SPOR - 04 Mart 2021 Perşembe 18:15

Bursaspor Kulübü, ‘Hatıran Yeter Kombine Kartı’ tanıtımını yaptı

A
A
A
Bursaspor Kulübü, ‘Hatıran Yeter Kombine Kartı’ tanıtımını yaptı

Maddi anlamda zor günler yaşayan Bursaspor Kulübü, destek amaçlı bir organizasyona imza attı.

Maddi anlamda zor günler yaşayan Bursaspor Kulübü, destek amaçlı bir organizasyona imza attı. Yeşil-beyazlı kulüp, ‘Hatıran Yeter Kombine Kartı’ projesinin lansmanını, Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda gerçekleştirdi.


TFF 1. Lig ekiplerinden Bursaspor, kulübe maddi destek sağlamak amacıyla dikkat çeken bir organizasyona imza attı. ‘Hatıran Yeter Kombine Kartı’ projesiyle kulübe hem maddi hem de manevi anlamda destek sağlamayı hedefleyen yeşil-beyazlı kulüp, Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda lansman düzenledi. Gerçekleşen organizasyona Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursaspor Kulübü Başkanı Erkan Kamat, yöneticiler, futbolcular ve Teknik Direktör Mustafa Er ile birlikte antrenörler katıldı. Bursastore mağazaları ve www.hatiranyeter.org sitesinden satışa sunulacak kombineler 100 TL’den alıcı bulacak.


Bursaspor Teknik Direktörü Mustafa Er: “Bu dönemleri atlatacak dirayete sahip bir camiamız”


Bursaspor Teknik Direktörü Mustafa Er, şunları söyledi: “Böylesine anlamlı ve önemli bir günde şehrimizin tüm dinamikleriyle burada olması çok değerli. Ben şahsım ve oyuncularım adına çok teşekkür ediyorum. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Ancak bu dönemleri atlatacak dirayete sahip bir camiamız. Tüm Türkiye ve Avrupa’nın dikkatini çeken bir oyun ortaya koyduk. Çok ciddi sorumluluk aldılar. Emek var, özveri var Takımımıza maddi ve manevi destek anlamında burada birlikteyiz. Bu şehrin oyuncu grubuna destek çıkılması adına her zaman söyledim. Bu destek de buradan çıkacağını düşünüyorum.”


Bursaspor Kulübü Başkanı Erkan Kamat: “Bursaspor’un ne durumda olduğunu Bursa’da herkes biliyor”


Bursaspor Kulübü Başkanı Erkan Kamat, şu ifadeleri kullandı: “Arkamızda gördüğümüz futbolcu kadromuzu tüm Türkiye konuşuyor. Heyecanla maçları bekleniyor. Süper maçları dahil reyting rekorları kıran 4. Takım konumundayız. Belli başlı sıkıntılar yaşıyor. Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Çok önemli destelerin Bursa tarafından bilinmesi gerekiyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay her zaman yanımda oldular. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Açıklamalar yapmadığım için çok eleştirildim. Bursaspor büyük bir değerdir. Biz bazı şeyleri ailemiz dışında paylaşmamak için konuşmadık. Konuşmayaya da devam edeceğim. Bursaspor’un ne durumda olduğunu Bursa’da herkes biliyor. Bursaspor’un temliklerinin, ipoteklerinin olduğunu sayın valime söyledim. Bağış hesabı açılması için önderlik yaptı. Bankalarla ilgili tüm görüşmelerimizi yaptık. Asla böyle bir şey olmayacağını söylediler. Tüm bağışlar da bankanın faizlerine gideceğini belirttiler. Bursaspor’un borçlarını 2,5 seneye böldük. Hatıra kombine kartılarını artık satışa sunup, Bursaspor’da görev yapan futbolcu, teknik kadro, personel kim varsa hak ettiğini alacaktır. Kimsenin bundan şüphesi olmasın. Açılan hesaplar kanun gereği her hangi bir bankada açılmayacağını söyleyebilirim. Sadece Ziraat Bankası’nda açılabiliyordu. Ancak bloke ve ipotek olduğu için açılamıyordu. Bursaspor’da yapılacak olan bir şey var, bana ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımın samimiyetine inanın. Tam 28 günden beri 32 futbolcumuz, 7 teknik kadrodaki oyuncularımız pozitif oldular. Kolay kolay da toparlanamadılar ve yoğun bakımda tedavi görenler oldu. 2-3 maçı da bu sebepten kaybettik. Ama Akhisarspor maçında bize büyük mutluluk yaşattılar. Biz takıma sonuna kadar güveniyoruz. Taktik maktik yok savaşarak bir şeyler yapacağız. İnşallah bu çocuklar da bizi mahçup etmeyecek.”


BTSO Başkanı İbrahim Burkay: “Bin 963 hatıra kombinesiyle başlangıç yapıyoruz"


BTSO Başkanı İbrahim Burkay, şunları söyledi: “Bursa iş dünyası Bursaspor’un her zaman yanında oldu. Futbol sadece ülkemizde değil dünyada spor branşları içinde en büyük kitleye hitap eden bir güce sahip. Bu anlamda da Bursaspor’un Bursa kenti için çok büyük değeri var. Bursaspor nasıl 2010 yılında şampiyonluk yaşattıysa kente, yine aynı başarıları sağlamak için tekrar Süper Lig’e çıkma mücadelesi veriyor. Ekonomik şartlar ne olursa olsun Bursaspor’un yanında olduk. Bu kampanyayı da önemsiyorum. Bursaspor’a gönül vermiş herkesin bu kampanyaya destek vereceğini düşünüyorum. Biz bu kampanyaya bin 963 hatıra kombinesiyle başlangıç yapalım istiyorum. Herkesi de Bursaspor’umuzun her zamanki gibi yanında olmaya davet ediyorum.”


Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem: “Bu markayı güçlendirmek zorundayız”


Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, şu ifadeleri kullandı: “Bursaspor, Bursa’mızın markası. Biz de bu markayı güçlendirmek zorundayız. Bu kampanyaya da destek olmak için elimizden gelen ne varsa gayret edeceğiz. Biz de Nilüfer Belediyesi olarak bin kadar kombine kartı ile destek olacağız. Biz bunu çoğaltarak da devam edeceğiz. Bu destek az bile. Herkese teşekkür ederim.”


Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz: “Tüm hemşerilerimizi bu kampanyaya destek olmaya davet ediyorum”


Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, şunları söyledi: Şehirimizin her daim gururu ve markası olan Bursaspor’a destek olmamız gerekiyor. Ama sadece belediyeler değil tüm hemşerilerimizi bu kampanyaya destek olmaya davet ediyorum. Biz de Yıldırım Belediyesi olarak bin kombine kartla destek oluyoruz. Hayırlısı olsun inşallah.”


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş: “Bu zor ve sıkıntılı süreçte konuşma zamanı değil icraat zamanı”


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, şunları söyledi: “Yaklaşık bir yıldır pandamı süreci içerisindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 1 Mart’ta açıkladığı rakamla sarı renkli bir şehir ilan edildik. Bursa adına bu kazınım çok değerlidir. Hedefimiz maviye dönmektir. Ama bugün konu Bursaspor. Bizim için de büyük bir mutluluk. Takımımızı takip ediyoruz. En son 2-0’dan 3-2’ye dönen maçta büyük mutluluk yaşadık. Kıymetli hocamız ve futbolcu kardeşlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Play-Off’a kalabiliriz. Kapanmayacak bir fark yok. Bu zor ve sıkıntılı süreçte konuşma zamanı değil icraat zamanı. Kulübümüz Süper Lig’de değil 1. Lig’de. Neden bu hale geldik? Bu başkan döneminde böyle oldu, şöyle oldu deme zamanı değil. Hedefe kitlenme zamanı. Bu organizasyon değerli bir organizasyon. Bir kart 100 TL. Herkesin çorbada tuzu olabilecek bir rakam. Bu stat kapasitesi 40 bin civarında. Yani 3 milyon 101 bin nüfuslu bir şehirin bu konuyu rahat karşılacağı bir konu. Sayılar çok önemli değil herkesin destek vermesi gerekiyor. Sokaktaki her bir vatandaşımız Bursaspor’un başarılı olmasını istiyor. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak kanuni çerçevede elimizden gelen tüm gayreti ortaya koyuyoruz. Her şeyi tartışabiliriz ama Bursasporluluğumu tartıştırmam. Bursaspor’un yeri Süper Lig’dir. Bugün 4 Mart ve büyük bir desteğe ihtiyaç var. Biz de 3 bin kombine kartla bu kampanyaya destek çıkıyoruz.” Başkan Erkan Kamat’ın isteği doğrultusunda bu rakam önce 5 bine daha sonra da Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, rakamı 5 bin 16’ya çıkarttığını söyledi.


Bursa Valisi Yakup Canbolat: “Bu zor zamanda bir seferberlik ortaya koymamıza gerekir”


Bursa Valisi Yakup Canbolat, şu ifadeleri kullandı: “Hepimizin malumu Bursaspor son 2 senedir zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Ama bunları konuşmanın yeri ve zamanı değil. Artık Bursaspor’umuza destek olma zamanı geldi. Gençlerimizi gerçekten bir kahramanlık ortaya koyuyor. Bursaspor’umuzu yeniden Süper Lig’e çıkarmak için ellerinden geleni yapıyor. Bu kampanyanın düzenlenme sebebi herkesin destek çıkacağını bilmemizdir. Bütün vatandaşlarımızın katkı ve desteğini bekliyor. İşi bütün arkadaşlarımız izah etti. Bu zor zamanda bir seferberlik ortaya koymamıza gerekir. Şimdi de tam zamanı. Bu kampanyanın Bursa’mıza ve Bursaspor’umuza hayırlı olsun.”


Konuşmaların ardından hatıra fotoğrafı çekildi. Bursaspor yönetim kurulunun da kampanyaya 5 bin 16 adet kombine kart alarak destek verdiği belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da yıkımlar ve inşa çalışmaları sürüyor Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan 11 şehirden biri olan Malatya’da, bir yandan ağır hasarlı binaların yıkımları gerçekleştirilirken, diğer yanda ise imar ve ihya çalışmaları devam ediyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 kentten biri olan Malatya’da ağır hasarlı binaların yıkımı kontrollü şekilde sürüyor. Yıkım işlemlerinde sona gelindiği kentte çalışmaların tamamlandığı bölgelerdeki enkazlar ise kamyonlarla döküm sahalarına taşınıyor. Acil yıkılacak ve yıkık 6 bin 643 binanın enkazının kaldırıldığı kentte ağır hasarlı yapılarda ise 36 bin 10 binanın 29 bin 770’inde enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandı. Ağır hasarlı yapıların yıkım oranlarında yüzde 87,10’luk gerçekleşmeye ulaşıldığı kentte diğer taraftan ise imar ve ihya çalışmaları devam ediyor. “Malatya 2 yıla kadar toparlanacaktır” Depremlerde önemli bir ölçekte etkilenen Malatya’nın 2 yıla kadar toparlanmasını beklediklerini belirten vatandaşlardan Cemal Karakurt , şehir merkezinde bir taraftan ağır hasarlı binalarda yıkımlar devam ederken, yeni çarşı projesinde ise inşaatların yükseldiğini söyledi. “Merkezde inşaat ve yıkımlar sürüyor” Kent merkezinde esnaflık yapan Kasım Felek ise, “Bölgede esnaflık yapıyoruz. 6 Şubat depremlerinde iş yerlerimiz yıkıldı, konteyner işyerlerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şehir merkezinde de inşaatlarda yükselmeye başladı. Çalışmaların en kısa sürede tamamlanarak kalıcı işyerlerimizin teslim edilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Ankara Bakan Göktaş’tan Türkiye’nin ilk Anne Müzesi’ne ziyaret Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara’da Anadolu’nun annelik tarihinin sanat eserleriyle yorumlandığı Türkiye’nin ilk Anne Müzesi’ni gezdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, teması annelik olan pek çok sanat eserinin bulunduğu, anneliğin ve Anadolu’nun annelik tarihinin sanat eserleriyle yorumlandığı Türkiye’nin ilk Anne Müzesi’ni gezdi. Bakan Göktaş’ı ziyaretinde ’Anne Müzesi’nin kurucusu Şermin Yaşar karşıladı. Göktaş kendisini karşılayan Yaşar’a "Hayırlı uğurlu olsun. Büyük emek harcadınız" dedi. Yaşar ile müzeyi gezen Bakan Göktaş, müzedeki birçok önemli sanatçıya ait anne ve çocuk temalı tablolar, heykeller ve koleksiyonlara ilişkin bilgi aldı. Göktaş, müzede yer alan geçmişten bugüne annelerin kullandığı ve anneliği simgeleyen eşyalar, objeler ve anneliğin değerine dikkati çeken sanatsal çalışmalar hakkında tek tek bilgi alarak, geçici sergi alanındaki Cumhuriyet Müzesi envanterine kayıtlı Mustafa Kemal Atatürk’ün bebeklik eşyaları zıbını ve başlığı ile Zübeyde Hanım’ın seccadesini inceledi. Dünya anne bebek koleksiyonunun bulunduğu salonda 50’den fazla ülkeye ait anne bebek temalı ve görselli antika bebekleri de gözlemleyen Göktaş, müzede oluşturulan bir alanda farklı ülkelerin ninnilerini dinledi. Müzeyi ziyaret eden vatandaşlar ile sohbet eden Göktaş, yaptığı açıklamada müze ziyareti sürecince çok duygulandığını belirterek, “Burada herkes, kendisine ait, annesine ait, köklerine ait ama aynı zamanda anneler de kendilerine ait bir parça bulabiliyor. Hem hüznü hem geleceği hem modernliği ama aynı zamanda tarihimizin, köklerimizin çok derin çalışıldığı bir müze olmuş” ifadesini kullandı. Müze kurucusu Yaşar’ı tebrik eden Göktaş, müzede annenin kutsallığının ve tarihinin çok güzel vurgulandığını söyledi. Yaklaşan Anneler Günü dolayısıyla başta şehit ve gazi yakınları olmak üzere bütün annelerin gününü kutlayan Göktaş, “Türkiye’deki ve dünyadaki tüm annelerin gününü kutluyorum. Gazzeli annelerimizi ve savaş altında maalesef bu zorlu süreci yaşamak zorunda olan annelerimizin de gününü kutluyorum” diye konuştu. Şermin Yaşar’da Bakan Göktaş’ın ziyaretinden dolayı gurur duyduğunu belirterek, teşekkürlerini iletti. Yaşar, dünyadaki tüm annelerin duygularını ve Anadolu’nun annelik tarihini anlatabilmek için bu müzenin yolunu açtığını anlattı.
İstanbul Türkiye’nin anneleri araştırmasının çarpıcı sonuçları Türkiye’nin annelerini yakından tanımak üzere yapılan araştırma Türkiye’de yaşanan ekonomik ve toplumsal dönüşümler sonucunda Türk aile yapısının nasıl bir değişimden geçtiğini ve en önemlisi annelerin rollerinin nasıl farklılaştığını ortaya koydu. Raporun en dikkat çekici verilerinden biri boşanma sayısının artmasıyla ’Bekar anne’ diye tanımlanan yeni bir anne modelinin sayısının artması oldu ‘Türkiye’nin Anneleri’ araştırması Türkiye’de yaşanan ekonomik ve toplumsal dönüşümler sonucunda Türk aile yapısının nasıl bir değişimden geçtiğini ve en önemlisi annelerin rollerinin nasıl farklılaştığını ortaya koydu. Araştırmada evlenme ve aile kurma dinamiklerinden boşanmalara, kadının istihdamdaki konumundan cinsiyet rollerindeki değişimlere kadar pek çok konuda dikkat çekici sonuçlar verdi. Türkiye’nin anne profillerini belirlemek için 267 binden fazla kullanıcıya ait sosyal medya yorumu, blog gönderileri, forum tartışmaları ve diğer sosyal medya etkileşimleri, yapay zeka yardımıyla işlenip yorumlandı. Buna olarak, 1-6 ve 7-15 yaş aralıklarında çocukları olan B ve C1 sosyo-ekomik gruplarına mensup 25-45 yaş arası bekar annelerle yüz yüze görüşme yapıldı. Üç anne profili Araştırmaya göre, Türkiye’de güncel üç anne modeli bulunuyor; Çocuğu Hiç Büyümeyenler (yüzde 42), Eseriyle Övünenler (yüzde 34) ve Birlikte Öğrenenler (yüzde 24). Anne modelleri geleneksel-modern eksenindeki sosyo-kültürel ayrımlara göre tasnif edildiği gibi, çocukları ile kurdukları ilişkilerin biçimi ve niteliğine göre de belirlenmiş. Çocuğu Hiç Büyümeyenler anneler daha çok kırsal kesimde yoğunlaşmış bir anne profili. Çocuklarını geleneksel değerlere göre, büyütüyorlar ve onlara kabul görmüş genel toplumsal cinsiyet rollerini aktarıyorlar. Bu anneler, çocuk yetiştirme konusunda devrim yapmak peşinde değiller kesinlikle, daha çok önceki kuşağın öğretileri ışığında ilerlemeyi tercih ediyorlar. Eseriyle Övünen anneler mutlu bir hayat için başarıyı ön koşul olarak görüyorlar. Eğitime çok önem veren, çocuklarını çok yönlü yetiştirebilmek için onları sanatla, sporla ve şehrin sunduğu diğer modern imkanlarla destekleyen bu anneler, daha çok metropollerde yaşıyorlar. Birlikte Öğrenen anneler ise, kendilerini ve çocuklarını çok zorlamayan, ebeveynlik sürecini doğal akışında yaşamayı tercih eden annelerden oluşuyor. Bu anneler, çocuk yetiştirmek konusundaki popüler öğretilere, sürekli güncellenen altın kurallara biraz kulak tıkayan bir profil sergiliyorlar. 2022’de boşanma sayısı rekor kırdı Araştırma raporunda en çok dikkat çeken ve Türkiye sosyolojisindeki ağırlığı gün geçtikçe artan profil ise, bekar anneler. Araştırmaya temel teşkil eden TÜİK verilere göre, Türkiye’de boşanma oranları sürekli bir artış sergiliyor. Rakamlara yakından bakıldığında, 2002 yılında 95 bin olan toplam boşanma sayısı, 2012’de 123 bine, 2022’de rekor kırarak 182 bine ulaştı. 2023 yılında gerçekleşen boşanma sayısı ise 172 bine varıyor. Artan boşanmaların sonucu olarak tek ebeveynli hanelerin sayısı da artıyor. Buna göre, Türkiye’de bekar annelerin çocukları ile birlikte paylaştıkları hane sayısı toplamda 1,8 milyona ulaşmış durumda. Bu rakamın yakın gelecekte 3 milyonu bulacağı tahmin ediliyor. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, boşanmak erkeklerin hayatında büyük bir yük oluşturmazken, kadınlar dul olarak yaftalanarak ağır bir sosyal ve duygusal yükün altına sokuluyor. Araştırma kapsamında görüşülen bekar anneler, bu yargılama ve etiketlemelerin en çok hemcinsleri tarafından yapıldığını ifade ediyorlar. Sosyal medya üzerinden kendi medyalarını şekillendiriyorlar Araştırmaya göre, sayıları gittikçe artan bekar annelerin veya tek ebeveynli hanelerin markalar ve medya tarafından henüz yeterince muhatap alınmıyor bu durumda da bekar anneler özellikle sosyal medya üzerinden kendi medyalarını kendileri şekillendiriyor. Kadın değersiz anne kutsal ikilemi Araştırmayı yapan FutureBright Group’un Kurucu Ortağı Başak Abdula, sonuçlar ile ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin Anneleri raporu, hem kültürümüzle ilgili çok şey söyleyen bir memleket panoraması hem de dönüşen toplumsal dinamiklerin net bir aynası. Annelerin çocuk yetiştirme tarzlarına göre üç ana segmente ayrıldığı araştırmamızın en dikkat çeken bulgusu, bekar annelerin dünyası oldu. Kadınlığın değersiz, anneliğin ise kutsal sayıldığı bir toplumda bu ikili durumun en büyük yükü bekar annelerin omuzlarında. Bekar anneler, çocukları ve kendileri için istikrarlı, kontrollü ve güvenli bir dünya inşa etmek için bireysel seviyede büyük bir mücadele verirken, kendilerini destekleyecek makro regülasyonların eksikliğinden yakınıyorlar”.