YEREL HABERLER - 09 Kasım 2013 Cumartesi 15:53

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nden Kırsal Kalkınma Hamlesi

A
A
A
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nden Kırsal Kalkınma Hamlesi

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla Keles’te kurduğu BESAŞ Süt ve Süt Ürünleri Tesisi törenle hizmete açıldı.
Bursa’nın daha yaşanabilir bir kent olması amacıyla şehri bir bütün olarak ele alan ve tüm ilçelerin kalkınmasına yönelik adımlar atan Büyükşehir Belediyesi’nin, Keles’te kırsal kalkınmanın önünü açacak Süt ve Süt Ürünleri Fabrikası hizmete açıldı.
Kent merkezine en fazla göç veren dağ ilçelerinin ekonomik olarak güçlenmesi ve bölgede yeni istihdam alanlarının oluşturulmasının yanında hayvancılığın yeniden gelişmesi açısından hayati önem taşıyan tesisin açılış törenine, Keles Kaymakamı Ahmet Oğuz Aslan ile AK Parti İl Başkanvekili Murat Demir, BESOB Başkanı Arif Tak ve Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala ile ilçe belediye başkanları, partilerin ilçe temsilcileri, hemşehri dernekleri temsilcileri ve vatandaşlar yoğun katılım sağladı. Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının da hazır bulunduğu törende KÖYDER halk oyunları ekibi özel bir gösteri yaptı.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLARAK EZBER BOZUYORUZ"
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, güzel bir projenin daha Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, “Üretim konusunda sıkıntı yaşayıp göç veren bölgede, uzun yıllar söylenen bir yatırımı gerçekleştiriyoruz. Bu tesisi 6 ay gibi bir sürede titizlikle çalışan BESAŞ çalışanlarına, Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına ve çalışmalara destek veren dağ yöresi halkına teşekkür ediyoruz” dedi.
“Büyükşehir Belediyesi olarak bu dönemde ezber bozuyoruz. Her alanda kentimizi, halkımızı ilgilendiren her şeyle ilgileniyoruz” diyen Başkan Altepe, kentin her köşesinde kalkınmayı sağlamak için, güçlü, kalite kenti ve göç vermeyen Bursa’yı hedeflediklerini söyledi. Bursa’yı daha modern bir noktaya taşıma noktasında Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını anlatan Altepe, “Bursa’nın güzellikleriyle, tarihiyle, tarımıyla, kültürel mirasıyla her alanda kalkınan öncü lider kent oluşturmak hedefimizdir. Başbakanımızın desteğiyle yerel yönetimler güçleniyor. En iyi yönetim yerinden yönetimdir” diye konuştu.
KIRSAL KALKINMA BAŞLADI
Bursa’da özveriyle çalıştıklarını hatırlatan Başkan Altepe, “Bizler örnek bir belediyecilik sergiliyoruz. Her alanda yerelin gücünü gösterelim istiyoruz. Modern bir kent olarak Avrupa şehirleriyle yarışıyoruz. Osmangazi’de, Nilüfer’de ne varsa Orhangazi’de ve Keles’te de o olacak, amacımız eksikliklerin giderilmesidir. Bu da güçlü yerel yönetimlerle olur. Büyükşehir Belediyesi olarak sadece 7 ilçede değil, tüm ilçelerde hizmet binalarından, üretimin her alanda desteklenmesine, yol ve kaldırım çalışmalarından spor alanlarına kadar her konuda çalışmalarımızı yapıyoruz” dedi.
Göreve geldikleri günden bu yana hizmetlerde hiçbir zaman sınır ayrımı yapmadıklarını ve özellikle de dağ bölgesinin sosyal açıdan gelişmesine yönelik adımları bir bir attıklarını dile getiren Başkan Altepe, süt tesisinin kırsal kalkınma açısından atılan en somut adım olduğunu kaydetti.
Tesis sayesinde bölgede tarım ve hayvancılığın yeniden ivme kazanacağını ifade eden Altepe, “Üreticimiz kazanacak ve bölgede refah seviyesi yükseldikçe göç sorunu ortadan kalkacak. Üretimin kalitesinin artması, ambalajlanması ve fuarlara katılması dahil olmak üzere üretici her konuda Büyükşehir Belediyesi’nden destek alacak ve Bursa bu konuda da örnek olacak” şeklinde konuştu.
BELEDİYE ŞİRKETLERİNİN PERFORMANSI YÜKSEK
Büyükşehir Belediyesi şirketlerinin de desteğiyle kente hizmette performansın arttığını ifade eden Başkan Altepe, BURULAŞ ve BESAŞ’ın çok yönlü çalışmalarla kente değer kattığını ifade etti. Keles BESAŞ süt ve süt ürünleri tesisinin dünyanın konularında en önde gelen firmalarının süt işletme makineleri kullanılarak tam donanımlı olarak kurulduğunu belirten Altepe, “Tam donanımlı laboratuvarında üretilen ürünler gerekli testlerden geçirilerek özel araçlarla Bursa’ya ulaştırılacak. Tesis yaklaşık 9 bin metrekarelik alan içinde 3 bin metrekarelik kapalı alana sahip. Daha önce Tekel binası olarak kullanılan tesis binası Keles Belediyesi ile BESAŞ arasında yapılan protokolle Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti. Büyükşehir Belediyesi, bölgenin menfaatine çalışmalar yapılması için binayı BESAŞ’a devretti” diye konuştu.
Başkan Altepe, dağ yöresinin kalkınmasına destek olacak tesisle Bursa’nın yine örnek olacağını belirterek, “En gelişmiş makine ve teçhizatla çalışacak olan tesis, tek vardiyada 30 ton süt işleme kapasitesine sahiptir. Günde 3 vardiyada 60-70 ton günlük süt işlemeyi hedefliyoruz. Bu sayede, Keles, Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık yöresindeki hayvancılık kalkınacak ve bölgeye iş imkanı sağlanacak. Fabrikada kaşar peyniri, ayran, günlük pastörize süt, kaymaklı-kaymaksız yoğurt, kahvaltılık lor peyniri, krema üretiliyor ve ilerleyen dönemlerde de ek yatırımlarla tereyağ, kaymak, çeçil peyniri ve dil peyniri üretimi gerçekleştirilecek” şeklinde konuştu.
BEKTAŞ'TAN ALTEPE'YE TEŞEKKÜR
BESAŞ Genel Müdürü Mustafa Bektaş, 30-40 yıl önce başlayan göçün bölgede ciddi anlamda yaşandığını ifade ederek, “Sosyal bir olgu olan göçe karşı tedbirimizi almalıyız. Mesleki ve siyasi idari hizmetlerim süresince kalkınmaya destek olmaya çalıştık. Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz bu proje, hem dağ insanına hem de Bursa’ya hizmet edecek. Bir yanıyla istihdama katkı sağlarken bir yandan da ilçemize katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu bakımdan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye teşekkür ediyorum. Buraya pek çok kişinin emeği geçti. Bundan sonra da kentin yararına olacak hizmetlere devam edeceğiz” dedi.
BÖLGE HALKINDAN ALTEPE'YE TEŞEKKÜR PLAKETİ
Keles Belediye Başkanı Süleyman Kaynak, daha önce Tekel Genel Müdürlüğü’ne ait atıl bir mekan olan alanın Keles’e kazandırıldığını hatırlatarak, mekanın düşük bir bedelle Büyükşehir Belediyesi’ne kiralandığını söyledi. Kaynak, süt üretim tesisinin bölgenin ekonomik gelişimine, istihdama ve göçün önlenmesine katkı sağlayacağı için tüm halkı sevindirdiğini ifade etti.
Keles Muhtarlar Derneği Başkanı Ali Gökalp de ilçenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olduğundan bu tesisinin süt üreticisine katkı sağlayacağına inandığını belirterek, bölgedeki göçün de bu sayede önüne geçileceğini söyledi. BESAŞ gibi bir şirketin bölgede böyle bir tesis kurmasının önemli olduğunu ifade eden Gökalp, Başkan Altepe’ye teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Başkan Altepe’ye bölgeye katkılarından dolayı teşekkür plaketi ve çiçek verildi. Başkan Altepe, protokol ile birlikte açılış kurdelesini kestiği tesiste incelemelerde bulundu. Kurulan stantta ilk alışverişi de Başkan Altepe yaptı.
İSTİHDAMA BÜYÜK KATKI
Keles, Orhaneli, Harmancık ve Büyükorhan’da kırsal kalkınmanın sağlanması konusunda öncü bir rol üstlenen BESAŞ tarafından kurulan tesiste, bölgede hayvancılığın gelişmesi amacıyla köylerden toplanacak sütler, günlük pastörize süt, kaşar peyniri, ayran, kaymaklı- kaymaksız yoğurt, krema, kahvaltılık lor ve peynir olarak işlenecek. İşlenen ürünler, BESAŞ’ın tüm satış noktalarında birinci elden tüketiciyle buluşacak. İstihdam açısında da bölgeye hareket getirecek olan tesis, tam kapasiteye ulaştığında 30 kişi istihdam edilecek ve personel alımlarında bölge halkına öncelik verilecek.
(NY-İHS
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de çocukların yüzde 30’u toksik ebeveyn ile karşı karşıya Son zamanlarda sıklıkla duyulan toksik ebeveynlik kavramı hakkında bilgilendiren İstanbul Arel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Su Kocayörük, Türkiye’de yüzde 20-30 oranda çocuğun toksik ebeveyne maruz kaldığını söyledi. Bunun sonucunda depresyonun en fazla görülen hastalık olduğuna işaret eden Kocayörük, “Depresyon hastalarının yüzde 50’sinde travmatik çocukluk yaşantıları söz konusudur. Ülkemiz için de aynı şey geçerli. Genelde depresyon görüntüsü altında olan kişilerin de toksik ebeveynlere maruz kaldıklarını biliyoruz” dedi. Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan ‘toksik’ kavramı birçok alanda karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de ‘toksik ebeveynlik’ kavramıdır. Bu kavram; ebeveynlerin çocukları için en iyisini istese de bazen onları fazlaca sıkmaları ya da özgür bir birey olmalarını kısıtlamaları anlamına geliyor. Anne babaların da aslında toksik ailelerden geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Su Kocayörük, “Bu yüzden ilişki ve bağlanma şekilleri aslında çocuklarını da etkiliyor. Hatta çocuklarının da ilerde kuracakları ilişki yine toksik şekilde devam edebiliyor. Nesilden nesle aktarılıyor. Burada suçlu aramak yerine çözüme odaklanmalı” açıklaması yaptı. “Küçümseyici, aşağılayıcı tavır takınmaları, negatif geri bildirimler vermeleri toksik ebeveynliktir” Toksik ebeveyn davranışlarını sıralayan Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük, “Küçümseyici, aşağılayıcı tavır takınmaları, negatif geri bildirimler vermeleri, sürekli çocuğu didiklemeleri, sınırları aşmaları, çocuğun birey olduğunu kabul etmekten ziyade kendilerinin bir uzantısı olduğunu görmeleri toksik ebeveynliktir. Örneğin bu ebeveynler; çocuğu sınavda 99 notu aldığında ‘neden 100 almadın’ diye eleştirirler, çünkü hiçbir şeyle yetinmezler. Sürekli çocuk üstünde baskı, otoriter kurarlar. Bunun en büyük nedenleri arasında ise ailelerin çocuklarına empati yapamaması, çocuğun ihtiyaçlarını göremeyip anlayamaması yer almaktadır. Tabii bunu bile isteye yapmıyorlar. Çünkü onların da kendi ihtiyaçları zamanında görülmeyerek onlara da bu şekilde davranıldı” dedi. “Değerlilik ihtiyacı karşılanmayan çocukların kendini geliştirmesi zordur” Tedavisinde ise terapistlere büyük iş düştüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük şunları söyledi: “İnsanlar kendilerinin farkında da olmalıdır. Ama genellikle bu durumun farkında olmazlar. Sevilmeyip sayılmayan, biricilik ve değerlilik ihtiyacı karşılanmamış çocukların kendilerini geliştirmesi oldukça zordur. Bu yüzden kendilerinden beklentileri de düşüktür. Dünyaya genellikle olumsuz bakarlar. En önemlisi de öğrendikleri bağlanma biçimini, hayatlarında benzer bağlamda gösterecekler. Örneğin; sevgili, eş, arkadaşlık ilişkilerinde bu tarz bağlanma ilişkisi olacak. Mesela aşağılayıcı bir bağlanma stili gördüyse etrafındakileri aşağılayacak. Toksik ebeveynler genellikle klinik tanı almamış olsa da çoğunlukla ruhsal bozukluğu ya da kişilik bozukluğu olan kişilerdir. Narsist bir ebeveynle birlikteyseniz narsist olma ihtimaliniz çok yüksek. Kaygılı bir ebeveynle büyüyorsanız kaygılı olma ihtimaliniz çok yüksek.” “Ailelerini olduğu gibi kabul edip sınır çizerek hayatlarına devam etsinler” Ailelere ve özellikle de çocuklarına önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük son olarak şunları söyledi: “Aileler açık iletişimde olmalı. Çocuğunu dinlemeyi öğrenen her aile, bu anlamda yol katedecektir. Çünkü çocukların ihtiyaçlarını öğrenebildiklerinde, hissedebildiklerinde zaten tutumlarını değiştirecekler. Anne babalar kendilerine şunu sorsunlar; ‘ben çocuğumdan ne istiyorum, o benim bir uzantım mı, ona gücümü mü göstereyim, o benim her dediğimi yapsın mı?’ Yoksa sadece o benim çocuğum ve o ayrı birey. ‘O da kendi başına bir birey olarak kendi hayatını ve kendi yolunu bulacak’ şeklinde mi düşünüyorlar? Bu tür ailelere maruz kalan çocukların tutunacak dala ihtiyacı vardır. Öğretmen ya da başka akrabadan özdeşim kuracağı birilerini bulabilirler. Bu onlara iyi gelecektir. Aileler çoğunlukla toksik olduğunu kabul etmez. Çocuklar toksik bir aileye sahipse onları olduğu gibi kabul edip kendi sınırlarını çizebilir. Ebeveyniyle kuracağı empatik ilişkide çocuk, öfkelenmeyi ve kızmayı bırakabilir. Öfke ve kızmayı bıraktığında da onları olduğu gibi kabul edebilir. Olduğu gibi kabul ettikten sonra da kendi yolunu çizebilir. Diğer türlü anne babasına tepkili hayat yaşamak onları; madde bağımlılığına, kötü arkadaşlar edinmeye, kendine zarar verici davranışlarda bulunmaya kadar götürür. Çünkü kızgınlık ve öfke buna iter. Ailelerini anlayabilirlerse ailesinin onu anlamasını beklemeden hayatlarına devam edebilirler.”
Samsun Ormanda çöp toplama etkinliği Samsun’un Vezirköprü ilçesinde “Orman Benim” sloganı ile ormanda çöp toplama etkinliği yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından “Orman Benim” sloganı ile 81 ilde ve bütün ilçelerde, orman yangınlarına karşı farkındalık oluşturmak için bir program düzenlendi. Vezirköprü’deki farkındalık etkinliği ise Çaputlu mevkisinde gerçekleştirildi. Amaçlarının orman yangınları çıkmadan önlem almak olduğunu belirten Vezirköprü Orman İşletme Müdürü Mecit Koçak, “Orman Benim” yangınlara karşı farkındalık programı ile ilgili yapığı açıklamada, amaçlarının yangın çıkmadan önlem almak olduğunu belirterek, “Benim Ormanım’ etkinliği kapsamında Türkiye’nin bütün illerinde ve tüm ilçelerinde bu etkinlik düzenlendi. Bizler de Kaymakamlık, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile Çaputlu mevkisinde etkinliğimizi gerçekleştirdik. Amacımız, çevremizin daha temiz olması, özellikle küresel ısınmadan kaynaklı son yıllardaki orman yangınlarına karşı dikkat çekmek ve yangın çıkmadan tedbir almak. Çıkan yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı, yanan alanların da yüzde 99’u insan kaynaklıdır. Yangını çıkmadan önlemek için bu proje başlatıldı" dedi. Programa İlçe Kaymakamı Özgür Kaya, Cumhuriyet Başsavcısı Emre Kaya, Vezirköprü Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Necati Tomal, İlçe Jandarma Komutanı J. Binbaşı Ümit Çetinkaya, İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
İstanbul Esenyurt’ta uyuşturucu serasına çevrilen eve operasyon: 15 kilogram esrar ele geçirildi Esenyurt’ta Güven Timleri tarafından uyuşturucu serasına çevrilen eve operasyon düzenlendi. Operasyonda özel düzenekle saksılara ekilmiş 15 kilogram esrar ele geçirilirken 1 kişi yakalandı. Alınan bilgiye göre, dün Esenyurt Mehterçeşme Mahallesi Hacı Bayram Veli Caddesi’nde yayılan kokudan şüphelenen polis ekipleri bölgeyi incelemeye aldı. Yapılan incelemenin ardından polis ekipleri cadde üzerindeki binada bir daireyi gözlem altına aldı. Yapılan takibin ardından 5 katlı apartmanın 5. Katındaki daireye gelen ekipler şüphelilerin kapısını çaldı. Polislerin geldiğini fark eden S.T isimli şüpheli, dairenin terasından çatıya çıkarak karşı binaya geçti. Çatı girişinden yandaki binaya girmeye çalışan S.T aradaki kapının kilitli olması sebebiyle apartman boşluğunda kilitli kaldı. Yan binaya geçtiğini fark eden polis ekipleri, şüpheli S.T’nin kilitli kaldığı kapıyı açarak şahsı gözaltına aldı. Baskın yapılan evde uyuşturucu imalatında kullanılan kimyasallar, özel aydınlatma ve ısıtma sistemleri kurulduğu görüldü. Dairedeki 2 odanın duvarları ve camların alüminyum folyolarla kaplandığı görüldü. Daire içerisinde kokuyu önlemek için havalandırma sistemi kurulduğu belirlendi. Yapılan baskında, toplamda 15 kilogram esrar maddesi ele geçirildi. Polis olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.