SAĞLIK - 09 Mayıs 2021 Pazar 11:04

Bireysel tıpla hastalıkların teşhisi daha net konuluyor

A
A
A
Bireysel tıpla hastalıkların teşhisi daha net konuluyor

Genetik Uzmanı Prof Dr.

Genetik Uzmanı Prof Dr. İlhan Sezgin, bireysel tıpla birlikte hastalığın teşhisinin daha net, tutarlı ve erken evrede konulabildiğini söyledi.


Günümüzde giderek gelişen bireysel tıp veya kişisel tıp hakkında bilgi veren Medicana Bursa Hastanesi Genetik Uzmanı Prof. Dr. İlhan Sezgin, "Gelişen moleküller teşhis araçları tedavide yeni rehberliklere yol açmıştır. Hedefe yönelik tedaviler için hassas tıp gelişim göstererek yeni tedavilerin önünü açmıştır. Kişiye özgü tedavinin gündeme gelmesi ile etkin tedavi sonuçları elde edilmeye başlandı. Bu da klasik tıp çağından genomik çağın kişisel tıbbına doğru bir gelişme seyri gösterdi ve göstermeye devam etmektedir. Yani bireysel tıpta doğru hasta, doğru ilaç, doğru doz ve doğru zaman kavramları ile hastalara yaklaşım gösterilmektedir. Örnek verecek olursak günümüzde kanser moleküler teşhise göre sınıflandırılarak tedaviye gidilmektedir. Beyin kanseri, metastatik akciğer kanseri, meme kanseri, lösemi ve melonomada yapılan rutin teşhislerle tedavi sürdürülmektedir. Bu rutin teşhisler doktorlara uygun tedavi için bilgi vermektedir. Hekimler, bu yaklaşımı klasik tedavi ve hastalıkları sınıflandırmadan kurtararak bireysel tıpta çok daha iyi sonuçlar almalarını sağlamıştır” dedi.


Bireysel tıbbın genetik gelişme ile doğrudan ilişkili olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Sezgin, “Çünkü bireyi ilgilendiren genetik yaklaşım sergilemektedir. Ayrıca inanılmaz hızda gelişen genetik teknoloji örneğin sanger dizileme, yeni nesil dizileme ile maliyetler azalırken, genetik bilginin tıpta kullanımı giderek artmıştır. Örneğin meme kanserinde tedavi etkin hale gelirken öncesi yapılan genetik analiz ile binlerce inme geçirecek vakaların önüne geçmiş olduğu görülmektedir. Genetik ve moleküler testlerin yapılması ile ilaç seçimi daha doğru ve tutarlı bir şekilde yapılabilmektedir. İlaç uygulamasında deneme ve yanılmadan kaçınılarak tedavi maliyetleri de düşmektedir” diye konuştu.


Tedavi ve yöntemler sonucu elde edilen rakamlar ve verilere de değinen Sezgin, “Risk yönetimi ve hastalıklardan korunmada en iyi örneklerden biri kadınlarda meme kanserinin hayatları boyunca görülme ihtimali yüzde 12 iken, BRCA1 ve BRCA2 mutant gen ve varyasyonlarına sahip kadınlarda bu risk yüzde 65-85’e kadar çıkmaktadır. Bu mutant gene sahip kadınlarda over kanseri görülme riski yüzde 40-50 civarındadır. Bu kadınlarda moleküler testler yapılarak, mamografi sıklığı artırılarak gerekirse proflaktik cerrahi gibi koruyucu tedbirler alınarak hastalıktan korunabilmektedir. Aynı şey tiroid kanserlerinde MEN Tip 2A moleküler teşhisi konan bireylerde tiroidektomi yapılmasına gidilebilmektedir. Sadece verilen bu kısa bilgi ile şu sonuca varabilmekteyiz. Bireysel tıpta hastalığın tanısı net, tutarlı ve erken evrede konabilmektedir. Bu da hastalıktan korunmak için elimize yeni stratejiler verebilmektedir. Böylece hastanın genetik yapısına uygun ilaç verebilmekteyiz ve de düşük etkinlikteki ilaçların gereksiz kullanımı ve toksik etkilerinden hastayı korumuş olurken, hasta memnuniyetini sağlamış ve sağlık sisteminin kalitesini artırmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Tatvan’da öğrencilere “hayvan sevgisi” aşılanıyor BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan ilçesinde gönüllü veteriner hekimler, okul okul gezerek öğrencilere hayvan sevgisini aşılıyor. Tatvan ilçesinin Selahaddin Eyyübi Ortaokulunda öğrencilerle bir araya gelen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği ve Tatvan Belediyesi Hayvan Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi veteriner hekimleri, hayvanlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Hayvan sevgisini aşılamak amacıyla gönüllü veteriner hekimler tarafından yürütülen bu projede, ‘ağaç yaşken eğilir’ deyimiyle ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitimler veriliyor. Mayıs ayının ilk günlerinden itibaren çalışmalara başladıklarını söyleyen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Rehber Altıntaş, “İlk ve ortaokullarda hayvan sevgisinin çocuklar için önemini, bunun üzerindeki kıymeti konusunda eğitim vermekteyiz. Tatvan Belediyesiyle birlikte yaptığımız bu işbirliği devam edecektir. Genellikle 7-11 yaş aralığındaki ilkokul ve ortaokul öğrencilerine bu eğitimleri vermekteyiz. Çocukların kalbinin temizliği, güzelliği, içinde olan sevginin, içinde olan hayvan sevgisinin sokaklarda hayvanlarla birlikte özgürce oynamaları, özgürce yaşamaları için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Toplumda köpekler hakkında büyük bir ön yargının olduğunu ve bu ön yargının yapılan eğitim sonrası kırıldığını söyleyen 7’nci sınıf öğrencisi Ayşe Akın da, “Bugün okuluma hayvanlar hakkında bilgi sahibi olan abiler geldi. Bizlere hayvanlar hakkında bilgiler verdi. Hayvanlara nasıl yanaşacağımız konusunda, hayvanların davranışları konusunda ve hayvanların yedikleri yiyecekler hakkında bilgi verildi” dedi.
Van Sofraların vazgeçilmesi otlu peynire tat veren bitkilere büyük ilgi Van’da dağların yüksek kesimlerinde ve yaylarda büyük meşakkatle toplanan ve tescilli ürün olan otlu peynirin içine katılan şifalı otlara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Van’da ekonomik getirisi olan ve binlerce aileye ek gelir sağlayan şifalı otlar, kent merkezindeki seyyar satıcılar ve manavlar tarafından halka ulaştırılıyor. İlkbaharın gelmesi ile birlikte dağların yüksek kesimlerinde ve yaylalarda toplanan otlar, peynir başta olmak üzere birçok yemekte de kullanılıyor. Yaklaşık bir aylık ömrü olan otları bir an evvel vatandaşlara ulaştırmak için yoğun mesai harcayan toplayıcılar, bin bir zorlukla otların toplandığını söylediler. Yıllardır çarşı merkezinde şifalı otları toplayıcılardan alıp halka ulaştırdığını ifade eden Kerem Timur isimli esnaf, “Van’ın yaylalarından gelen otları genellikle peynirde kullanıyoruz. Bunun yanında kurutup keledoş yemeğinde de kullanıyoruz. Heliz, sirmo, çiriş, mende, kengir, keçikulağı var. Bunlar dağın en yüksek tepelerine çıkıp öyle toplanılıyor. Bir kişi akşama kadar ancak 5-6 kilo toplayabilir” dedi. Fiyatların otun çeşidine göre değiştiğini aktaran Timur, “Helizin kilosu 35 ile 50 TL arasında değişiyor. Sirmo 120 ila 150 TL, çiriş 25 TL, mende ise 50 TL’den başlayıp 85 TL’ye kadar çıkabiliyor. Bunların dağlarda bir ay ile 40 gün arasında ömrü var. Toplandıktan sonra ise 3 gün içerisinde kullanılması gerekiyor. Eğer dolaba atılmazsa veya kullanılmazsa üç günden sonra çürür. Şu anda işler iyi. Ömrü kısa olduğu için vatandaşlar yüklenip hemen alıyor” ifadelerini kullandı. Furkan Gilgin isimli esnaf ise yılın sadece bir ayı şifalı otları sattığını belirterek, “Bunlar köylüler tarafından dağdan toplanıp bize getiriliyor. Biz de bunları vatandaşlara sunuyoruz. Bunlar peynir ve yemeklerde kullanılıyor. Salamurasını da tutan var. Bu otlar kalbe, tansiyona, şekere birebirdir. Van’ın peynirini meşhur eden bu otlardır” diye konuştu. Vatandaşlar ise dağdan toplanan otları beğenerek aldıklarını ifade ederek peynire tadını verenin bu otlar olduğunu söyledi.