EKONOMİ - 14 Eylül 2020 Pazartesi 16:35

Alternatif turizmin yeni rotası İsabey

A
A
A
Alternatif turizmin yeni rotası İsabey

Yıldırım Belediyesi, Cumalıkızık, Zeyniler gibi önemli turizm güzergâhlarına sahip olan ilçeye önemli bir zenginlik kazandırıyor.

Yıldırım Belediyesi, Cumalıkızık, Zeyniler gibi önemli turizm güzergâhlarına sahip olan ilçeye önemli bir zenginlik kazandırıyor. İsabey’in alternatif turizm rotalarından birisi olmasını sağlayacak 19. asırdan kalma konak kültür merkezi olarak hizmete açıldı.


Yıldırım Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yenileme çalışmalarıyla aslı korunarak ilçeye kazandırılan İsabey Konağı, kültür merkezi olarak hizmete açıldı. Açılışı töreni, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, AK Parti Bursa Milletvekili, Önceki Dönem Başbakan Yardımcısı, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman, Yıldırım Kaymakamı Adem Yazıcı, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı Ali Erbay, İlçe Müftüsü İbrahim Halil Demir, AK Parti İl ve İlçe yöneticileri, muhtarlar, meclis üyeleri ve mahalle sakinlerinin iştirâkiyle gerçekleştirildi. İsabey Mahallesi’ne değer katacak projelerden biri olan İsabey Kültür Merkezi, 370 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 554 metrekarelik bir alana sahip. İçerisinde muhtarlık binası, çocuk kütüphanesi, seminer salonu, butik sınıfı ve bahçesi ile haftanın 7 günü açık olacak mekân, çocukların, gençlerin, annelerin kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlayacak.


İsabey Kültür Merkezi’nin İsabey Cephe Sağlıklaştırma Projesi’nin ilk meyvesi olduğunu belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Bizler büyük bir milletiz ve büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Bizi tarihte güçlü bir medeniyet kılan şey ortaya koyduğumuz ilmi, mimari, askerî ve estetik birikim olmuştur. İnsanı önemseyen, çevreyle barışık, ait olduğu dünya görüşünden taviz vermeyen kadrolar ile asırlarca yeryüzüne adalet ve merhamet dağıtmış bir milletiz. İşte Yıldırım ilçemiz bunun en güzel örneklerini kendinde toplamış kadim bir şehirdir. Bugün açılışını yapmakta olduğumuz İsabey Kültür Merkezi’nin arka planında derin bir bakış, güçlü bir irade ve üst seviye estetik bir zevki görmemek mümkün değildir. İnşallah bu nadide yapının içerisinden milletimize hizmet edecek nice güzel yavrularımız istifade edecekler” diye konuştu.


İsabey Kültür Merkezi’nin açılışı ile tarihi ihya etmenin ve geleceğe taşıma iddiasının ispatını yaptıklarını dile getiren Başkan Oktay Yılmaz, “Tarihî kaynaklarda en az 500 yıllık bir geçmişi olan, ‘Ese Bey’ veya ‘Esen Bey’ olarak da anılan kadim bir yapı ile karşı karşıyayız. Bu tarihe karşı borcumuz, onu muhafaza etmek o kutlu tarihin şanına uygun nesiller yetiştirmektir. İşte bu minvalde çocuk kütüphanesi, seminer salonu, butik sınıfı ve bahçesi ile tam bir eğitim mekanı olan bu yapı, İsabey’li çocukların, gençlerin, annelerin kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlayacak” dedi.


İsabey Mahallesi’nin tarihî zenginliğine uygun bir kimlik çalışması da yaptıklarını ifade eden Başkan Yılmaz, “Burada tabiri câizse ikinci bir Cumalıkızık oluşturma vizyonu ile meseleye geniş bir perspektiften bakıyoruz. Âdetâ bir marka üretiyor ve katma değer oluşturuyoruz.İ sabey mahallemiz adeta küçük bir Türkiye mozaiği. Ülkemizin doğusundan batısına kadar birçok ilimizden Yıldırım’a gelen hemşehrilerimiz huzur ve barış içinde bu sokaklarda yaşıyor, ekmeğini kazanıyor, evleniyor, çocuk büyütüyor. Kentsel dönüşüm, çarpık yapılaşma, imar planları, eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım ve istihdam gibi başlıklar Yıldırım’ın önceliği ancak sosyal belediyeciliği de ihmal etmemek gerek. İşte biz de bu anlayış ile tüm hemşehrilerimize dokunacak hizmetleri bir bir hayata geçiriyoruz. Bu hizmetleri yaparken geçmişimizden aldığımız ilham ve güç ile geleceğe bakıyoruz. Mahallemize hizmetlerimiz bununla sınırlı değil tabiî ki. Cephe Sağlıklaştırma projesi çerçevesinde İsabey Caddesi üzerinde bulunan, 27’si tescilli sivil mimari örneği olmak üzere toplam 85 adet binanın cepheleri geleneksel bursa sivil mimarisine uygun olacak yenilecek. Osmanlı’nın köy mimarisini tekrar canlandıracağız. Ayrıca İsabey Camii’ni de aslına uygun olarak restore edeceğiz. Bursa Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’ndan bütün onayları alındı, çok yakında çalışmalar başlayacak” ifadelerini kullandı.


İsabey’de uygulanacak projenin kendisini çok heyecanlandırdığını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Yıldırım Belediyesi’nin burada uygulamaya koyduğu destinasyon sadece İsabey’in değil Yıldırım’ı, Bursa’nın değeri hâline getirecek. Bir taraftan kültürümüz ayağa kalkarken, diğer taratanda ilçemizin şehrimizin ekonomisi, canlanacak. Bursa’nın gelişimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek ve şehrin kimliğini ortaya çıkarmak adına bir taraftan yıkıyor diğer taraftan yapıyoruz. Şehirlerin de insan gibi bir dili, bir ömrü, bir kimliği var. Zamanla şehirler de insan gibi yaşlanıyor. Biz bu değişimi sağlıklı olması için Yıldırım’ı dönüştürüyoruz, Bursa’yı dönüştürüyoruz. İlk günkü aşkla, aynı heyecanla el birliğiyle Yıldırım için Bursa için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “ Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Astım ve KOAH hastaları çöl tozuna dikkat etmeli” Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Afrika çöl tozları hakkında uyarılarda bulundu. Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden kalkan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine değinen Prof. Dr. Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir. Bu hastaların hava kirliliğinin arttığı dönemlerde acile başvuru ve ölüm oranlarının arttığına dair daha önce yaşanmış büyük hava kirliliği epizotlardan bildirilen veriler vardır” diye konuştu. “Astım ve KOAH hastalarında şikâyetler ortaya çıkabilir” Bu dönemde astım ve KOAH hastalarının şikâyetlerinin artabileceğini dile getiren Prof. Dr. Özlü, “Hastalarımızın şikâyetleri ortaya çıkabilir, var olan yakınmaları artabilir, mevcut tedavileri yetersiz kalabilir. Nefes darlığı, öksürük, balgam, hırıltılı solunum gibi yakınmalarınız ortaya çıkmışsa veya bu yakınmalarının şiddet ve sıklığında artma varsa, genel durumunuzda bir bozulma hissediyorsanız, uykudan uyandıran şikâyetleriniz oluyorsa hemen hekiminize başvurulmalıdır” şeklinde konuştu. “Tozun yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmamalı” Tozun yoğun olduğu saatlerde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Özellikle tozun yoğun olarak hissedildiği saatlerde dışarıya çıkmayınız, pencerelerinizi kapalı tutunuz. Dışarıya çıkmanız mutlaka gerekli ise maske kullanınız” dedi. “Çöl tozu gözlerde kurumaya neden olabilir” Çöl tozlarının bireyi olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Çöl tozları gözlerde ve ciltte kurumaya, tahrişe, kaşıntı ve kızarıklık gibi yakınmalara neden olabilir. Eşya ve yüzeylerde çizilmelere, tahriplere, boyalarda deformasyona da yol açabilir. Çöl tozları ile taşınan mantarlar solunabilir ve duyarlı konakçılarda akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.