SPOR - 12 Eylül 2021 Pazar 13:33

Bursalı Şüca’nın adı okçuluk müsabakasıyla yaşatılıyor

A
A
A
Bursalı Şüca’nın adı okçuluk müsabakasıyla yaşatılıyor

3.

3. Geleneksel Bursalı Şüca Okçuluk Koşusu Atıcılar Olimpik Atletizm Stadyumu’nda yapıldı.


Sipahi Atlı ve Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü’nün 3’üncüsünü düzenlediği Geleneksel Bursalı Suca Okçuluk Koşusu Osmangazi Belediyesi Atıcılar Olimpik Atletizm Stadyumu’nda yapıldı. 140 okçunun 14 farklı parkurda kıyasıya yarışına her yaştan ata sporunun meraklıları katıldı.


Sipahi Atlı ve Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü Derneği Başkanı Ahmet Beltan Yücel, “Kulübümüz 2015 yılında kuruldu. O günden beri okçuluk adına türlü yarışmalarda görev aldık, şampiyonlar yetiştirdik. En son geçen yıl federasyonun ilk yarışmasında Türkiye şampiyonu büyük kadınlarda bizim kulübümüzden çıktı. Bu turnuvanın üçüncüsünü düzenliyoruz. Bursalı Şüca, Bursa’nın bir değeri Osmanlı döneminde yaşamış en büyük okçulardan bir tanesidir. Onun anısını yaşatmak için bu yarışmayı düzenliyoruz. Bundan sonra da devamı gelecek” dedi.


Pandemi dolayısıyla katılımı sınırlı tuttuklarını belirten Yücel, “Fazla açılmak istemediğimiz için yarışmamızı 140 kişi ile dondurduk. Şu an 140 kemankeşimiz sahada mücadele veriyor. Büyük kadınlar - erkekler, genç kızlar - erkekler ve yıldızlar kategorisinde müsabakalar devam ediyor. Farklı parkurlarımız var. Hareketli, hayvan ve 3 boyutlu hedefler var. Değişik mesafelere koyduğumuz bu hedeflerde kemankeşlerimiz kıyasıya bir mücadele veriyor” ifadelerini kullandı.



Mete Gazoz ilgiyi arttırdı


Sipahi Atlı ve Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü Derneği Başkan Yardımcısı Gözde Talanay da 2014’ten beri okçulukla uğraştığını anlatarak, “2015’te kulübümüz kuruldu. 400’e yakın kişiye eğitim verdik. Şimdi de geleneksel turnuvamızı üçüncü kez yapıyoruz. Mete Gazoz’un başarısı ile birlikte ilgi de arttı. Televizyon dizileri de bu spora etki etti. Şu an Bursa’da 40’a yakın kulüp var. Herkes bu sporu çok seviyor. Geleneksel okçuluk ata sporumuz. Burada insanlar geleneksel kıyafetlerle geçmiş kültürünü yaşatıyorlar. Sanki film, dizi seti gibi burası. Herkesin farklı kıyafetleri var. Kadınlar bizi gördüklerinde ‘Ben de yapabilir miyim’ diye düşünüyorlar. Yaptıkları ve bizi gördükleri zaman diğer kadınlar motive de oluyorlar” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.