EKONOMİ - 24 Aralık 2021 Cuma 11:47

BUYSAD: “Temel gıda ihracatı durdurulsun”

A
A
A
BUYSAD: “Temel gıda ihracatı durdurulsun”

Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, temel gıda maddelerinde yaşanan arz sıkıntısı sebebiyle bu ürünlere olan talebin bütün dünyada arttığını dikkat çekti.

Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, temel gıda maddelerinde yaşanan arz sıkıntısı sebebiyle bu ürünlere olan talebin bütün dünyada arttığını dikkat çekti. Türkiye’de buna ilave olarak dövizde yaşanan yükselme ile birlikte temel gıda maddeleri ihracatının attığını belirten Dönmez, acilen temel gıda ihracatının durdurulmasını istedi.


2021 yılının ilk 8 ayında gıda ihracatının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,8 artarak 13,8 milyar dolara çıktığını söyleyen Başkan Dönmez, “İhracatın artması güzel bir şey. Fakat ihraç edilen ürünler arasında un, beyaz et, makarna, sebze ve meyve de var. Bütün dünyada gıda krizi yaşanan bu süreçte hükûmetten beklentimiz, temel gıda maddeleri ihracatına kısıtlama getirmesidir. Akis halde gerek hazır yemek sektörü, gerekse tüketiciler bu durumdan olumsuz etkilenecek” dedi.


Yeni yılda 4 kap yemek 20 TL bandında olacak


Hükümet tarafından açıklanan yeni tedbirler paketi sonrasında aşırı yükselen dövizin gerilemesinin sevindirici olduğunu ifade eden Coşkun Dönmez, bu durumun kalıcı olması için herkesin elini taşın altına koymasını da istedi. Başkan Dönmez kamuoyunda mevcut fiyatların aşağı inmesi yönünde bir beklenti oluştuğunu da belirterek, “Kendi sektörümüz için şunu söyleyebilirim. Biz fiyatlarımızı doların 12-13 TL olduğu döneme göre belirlemiştik. 18 TL’lik fiyat ayarlaması yapmamıştık. Buna göre mevcut durum için 4 kap yemek fiyatımız ekstralar hariç 20 TL bandındadır. Piyasada bu olumlu hava devam ettiği sürece açıkladığımız fiyatlar geçerli olmaya devam edecek” dedi.


Artan yem fiyatları süt fiyatlarını tetikliyor


Et ve süt sektöründeki gidişatın, fiyatlandırmalar ve tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle kaygı verici olduğuna da dikkat çeken Coşkun Dönmez, “8 Aralık’tan bu yana çiğ sütün tavsiye litre fiyatı 4 lira 70 kuruş olarak uygulanıyor. Ancak Ekim ayı sonu itibarıyla hesaplanan maliyetler üzerinden yapılan güncelleme fiyatı, Kasım ayında yem fiyatlarının yüzde 53 artmasıyla yetersiz kaldı. Böylece 1 litre sütün maliyeti 5,5 lirayı buldu. Beklentimiz dövizdeki düşüşe uygun olarak yem fiyatlarının aşağıya çekilmesidir. Bu sağlanırsa piyasa mevcut maliyetlere adapte olur ve kalıcı olur. Aksi halde çiğ süt yeniden fiyatlanabilir. Çiğ süt artınca yemek sanayicileri olarak bizim maliyetlerimizde artıyor. Yem fiyatları aynı kalırsa da süt üreticileri hayvanlarını kesime gönderir. Bu kez de bizler süt ve süt ürünleri tedarik etmekte zorlanırız. Bu hassas dengelerin iyi ayarlanması önemli” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana 15 Temmuz Gazisi Konuralp: "Bu millet o gece ne yaşandığını iyi biliyor" 15 Temmuz hain darbe girişiminin 9. yıl dönümünde, Genelkurmay Başkanlığı önünde helikopterden açılan ateş sonucu ağır yaralanarak gazi olan Oğuzhan Konuralp, "Biz o gece üç arkadaş çıkmıştık, yanımda arkadaşım şehit oldu. Bu millet o gece ne yaşandığını çok iyi biliyor" dedi. Terör örgütü PKK’nın silah bırakma sürecine de değinen Konuralp" FETÖ ve PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerinin bir gün tarihin tozlu sayfalarında kalacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı. Gazilik unvanını 15 Temmuz gecesi aldığı ağır yarayla kazanan Oğuzhan Konuralp, Ankara Gölbaşı’nda şehit olan Özel Harekat Polisi Aytekin Kuru’nun Adana’nın Kozan ilçesindeki kabrine giderek dua etti. Ziyaretin ardından 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan Gazi Konuralp, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Konuralp, "Gece 02.20 sularında Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar’ı almaya gelen hainlerin helikopterinden açılan ateşle yaralandım. Beni hastaneye götürdüklerinde beş saat sonra nabzım durdu. Acil ameliyata alındım ve ölümden döndüm. Masadan dönen biriyim. Yaşananların doğru anlaşılması gerekmekte" dedi. "Yanımda arkadaşım şehit oldu" Tarihte birçok darbe girişimi olduğunu ama 15 Temmuz’da milletin kenetlenerek bu ihaneti bertaraf ettiğini dile getiren Konuralp; " Biz o gece üç arkadaş çıkmıştık, yanımda arkadaşım şehit oldu. Görünenin ötesinde perde arkasında yaşananlar var. Bir yanda hain bir grup, diğer yanda vatan evlatları vardı. Bu millet o gece ne yaşandığını çok iyi biliyor"diye konuştu. Devletin zaman zaman bazı gerçekleri kamuoyundan saklayabileceğini ancak bunun güvenlik gerekçeleriyle yapıldığını ifade eden Konuralp, art niyetli söylemlere tepki gösterdi. Konuralp ,"Algı oluşturmak isteyenlere şunu söylüyorum. Ne yaparsanız yapın, ne başlık atarsanız atın; bu millet o gece ne olduğunu biliyor. 251 şehidimiz, 2 bin 193 gazimiz var. Söylenen her yalan söz, atılan her çarpıtılmış başlık, şehitlerimizin hatırasına acı veriyor. Ama unutmayın, bunun mahşerde bir hesabı olacak" diye konuştu. "Barış içinde yaşayacağımız günler gelecek" "Terörsüz Türkiye" adımını da değerlendiren Konuralp, terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin sonuna kadar süreceğini de kaydetti. Konuralp, "Bugün tarihi bir gün. PKK terör örgütünün silah bırakması, terörsüz bir Türkiye için atılmış olumlu bir adımdır. FETÖ ve PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerinin bir gün tarihin tozlu sayfalarında kalacağına inanıyorum. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle barış içinde yaşayacağımız günler gelecek" diyerek şehit ve gazilere minnetini de belirterek sözlerini tamamladı.
İstanbul İstanbul’da kaçakçılık operasyonu: Piyasa değeri yaklaşık 36 milyon 600 bin TL olan ürün ele geçirildi İstanbul’da 7-11 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen kaçakçılık operasyonunda piyasa değeri yaklaşık 36 milyon 600 bin TL olan ürün ele geçirildi. Operasyonlarda 10 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından kaçakçılık suçlarının önlenmesine yönelik il genelinde çalışma yürütüldü. Yapılan çalışmaların ardından polis ekipleri operasyon için düğmeye bastı. 7-11 Temmuz tarihleri arasında belirlenen 6 ilçede art arda operasyon düzenlendi. Operasyonlarda, Şişli’de 339 adet İslami dönem tarihi eser sikke, Başakşehir ve Sultangazi’de 10 bin 700 litre etil/metil alkol ve 28 bin şişe alkollü içki üretiminde kullanılan hammadde, Fatih’te 10 bin 800 adet cep telefonu aksesuarı, Pendik ve Büyükçekmece’de ise 4 milyon 123 bin adet içi dolu makaron, 630 bin adet içi boş makaron, 41 bin adet boş sigara kutusu, 4 bin dal dolu makaron, 750 paket sigara, 780 kilogram açık kıyılmış tütün, 2 adet sigara dolum makinesi ve 2 adet kompresör ele geçirildi. Piyasa değeri yaklaşık 36 milyon 600 bin TL olan kaçak ürünlere el konulurken, 10 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan işlemlerin ardından 3 şüpheli serbest bırakılırken, 4 şüpheli sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. 3 şüphelinin işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.
Bursa Binek otomobil ihracatı son 5 yılda yüzde 47 arttı Türkiye, yılın ilk yarısında sadece Fransa’ya 1 milyar doların üzerinde binek otomobil ihracat edilirken, 2020 yılına göre yüzde 47 artan otomobil ihracatı, 4 milyar 295 milyon 729 bin dolardan 6 milyar 318 milyon 306 bin dolara çıktı. Yılın ilk yarısında Türkiye’nin 131 milyar 440 milyon 136 bin dolar olan toplam ihracatından yüzde 15,2 pay alan sektör, yüzde 72,6 ile en fazla AB bölgesine ihracat yaptı. Ocak-haziran döneminde otomotiv endüstrisinin ihracatı yaklaşık yüzde 13 artışla 19 milyar 986 milyon 716 bin dolara ulaştı. Ocak-haziran döneminde 14 milyar 513 milyon 912 bin dolar ihracat yapılan AB ülkeleri ise, otomotiv ihracatında yine en önemli pazar olarak dikkati çekti. Türkiye’nin binek otomobillerde yılın ilk yarısındaki ihracatı ise 5 milyar 642 milyon 528 bin dolardan yaklaşık yüzde 12 artışla 6 milyar 318 milyon 306 bin dolara çıktı. 2020 yılına göre ise yüzde 47 artarak 4 milyar 295 milyon 729 bin dolardan 6 milyar 318 milyon 306 bin dolara çıktı. Türkiye yılın 6 ayında 76 ülkeye binek otomobil sattı. 100 milyon doların üzerinde 11 ülkeye binek otomobil ihraç etti. Binek otomobil ihracatında ilk 3 ülke, 1 milyar 87 milyon 169 bin dolarla Fransa, 784 milyon 138 bin dolar ile İspanya ve 703 milyon 636 bin dolarla İtalya oldu. Sadece Fransa’ya binek otomobil ihracatı 1 milyar doları aşarak yüzde 6,37 artarak 1 milyar 87 milyon 169 bin dolara çıktı. Slovenya’ya ihracat yüzde 144,5 artışla 462 milyon 381 bin dolara, Belçika yüzde 112 yükselerek 287 milyon 479 bin dolara ve Romanya’ya ihracat yüzde 111,6 artarak 98 milyon 519 bin dolara ulaştı. İspanya ihracat yüzde 26,76 artarak 784 milyon 137 bin dolara, Portekiz’e yüzde 89 yükselişle 149 milyon 897 bin dolara çıktı. Hollanda’ya ihracat ise yüzde 39,3 azalarak 100 milyon doların altına geriledi ve 94 milyon 573 bin dolara düştü. Bu ülkedeki düşüş binek otomobillerdeki ihracat artışını çok etkilemedi.
Hatay Asırlardır süren geleneği devam ettiren esnaf 5 bin kişiye aşure dağıttı Hatay’ın Belen ilçesinde esnaf Yunus Emre Cömert, asırlardır süre gelen geleneği devam ettirerek 5 bin kişiye aşure dağıtımı gerçekleştirdi. Belen ilçesinde esnaflık yapan Yunus Emre Cömert, 5 bin kişilik aşureyi, cuma namazı çıkışlarında cami cemaatine, kırmızı ışıkta bekleyen araç sürücülerine, pazarda tezgah açan esnafa ve birçok kamu kurumuna ulaştırıldı. Vatandaşlar, ikramdan duydukları memnuniyeti dile getirdiler ve bu tür geleneklerin yaşatılmasından dolayı emeği geçenlere teşekkür ettiler. "Belen’imizin kültürel değerlerini yaşatmaya çalışıyoruz" Geleneği yaşatmak ve geçmişle bağı sürdürmek adına bu etkinliği düzenlediklerini belirten Yunus Emre Cömert, "Geçtiğimiz yıl yaklaşık bin beş yüz kişilik aşure hazırlamıştık. Çok güzel geri dönüşler aldık, insanlar çok mutlu oldu. Belen’imizin kültürel değerlerini yaşatmaya çalışıyoruz. Eskiden kapı kapı dağıtılırdı aşure, biz de bu geleneği sürdürmeye gayret ediyoruz. Cuma namazı çıkışlarında, kırmızı ışıkta duran araçlara, trafiği aksatmayacak şekilde ikram ettik. Kur’an kurslarına, kaymakamlığa, emniyete, jandarmaya, itfaiyeye kadar birçok yere ulaştırdık. Gönlümüzün ulaştığı herkesle aşuremizi paylaştık. İnsanların mutlu olması, ‘bizi eskilere götürdünüz’ demeleri bizi duygulandırıyor. Bu bir hayır işi, bütçesini paylaşmaya gerek yok. Paylaşmak bizi mutlu ediyor."
Bursa BTÜ’e hain darbe girişimi konuşuldu: "unutulan darbeler tekrarlanır" Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) düzenlenen "15 Temmuz’un Sosyo-Politik Anatomisi" başlıklı panelde, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişimi, sosyolojik ve siyasal boyutlarıyla ele alındı. Konuşmacılar, "Unutulan darbeler tekrarlanır" diyerek, 15 Temmuz’da yaşananların unutulmaması ve anlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Bursa Teknik Üniversitesinde "15 Temmuz’un Sosyo-Politik Anatomisi" başlıklı panel düzenlendi. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen panele; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Selim Uzun, il protokolü, akademik ve idari personel katıldı. Gazeteci ve iletişimci Ferhat Murat’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya ve Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Panelin açılışında konuşan Ferhat Murat, "Unutulan darbeler tekrarlanır" diyerek tehdittin hala sürdüğünü söyledi. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve stratejik önemi nedeniyle her zaman hedefte olduğunu vurgulayan Murat, "Türkiye, her açıdan çok önemli bir ülke. Ne zaman Batı’nın çıkarlarına set çekebilecek bir adım atsa, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi çeşitli senaryolar devreye sokuluyor" dedi. Konuşmasında önümüzdeki döneme ilişkin uyarılarda da bulunan Murat, "Önümüzdeki 8 yıl, Türkiye açısından kritik bir dönem olacak. Bu süreçte pek çok alanda önemli hamleler yapılması bekleniyor. Dolayısıyla daha dikkatli olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "FETÖ Batı tarafından desteklenen bir aparat" FETÖ’nün devlet yapısına nasıl sızdığını, bu yapılanmanın dini alanı nasıl istismar ettiğini ve Türkiye’yi bir askeri darbe ile ele geçirme hedefini nasıl kurguladığını anlatan Doç. Dr. Turgay Yerlikaya, FETÖ’nün dini bir cemaat yapısı görüntüsüyle Batı tarafından desteklenen bir aparat olduğunu kaydetti. FETÖ’nün özellikle 2000’li yıllardan sonra Batı’da "ılımlı İslam" modeli olarak pazarlandığını ve bu sebeple hem siyasal hem finansal destek gördüğünü ifade eden Doç. Dr. Yerlikaya, "FETÖ, doğrudan Batı’nın desteklediği bir siyasal aparat olarak konumlandı. İslamofobi’nin zirve yaptığı dönemlerde bile bu örgüt Batı’da meşruiyet kazandı" diye konuştu. "Takiye ile sızan bir yapı, halkın direnişiyle durduruldu" FETÖ’nün en tehlikeli yönlerinden birinin takiye siyaseti olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yerlikaya, örgütün yıllar içinde gizli bir yapılanmayla siyasete, bürokrasiye, medyaya, eğitim kurumlarına ve uluslararası kuruluşlara sızdığını belirtti. Türkiye’nin farklı dönemlerinde karşılaştığı krizlerin arkasında benzer yapıların olduğunu dile getiren Yerlikaya, "Türkiye kendi bağımsız politikalarını inşa etmeye başladığı andan itibaren bu tür yapılar devreye sokulmuştur. FETÖ de bu aparatların en organize olanlarından biridir" şeklinde konuştu. 15 Temmuz darbe girişimini diğer askeri müdahalelerden ayıran en temel özelliğin, halkın doğrudan devreye girerek Türkiye’ye sahip çıkması olduğunu da belirten Yerlikaya, "Bu mücadelenin hikâyesini anlatmaya devam etmeliyiz" ifadelerini kullandı. "Bağımsız Türkiye yolunda her zaman dış müdahalelere maruz kaldık" Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz, Türkiye’nin bağımsızlık yönünde attığı her stratejik adımda dış müdahalelere maruz kaldığını belirterek, Batı’nın demokrasi ve hukuk gibi değerleri yalnızca kendi çıkarlarıyla örtüştüğü sürece savunduğunu vurguladı. Yılmaz, FETÖ’nün 27 Mayıs darbesini model aldığını da belirterek, "Yurtta Sulh Konseyi adını verdikleri yapı, 38 kişilik bir kadroyla hazırlandı. O bildiride kullanılan dil ve darbe mantığı, doğrudan 27 Mayıs zihniyetini yansıtıyordu" dedi. Batı’nın seçilmiş iktidarı yaftalarken, darbe yapan FETÖ’yü ‘kültürel İslam’ın temsilcisi’ olarak yücelttiğinin altını çizen Dr. Yılmaz, bu açık çelişkiye de dikkat çekti. "Girişim başarılı olsaydı Türkiye kâbusu yaşardı" FETÖ’nün öncelikle iktidarı içeriden ele geçirmeye çalıştığını, bunda başarılı olamayınca 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunduğunu aktaran Dr. Yılmaz, "Ancak bu hain girişim, milletimizin eşsiz direnci sayesinde başarısız olmuştur. Bu girişim başarılı olsaydı, Türkiye bir kabusu yaşardı. Bugün Ukrayna’da yaşanan savaş ve Ortadoğu’daki istikrarsızlık ortamı, Türkiye’nin de görülebilirdi" dedi. "Bugün terörsüz Türkiye’ye doğru ilerliyoruz" Türkiye’nin bugün geldiği noktada, hem FETÖ ile mücadelede hem de diğer terör örgütleriyle olan mücadelesinde önemli bir aşamaya geldiğini belirten Dr. Murat Yılmaz, "Bugün terörsüz Türkiye idealine ulaşmak üzereyiz. Bu çok büyük bir başarıdır. Ancak bu tür yapılar her an yeniden ortaya çıkabilir. O yüzden dikkatli olmalıyız" dedi. Son olarak, 15 Temmuz’un gelecek nesillere anlatılmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Yılmaz, "15 Temmuz, bizim hikâyemizdir. Demokrasiye, bağımsızlığa, vatanımıza sahip çıkışın destanıdır. Bu mücadeleyi unutmamalı, unutturmamalıyız. Çünkü bu bilinç, bizi benzer tehditlerden koruyacak en güçlü kalkandır" dedi. Soru-cevap bölümüyle devam eden panel, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın konuşmacılara plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.