EKONOMİ - 24 Aralık 2025 Çarşamba 10:34

Bursa’da Vakıfların fahiş kira zammı esnafı vurdu

A
A
A

Türkiye ekonomisinde enflasyonla mücadele sürerken, Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün kiracılarına gönderdiği yüzde 60’a varan kira zammı esnafı zor durumda bıraktı. Devletin yeniden değerleme oranını yüzde 25 olarak belirlediği bir dönemde, vakıfların yüzde 55-60’lık artışı büyük tepki çekti.

Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği (BTÇH) Başkanı İsa Altıkardeş, yapılan zammın esnafı ciddi şekilde sıkıntıya soktuğunu belirterek, "Geçen yıl deprem sonrası tarihi eserlerin ayağa kaldırılması için yüksek zamlar yapılmıştı. Ancak bu yıl da yüzde 60’ın altında zam oranı çıkmıyor. Vakıflara destek olmamız gerekiyor ama Türkiye genelinde en yüksek oranın Bursa’da olması esnafı zorluyor" dedi.

Bursa’da Vakıfların fahiş kira zammı esnafı vurdu

Altıkardeş, önümüzdeki yıllarda kira artışlarının enflasyon oranı ve TEFE-TÜFE’ye göre yapılacağı sözünü aldıklarını ifade ederek, "Enflasyonun yüzde 20’lere inmesini umut ediyoruz. Ancak kira zamları yüzde 40 olarak açıklanırsa esnafın ayakta kalması imkânsız hale gelir" diye konuştu.

Bursa’da Vakıfların fahiş kira zammı esnafı vurdu

Tarihi çarşıda ilk kez boş dükkanların görüldüğünü vurgulayan Altıkardeş, "Bakırcılar Çarşısı’nda dört dükkân boş. Zamlar ve enflasyon böyle devam ederse esnafın kepenk kapatacağı belli" dedi.aşimişcan Caddesi’ndeki Tuğsa İş Merkezi’nde büfe işletmecisi Naci Koşapınar ise, "Vakıflardan bu kadar yüksek zam beklemiyorduk. Geçen yıl da yüksek artış olmuştu. Bu yıl yine yüzde 60’a yakın zam yapıldı. Enflasyonla mücadelede bu yükü nasıl taşıyacağız? Bakanlığın bir an önce müdahale etmesi gerekiyor" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Bursa’da Vakıfların fahiş kira zammı esnafı vurdu

Abdullah Çibir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Prof. Dr. Sevecan, komisyon tutanaklarının içeriğine dair sunum yaptı Prof. Dr. Murat Sevecan, komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalar sonucunda elde edilen tutanakların içeriğine dair sunum yaptı. Sevecan sunumunda tutanakların içerik analizinde, hukuki ve yönetişim reformlarına yönelik vurgunun en çok demokratik hukuksal düzenleme ihtiyacı olduğunu söyledi. Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 20. kez toplandı. Prof. Dr. Murat Sevecan, komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalar sonucunda elde edilen tutanakların içeriğine dair sunum yaptı. Tutanaklarda sorunun tanımı üç temel eksende farklılaştığını dile getiren Sevecan, "Bunlar hak ve eşitlik, kimlik-inanç, güvenlik ve beka. Hak ve eşitlik odaklı çerçeve, ‘siyasi ve hukuki statü taleplerini’ olarak tanımlanırken, kimlik ve inanç odaklı çerçeve, ‘dil ve kültürel varoluş vurgusunu,’ güvenlik ve beka odaklı çerçeve, ‘devletin bekası risklerini’ öne çıkartmaktadır. Sorunun etki alanları yine en yoğun olarak iki temel kategoride toplanmaktadır. Birincisi; ekonomik ve bölgesel ekolojik maliyet. Bölgesel üretim kaynakları üzerindeki etkiler en yoğun dile getirilen boyuttur. İkincisi siyasi ve demografik tahribat; çatışma karşıtı alınan önlemlerin sosyal yapı üzerindeki etkisi" diye konuştu. "Sürece ilişkin tartışmalarda silah bırakma odaklı yaklaşım yüzde 31" Sürece ilişkin tartışmaların büyük ölçüde üç eksende yoğunlaştığını belirten Sevecan, "Sadece silah bırakma odaklı yaklaşım yüzde 31, silahsızlanmanın toplumsal boyutu yüzde 30 ve hukuki düzenleme ihtiyacı yüzde 23. Silah bırakmanın önemi konusunda en yoğun tartışma yüzde 41,20 ile siyaset cephesinde yaşanırken bu tartışma eşit oranlarda düşünce kuruluşları, sivil toplum ve mağdur gruplarda da yaşanmaktadır. Silahsızlanmanın toplumsal boyutuna en çok STK’lar yüzde 35 ile vurgu yaparken, siyasi partiler ve akademisyenler yüzde 20 ile ikinci sırayı paylaşmaktadır. Adalet arayışı ve mevzuat ihtiyacı yüzde 75 oranında dillendirilmiştir. Geçmiş adaletsizlikler ve mağduriyetlerin tanınması yüzde 21 ikinci sırada yer alırken, affa ilişkin yaklaşımlar yüzde 4 sınırlı bir yer tutmuştur" dedi. "Hukuki ve yönetişim reformlarına yönelik vurgu en çok demokratik hukuksal düzenleme ihtiyacı" Adalet arayışında beklentiler ve mevzuat ihtiyacı konusunun 56 farklı konuşmacının katılımıyla Komisyonun en yoğun gündemlerinden birini oluşturduğunu söyleyene Sevecan, "Hukuki ve yönetişim reformlarına yönelik vurgu en çok demokratik hukuksal düzenleme ihtiyacı; yüzde 31. Ve sürece ilişkin özel yasal düzenlemeler yüzde 27 etrafında yoğunlaşmıştır. Bunu anayasal gereksinimler yüzde 14 ve yerel demokrasi-kayyım uygulamaları yüzde 11 izlemektedir. Kısa vadede gereksinim duyulduğu ifade edilen İnfaz Kanunu’nun eşitlik ilkesi çerçevesinde yeniden düzenlenmesi, af düzenlemesi, hasta hükümlülerin tahliyesi, Terörle Mücadele Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi veya yürürlükten kaldırılması, umut hakkının sağlanması ve topluma kazandırma/eve dönüş yasası öne çıkmaktadır" diye konuştu. "Sürecin uluslararası ve bölgesel boyutunun önemi hemen herkes tarafından öne çıkarılmaktadır" Ortak zemin ve mutabakat alanı hakkında bilgilendirmede bulunan Sevecan, "Bir arada yaşama iradesi altında kardeşlik, ortak acıyı umuda ve ortak gelecek hayaline dönüştürmek vurgusu tüm aktörler tarafından paylaşılmaktadır. Toplumsal rıza ve sürecin toplumca sahiplenilmesi ihtiyacında geniş bir mutabakat bulunmaktadır. Problemin çözümüne bütüncül yaklaşım konusunda belirgin bir ortaklık mevcuttur. Geçmişten ders çıkarma ve yeni bakış ve zihniyet geliştirme konusunda geniş bir uzlaşı vardır. Hukuki düzenleme ihtiyacı konusunda ‘farklılaşan parametrelere rağmen’ bir mutabakat bulunmaktadır. Sürecin uluslararası ve bölgesel boyutunun önemi hemen herkes tarafından öne çıkarılmaktadır" ifadelerini kullandı. "Sürecin nihai hedefi konusunda belirsizlik devam etmektedir" Ayrışma noktaları ve uzlaştırma gerektiren alanları ifade eden Sevecan, "Güvenlik-özgürlük dengesi konusunda aktörler arası yaklaşımlar belirgin biçimde ayrışmaktadır. Sürecin nihai hedefi konusunda belirsizlik devam etmektedir. ‘Terörün sona ermesi’, ‘Türkiye modeli’, ‘kardeşlik’, ‘normalleşme’, ‘demokratikleşme’, ‘siyasal entegrasyon’ gibi farklı hedefler ifade edilse de bunların nasıl bir bütün oluşturacağı ve somut adımlarının neler olacağı konusunda net bir mutabakat yoktur. Af, topluma entegrasyon konusuna yaklaşımda önemli ayrışmalar bulunmaktadır. Kök nedenlerin tanımı konusunda farklı çerçeveler kullanılmaktadır" dedi. Konuşmasının sonunda gözlemlenen önerileri paylaşan Sevecan " Sürecin nihai hedefine ilişkin net, anlaşılır ve ölçülebilir bir tanım yapılması, demokratikleşme adımlarının içeriği konusunda ortak bir zeminin tesis edilmesi, toplumsal güven inşasına yönelik somut adımların belirlenmesi ve ivedilikle atılması, hukuki altyapının acilen tamamlanması, katılımcılık ve şeffaflık mekanizmalarının güçlendirilmesi" olarak sıraladı.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı. İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün akşam Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan Trablus’a uçuş sırasında arızalanarak düşen jette yer alan Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad ve beraberindekileri taşıyan heyetin vefat etmesi üzerine Libya Milli Birlik Hükümeti Başkanı Abdülhamid Dibeybe ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan, yapılan görüşmede Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad ve beraberindekileri taşıyan uçağın düşmesi sonucu hayatlarını kaybetmelerinden duyduğu üzüntüyü ve taziye dileklerini iletti. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanımız görüşmede, Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad ve beraberindekileri taşıyan uçağın düşmesi sonucu hayatlarını kaybetmelerinden duyduğu üzüntü ile taziye dileklerini ifade etti."