ASAYİŞ - 09 Aralık 2025 Salı 11:47

32 yıl sonra mavişinden gözyaşı dökerek ayrıldı

A
A
A
32 yıl sonra mavişinden gözyaşı dökerek ayrıldı

Bursa’nın Keles ilçesinde 93’lük delikanlı, Saffet Cansal ve eşi 1993 model gün görmemiş TOFAŞ’ını satarken gözyaşlarıyla uğurladı.


Keles ilçesinde yaşayan 93 yaşındaki Saffet Cansal, yıllardır evinin damında sakladığı hatasız TOFAŞ SLX otomobilini 330 bin TL karşılığı genç bir alıcıya sattı.


1993 model 16 RA 153 plakalı TOFAŞ SLX otomobilin yalnızca 12 bin kilometrede olması dikkat çekti.


93 yaşındaki yaşlı adam otomobili sıfır aldığından beri titizlikle koruduğunu, yıllarca evin damında camdan güneş almaması için battaniye altında saklandığını otomobili yağmurlu ve karlı havalarda dışarıya çıkarmadığını anlattı. Pazarlık yapıldığı sırada "Bu araba hiç gün görmedi" diyerek ticarete dahil olan Saffet Cansal eşi de mavişim diyerek çocuk gibi baktıkları otomobillerinin özenle ve temiz kullanıldığını anlattı.


Kestel ilçesinden gelen Fatih Sakar isimli genç, aracın yeni sahibi oldu. Satış sırasında Saffet Cansal, "Zaten bir hafta sonra battaniyesini çekecektim, zamanı geldi. Sen de yağmur görmeyecek değil mi?" diyerek aracın gelecekte de aynı özenle korunmasını istedi.


Bursa’nın otomobil meraklıları arasında büyük ilgi uyandıran satış, hem aracın düşük kilometresi hem de yıllarca damda saklanmış olmasıyla dikkat çekti.


İHA muhabirine konuşan Saffet Cansal arabayı bu zamana kadar nasıl böyle koruduğunu şu sözlerle aktardı: "Araba hastasıyım ben. Binmekten ziyade bakmaktan zevk alıyorum. Bu zamana kadar garajda sakladım. Daha yağmur, kar hiç görmedi" dedi. 1993 yılında sıfır aldığı otomobili 32 yıl sonra 330 bin TL’ye sattığını belirten Cansal, "Bu araba başkaydı onunla konuşurdum hep arkadaş gibiydik. Alan arkadaşta iyi biri hayrını görsün dedi. Araba satılırken ağladığını belirten Saffet Cansal’ın 72 senelik eşi ise "Ben ağladım. Mavişim gitti diye, o yıkardı ben çarşaflarla kurulardım. Oylat’a giderdik orada kalırdık. İstanbul’da akrabalara giderdik diye anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Eşine sarılarak teselli eden Saffet Cansal ise kendisinden helallik istedi.



32 yıl sonra mavişinden gözyaşı dökerek ayrıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalyalılar güne sporla başlıyor: Sabah sporlarına yoğun ilgi Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kent sakinlerinin güne daha dinç ve sağlıklı başlaması için düzenlediği sabah sporu etkinlikleri sürüyor. Karaalioğlu Parkı ve Konyaaltı Sahil Yaşam Parkı’nda gerçekleştirilen dersler, her yaştan sporsever tarafından yoğun ilgi görüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Karaalioğlu Parkı ve Konyaaltı Sahil Yaşam Parkı’nda gerçekleştirdiği derslere, toplumun her kesiminden ve her yaştan sporsever katılım sağlıyor. Pazartesi ve Perşembe günleri sabah saat 08.30’da başlayan ve uzman eğitmenler eşliğinde verilen ücretsiz derslere katılan vatandaşlar, yaptıkları egzersizlerle birlikte günü daha zinde ve sağlıklı geçirmenin ayrıcalığını yaşıyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan spor derslerine gelen vatandaşlar; ısınma, nefes, güçlenme, esneme egzersizleri ve farklı pilates türleriyle yaptıkları antrenman sayesinde ruhsal ve fiziksel anlamda tazelenme fırsatı yakalıyor. Haftada 2 gün yapılan sabah sporuna, isteyen her vatandaş katılım sağlayabiliyor, herhangi bir kayıt şartı bulunmuyor. Hatice Alptekin: "Toplumun her kesiminden vatandaş geliyor" Sabah sporuna katılım sağlayan vatandaşlardan Hatice Alptekin, sabah sporunun çok keyifli geçtiğini belirterek, "Haftada 2 gün buraya geliyoruz, çok memnunuz. Emekli olduğumdan beri buradaki sabah sporuna geliyorum. Ben astım hastasıydım. Bu sabah sporları sayesinde kendimi daha iyi hissediyorum. Hocalarımızdan da çok memnunuz, sağ olsunlar bizim yaşımıza uygun hareketler yaptırıyorlar. Burası olmasa başka yerde spor yapma şansımız yok. Salon ücretleri pahalı olduğu için burası bize çok fayda sağlıyor. Her kesimden insan gelebiliyor" dedi. Ahmet Hürsel: "Kendimizi zinde hissediyoruz" Bu hizmetin sağlıklı yaşam için çok faydalı olduğunu söyleyen Ahmet Hürsel ise, "Bu hizmetlerin bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Burası sayesinde daha zinde hissediyoruz, nefes alış verişlerimiz bile düzeldi. Ağrılarımız azaldı. Sabahın erken saatlerinde spor yapmak çok güzel bir şey, kendimize geliyoruz. Uykumuz düzene girdi ve daha rahat uyuyabiliyoruz" diye konuştu.
İstanbul Dijital dolandırıcılıkta yeni dönem: Sesi bile saniyeler içinde klonluyorlar Türkiye’de dijital dolandırıcılık yöntemleri yapay zeka teknolojileriyle birlikte tehlikeli bir seviyeye ulaştı. Banka görevlisi, polis veya savcı kılığına giren dolandırıcılar, ses klonlama yöntemiyle tuzağa düşürdükleri vatandaşlara milyonlarca liralık mağduriyet yaşatabiliyor. Türkiye’de son dönemde artış gösteren dijital dolandırıcılık vakaları, yapay zeka destekli yöntemlerle yeni bir boyut kazandı. Özellikle banka müşteri temsilcisi, polis, savcı veya kurum görevlisi kılığına girilerek gerçekleştirilen ses klonlama dolandırıcılıkları, vatandaşları mağdur ediyor. Yapay zeka teknolojisiyle tanıdık bir kişinin sesinin saniyeler içinde taklit edilebilmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırırken mağduriyetleri de artırıyor. Arayan kişinin sesine güvenerek işlem yapan vatandaşlar, kısa sürede yüksek maddi kayıplarla karşı karşıya kalıyor. Türkiye’de hukuken ‘bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık’ neticesinde değerlendirilen bu yöntemler, Türk Ceza Kanunu bakımından ağır yaptırımlar içeriyor. Ancak suçun teknolojik boyutu, mağdurların kısa sürede tepki verme şansını azaltmakla beraber maddi kayıpların büyümesine de sebep oluyor. "Vatandaşların en çok yaptığı hataların başında paniğe kapılmak geliyor" Son dönemde bahse konu olaylara ilişkin artan başvurulara dikkat çeken Avukat Burak Evci, "Yapay zeka ile üretilen ses ve görüntülerin kullanıldığı dolandırıcılık vakaları, toplumumuz için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Vatandaşlarımızın, kendilerini arayan kişinin sesine güvenerek işlem yapması artık büyük risk taşımaktadır. Bu nedenle hiçbir kamu görevlisinin telefonda para talep etmeyeceği ve banka işlemi yaptırmayacağı unutulmamalıdır. Mağduriyet yaşanması halinde vakit kaybetmeden savcılığa başvurulması gerekmektedir. Vatandaşların en çok yaptığı hataların başında hızlı karar vermek, teyit almamak ve paniğe kapılmak gelmektedir. Yapay zeka ile üretilen seslerin ayırt edilmesinin güçleşmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırmaktadır. Bu sebeple gelen her çağrının kurum numaralarıyla karşılaştırılması, geri arama yapılması ve doğrulama istenmesi büyük önem taşımaktadır. Dijital güvenlik uzmanları, Türkiye’de yapay zeka ile işlenen siber suçların kısa sürede daha da yaygınlaşabileceğini belirtmektedir. Bu sebeple hem vatandaşların bilinçlenmesi hem de ilgili kurumların teknik takip süreçlerini güçlendirmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır" dedi.
Denizli Pamukkale’nin 9 genç yeteneği, son seçmelere çağrıldı Denizli’de faaliyet gösteren futbol okulları arasına yaklaşık 15 ay önce katılan Denizli Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu’nda 9 futbolcuyu daha üst liglere göndermenin gururu yaşanıyor. Daha önce de Nilsu Çayı ve Nurcan Kazancı gibi futbolcuları Beşiktaş Akademi takımına kazandıran Pamukkale Kartallar’da 9 sporcu daha ikinci ve son aşama olan seçmelere davet aldı. Denizli’de faaliyet gösteren futbol okulları arasına yaklaşık 15 ay önce katılan ve bu sürede Denizli’de bulunan Beşiktaşlı yöneticilerin, taraftarların, kongre üyelerinin yanı sıra diğer takım taraftarlarının da çocuklarını güvenle emanet ettiği Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu’nda Kasım ayı kampında seçilen 9 sporcunun daha ikinci ve son seçmeye davet edilmesinin gurur ve sevinci yaşanıyor. Beşiktaş tarafından 13-14 Aralık 2025 tarihlerinde İzmir’de yapılacak seçmelere davet edilen futbolcular; Ülkü Tekin(Orta Saha), Sebahat Naz Koçu (Stoper), Alp Uğur Candan(Orta Saha), Emre Karakaya(Sağ kanat), Erdem Yiğit Özdemir(Forvet), Ferit Umut Köse(Sol kanat), Kerem Gündüz(Sağ kanat), Ömer Çiftçi(Orta saha), Demir Arda Yüksek (Orta saha)oyuncusu. Ferdi Kösem: "Sadece Beşiktaş’ın resmi kamplarına katılıyoruz" Futbol Okulu Faaliyetleri ve 9 futbolcunun seçmelere çağrılması ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu Koordinatörü Ferdi Kösem, çalışmalardan gayet memnun olduğunu belirterek, "Futbol okulu olarak çalışmalarımız gayet iyi gidiyor. Her geçen gün büyüyen bir kadromuz var. Nisan kampında seçilenler olmuştu. Şimdi Kasım kampında da seçilen oyuncularımız oldu. Kasım Kampında 2014 grubumuz namağlup şampiyon oldu. İlk sekiz den 6 sporcumuz seçildi. Büyük gruplardan da seçilenler oldu. Kasım kampında 9 sporcumuz seçildi. Bunların ikisi erkek. Tabi ki bizden bundan gurur duyduk. Antrenmanlarımız çok iyi gidiyor. Seçilenler oluyor, fark oluşturuyoruz. Şu an gayet güzle olumlu bir ailemiz var. Biz Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu olarak Beşiktaş’ın resmi şubesiyiz. Resmi olarak bize açıklama yapılmadan açıklama yapamıyoruz. Şu an açıklama geldi. Aslında daha önce de seçilecekleri tahmin ediyorduk. Kampta hem karakteri, hem duruşu, hem de futbolu oyunuyla fark oluşturulmuştu. Orada namağlup şampiyon olmuşlardı" dedi. "15 ayda 11 sporcuyu üst tarafa vermenin gururunu yaşıyoruz" Seçme takvimi ile ilgili olarak da konuşan genel koordinatör Kösem; "Bunlar daha önce İstanbul’a gidiyorlardı. Şimdi değişti İzmir’e gidecekler orada son seçmeyi de kazanırlarsa daha önce giden Nilsu Çayır ve Nurcan Kazancıo gibi Beşiktaş’ın akademik oyuncusu olacaklar. Biz zaten kurulalı 15 ay oldu. Bu sürede iki kızımızla birlikte inşallah 11 futbolcumuzu daha Beşiktaş’a vermenin sevincini gururunu yaşıyor olacağız. Bu şekilde 15 ayda tarihi bir fark oluşturdu. Bize listeler geliyor Türkiye toplamında toplam 50-60 sporcu ikinci kademeye kalmışlar. Bunların dokuzu bizden. Bu bizim için sevinç kaynağı oluyor ayrıca şu bizim açımızdan daha da önemli bu çocuklarımızın lisansının yüzde doksanı bizde çıkanlar yani daha önce hiçbir yerde oynamamış bizim eğitimimizle bu safhaya gelenler bu nedenle de ayrı bir gurur duyuyoruz" diye konuştu. "Büyük uyumlu bir aile başarıyı getirdi" Büyük bir aileye sahip olduklarına dikkat çeken Kösem, "Bizim burada gerçekten çok güzel bir ailemiz, veli grubumuz var. Antrenmanlarımız çok güzel gidiyor. Velilerimiz çok olumlular. Hep aktifler. Biz bir aile olduktan sonra bu başarı zaten geliyor. Bu başarı zaten ben kaynaklı değil, biz kaynaklı. Bunu Pamukkale Beşiktaş ailesi olarak biz başardık. Son aşamaya kaldık, muhtemelen son aşamada da takılı kalmıyor. Bu grup Elit Kartallar olarak liglerde de mücadele ediyor. İnanılmaz sükse yaptılar. Oynanan iki maçı da kazandılar. Bize rakip olarak görünenlerin genelini yendik. O yüzden de çok mutlu çok gururluyuz. Hep beraber 13-14 Aralık’ta İzmir’e gidiyoruz. 2 gün İzmir’de 9 Eylül’deyiz. Bende onlara eşlik edeceğim. Oraya aile olarak gelenlerde olacak. Bu nedenle burada antrenmanlarımız olmayacak. Ben sonuna kadar çocuklarımın arkasında olmaya çalışıyorum. İnşallah ailecek gidip ailecek seçilerek döneceğiz" ifadelerini kullandı. "Biz isteyen herkese lisansı ücretsiz veriyoruz" Lisans alma verme durumu ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Kösem konuşmasını şöyle tamamladı: "Bir veli birinden, antrenörden, ya da başka birisinden rahatsız olabilir. Hocalarından veli grubundan rahatsız olabilir. Biz lisans konusunda zorluk çekiyoruz. Neden zorluk çekiyoruz. Bize gelmek isteyen çok sayıda kız grubundan futbolcu var. Erkeklerde pek sıkıntı yaşamıyoruz. 130 erkek sporcumuzdan bize gelen geri çıkabiliyor. Ama kız grubunda biz şu sorunu yaşıyoruz. Bize gelmek isteyen çok ama önünü kesiyorlar. Bizle antrenmana çıkıp başka takımda lisansı olanlar var. Açıkçası kızlar bize ağlayarak geliyorlar. Biz burada umut satmıyoruz. Lütfen diğer hocalardan da ricam lütfen biraz empati yapsınlar kız da olsa erkekte olsa bu çocuklarımıza ışık olmaya çalışsınlar. Yani sadece kendi aidatlarını düşünmesinler. Biz öyle düşünmüyoruz. Buradan bir tane veli bizim antrenmanlarımızı, çalışmalarımızı beğenmeyen yada burada huzurlu olmadığını söyleyen birisi varsa lisansına beş kuruş almadan verip başka takıma gönderebiliriz" diye konuştu.