EKONOMİ - 14 Mayıs 2022 Cumartesi 09:04

Bursa Ticaret Borsası Başkanı Matlı’dan Çiftçiler Günü mesajı

A
A
A
Bursa Ticaret Borsası Başkanı Matlı’dan Çiftçiler Günü mesajı

Türkiye için stratejik ve vazgeçilmez bir öneme sahip olan tarım sektörünün ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen, Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, emeği ve alın terini toprağın bereketi ile buluşturan tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı.

Türkiye için stratejik ve vazgeçilmez bir öneme sahip olan tarım sektörünün ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen, Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, emeği ve alın terini toprağın bereketi ile buluşturan tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı.


Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü yaptığı yazılı açıklama ile kutladı. Korona virüs salgını ile birlikte tüm dünyanın tarım ve gıdanın stratejik önemini çok net bir şekilde anladığını belirten Başkan Özer Matlı, “Bu dönemde özellikle gıda güvenliği ve kendi kendine yetebilme kavramları ülkelerin gündemlerinde ilk sırayı aldı. Ancak gıda tedarik zincirinde yaşanan bozulmalar, artan lojistik maliyetleri ve iklim risklerine bağlı rekolte kayıpları gıda milliyetçiliğinin hızla artmasına neden oldu” dedi. Bu durumun tüm dünyayı etkileyen bir gıda krizine yol açtığına dikkat çeken Özer Matlı, “Öyle ki Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Dünya Gıda Programı tarafından oluşturulan Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ tarafından açıklanan “2022 Küresel Gıda Krizi" raporunda, çatışmalar, aşırı hava koşulları ve Covid-19 salgınının ekonomik etkileri gibi bir dizi faktör sebebiyle geçtiğimiz yıl 53 ülke ve bölgede yaklaşık 193 milyon insan gıda krizi ya da daha kötü seviyelerde akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalmıştır” diye konuştu.


“Çiftçilerimiz üretmekten vazgeçiyor”


Ülkelerin uyguladıkları korumacı politikaların arz-talep dengesinde yol açtığı bozulmaların yanı sıra Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmaların gıda krizi ile birlikte gıda enflasyonunu da tetiklediğini vurgulayan Başkan Özer Matlı, Türkiye gibi kur baskısı ile karşılaşan ülkelerde ortaya çıkan maliyet artışlarının çok daha derinden hissedildiğini söyledi. Çiftçilerin artan girdi maliyetleri nedeniyle büyük zorluklar yaşadığına vurgu yapan Özer Matlı, “Dünyayı saran korona virüs salgını sürecinde dahi büyük bir özveriyle çalışmaya devam eden çiftçilerimiz, maalesef her geçen gün artan maliyet yükü ile karşılaşırken; emeğinin karşılığını yeterince alamadığı için üretmekten vazgeçmeyi tercih ediyor. Öyle ki 2008 yılında 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayımız bugün maalesef 500 binin altına düşmüş durumda. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı TEPAV’ın Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine dayanarak hazırladığı İstihdam İzleme Bülteni’ne göre, çiftçi sayısı son bir yılda 75 bin kişi azalarak 493 bine gerilemiştir” dedi.


Tarım ulusal güvenlik meselesi olmalı


Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, yüksek girdi maliyetleri, çiftçi sayısındaki azalma ve daralan tarım alanları başta olmak üzere, sektörün karşı karşıya kaldığı pek çok soruna rağmen tarımdaki ihracat artışının dikkate değer olduğunu belirterek, tarımın ulusal güvenlik meselesi olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Başkan Özer Matlı, “Ülkemizin tarım ihracatı nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,6 artarak 2 milyar 765 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 4 aylık ihracatımız ise 11 milyar 127 milyon dolara çıktı. Bu veriler hiç kuşkusuz Türkiye’nin tarım potansiyelini gözler önüne serdiği gibi, büyük bir özveri ile üretmekten geri durmayan çiftçimizin, sanayicimizin de başarısını ortaya koymaktır. Ancak Türkiye’nin mevcut potansiyelini doğru kullanması, değişen dünya dinamiklerine hızla ayak uydurması için mutlak suretle girdi maliyetleri başta olmak üzere gıda enflasyonuna yol açan etmenlerle mücadele edilmeli” şeklinde konuştu.


Başkan Matlı’dan markalaşma vurgusu


Dünya üzerindeki hiçbir ülkenin, tarım sektörünü göz ardı ederek gelişimini tamamlayamadığını belirten Başkan Özer Matlı, Türkiye’nin tarımda önünü açacak düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Öncelikli olarak tarımda doğru bilgiye dayalı güncel veri tabanının oluşturularak, orta ve uzun vadeli stratejik politikaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Matlı, “Ülkemizin sahip olduğu tarımsal kaynakların güçlendirilmesi, kooperatifçilik sisteminin yaygınlaştırılarak çok daha işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca arazi bölünmesinin önüne geçilerek tarım desteklerinin büyük çaplı üretimi teşvik edecek biçimde yeniden düzenlenmesi, üretim dışı kalan 3 milyon hektarın üzerindeki tarım arazisinin yeniden üretime kazandırılması, tarımda teknoloji kullanımının teşvik edilmesi, tarım sektörüne yönelik toplumdaki mevcut olumsuz algının yıkılarak özellikle genç nüfusun yeniden tarıma özendirilmesi, katma değerli üretimi teşvik ederek ülkemizi uluslararası piyasalarda söz sahibi yapacak tarımsal markaların oluşturulması için atılacak adımlar, tarım sektörünün geleceği açısında hayati önem taşımaktadır. Bu vesileyle bir kez daha emeği ve gücüyle bereketli toprakları, ülkemizin en büyük servetine dönüştüren bütün çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, bolluk ve bereket içerisinde verimli bir yıl geçirmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’dan şifa dağıtacak 7 ton mesir macununun duası yapıldı UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan 484. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında 28 Nisan Pazar günü saçılacak olan 7 ton mesir macunu, yapılan dualarla çuvallara yerleştirildi. UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde yer alan 484. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından yaptırılan tarihi Sultan Camisi’nden 28 Nisan Pazar günü saçılacak 7 ton mesir macununun duası yapıldı. Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği’nin mesir imalathanesinde yapılan dua öncesinde protokolün de katılımıyla Sultan Camisi’nde Hafsa Sultan, Merkez Efendi ve mesir macununun yapımında emeği geçenler için Mevlid-i Şerif okutuldu. Manisa’yı Mesir Tanıtma ve Turizm Derneği üretim atölyesinde Cuma namazı sonrası gerçekleşen mesir duasına; Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Manisa İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, Manisa Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık ve STK başkanları katıldı. Manisa İl Müftü Vekili Mehmet Nurlu tarafından yapılan duanın ardından Vali Ünlü ve protokol üyeler sembolik olarak basın mensuplarına mesir macunu saçtı. 484. Uluslararası Mesir Macun Festivali kapsamında 7 ton mesir macunu 28 Nisan Pazar günü Sultan Camii kubbe ve minarelerinden binlerce vatandaşa saçılacak. Geleneğin tarihçesi Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in eşi, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan Manisa’da hastalanınca, dönemin ünlü hekimi Merkez Efendi, sultan için baharat karışımıyla macun hazırladı. Bir süre sonra iyileşen Ayşe Hafsa Sultan, macunun her yıl aynı dönemde karılarak halka saçılmasını buyurdu. Bunun üzerine her yıl nevruzda hazırlanan mesir macunu, Manisa’daki Sultan Camisi’nin kubbe ve şerefeleri ile çevresindeki 40 noktadan halka saçılıyor. 484 yıldır içeriği bozulmadan hazırlanan mesir macununun içinde şu baharatlar bulunuyor: "Tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu, karahalile”
Bartın Adalet Bakanı Tunç’tan DEM Partili belediyelere terör uyarısı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, memleketi Bartın’ın Ulus ilçesinde yaptığı açıklamada DEM partili belediye başkanlarını belediye gelirlerinin teröre aktarılmaması konusunda uyarılarda bulunarak, ’’Bir belediye başkanı milletin kaynaklarını, millet düşmanlarına akıtırsa orada hukuk devleti devreye girer. Bu noktada devletin yetkili kurumları da her zaman bu konuda hassas ve teyakkuzda olacak’’ dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, memleketi Bartın’da seçimi kazanan Ak Partili belediye başkanlarını hayırlı olsun ziyaretlerine başladı. İlk durağı Ulus ilçesi olan Bakan Tunç, Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ile birlikte Ulus Kaymakamı Fırat Kadiroğlu’nu ziyaret etti. Ardından Ulus Belediyesine geçen Bakan Tunç, burada yaptığı konuşmasa DEM partili belediye başkanlarını uyardı. Tunç, konuşmasında belediyelerin önemine dikkat çekerek, ’Belediyeler, yerel yönetimlerimiz demokrasinin beşiği. Yerel yönetimler, vasıtasıyla vatandaşlarımıza doğumdan vefatına kadar her türlü hizmeti götüren kamu kurumlarımız aynı zamanda. Seçimle işbaşına gelen belediye başkanlarımız, milletten ve devletten aldığı desteği, devletin ve milletin kaynaklarını yine millete hizmet olarak akıtmak için görevlidirler. Onların yaptığı eserler, gerek ilçenin yeniden imarı, beldenin yeniden imarıyla ilgili, şehrin daha yaşanılabilir hale getirilmesi için gerçekleştirilen hizmetler tabii ki artarak devam etmelidir’’ dedi. Terör örgütleri ile bağlantısını sürdüren belediyelere yönelik kayyum uygulamasının devam edeceği sinyalini de veren Bakan Tunç, şöyle devam etti: ’’Hükümetimiz tarafından belediyelerimize gönderilen kamu kaynakların son kuruşuna kadar vatandaşa, millete hizmet edilmesi gerekir. İşte bunu yapan belediye başkanlarımız başarılı oluyor. Kamu kaynaklarının belediyelerimize gönderilen kaynakların son kuruşuna kadar vatandaşımıza ve milletimize hizmet olarak gösterilmesi lazım. Kamu kaynaklarını suç unsuru bulunan faaliyetlere harcayanlar, terörün finansmanı olarak kullananlar milletimiz tarafından cezalandırılmaktadır. Geçmişte bunun kötü örneklerini maalesef yaşadık, gördük. Bir belediye başkanı milletin kaynaklarını, millet düşmanlarına akıtırsa orada hukuk devleti devreye girer. Bu noktada devletin yetkili kurumları da her zaman bu konuda hassas ve teyakkuzda olacak. Belediye başkanları da bu bilinçle çalışacaklar ve halktan aldıkları, milletten aldıkları yetkiyi kötüye kullanmayacaklar.’’ Bakan Tunç, Ulus ziyaretinin ardından ise Abdipaşa beldesine hareket etti.