Öztürk T. ise duruşmaya katılmadı. Cumhuriyet savcısı, kasten adam öldürme suçundan dava açıldığını, ancak suç vasfının “adam yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek” şeklinde değişebileceğini söyledi.


Bunun üzerine ek savunma hakkı verilen sanıklardan İbrahim Ç., Bandırma Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmada, "Hakim bey, olayın aydınlatılmasını istiyorum. Birinci ve ikinci müdürün, Selçuk’un ölümde ihmalleri vardır. Suçsuzum" dedi.


Ünal Kapancıgil de mahkeme huzurunda ifade vereceğini söyledi. Diğer sanıklar ile duruşmada hazır bulunan Uğur A., üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Saniye Durmaz, kardeşinin ölümüne neden olan kişilerin cezalandırılmasını istedi.


Mahkeme heyeti, 5 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.