SAĞLIK - 06 Temmuz 2020 Pazartesi 09:49

Prostat cinsel hayatı etkiliyor

A
A
A
Prostat cinsel hayatı etkiliyor

Üroloji Uzmanı Prof.

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Çağ Çal, sadece erkeklerde var prostat cinsel hayatı ve üreme üzerine önemli etkilere sahip bir rahatsızlık olduğunu söyledi.


Prostat sağlıklı erişkinde yaklaşık ağırlığı 20 gram olan bir bez dokusu olduğunu belirten Özel Medicana Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Çağ Çal, “Vücutta idrar torbasının (mesane) çıkış noktası olan kanalı (üretra) kalın bir bilezik gibi çepeçevre sararak yerleşir. Prostat bezinin ortasından geçen kanalın çevresindeki hücrelerin ilerleyen yaşla birlikte çoğalması neticesinde kanal daralır ve idrar yapmada zorluklar ortaya çıkar. Elli yaşına ulaşan tüm erkeklerde hücresel düzeyde hücre çoğalması saptansa da her erkeğin mutlaka idrar atım zorluğu yaşaması söz konusu değildir. Bir diğer önemli nokta, idrar atım zorluğunun prostat büyüklüğünden bağımsız olarak yaşanmasıdır. Bu sebeple, prostat boyutu küçük olanlarda şiddetli idrar atım zorlukları söz konusu olabilirken çok büyük prostatı olanlar rahatlıkla idrarlarını yapabilirler. Göz ardı edilmemesi gereken diğer bir konu ise idrar yapma sorunu olması ya da olmaması ile prostat kanseri arasında ilişkinin bulunmamasıdır” dedi.


İdrar atım sorunu yaşayan kişilerde eş zamanlı cinsel hayat sorunlarının bulunması veya zorluklarına idrar yapma problemlerinin eşlik etmesi sık görülen bir klinik tablo olduğunu belirten Çal, “Hatta birisinin tedavi edilmesinin diğerinde de iyileşmeyi sağladığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. İdrar atımını zorlaştıran iyi huylu prostat büyümesi ve sertleşme sorunlarının gelişmesinin arkasında benzer sebeplerin olması da bu tespitin geçerliliğini desteklemektedir. Örneğin, metabolik sendrom, kanda düşük erkeklik hormonu düzeyi her iki gruptaki hastada sıklıkla görülen özelliklerdir. Ailesinde prostat kanseri olmayan erkeklerin 50 yaşına geldiklerinde çok gecikmeden prostat bezi hastalıkları için bilgilendirilmeleri ve değerlendirilmelerinde yarar vardır. Elde edilecek bulgulara göre erkeklerin çok uzun yıllar yeniden kontrol edilmelerine gerek olmayabilir. Değerlendirme sırasında ürolog muayenesi ve kanda PSA (Prostat Spesifik Antijen) düzeyinin belirlenmesi temel tetkiklerdir. Prostat bezi hastalıkları üç başlık altına toplanabilir. Prostat bezi iltihaplanması (Prostatit), iyi huylu prostat bezi büyümesi (Benign Prostat Hiperplazisi, BPH) ve prostat kanseri. Prostat iltihaplanması, erkeklerde elli yaş öncesinde çok yaygın görülen bir hastalıktır. Prostat bezi iltihaplanması hastaların önemli bir bölümünde idrar yollarıyla ilgili şikâyetlere sebep olduğu gibi cinsel yaşam zorluklarına da sebep olmaktadır. Yakınmaları olan erkeklerin ürolog tarafından değerlendirmelerinin yapılmasının ardından gerekli tedavilerin uygulanması şikâyetleri ortadan kaldırabilir” diye konuştu.


İyi huylu prostat bezi büyümesi, ilerleyen yaşla beraber giderek artan sıklıkta idrar depolama, atım ve idrar yapma sonrası sorunlar oluşturan bir hastalık olduğunu belirten Çal, “Yetmişli yaşlara ulaşan erkeklerde yaklaşık yüzde 80 oranında idrar yollarıyla ilgili şikâyete yol açmakta ve hayat kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte, iyi huylu prostat büyümesi yaş alan erkeğin kaçınılamaz kaderi kesinlikle değildir ve çoğu hasta için cerrahi gerekmeksizin ilaç tedavileri ile şikayetlerin ortadan kaldırılması mümkün olmaktadır. İdrar tutma ve atım sorunu yaşayan erkeklerin şikâyetlerinin ürolog tarafından değerlendirilmesi kısa sürede sağlığa giden yolu açabilir. Prostat kanseri, diğer birçok organın kötü huylu hastalıklarına göre günümüz şartlarında etkin ve kalıcı tedavi edilebilme şansı olan bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve hastalık bulgularının kişiye özel değerlendirilmesi son derece önemlidir. Hangi yaşta teşhis edildiğinden bağımsız olarak birçok prostat kanseri hastası uygun şartlara sahipse cerrahi ya da ilaç tedavisi almadan yaşamına devam edebilir. Teşhis için ürolog muayenesi ve kanda PSA ölçümü yapılmasının ardından bulgulara göre prostat kanseri olma riski saptanan erkeklere uygun şekilde biyopsi yapılması gereklidir. Prostat kanseri teşhisi çok az sayıda erkekte yaşamı tehdit edebilen bir hastalık olduğu için kişiye özel değerlendirme, ileriye yönelik tedavi planlaması yapılması zorunludur. Prostat bezi hastalıkları (prostatit, iyi huylu büyüme ve kanser) sıklıkla erkeklerin cinsel yaşamlarını doğrudan ya da dolaylı olarak (tedavilere bağlı) olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte, prostat bezinin herhangi bir hastalığı ile karşı karşıya kalan kişilerin kaçınılmaz olarak cinsel yaşamlarının bozulacağı hatta sonlanacağı inanışı doğru değildir. Çünkü çoğu hastanın uygun şekilde değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, düzenlemelerin yapılmasıyla cinsel yaşamlarında ciddi düzelmeler elde edilebilir. Üroloji uzmanı hekimler bu konuda erkeklerin sorunlarını çözebilecek yeterliliğe sahiplerdir ”şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.