ASAYİŞ - 17 Temmuz 2020 Cuma 18:25

Müebbet ile yargılanan aile suçlamaları kabul etmedi

A
A
A
Müebbet ile yargılanan aile suçlamaları kabul etmedi

Bursa’da bir hafta arandıktan sonra cesedi ormanlık alanda gömülü olarak bulunan İbrahim Karakoç’u (45) öldürdükleri iddiasıyla haklarında dava açılan üçü tutuklu 5 sanığın yargılanmasına başlandı.

Bursa’da bir hafta arandıktan sonra cesedi ormanlık alanda gömülü olarak bulunan İbrahim Karakoç’u (45) öldürdükleri iddiasıyla haklarında dava açılan üçü tutuklu 5 sanığın yargılanmasına başlandı.


Geçen mart ayında, Osmangazi’ye bağlı Karabalçık ve Selçukgazi köyleri arasındaki ormanlık alanda toprağın kazıldığını fark eden mahalleli, bölgeye gittiklerinde bir erkek cesedi buldu. İhbar üzerine bölgeye giden polis ekipleri, yapılan araştırma sonunda cesedin bir hafta önce kayıp başvurusu yapılan İbrahim Karakoç’a ait olduğunu tespit etti. Bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen Karakoç’un cep telefonundaki son aramalarından yola çıkan polis, Mustafa Altın (54), eşi Selda Altın (48), stajyer avukat oğulları Semih Altın (29) ile İsmail Melih Şimşek ve Şimşek’in eski eşi Sevim K.’yi (39) gözaltına aldı. Sorgularının ardından Bursa Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerden Mustafa Altın, oğlu Semih Altın ve İsmail Melih Şimşek tutuklandı. 2 kadın şüpheli, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın bugün görülen ilk duruşmasına haklarında ’tasarlayarak adam öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Mustafa Altın, Semih Altın ve İsmail Melih Şimşek, cezaevinden SEGBİS’le bağlandı. Tutuksuz sanıklar Selda Altın ve Sevim K. ile müşteki Nezahat Karakoç ve iki oğlu da duruşma salonunda hazır bulundu. İlk savunmasını yapan Mustafa Altın, İbrahim Karakoç’u kendisinin öldürmediğini, suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Mustafa Altın, Karakoç ile kendisine icra takibi başlattığı için bir araya geldiklerini belirterek, “Bana benimle herhangi bir sorunu olmadığını, Ali F.’nin adamı olduğunu ve o ne derse onu yaptığını söylemişti. Benim bu suçla herhangi bir alakam yok” dedi. Altın, maktulün gömüldüğü yerin yakınında tespit edilen ve aracına ait olduğu iddia edilen lastik izleri ile igili olarak da "Bütün lastikler birbirine benzer" dedi.


Stajyer avukat Semih Altın da, eğitimi için 8 yıldır yurt dışında bulunduğunu, Türkiye’ye dönüp avukatlık stajını yaptığını, bir ay sonra avukat olmaya hazırlanırken bu hadisenin meydana geldiğini anlatarak, “Öldürme ve yağma suçlarıyla ilgim yok. Suçu kim işlediyse açığa çıkarılmasını istiyorum. Ben adalet insanıyım. Hayatım boyunca kavgaya bile karışmadım. Suçsuzum” diye konuştu.


Delilleri sakladığı iddia edilen tutuksuz sanık Selda Altın ise, “Eşim bahçede çalışır, ben de rutin olarak kıyafetlerini yıkarım. Normal temizlik işlerimi yaptım. Böyle bir suç işlendiğinden haberim yoktu. Gizleme ya da yok etme kasdıyla hareket etmedim. Beraatimi istiyorum” dedi.


Tutuklu sanık İsmail Melih Şimşek’in boşandıktan sonra da birlikte yaşamaya devam ettiği Sevim K, olay tarihinden önce Mustafa Altın’ın evlerine geldiğini söyleyerek, “Ben onlara kahve yaparken Mustafa, kendisi hakkında icra takibi yapan kişiden bahsederek, ‘Gel bu adamı alalım, buna imza attıralım. İcraya koyalım, 7 gün sonra bırakırız’ dedi” şeklinde konuştu.


Olayın gerçekleştiği akşam İsmail Melih Şimşek’in eve geldiğini anlatan Sevim K., “İyi görünmüyordu, ne olduğunu sordum. Mustafa’ya icra takibi yapan kişinin yanına gittiklerini söyledi. Mustafa’nın İbrahim Karakoç’un başına vurduğunu, bir yere kadar gittikten sonra onu aracına aldığını ve Melih’e devam etmesini söylediğini anlattı” dedi.


Duruşmada söz alan maktulün eşi Nezahat Karakoç da, sanık Mustafa Altın’ın 2018 yılında evlerine gelerek, kendilerini tehdit ettiğini, eşinin öldürülmeden önce de alıkoyulduğunu ifade etti. Karakoç, "Mustafa Altın eşime, kendisine yaptığı icra takibinden dolayı husumet besliyordu. Olay günü en son akşam saatlerinde beni arayarak otobüse bindiğini söyledi. Gelmeyince şüphelendim, gidip şikayetçi oldum. Ben eşimin başına bir iş geldiyse onun yaptığına emin olduğum için kolluk kuvvetlerine de bildirdim” şeklinde konuştu.


Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.