GENEL - 06 Ağustos 2020 Perşembe 09:57

Tedavi altına alınan kanserli köpeğe Başkan Aktaş şefkati

A
A
A
Tedavi altına alınan kanserli köpeğe Başkan Aktaş şefkati

Bursa’da duyarlı bir vatandaş tarafından fark edilerek, Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’ne getirilen hasta bir sokak köpeği, kanser tedavisine alındı.

Bursa’da duyarlı bir vatandaş tarafından fark edilerek, Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’ne getirilen hasta bir sokak köpeği, kanser tedavisine alındı. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da kanser tedavisi gören köpeğe mama ve su verdi.


Her alanda yoğun bir şekilde hizmetleri yerine getiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarının tedavi ve bakımları için de çalışmalarını sürdürüyor. Karacabey’deki dinlenme tesisinde fark edilen hasta sokak köpeği, Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’ne getirildi. Kanser şüphesiyle üniversite kliniğine gönderilen can dostunun 21 gün sürecek olan tedavisine hemen başlandı.


Tedavi altına alınan 3 yaşlarındaki sokak köpeğini tedavi merkezinde ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, süreç hakkında yetkililerden bilgi aldı. Hasta köpekle yakından ilgilenen Başkan Aktaş, elleriyle besleyerek sevdi.


“21 günlük tedavi süreci”


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’nin 17 ilçeye yönelik hizmet vererek çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini söyledi. Diğer ilçe belediyelerinin de sokak hayvanlarını bu merkeze getirerek tedavi ve ameliyatlarını yaptırdığını belirten Başkan Alinur Aktaş, “Bu köpek, Karacabey civarındaki dinlenme tesisinde görülmüş. Duyarlı vatandaşımız Büyükşehir Belediyesine ulaşarak hayvanın durumunu aktarmış. Biz de hasta olan köpeğimizi hemen getirdik. İlk müdahale ve bakım merkezimizde yapıldı. Kanser olduğu şüphesiyle Üniversite Kliniği’ne gönderildi. Gerekli tetkikler yaptırıldı. Kanserin yanı sıra kan paraziti de bulanan köpeğimizin tedavisine başlanması için önce bu hastalıkla mücadele etmek gerekiyor. Ekip arkadaşlarımız hemen tedaviye başladı. Yaklaşık 21 gün sürecek ve tedavi sürecinde iyileşmesi sağlanırsa ameliyata gerek kalmayacak. Bizlere haber veren arkadaşımıza teşekkür ediyorum” dedi.


“3 bin 500 hayvana tedavi”


Tedavi Merkezi’nin her gün onlarca sokak hayvanını ağırlayarak ameliyatlarını yaptığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Bugüne kadar yaklaşık 3 bin 500 sokak hayvanının tedavisini yaptık. Şu anda da tedavileri devam eden hayvanlarımız var. Can dostlarımıza tüm vatandaşlarımızın sahip çıkmasını, dikkatli olmasını istiyoruz. Özellikle seyir halindeki araçlarımızın da sokak hayvanlarına zarar vermemesi için çok dikkatli olalım. Onların da toplumun bir parçası olduğunu unutmayalım. Sokak hayvanlarıyla ilgili bir sıkıntı halinde rahatlıkla ALO 153’ten Büyükşehir Belediyesi’ne müracaat edilebilir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.