YEREL HABERLER - 20 Mart 2012 Salı 15:29

BESAŞ’TAN RUŞEYMLİ EKMEK

A
A
A
BESAŞ’TAN RUŞEYMLİ EKMEK

Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Bursa Ekmek ve Besin Sanayi AŞ (BESAŞ), zengin ürün yelpazesine eklenen ruşeymli ekmekleri BESAŞ bayilerinde satışa sundu.
Bursa’da 1982 yılından itibaren sağlıklı, hijyenik ve kaliteli ürünleri vatandaşlarla buluşturan BESAŞ, kepekli, tam buğday, çavdar, ay çekirdekli, tam tahıllı, zeytinli, mısırlı, haşhaşlı, rol ekmek, rol tuzsuz ekmekten oluşan çeşit ekmek ürün portföyüne ruşeymli ekmeği de ekledi. BESAŞ büfelerinde poşetli olarak üretilen, 400 gram ruşeymli ekmek 0.75 TL’den satışa sunuldu.
BESAŞ Genel Müdürü Mustafa Bektaş, kaliteli ekmeği en sağlıklı şekilde halka ulaştırdıklarını belirterek, “Sağlıklı ekmek üretimine odaklı çalışmalar kapsamında, BESAŞ’ın zengin ürün yelpazesine ruşeymli ekmeği de dahil ettik. BESAŞ bayileri aracılığıyla vatandaşlara ulaşan ruşeymli ekmek, çok besleyici ve özelikle çocukların zihin gelişimine oldukça faydalı bir besin kaynağı olarak dikkat çekiyor” dedi.
Bektaş, BESAŞ’ın sağlığa değer veren ürünlerine yenilerinin ekleneceğini de ifade etti.
Kelime anlamı buğdayın özü olan dünyada ‘wheat germ’ olarak bilinen ruşeym, buğdayın en tepesindeki embriyosudur. Bu madde tohumun üremesini ve çimlenmesini sağlayarak, buğdayın kalbi ve hayat kaynağını oluşturur. Ruşeym, lif değeri yüksek, tokluk hissi veren lezzetli bir besin maddesidir. Zihinsel gelişimi arttırıp, hafızayı kuvvetlendirici etkiye sahiptir. Türkiye’de tüketimi çok az olan ruşeym her yaş için tüketimi önerilen, özellikle de çocukların zihin gelişimi için önemli bir besin kaynağıdır. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sertaç Özer, beslenme açısından yararlı olan ruşeymin, her yaşta tüketilebileceğini söylüyor. Özer, E vitamininin yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynadığı, bu açıdan zengin olan ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceğini iletti. Özer, ruşeymin sinir sistemi hastalıklarında da olumlu etki gösterdiği, gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği, cildi güzelleştirip kırışıklıkları önlediği ve kısırlık tedavisinde etkin olarak kullanıldığını bilimsel çalışmalarla tespit edildiğini söyledi. Ruşeymli ekmek, tokluk hissi verdiğinden dolayı diyet yapanlar için de ideal bir besin olma özelliği taşıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri’ne operasyon: 11 gözaltı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi. 11 kişi operasyonda yakalanırken, Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararıyla el konuldu.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yasadışı bahis ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası denetim raporu ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca düzenlenen rapor incelendi. Her iki raporda da yasadışı bahis ve yasadışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar üzerinden sistematik şekilde finansal sisteme sokulduğu ve çok sayıda şirket üzerinden aklandığı belirlendi. Öte yandan eylemin bireysel bir faaliyet değil örgütlü bir yapılanma tarafından yürütüldüğü de tespit edildi. Soruşturma kapsamında elektronik para kuruluşu bünyesinde 1 örgüt lideri, liderliğe bağlı 3 yönetici, bu yöneticilerin talimatları doğrultusunda operasyonel düzeyde faaliyet yürüttüğü değerlendirilen 7 örgüt üyesinden oluşan hiyerarşik bir suç örgütü yapısının oluşturulduğu ve çok sayıda yüksek riskli ve suçla bağlantılı finansal hareket belirlendi. Bu kapsamda İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Yalova’da, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce eş zamanlı operasyon düzenlendi. 11 şüpheli gözaltına alınırken, şüphelilere ait malvarlıklarına ve Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla el konuldu.
Kayseri Görünmeyen düşman, karbonmonoksit Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmethan Turan, karbonmonoksit gazının tatsız, kokusuz ve renksiz olması nedeniyle fark edilmeden solunabildiğini belirterek, "Özellikle tünellerde ve kapalı otoparklarda çalışanların değerlerine baktırmaları gerekiyor" dedi. Karbonmonoksit zehirlenmesinin içeriğinde karbon olan maddelerin yanması sonucu ortaya çıkan gazın inhalasyonu ile geliştiğini anlatan Turan, "Bu gaz renksiz, kokusuz, tatsız hatta soluyan kişiyi rahatsız etmeyecek derecede olma özelliği taşıyan bir gazdır. Kişiler bunu yavaş yavaş da alabilir, uzun süreli de alabilir. Ani ve yüksek alımlarda karbonmonoksit seviyesinin belli bir derecenin üzerine çıktığında da buna biz karbonmonoksit zehirlenmesi diyoruz" ifadelerini kullandı. "Baş ağrısı, bulantı, uykuya meyil ve en sonunda bayılma, kendinden geçme gibi sessiz bir klinik tablo" Dr. Turan, karbonmonoksit zehirlenmesinin akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek "Akut olanlarda yani ani oluşanlarda hastalar genelde çok bir şey hissetmez. Birazcık baş ağrısı, bulantı, uykuya meyil ve en sonunda bayılma, kendinden geçme gibi sessiz bir klinik tablo oluşturur. Hastalar uyur ve uyanamaz; bu tablo onu yoğun bakıma kadar götürür. Kronik zehirlenmelerde ise daha çok tünel işçilerinde, kapalı otopark işlerinde veya kendi evinde kapalı otopark kullanan, uzun süre egzoz gazına maruz kalan kişilerde görürüz. Kronik baş ağrısı, uykusuzluk, ajitasyon, kas ve eklem ağrıları gibi durumlar gözükür" dedi. "Kışın, zehirlenme vakaları artıyor" Farklı nedenleri olan karbonmonoksit zehirlenmesi vakalarının kışın artığına dikkat çeken Dr. Turan, "Isınmak için kömür sobaları, doğal gaz kombileri gibi cihazların bakımının iyi yapılmaması karbonmonoksit sızıntısına ve dolayısıyla zehirlenmesini artıran önemli bir faktör. O nedenle düzenli bakım ve temizliğin yapılması çok önemli. Ayrıca otomobillerin çıkardığı zehirli gaz uzun süre maruz kalmak da aynı sonuca yol açıyor" dedi. "Otopark ve tünel işçileri risk altında" Sigara içenlerde değerlerin yükseldiğini söyleyen Turan, "Normalde insanlarda karbonmonoksit hemoglobin düzeyi yaklaşık yüzde 1 ile 3 arasında olur ama sigara içenlerde bu yüzde 10’a kadar çıkabiliyor. Yani bu da bir kronik karbonmonoksit zehirlenmesi oluyor bir nevi. Bir sonraki aşaması ise az önce bahsettiğim kapalı otopark ve tünel işçilerinde oluşanlar. Onlarda da yüzde 20’ye kadar, yaklaşık yüzde 30’a kadar bazen gözüküyor. Onlar da risk altındalar. Bu kişilerin çalıştığı şartlara dikkat edilmeli" dedi. Gazın kandaki oksijen kullanımını engelleyerek ciddi organ hasarına yol açabileceğini vurgulayan Turan, "Hemoglobin hücreleri karbonmonoksite oksijenden yaklaşık 200-300 kat daha duyarlı. Bu yüzden karbonmonoksit hemen bağlanıyor, oksijen serbest dolaşıyor ve hücrelere verilemiyor. Bu durum tüm organlarda oksijen eksikliğine neden olur. Kalpte olursa kalp krizi, böbrekte olursa böbrek yetmezliği, beyinde olursa felç gibi ciddi sonuçlara kadar gidebilir" diye konuştu. "Baş ağrısı ve halsizlik karbonmonoksitin ilk işaretleri olabilir" Halsizlik, baş dönmesi, bayılma, uykusuzluk gibi şikâyetlerin önemsenmesi gerektiğini dile getiren Turan, "Akut durumda ani kalp krizi, felç, solunum durması gibi durumlar gelişebilir. Bu nedenle karbonmonoksitin nereden çıkabileceğini bilmek ve buna göre önlem almak çok önemli. Eğer kapalı ve egzoz gazının yoğun olduğu ortamlarda sık bulunuyorsak, bu tür şikâyetlerimiz varsa mutlaka doktora başvurup kan gazı dediğimiz değerde hemoglobin düzeylerine baktırmalarını öneriyorum" uyarısında bulundu.