GENEL - 11 Mayıs 2021 Salı 21:26

1500 araçlı Kudüs’e destek konvoyu

A
A
A
1500 araçlı Kudüs’e destek konvoyu

Bursa’nın İnegöl ilçesinde, işgal altındaki Doğu Kudüs’te İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları kınamak için destek konvoyu gerçekleştirildi.

Bursa’nın İnegöl ilçesinde, işgal altındaki Doğu Kudüs’te İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları kınamak için destek konvoyu gerçekleştirildi.


Alanyurt Salı Pazarından başlayan bin 500 araçlı konvoy şehir turu atarak Kültürparka ulaştı. Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların kınanması ve Kudüs’e destek için düzenlenen konvoya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Nikah Dairesi önünde son bulan konvoyun ardından dua yapılarak basın açıklaması yapıldı. İnegöl Sivil Toplum Platformu adına açıklama yapan İHMED Başkanı Ahmet Taştan, “Bu mübarek Ramazan ayının son günlerinde, bin seneden hayırlı Kadir gecesinden bu güne kadar, zalim ve siyonist İsrail, İslam dünyasının kutsal mekanlarına hakaret ederek Mescid-i Aksa’ya fütursuzca saldırıyor. Müslümanların ilk kıblesi, her geçen gün daha büyük bir tehditle karşı karşıya kalıyor ve onurumuz ayaklar altına alınmaya çalışılıyor. Mescid-i Aksa’ya yapılan bu alçak saldırıları en ağır kelimelerle kınıyoruz ve tüm nefretimizle lanetliyoruz” dedi.


Taştan, “Bakınız, İsrail kutsal beldelerde ve yakın coğrafyada bir hedefe doğru yürümektedir cahil cesaretiyle. Peki, nedir bu hedef? Kendilerine Tanrı tarafından vaat edildiklerine inandıkları Arz-ı Mev’ud topraklarını ele geçirip büyük İsrail devletini kurmak. Bu sapık kavim, peygamberleri yalanlamış, onları ağaç kavuklarında kesmiş, çarmıha germek istemiş ve tarihini kan deryasında kurmuştur. Şimdi de Siyonist hedefleri için adım adım ilerlemektedirler. Bu hedeflerin göbeğinde ise Peygamber Efendimizin Miraca yükseldiği Mescid-i Aksa vardır. Bugün karşı karşıya kaldığımız bu saldırılar ilk değildir, sanırım son da olmayacaktır. Bu da bizim kıyamete kadar direnişe devam etmemiz demektir” dedi.


"Terör devleti İsrail, bu saldırılarını, Müslümanların inadına Ramazan ayında sürekli arttırmaktadır" denilen açıklamada, "Bugüne kadar yaşadığımız onlarca tecrübelerle gördük ki; Ortadoğu’da bir çıbanbaşı olan İsrail, laftan-sözden anlamıyor, anlamak da istemiyor. Tarih şahittir ki İsrail, ancak ve ancak güçten anlar! Ve bu gücü harekete geçirmenin zamanı çoktan gelmiştir! Gün, topyekun İslam alemi olarak, İsrail’in tepesine balyoz gibi inme günüdür. Gün, İsrail’le anlayacağı dilde ve en yüksek perdeden konuşma günüdür. Türkiye olarak nasıl ki başta Azerbaycan için askeri destek sağladık, yeryüzünün vicdanı olarak Filistin için de en az aynı desteği sağlamamız gerekiyor. Terör devleti katil İsrail ile katliamlarını durdurana ve işgal ettiği toprakları boşaltana kadar ilişkiler askıya alınmalıdır. Tüm İslam ülkeleri ve dünyada, insan haklarını ve gerçek adaleti önemseyen bütün ülkeler, İsrail’deki büyükelçilerini geri çağırmalıdır. İsrail ile bütün ticari ilişkiler askıya alınmalıdır” denildi.


Taştan, “İşgal güçlerinin saldırılarına karşı Filistinliler, mücahide kadınlarıyla, yiğit çocuklarıyla, kahraman yaşlılarıyla büyük bir direniş gösterdi, gösteriyor. Bilinmelidir ki Kudüs, Müslümanların gönül coğrafyasının başkentidir. Mescid-i Aksa’nın, sadece bir avuç toprak meselesi değil aynı zamanda imani bir mesele olduğunu bilmemiz gerekir. İnanıyoruz ki Müslümanların gücü İsrail’i yerin dibine sokacaktır Allah’ın izniyle. Bir avuç Kudüslü Müslüman Aksa’yı bizim adımıza, ümmet adına ellerindeki taşlarla savunuyor. İnanın burada, İnegöl’de bu tür eylemleri yaptığımız zaman Yahudilerin kalbi titriyor. Biz ne kadar kararlı ve dik durursak onlar o kadar geri çekiliyorlar. Müslümanların gücü siyonist zalim İsrail’i yerin dibine geçirecektir inşallah” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.