ASAYİŞ - 10 Haziran 2019 Pazartesi 17:56

12 saat sonra denizde işte böyle canlı bulundu

A
A
A
12 saat sonra denizde işte böyle canlı bulundu

Bursa’nın Gemlik ilçesinde denizde kaybolduktan 12 saat sonra kurtarılan Yaman Şipka’nın kurtarılma anı saniye saniye kameraya yansıdı.

Bursa’nın Gemlik ilçesinde denizde kaybolduktan 12 saat sonra kurtarılan Yaman Şipka’nın kurtarılma anı saniye saniye kameraya yansıdı.


Edinilen bilgiye göre, 10 kişi Gemlik ilçesi Kurşunlu Beldesi’nde tekneye binerek gezme ve yüzme amaçla denize açıldı. Yüzmek isteyen ve iyi yüzme bildiklerini iddia eden Yaman Şipka, Natalie ve Serdar Sincan çifti denize atladı. 3 kişi yüzdükleri sırada, hava ve deniz durumunun bozmasıyla tekneden uzaklaşmaya başladılar. Gemi kaptanı Tolga D., tekneyi çalıştırıp, yüzen 3 kişiye doğru yanaşmak istedi. Ancak tekne çalışmayınca çareyi halat atarak aradı. Şiddetli rüzgar sebebiyle sürüklenen tekne, yüzen 3 kişiden hızla uzaklaştı.


Tekne kaptanı Tolga D., 158 Sahil Güvenlik hattını arayarak acilen yardım talebinde bulundu. Bunun üzerine Gemlik’te devriye görevinde bulunan TCSG-17 yönlendirilerek, olay yerine intikal etti. Teknede bulunan 4’ü çocuk 3’ü yetişkin ve tekneyi alarak kıyıya getirdi. Havanın kararması ve şiddetli rüzgardan dolayı tekneden ayrılan 3 kişinin yeri sabaha kadar belirlenemiyor. Havanın aydınlanmasıyla birlikte devam eden arama-kurtarma faaliyetleri kapsamında TCSG-25 botu tarafından 12 saat sonra Yaman Şipka, Altıntaş açıklarında deniz üzerinde canlı olarak bulundu. 45 yaşındaki Natalie Sincan’ın cansız bedeni Mudanya ilçesi açıklarında 20 saat sonra bulundu. Kayıp olan eşi Serdar Sincan’ı arama çalışmaları ise halen sürüyor.



Kurtarılma anı kamerada


Öte yandan Yaman Şipka’nın kurtarılma anı saniye saniye kameraya yansıdı. Görüntülerde, TCSG-25 botunun arama-kurtarma yaptığı sırada bir kişinin Mudanya’ya bağlı Altıntaş Mahallesi açıklarında bir kişinin deniz üzerinde yüzdüğü görüldü. Bunun üzerine bot ile yanına yaklaşılan şahsa, can simidi atıldı. Ardından şahıs, bota alınıp, ilk müdahalede bulunuldu. Karaya getirilen Şipka, 112 Acil Servis ekiplerine teslim edildi. Hastaneye gitmeyi kabul etmeyen Şipka, ayakta tedavi edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.