POLİTİKA - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 15:35

Aktaş ve Gürkan’dan Bozbey’e cevap

A
A
A
Aktaş ve Gürkan’dan Bozbey’e cevap

Alinur Aktaş Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile birlikte yaptığı basın toplantısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in gündeme getirdiği iddiaları cevaplandırdı. Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan "Biz sayın Başkanı çok iyi tanıyoruz önceki belediye döneminden, ama şimdi onu tüm Türkiye tanımaya başladı. Bozbey daha başkanlığının birinci ayında icraatlarıyla Bursa’nın adını ve itibarını karaladı" dedi. Gürkan ayrıca Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i hedef alıp "Birinci ayın sonunda havlu atan, bahaneler üretip seçim vaatlerini yerine getirmeyen bir büyükşehir başkanına Türkiye ilk kez şahit oluyor" diye konuştu.


Bursa Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Alinur Aktaş şahsına yapıldığını ve asılsız olduğunu belirttiği iddialara cevap vermek için Ak Parti Bursa İl Başkanlığında Davut Gürkan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Alinur Aktaş’tan önce söz alan Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, "Biz isterdik ki güzel Bursa’mızın adı projelerle anılsın. Vatandaşa dokunacak işler, yatırımlarla anılsın. Bursa’mızın adı günlerdir; alışık olmadığımız adam kayırmacılığıyla liyakatsizlikle, aile belediyeciliği ile anılmaya başladı. Şunu net ifade etmemiz gerekiyor, aslında biz sayın Başkanı çok iyi tanıyoruz. Önceki belediye döneminden, ama şimdi onu tüm Türkiye tanımaya başladı. Bozbey daha başkanlığının birinci ayında icraatlarıyla Bursa’nın adını ve itibarını karaladı" dedi.



"Ne yazık ki Bursa Büyükşehir Beledyesi CHP tipi liyakat anlayışının sembolü haline geldi"


Bursa kamuoyunun Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in kendisinden seçim meydanlarında verdiği sözleri tutmasını beklediğini belirten Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, "Maalesef Bozbey Türkiye’ye ilk defa namzet olan isimle aile belediyeciliği kurmanın telaşına düştü. 31 Mart seçimlerinden sonra CHP’li belediyelerde çok düzey üst düzey atamanın eş dost kontenjanından gerçekleştiğine yakından şahit olduk. Ne yazık ki Bursa Büyükşehir Beledyesi CHP tipi liyakat anlayışının sembolü haline geldi. Bir kaç haftadır süren eş dost akraba atamaları, sayın Bozbey’in öz yeğenini Burkent başkanı atamasıyla tüm Türkiye’nin gündemine düşmüş oldu. En başta bu atamayı savunmaya kalksa da bu işler hiç mi çalışmayacak diyerek pişkinliğini gösterse de geri adım atmak zorunda kaldı. Geri adım atarken bile doğru ifadeler kullanılmaması kendi yandaş medyasını bile isyan ettirir hale geldi. Sadece düşünme aşamasındaydı, neticelenmemişti diye gerçek olmayan beyan kullanıldı, kamuoyundan özrü bile çok görüp yalan söylemiş oldu. Sadece düşünmüştük dediği atamayı 4 mayıs günü Burkent yönetim kurulu toplantısında ortaya çıktığını biliyoruz. Aynı gün yeni yönetimi makamında kabul etti. Bursa ve Türkiye’ye gerçeği olmayan beyanda bulunmaya gerek yoktu. Özür dilemek zor olmasa gerek" dedi.



"Bozbey Büyükşehir Belediyesi’ni aile şirketi gibi yönettiği her adımda biz karşısında olacağız"


4 mayıs tarihinde yapılan atamanın yapıldığı toplantı tutanaklarını basın mensuplarına dağıtan Davut Gürkan sözlerine şu şekilde devam etti:


"4 Mayıs Cumartesi günü alınan yönetim kurulu kararı ile Furkan Bozbey’e 3.şahıslar lehine kefalette bulunmaya, kredi sözleşmeleri ile şirketi borç altına sokacak karşılıklı taahhüt yetkisi, şirketin mallarının ipotek ve satılmasına kadar bütün bu yetkiler verilmişken, bunlar olmadı diyerek gerçek olmayan beyanı kullanmak bir Büyükşehir Belediye Başkanı’na yakışmadı. Daire Başkanı olarak atadığınız baldızınız sayın Sezen Uğurlu’nun atamasından ne zaman vazgeçeceksiniz. Daire Başkanı olarak atadığınız milletvekili Kayıhan Pala’nın eşinden ne zaman vazgeçeceksiniz? Bursa Büyükşehir Belediye Meclis üyesi ve aynı zamanda Burfaş Yönetim Kurulu Başkanı yaptığımız Yalçın Işıkyıldız’ın eşi Dış İlişkiler Daire Başkanı atamasından ne zaman vazgeçeceksiniz? Mesele isimlerle sınırlı değil. Biz Büyükşehir Belediye Başkanı’nı iyi tanıyoruz. Nilüfer Belediyesi dönemindeki çok soru işaretli icraatlarından tanıyoruz. Sayın Bozbey Büyükşehir Belediyesi’ni aile şirketi gibi yönettiği her adımda biz karşısında olacağız."


Diğer büyükşehirlerinde belediye başkanlarının mal varlıklarını paylaştıkları halde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey’in halen kamuoyuna mal varlığını açıklamadığını belirten Gürkan, "20 yıl belediye başkanlığı yapmış başka bir işi olmayan sayın Bozbey’in seçim döneminde paylaşmaktan imtina ettiği mal beyanı nedir? Seçilince paylaşır diye bekledik, Bozbey’in valilikle paylaştık dediği mal beyanını kamuoyu bekliyor. Gizlenecek saklanacak bir şeyiniz var mı diye sormak istemiyoruz. Bir an önce hem kendisi hem Nilvak başkanı eşi ve yönetim kurulu üyelerinin mal beyanlarını bekliyoruz. Bu rezaletler ortaya çıkınca Bozbey bir basın açıklaması yaptı ancak bu toplantının suçluluk psikolojisi ile olduğunu biliyoruz" dedi.



"Cumhur İttifakı olarak biz destek vermeseydik Bozbey su indirimini meclisten geçiremezdi"


Cumhur İttifakının meclis çoğunluğunu elinde bulundurması dolayısıyla yapılan icraatları denetleme yetkisinin olduğuna dikkat çeken Gürkan, "Seçim sonuçları belli olduktan sonra, milletimiz mecliste büyük çoğunluğu bize verdi. Bu aynı zamanda bizim kontrol görevimiz olduğu, yapılan icraatları denetlememizle alakalı görevimiz var. Biz seçim sonuçları ilan edildikten sonra ilk beyanatta Bursa’nın hayrına her türlü kararı destekleyeceğimizi ve yardımcı olacağımızı söyledik. Ama daha ilk meclis üyesinde Cumhur İttifakı olarak vermiş olduğumuz bir onay vardı. Kendisinin seçim döneminde su indirimi ile ilgili bir söz vardı. Biz de hemşehrilerimizin faydasına olacağını düşündüğümüzden dolayı destek verdik. Cumhur İttifakı destek vermeseydi meclisten geçiremezdi. Cumhur ittifakına bir teşekkür beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi.


"Birinci ayın sonunda havlu atan, bahaneler üretip seçim vaatlerini yerine getirmeyen bir büyükşehir başkanına Türkiye ilk kez şahit oluyor"


Temeli atılan Atatürk Kapalı Spor Salonu projesinin daha fazla büyütmek gerekçesiyle durdurulmasına da değinen Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, "Büyütme ile beraber kendi dönemleri sonuna kadar tamamlayacaklarını zannetmiyorum. Artacak maliyet kaleminden habersiz değiller. Katı atık entegre tesisini iptal etmişler. Bu Bursa’nın vizyon projesi idi. Seçim döneminde kendileri Hamitler’i kapatıp çözüm yolu bulacaklarını söylemişlerdi. Hamitler çöplüğünü kapatabilmeniz için böyle bir katı atık tesisine ihtiyacınız var. Durdurduğunuz an bu işler sakıt olacaktır. 2017 yılında başlayan bir süreç. 5 yıl izinleri sürdü. Bunların bir çoğunda mahkeme ile CHP bu tesisi durdurdu. Üzülmüştük ama Bursa’nın vizyon projesi önce vatandaşlarımıza verilen söz olan Hamitler Çöplüğünün kapatılması, bakalım nasıl kapatacaklar. Eminim bu kadar bakanlıklardan izin alma sürecini kendi dönemlerinde


Birinci ayın sonunda havlu atan, bahaneler üretip seçim vaatlerini yerine getirmeyen bir büyükşehir başkanına Türkiye ilk kez şahit oluyor.


Beyanatlarında, yapılan yatırımlarla alakalı 25 milyar lira harcandı diyor. Nereye harcandı diyor. Alt başlıklar ve yapılan hizmetler yazıyor.


120 kilometre metro ve hafif raylı sistem sözü vermiştir. Her ay 2 kilometre yol yapması lazım. Her mahalleye kreş sözü vermişti. 19 kilometre metro, 110 kilometre hafif raylı sistem ve 2100 kreş yapabilirdi diyor. Bu başlıkların her biri 25 milyarın çok üstünde. Bilgi veren arkadaşlar yanlış bilgi veriyor. Bugün 19 kilometre metro 600 milyon dolar, 110 kilometre hafif raylı sistem 55 milyar lira civarında. Ne tarafından tutalım... Biz bahsetmiş olduğu yatırımları ak


belediyecilikle yaptık. Çınarcık Barajı’ndan kavşaklardan, tesislerden yollardan bakarsanız o söylenenden fazla hizmetler ortaya çıkacaktır. Metro yapmamak için, kreşleri yapmamak için bahaneler aramaya birinci aydan başladı. 5 yıl sonunda kendi eş başkanlarının bir ifadesi vardı, biz de seçim döneminde hatırlamıyorum ifadesini duyacağız" dedi.



"Bütçe faaliyetleri bu kadar ortadayken, başka beyanlarda bulunmak hoş olmasa gerek"


Bozbey’in seçim vaadi olarak her emekliye 2 bin lira yardım yapacağını söylediğini de hatırlatan Davut Gürkan, "Bursa’da 720 bin emekli var. Her emekliye 2 bin TL yardım yapacağını söylemişti. Her ay 1 milyar 400 milyon tutar. Ya emekli sayısı ile kandırdılar ya da Bursa’daki emekli sayısını öğrenmek için SGK kurumunu aramadılar. Vaat verirken dikkatli olmak lazım, 5 yıl içinde bunların gerçekleşip gerçekleşmediğini göreceğiz. Bu vaatlerin gerçekleştirilemeyeceğini nereden öngörüyoruz. 20 yıldır kendi yönettikleri Nilüfer’de maaşların ödenmediğinden biliyoruz. Her ay 2 kilometre metro, her ay 700 bin emekliye 2 bin lira yardım yapılacağını aklımız almıyor. Bu vaatlerin takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum. Belediye meclislerinde her yıl bütçe görüşmeleri olur. Her yıl belediyenin ne kadar borcu ve alacağı varsa müzakere edilir, anlatılır, muhalefetin şerhi görüşülür. Bütün partili meclis üyeleri vardır. Bütün bilgi ve belgeler faaliyet raporları, müzakerelerde var. Belediye başkanlığını kazanan birisinin bütçesini bilmediği başkan adaylığı mı söz konusu, eğer böyleyse vay haline. Hiç bir belediye başkanı bütçesini bilmediği öngöremediği işlerde vaatlerde bulunamaz. Siz bu vaatleri bütçeye bakmadan söylediyseniz yanlış tarafta başladınız demektir. Hiç bir saklı gizlisi olmayan, buralar resmi kurumdur. Resmi beyana aykırı belge, bilgi olmaz. Bütçe faaliyetleri bu kadar ortadayken, başka beyanlarda bulunmak hoş olmasa gerek. Bozbey’in başarısızlığa kılıf aramaya ilk aydan başlandığını düşünüyorum. Yönetemeyeceğinizi düşünüyorsanız, anahtarı kapının altına bırakın biz devam ederiz demişti bir başkanımız. Biz de bunu söylüyoruz" diye konuştu.



Aktaş ve Gürkan’dan Bozbey’e cevap

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Uzmanından endişelendiren açıklama; Bursa ve Konya Ovaları çöküyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Avrupa Uzay Ajansı’nın Sentinel uydularından elde edilen verilerle yapılan çalışmada, Bursa Ovası’nda her yıl yaklaşık 6 santimetrelik düşey çökme yaşandığını açıkladı. Konya Ovası’nda da benzer çökmelerin olduğunu ifade eden Kutoğlu, bu hareketin yıllara yayılması halinde ciddi yapısal riskler doğurabileceği uyarısında bulunarak, kent planlamasında mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Avrupa Uzay Ajansı’na ait Sentinel uydularının yeryüzündeki hareketleri sürekli izleme imkânı sağladığını belirten Prof. Dr. Kutoğlu, bu verilerin İngiltere’deki Leeds Üniversitesi Deprem ve Volkan Araştırmaları Merkezi tarafından ön işlemden geçirildiğini söyledi. Kutoğlu, elde edilen verilerin akademisyenlerin erişimine açıldığını ifade ederek çalışmanın detaylarını şu sözlerle anlattı: "Avrupa Uzay Ajansı’nın Sentinel isimli uyduları tekrarlı bir şekilde dünyayı sürekli dolaşarak yer hareketlerini izleme imkanı tanıyor. Bu veriler İngiltere’deki Leeds Üniversitesi Deprem ve Volkan Araştırmaları Merkezi tarafından ön işlendikten sonra akademisyenlerin, kullanıcıların erişebileceği şekilde servis ediliyor. Biz bu verileri indirip değerlendirdiğimiz zaman iki tane büyük kentimizde özellikle Konya ve Bursa bölgelerinde ciddi düşey deformasyonların varlığını keşfettik." "Bursa Ovası yılda yaklaşık 6 santimetre çöküyor" Bursa’daki durumun özellikle dikkat çekici olduğunu vurgulayan Kutoğlu, Bursa ve Konya’nın benzer jeolojik özellikler taşıdığına işaret ederek şunları söyledi: "İkisi de faylarla sınırlandırılmış. Ama aynı zamanda da çok geniş ova alanlarına sahip ve yer altı sularından faydalanılan bölgeler. Bu sular vasıtasıyla ve tarımın yapıldığı bölgelerde kuyular aracılığıyla yoğun yer altı suyu kullanımı söz konusu. Buralarda çok önemli yüzey deformasyonları ortaya çıktı. Ekranda gördüğünüz Bursa Ovası’nı görmektesiniz. Bu mavi bölgeler, kırmızı bölgeleri ayıran bu mavi hatlar fay hatlarını temsil ediyor. Burada baktığımız zaman Bursa Ovası’nda şu iki bölgede kırmızılık görüyoruz. Bunlar düşey harekete işaret ediyorlar ve yıllık olarak yaklaşık 6 cm civarında Bursa Ovası’nın bir çökmesi, oturması söz konusu." Bu sürecin devam ettiğine dikkat çeken Kutoğlu, "Bu yıllara sari olarak devam ediyor. Yani bu 6 cm, 10 sene sonra 60 cm’ye bu şekilde devam ettiği takdirde ulaşmış olacak. Bu tabii hem yeraltı su durumunun azalması hem de bölgedeki fay hareketlerinin tetiklemiş olduğu bir durum ve dikkate alınması gereken, kent planlamasında mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bir husus" dedi. "Uludağ yılda yaklaşık 2 santimetre yükseliyor" Çalışmada dikkat çeken bir başka bulgunun Uludağ bölgesi olduğunu belirten Kutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Burada dikkat çeken önemli bir husus da şu; bu bölge Uludağ bölgesi. Bursa Ovası Uludağ’a uzanıyor ve burada baktığımız zaman Uludağ’ın yılda ortalama 2 cm kadar yükseldiğini görmüş oluyoruz. Yani Uludağ giderek boyu uzuyor." Konya’da çökme 5-10 santimetreyi buluyor Benzer deformasyonların Konya Ovası’nda da gözlendiğini belirten Prof. Dr. Kutoğlu, Konya’daki tabloyu ise şu sözlerle anlattı: "Benzer özellikler, benzer durumlar, deformasyonlar Konya’da da gözüküyor. Mavi alan önemli miktarda düşey deformasyona yani bir çökmeye karşılık geliyor. Bu çökme yer yer 5 ile 10 santimetre arasında değişiklik gösteriyor. Yani ova 5 ile 10 santimetre arasında çöküyor. Bu bölge yoğun tarım alanının faaliyetlerinin yürütüldüğü, buna bağlı olarak da yer altı sulamasının yapıldığı bölge." Konya’daki hareketin sadece yeraltı suyu kullanımından kaynaklanmadığını vurgulayan Kutoğlu, "Burada aynı zamanda yılda 4 cm’lik bir batıya doğru hareket var. Dolayısıyla buradaki çökmede sadece yeraltı sularının değil, aynı zamanda tektonik bir iteklemenin de etkili olduğu görülmekte. Zemin özellikleri de çok etkili. Konya Ovası’nda bu bölgeler yoğun kireç taşı bölgeleri. Su çekilmesine bağlı olarak zaman içerisinde medyada da sıkça gündeme gelen obruklar meydana geliyor" ifadelerini kullandı. "Bursa’da obruk yok ama yapısal hasar riski var" Bursa’da obruk oluşumlarının Konya kadar gündemde olmadığını ancak riskin farklı boyutlarda ortaya çıkabileceğini belirten Kutoğlu, uyarılarını şöyle sürdürdü: "Bursa’da bu şekilde bir obruk oluşumu pek gündemde değil ama bu hareketler devam ettiği sürece elbette ki bir takım yapısal hasarlar meydana gelmesi söz konusu. Eğer yapıların zemine oturan köşe noktaları, binaların oturduğu yerler farklı deformasyonlara, farklı hareketlere maruz kalırsa binalar üzerinde deformasyon meydana gelebilir. Çatlaklar oluşabilir. Bunlar zaman içerisinde taşıyıcı sistemlere de sirayet ederse, bölgedeki yapılar için ciddi tehditler söz konusu olabilir." Yer kabuğundaki zorlanmalara da dikkat çeken Kutoğlu, "Bu hareketler aynı zamanda yer kabuğundaki zorlanmaları artırıyor. Bu enerji biriktiği takdirde zeminde kütle hareketleri gibi farklı jeolojik riskler de ortaya çıkabilir" diyerek sözlerini tamamladı.
Van Bakan Uraloğlu: "2 milyar 700 milyon lira tasarruf sağlayacağız" Van Çevre Yolu’nun birinci ve üçüncü etapları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış töreninde konuşan Bakan Uraloğlu, Van’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Van’ın tarihi ve stratejik önemine dikkat çeken Bakan Uraloğlu, "Köklü tarihiyle, zengin kültür ve gelenekleriyle, eşsiz güzelliği Van Gölü’nü bağrında taşıyan ülkemizin cennet köşelerinden biri olan Van’da; Van Çevre Yolu’muzun 1. ve 3. kesimlerinin açılış töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Van, doğal ve tarihi zenginlikleriyle dünyanın en eski yaşam alanlarındandır. İpek Yolu’nun kadim duraklarından biri olan şehrimiz, ülkemizin İran’a, Türk Cumhuriyetlerine ve Uzakdoğu’ya açılan önemli bir kapısıdır. Bu nedenle ilimizin sosyo-ekonomik faaliyetlerini geliştirmek için önemli ulaşım ve altyapı yatırımlarını hayata geçiriyoruz" dedi. Van’ın şehir içi ve transit trafik yüküne dikkat çeken Bakan Uraloğlu, çevre yolunun bu ihtiyaca cevap verdiğini belirterek, "Edremit’ten başlayıp Van şehir merkezinin doğusundan geçerek Erciş Yolu’na bağlanan 41 kilometrelik Van Çevre Yolu’nu projelendirmiştik. Proje kapsamında 8 köprülü kavşak ve bir demiryolu köprüsü yer alıyor. Yolumuzu 3 gidiş 3 geliş olmak üzere 6 şeritli bölünmüş yol standardında inşa ettik. Bugün Edremit Kavşağı ile Kurubaş Kavşağı arasındaki 10 kilometrelik 1. kesim ile Özalp Kavşağı ile Erciş Kavşağı arasındaki 18 kilometrelik 3. kesim olmak üzere toplam 28 kilometrelik bölümü hizmete açmanın gururunu yaşıyoruz" diye konuştu. "2 milyar 700 milyon lira tasarruf sağlayacağız" Bu kesimlerin hizmete alınmasıyla şehir içi trafiğin önemli ölçüde rahatladığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Şehir içinden geçen transit trafiği şehir dışına alarak merkezdeki yoğunluğu büyük ölçüde rahatlattık. Ayrıca Gürbulak, Kapıköy, Esendere, Umurlu ve Üzümlü sınır kapılarına yüksek standartlı ve kesintisiz ulaşımı sağladık. Mevcut güzergâhta 75 dakika olan geçiş süresini 20-25 dakikaya düşüreceğiz. Böylece zamandan 2 milyar 400 milyon lira, akaryakıttan 300 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 2 milyar 700 milyon lira tasarruf sağlayacağız. Ayrıca karbon emisyonunu 15 bin ton azaltarak çevrenin korunmasına katkı sunacağız" şeklinde konuştu. "80 milyar lira yatırım gerçekleştirdik" Van’daki ulaştırma yatırımlarına da değinen Bakan Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "2002 yılından bu yana Van’ın ulaşım ve iletişim altyapısı için yaklaşık 80 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. 36 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 613 kilometreye çıkardık. Yollarında hiç bitümlü sıcak kaplama yoktu, 400 kilometre üstünde BSK kaplama yaptık. Van Edremit-Gevaş-Bitlis, Erciş-Patnos, Van-Güzelsu, Erciş-Muradiye, Van-Özalp-Saray-Kapıköy gibi önemli güzergâhları bölünmüş yol olarak inşa ettik. Van’ı İran’a bağlayan Gürbulak Sınır Kapısı’na ulaşım sağlaması bakımından önem arz eden Van-Muradiye-Çaldıran Yolu’nu da bu yıl başarıyla tamamladık. Karla mücadelenin en çetin geçtiği 2.644 rakımlı Tendürek Geçidi’nde artık yolculuk çok daha güvenli ve konforlu hale getirdik. Bu yatırımla hem uluslararası ticaretimize hız kattık hem de bölge insanımızın kış şartlarındaki ulaşım çilesini büyük ölçüde ortadan kaldırdık." Van’daki yatırın sadece karayoluyla sınırlı olmadığını ifade eden Uraloğlu, "Yine; Kale, İki Nisan, Erciş Sanayi, Van Bölge Araştırma Hastanesi, Edremit Bölge Yerleşkesi ve Karahan Köprülü Kavşaklarını tamamladık. Hoşap, Şeytan, Kırmızı, Bend-i Mahi ve Kelekom Tarihi Köprülerinin restorasyon çalışmalarını gerçekleştirdik. Kuskunkıran, Karabet Kar, Çatak Çığ ve son olarak da geçen yıl Kasım ayında Güzeldere Tünelini açtık. Güzeldere Tünelimizden hizmete açıldığı günden bu yana yaklaşık 1 milyon 330 bin araç geçti. Bugün itibarıyla da Van Çevre Yolu’nun kalan 13 kilometrelik kesimi ile Adilcevaz-Erciş, Edremit-Kuskunkıran, Van-Özalp-Kapıköy Yolları gibi 15 karayolu projesinde çalışmalara devam ediyoruz. Van Gölü’nün şehrimize daha fazla ekonomik katkısı olması için de çalışmalar yaptık. Van Gölü üzerindeki ulaşım ve Tatvan-Van arasındaki demiryolu bağlantısı da TCDD tarafından işletilen ve 1971-1976 yılları arasında imal edilen 4 adet feribot ile yapılmaktaydı. Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi feribotlarını kullanıma alarak her biri 50 vagon kapasiteli yeni 2 adet feribotla günde 10.500 ton yük taşıyarak, yük taşıma kapasitesini 7 kat arttırdık. Feribotları yeniledik. 5 saat süren Tatvan-Van arasındaki seyir süresini de 3.5 saate düşürdük" dedi. Havalimanını geleceğin ihtiyaçlarına hazır, modern bir havalimanına dönüştürdüklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Peki, neler yaptık? Mevcut 2 bin 750 metre uzunluğundaki pistimizi tamamen yeniledik. 2 bin 151 metre uzunluğunda yepyeni bir paralel taksi yolu inşa ettik. Pist ile paralel taksi yolunu birbirine bağlayan 5 adet hızlı çıkış taksi yolu kazandırdık. Mevcut pist, mevcut taksi yolları, dönüş cepleri ve apronun elektrik imalatını ve ışıklandırmaları komple yeniledik. Bugün, havalimanımızdan İstanbul, Sabiha Gökçen, Esenboğa, İzmir, Çukurova ve Antalya Havalimanları olmak üzere 6 farklı lokasyona haftalık 176 uçuş operasyonu gerçekleşiyor. Canı gönülden inanıyorum ki 2026’dan itibaren Van Ferit Melen Havalimanı, hem yolcu sayısında hem de hizmet kalitesinde yepyeni rekorlara imza atacak" diye konuştu. Bakan Uraloğlu, yapılan konuşmaların ardından çevre yolunda tur attı. Uraloğlu, burada yapılan açılıştan sonra, kentten ayrılmak üzere Van Ferit Melen Havalimanına geçti.