SPOR - 08 Ekim 2019 Salı 18:50

‘Tek Pota’ heyecanı Nilüfer’de başladı

A
A
A
‘Tek Pota’ heyecanı Nilüfer’de başladı

Nilüfer Belediyesi ana sponsorluğunda “sporg.

Nilüfer Belediyesi ana sponsorluğunda “sporg.co” organizasyonuyla düzenlenen “Bursa Tek Pota Basketbol Ligi 2019 Güz Sezonu” grup maçlarıyla başladı.


Nilüfer Belediyesi Barış Gençlik Merkezi, “Bursa Tek Pota Basketbol Ligi 2019 Güz Sezonu”na ev sahipliği yapıyor. Nilüfer Belediyesi’nin ana sponsorluğunda “sporg.co” organizasyonuyla düzenlenen etkinlik ilk gün grup maçlarıyla start aldı. 18 takımın 3 ayrı grupta mücadele edeceği ‘Bursa Tek Pota Basketbol Ligi 2019 Güz Sezonu’nun açılışı Nilüfer Belediye Meclis Üyesi ve Nilüfer Amatör Spor Kulüpleri Derneği (NASK) Başkanı Atakan Çorbacı’nın hava atışıyla başladı. Meme kanserinde erken tanının önemine vurgu yapmak için hava atışı pembe top ile yapıldı. Atakan Çorbacı, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem adına mücadele edecek tüm takımlara başarılar diledi.


Açılış maçında Jowat Atasoy rakibi Self-Servis’i 69-31 yendi. 15 dakikalık 2 devreden oluşan maçlar sonunda ilk gün alınan sonuçlar şöyle:


Jowat Atasoy:69 Self-Servis:31


Nilüfer Belediyesi:54 B Takımı: 57


Çağlayan Tarım:59 - Angst+Pfister: 12


Nilüfer Belediyesi Veteran:69 - FS İlke Mühendislik: 38


Yaklaşık 2 ay sürecek olan organizasyonda maçlar Pazartesi ve Cuma günleri saat 20.00 ile 23.00 saatleri arasında yapılacak. 18 takımın 3 ayrı grupta mücadele edeceği turnuvada ilk ikiye giren takımlar direkt çeyrek finale yükselirken, en iyi 2 üçüncüde çeyrek finalist olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çermik ilçesinde yeni eğitim müfredat tanıtım toplantısı yapıldı Diyarbakır’ın Çermik İlçe Millî Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan başkanlığında, şube müdürleri, ilçedeki tüm okul müdürlerinin katılımıyla, kaymakamlık toplantı salonunda “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve yeni eğitim müfredat programının tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde becerilerin gelişimi; zihinsel, sosyal, fiziksel ve ahlaki boyutları içeren bir yapıda ele alındığını söyledi. Bozdoğan, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem, değer, eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bir modeldir. Bu yapı kapsamında, karmaşık ve soyut fikirleri eyleme dönüştürme sürecinde, ortaya çıkan fikirler, beceriler ile bu becerilerin derse özgü bilgi ve becerileri içeren yapılarını temsil eden, alan becerileri ilgili derse ait alan bilgisi ve bu alana ait bilgileri temsil eden içerik çerçevesi ile bütünleşerek öğrencilerin edinmesi beklenen öğrenme metotlarını oluşturmaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacaktır” dedi.
Erzincan Azmiyle herkese örnek oluyor! Erzincan’da geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan ve yaklaşık 500 gün hastanede yatan Suat Can, tedavi gördüğü mesleki rehabilitasyon merkezinde öğrenmiş olduğu filografi sanatı ile hastalığının tedavi sürecini hızlandırarak hayata yeniden tutundu. Erzincan’da yüksekten düşerek geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan 47 yaşındaki Suat Can, kaza sonrasında tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda kaldı. Yaklaşık 500 gün hastanede tedavi gören Can, tedavi sürecinde mesleki rehabilitasyon merkezinde filografi sanatını öğrendi. Filografi sanatı ile uğraşmaya başladıktan sonra hastalığının tedavisinin hızlandığını fark eden Suat Can, hayata tekrar bağlanmak için sanatını daha da ileriye taşıyarak ustalaştı. Bugüne kadar yüzlerce eser yapan Can, filografi sanatı ile hayata tekrardan tutunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Filografi sanatının tedavi sürecini hızlandırdığını ifade eden Suat Can, “8 yıl önce geçirdiğim kaza sonucu omurilik felci oldum. 2020 yılında tekrar bir kaza daha yaşadım. Omurgada kırık meydana geldi. Toplam 12 tane vida ve platinler var belimde. Bel altımda şuanda kısmi felçler var. 7 yıldır da filografi ile uğraşıyorum. Filografi ile uğraşmamda ki en büyük nedenlerden biri rehabilite edici özelliği. Niyetimiz bu dünyada hoş bir seda bırakmak hem de insanlarımıza faydalı olabilirsek ne mutlu bize. Özellikle engelli arkadaşlarımızın farklı dallarda uğraşabilecekleri muhakkak bir şeyler vardır. Hayatımızda her türlü zorluklar meydana gelebilir ama hiç birinde de hayata küsmememiz lazım. Her şeyin üstesinden devletimiz, milletimiz ile el ele vererek gelmemiz mümkün. Yeter ki azim olsun. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Filografiyi insanlarımız duydukça, ilgi gösterdikçe potansiyel oluşmaya başlıyor. Üç beş derken geniş kitlelere ulaşmak söz konusu oluyor. Ne kadar çalışırsak Rabbimiz o kadar imkan sunar. Yeter ki çalışalım” dedi.