YEREL HABERLER - 24 Şubat 2014 Pazartesi 13:54

Hulusi Şentürk'ten Test Merkezi Müjdesi

A
A
A
Hulusi Şentürk'ten Test Merkezi Müjdesi

Türk Stantandartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, Bursa'da yapılacak olan otomotiv test merkezinin Avrupa'da sabit hızda ikinci yüksek hızlı test merkezi olacağını belirterek, "Aksilik olmazsa bu yıl içinde proje ihaleleri tamamlanmış olacak. Çivi çakmaya başlayacağız. Artık geri dönüş yok. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Bundan sonrası takvim yapraklarını sayacağımız bir süreçtir" dedi.
Bursa'da açıklamalarda bulunan TSE Genel Başkanı Hulusi Şentürk, otomotiv test merkezi süreci konusunda her katıldığı toplantıda çok sayıda soru aldığını belirtti. Açıklamaları dışında test merkezi ile ilgili başka soru almayacağını söyleyen Şentürk, “Soru istemiyorum, bıktım. Tarih deniliyor. Ya arkadaş hangi tarihten bahsediyorsunuz gözünüzü seveyim. İşte bir arazi tahsis edildi. Her şey yolunda, derken bir baktık ki arazinin bir bölümü tarım arazisi çıktı. Bunu tarım arazisinde bunu yapamazsınız. Tarım arazisini dışarıda bırakıyorsunuz. Böyle olunca yeni arazi ihtiyacı çıktı. Bu da süreleri uzatıyor. Tarım arazisi olan yerlerde zemin etütleri yapmıştık. Şimdi arazi değişince zemin etütleri boşa gitti. Büyütülen alanlara doğru zemin etütleri yaptık” ifadelerini kullandı.
Tesisin ne kadar mal olacağı konusunda net bir rakam verilemeyeceğini dile getiren Şentürk, “120-150 milyon dolara mal olacağını söylüyoruz. Net rakam veremeyiz. Plan biter, proje biter. Tüm detaylar ortaya çıkar. O zaman söyleriz. En az ilk başta 150 teknik eleman çalışacak. İdari personelle bu sayı 250’ye çıkacak. Türkiye’de bu test merkezi sadece otomotiv sektörüne hizmet etmeyecek. Birçok sektöre hizmet edecek. Dolayısıyla bakarsınız çok büyük istihdam sayılarına ulaşabiliriz” diye konuştu.
TEST MERKEZİNİN BİR UCUNDAN BİR UCU 2.7 KİLOMETRE
Test merkezinin bur ucundan ucunun 2.7 kilometre olduğunu ifade eden Şentürk, “Çocuk oyuncağından bahsetmiyorum. Bir mahalleden de büyük bir alan. Neredeyse ilçe sayılabilecek kadar büyük bir alandan bahsediyorum. Yaklaşık 3 kilometre boyunca, 1 kilometre eninde olan bir alandan bahsediyoruz. İçinde birçok bölümler olacak. 'Peki tam ne olacak?' deniliyor. Tam olacağı proje ihalesi bitince netleşecek. O yüzden net rakamları o zaman vereceğiz” ifadelerini kullandı.
“6 AYDA GELİNEN AŞAMA REKORDUR”
Geçen mayıs ayında genel kurulda konuşmaya çıkarken arazinin Maliye Bakanlığı TSE’ye tahsis kararı çıktığını kürsüde söylediğini hatırlatan Şentürk, “Ama daha yazılı bir şey yok. O gün karar vermişler. Arkasından yazı yazıldı, haziran ayında. Ot bedelleri çıktı. Temmuz sonunda arazinin tapuları elimize geçti. 6 ayda iddia ediyorum, Türkiye’de bu kadar bir arazide hiçbir kurumun gösteremeyeceği hızla neleri yaptık. Zemin etütlerini yaptık. Zemin etütlerinden aldığımız bilgiler doğrultusunda alanın hava fotoğrafı bile yoktu. Bunu çıkarttık. İl Özel İdaresi bunları onayladı. Şu an haritası olmayan alanın haritası, TSE tarafından çıkarıldı. Plan alanları net olarak çizildi. Bu iş hızlı olsun diye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmeler yaptık. Bakanımız da devreye girerek bu planların onaylanması sürecini üzerine aldı. Şu anda planları teslim ettik. Önümüzdeki günlerde planın onaylanmasını bekliyoruz. Biliyorsunuz bir askı süresi var. Birkaç ay içinde bunların sonuçlanmasını bekliyoruz. Olağanüstü bir şey olmazsa” dedi.
“BU YIL ÇİVİ ÇAKILMAYA BAŞLANMIŞ OLACAK”
“Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Devasa bir test merkezi. 25 yıldır hayal olan test merkezini yapıyoruz” diyen Şentürk, projenin artık ete kemiğe büründüğünü ifade ederek, “Aksilik olmazsa bu yıl içinde proje ihaleleri tamamlanmış olacak. Yani çivi çakılmaya başlanmış olacak. Arkasından da peyderpey. Şunu da söyleyeyim. Test merkezi 2 sene sonra biter mi? 2 sene sonra hizmete girer ama bitmesi... Hiç bitmeyecek arkadaşlar. Sürekli modüllerin entegre edilmesiyle buranın sürekli büyümesi lazım. Bahsettiğimiz bu 120-150 milyon dolar ilk yatırım maliyeti. Örneğin Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu EMC ve rüzgar tünel test merkezine gerçekten sahip olmamız gerekirse sadece buna lazım olan para 200 milyon dolar. Bunlar hesabın içinde yok. Bunlar önümüzdeki senelerde. Bunlar kurumlar ve sektörle yapılan görüşmelerden sonra önümüzdeki senelerde yapılabilir. Yoksa herhalde hiç kimse TSE’nin buraya tek başına 500 milyon dolar yatırmasını beklemiyor. Bizim öyle etimiz budumuz yok. Biz zaten gücümüzün ötesinde bir gücü yüklendik burada. Türk sanayisinin geleceği için. Gerçekten çok hızlı hareket edildi” şeklinde konuştu.
“GERİ DÖNÜŞ ARTIK YOK”
6 ayda haritası bile olmayan bir alanın plan taslağının hazırlanma aşamasına geldiği ile ilgili Türkiye’de kimsenin kimse örnek gösteremeyeceğini ifade eden Şentürk, şöyle konuştu:
“Bu benim başarım değil. Yerel yöneticilerimizin ve milletvekillerinin başarısı ama gecikme diye bir şey yok. Tam tersi olması gerekenden daha hızlı bir şekilde mesafe kat edildi. Ümit ediyorum, en kısa sürede nihai sonuca ulaşacağız ama burada ‘efendim 3-5 ay gecikiyormuş?’ sorusunu şöyle sormamız lazım. 25 yıldır niçin bu soruyu sormadın. 25 yıldır adı bile konmamış bir proje, bugün artık ete kemiğe bürünmeye başlamışsa 3-5 ayın hesabını yapmamız gerekiyor. Bunların hiçbirisi bizden kaynaklanmıyor. Biz bölgeye de sıkıntı vermeyecek çözümler içindeyiz. Yoksa başka çözümler de bulabiliriz. Bursa otomotiv sektörü ile entegre olabilecek bir çözümün peşinde olduk ve başardık. Buradan sonrası takvim yapraklarını sayacağımızı sayacağımız bir süreçtir. Bunun geri dönüşü yok."
AVRUPA’NIN 2. YÜKSEK HIZ TEST MERKEZİ
Test merkezinin Avrupa’da sabit hızda testin yapılacağı ikinci tesis olacağını kaydeden Şentürk, “Dönüş hızınız neyse tüm hızınız orada sabitlenmek zorunda. Bu sabit hızla testin yapılması lazım. Biz de 160 kilometreye çıkabilirsek bunun iyi olacağını düşündük. Tüm hesapları buna göre ayarladık. Nasıl olsa parayı TSE ödüyor diye otomotiv sektörümüz çok uyanık çıktı. Arkadaşları kafaya aldılar. Ve bu proje 260 km/saat sabit hıza çıktı. Bu ne demek biliyor musunuz ? Bu hıza çıkabilen Avrupa’da bir test merkezi yok. Burası ikinci yüksek hız test merkezi olacak. Gelişi güzel bir test merkezi yapmıyoruz Bursa’ya. Saatte 260 km/s hızla testin yapılacağı bir merkez. O yüzden proje çok büyüdü. O yüzden kimi öngörülemeyen gelişmeler oldu ama bu da yapmışken bir kere yapalım mantığıyla baktığımızda gerçekten ihtiyaçtı. Arkadaşlar ısrar edince sektör de ısrar edince biz de evet demek zorunda kaldık. Yapılacak olan test merkezi, Avrupa’da sabit hızda ikinci sıradaki test merkezi olacak. Bu anlamıyla Türkiye’nin ve bölgenin uzun yıllar ihtiyacını karşılayacak bir merkez olacak. Bu merkezle ilgili başta, ‘TSE bu işi yapamaz, orası olmaz’ diye sağda solanlar konuşanlar da projenin yeni hali karşısında tüm görüşlerini geri çektiler. Tüm desteklerini bize verdiler” açıklamalarında bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.