GÜNDEM - 17 Nisan 2025 Perşembe 09:51

Bursa’daki AVM’ler ayrımcılığa karşı öncü olsun

A
A
A
Bursa’daki AVM’ler ayrımcılığa karşı öncü olsun

Ankara’da down sendromlu çocuğu oyun alanına almayan AVM’ye tepkiler sürerken, Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği’nden Bursa’daki AVM’ler için bir öneri geldi. Özel çocuklar da aynı durumun Bursa’daki alışveriş merkezlerinde yaşanmaması için bir farkındalık yürüyüşü gerçekleştirildi.


Ankara’daki bir alışveriş merkezinde, 7 yaşındaki down sendromlu bir çocuğun oyun alanına alınmamasına sert tepki gösteren Bursa Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Akyıldız, olayın, engelli çocuk sahibi tüm aileleri derinden yaraladığını vurguladı. Dernek olarak Ankara’da ortaya çıkan ayrımcı uygulamayı şiddetle kınadıklarını belirten Başkan Hüsamettin Akyıldız, "Meseleyi değerlendirirken ‘Yangın çıkmadan tedbir alınız; yangın çıktıktan sonra tedbir almak ahmakların işidir.’ şeklindeki veciz söz, yöneticilerimizin sorunlar karşısında takındığı pasif ve gecikmeli yaklaşımı çok açık şekilde yansıtmaktadır. Ne yazık ki ülkemizde toplumsal sorunlar karşısında bütüncül, akılcı ve kalıcı çözümler üretmek yerine, anlık, tepkisel yaklaşımlar benimsenmekte ve bu da alınan tedbirlerin ya yetersiz, ya da geçici olmasına sebep olmaktadır. Hâlbuki Türkiye, Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına Dair Sözleşme’yi 2007’de imzalamış ve çeşitli yasal düzenlemeleri hayata geçirmiştir. ‘Çocuklar bizim geleceğimiz. Hepimiz birer engelli adayıyız.’ gibi söylemlerle günü kurtarmaya çalışan fakat kalıcı çözüm üretmeyen kişi ve kurumlar, her olumsuzlukta sorumluluk sahibidir." diye konuştu.


Akyıldız, konuyla ilgili önerilerini şu sözlerle ifade etti;


"Bursa’daki AVM’lerde bu tür olayların yaşanmadığını düşünmekle birlikte, kapsayıcı bir ortam oluşturulması adına proje önerimiz bulunmaktadır. Haftanın belirli gün ve saatlerinde, özel bakıma ihtiyaç çocukların oyun alanlarından faydalanabilmesi sağlanmalıdır. Derneğimiz, alanında uzman kişiler ve üniversitelerle iş birliği içinde bu özel saatlerde gönüllü görev alabilir ve gerekli önleyici tedbirlerin alınmasına katkı sunabilir. Bu çalışma; bir proje kapsamında profesyonel şekilde yürütülürse hem kalıcı, hem de sürdürülebilir bir uygulama haline dönüşebilir. Yerel yönetimleri, AVM işletmecilerini ve sivil toplum kuruluşlarını iş birliği içinde hareket etmeye davet ediyoruz."



Bursa’daki AVM’ler ayrımcılığa karşı öncü olsun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Kuryelerin kış mevsiminde zorlu çalışma şartları Eskişehir’de kış mevsiminde zorlu çalışma şartlarını anlatan kuryeler, soğuk havalarda sürekli hasta olduklarını ve zeminin kayganlaşması sebebiyle daha çok kaza yaptıklarını söyledi. Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte yurt genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de hava sıcaklıkları düştü. Sabah ve gece sıcaklıkları yer yer sıfır derecenin altına inerken, yolların buzlanma sebebiyle kayganlaşması trafik kazası riskini artırdı. Ekmek parası kazanabilmek için günün büyük bir bölümünü motosiklet başında geçiren kuryeler, bu şartlarda çalışmanın kendilerini nasıl zorladığını anlattı. Soğuk havalarda üşümemek için kat kat giyindiklerini söyleyen kuryeler, sipariş götürdükleri apartmanlara inip çıkarken çok terlediklerini ve ani sıcaklık değişimlerinden dolayı daha fazla hasta olduklarını ifade etti. Yağış olduğunda ise yollarda oluşan çukurlar sebebiyle kaza oranlarının da arttığını belirten motosiklet kullanıcıları, Eskişehir’deki belediyelerin bu sorunla ilgili çözüm üretmediğini dile getirdi. "Sipariş geciktiğinde tepkiler alıyoruz, mobbing altında yaşıyoruz" Eskişehir Kuryeler Birliği Başkanı Gökay Başar, "Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Evden çıkarken kat kat giymemiz gerekiyor. Yağmur varsa yağmurluğu giymemiz gerekiyor. Uzun süreli yağış olunca, ne kadar kalın giyinirseniz giyinin bir süre sonra ıslanmaya, rüzgârı yemeye başlıyorsunuz. Türkiye genelinde olduğu gibi Eskişehir’de altyapı da sorunlu. Yağış olunca çukurlar ve su birikintileri oluşuyor. Buraya girip kaza yapan çok arkadaşımız oluyor. Halkımız elbette ki verdiği siparişin hızlı ulaşmasını istiyor ancak bunlar bizi çok zorlayan şeyler. Bizler bu hava şartlarında, bu altyapısı düzgün olmayan yollarda sizlere sipariş ulaştırmaya çalışıyoruz. Baskı altında çalışıyoruz. Sipariş geciktiğinde çalıştığımız işletmelerden ve müşteriden tepkiler alıyoruz, mobbing altında yaşıyoruz. ’Sipariş gecikirse işine son veririz’ diyebiliyorlar ya da müşteriler arayıp, ’Bu kuryeyi çalıştırmayın’ diye bizleri şikayet edebiliyor. Bu baskının altında, bu hava şartlarında elbette ki biz de elimizden geleni yapıyoruz ancak insanların da kendini bizim yerimize koyması lazım. Paket başı ücret kazanan insanlarız. Ben ne kadar çok sipariş götürürsem, o kadar çok ücret kazanacağım. Bunu bildiğim için tabii ki ben de daha fazla sipariş teslim etmek isterim ama bazen şartlar buna uygun olmayabiliyor. Trafik olabiliyor, hava şartları bizleri olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla daha çok anlayış bekliyoruz" dedi. "Buzlanmalar ve çukurlardan kaynaklı daha fazla kaza yapıyoruz" Kuryelik yapan 25 yaşındaki Ceren İlayda Aygün, bir kadın olarak trafikte yaşadığı sorunlara da değinerek, "Kış mevsiminde kuryelik yapmakta çok sıkıntı çekiyoruz. Yollarda çok fazla kayıyoruz. Trafikte bazen hor görüldüğümüz oluyor, cinsiyet ayrımları yaşıyoruz. ’Sen bunu yapamazsın’ gibi tepkiler alabiliyoruz. Buzlanmalar ve çukurlardan kaynaklı daha fazla kaza yapıyoruz. Belediyelerimize söylüyoruz ama hiçbir şekilde geri dönüş almıyoruz. Hem malımıza hem de canımıza zarar geldiği oluyor. Soğuğa karşı, içlik giymek dışında alabileceğimiz tedbir yok. Tüm ekipmanlarımızı giysek bile hava şartları eksilere düştüğü zaman sıkıntı yaşıyoruz, üşüyoruz" şeklinde konuştu. "Soğuktan korunmak için kat kat giyinmemiz gerekiyor" Günün 10-12 saati mesai yaptığını dile getiren 18 yaşındaki kurye Göktuğ Benlikaş ise, şunları söyledi: "Kışın motor sürmek zaten zor bir şey. Üstüne bir de kuryelik yapıyorsanız, sipariş yetiştirmeye çalıştığınız için ekstradan zorluk çıkıyor. Özellikle sabah ve gece saatlerinde aşırı bir soğuk oluyor. O soğuktan korunmak için kat kat giyinmemiz gerekiyor. Korumalı ekipmanlarımızı giyiyoruz ama onlar bile yetmiyor çoğu zaman. Soğuk hava şartlarında, özellikle gece saatlerinde yerlerde buzlanma oluşuyor. Hangi lastiği takarsak takalım, her türlü o buzda kayıp düşüyoruz, zarar görüyoruz. Ekipman giysen de her türlü canın yanıyor. Sipariş yetiştirmeye çalışırken kaza yapıyoruz, soğuktan dolayı hasta oluyoruz. Şu an bile hastayım mesela. Merdiven çıktığımızda terliyoruz, ısınıyoruz ve apartmandan çıkıp başka bir yere gittiğimizde ıslak oluyoruz. Eve gidip üstümüzü çıkardığımızda da kıyafetlerimiz ıslak oluyor."
Adana Adana’da neredeyse durdurulan her iki motosikletliden biri ceza yedi Adana’da trafik polislerince yapılan denetimlerde bin 64 motosiklet kontrol edilirken, 433 sürücüye idari para cezası uygulandı, 62’si trafikten men edildi. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi ekipleri, kent genelinde motosikletlere yönelik geniş kapsamlı uygulama gerçekleştirdi. Denetimlerde bin 64 motosiklet kontrol edildi. Kurallara uymadığı tespit edilen 433 sürücüye idari para cezası uygulanırken, 62 motosiklet trafikten men edildi. Ceza maddelerine göre en fazla işlem kask kullanmamak ve ehliyetsiz araç kullanmak nedeniyle yapıldı. Uygulama sırasında polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya çalışan motosiklet sürücüleri de yakalanarak cezai işlem uygulandı. "Garsonluk yapıyorum cezayı ödeyemem" Motosikletin önünü kaldırdığı gerekçesiyle polis tarafından yakalanıp uygulama noktasına getirilen genç sürücü Mehmet Kargı, "Ben motosikletin önünü kaldırmadım. Ters yönden geldiğim için ceza yedim. Garsonluk yapıyorum ve cezayı ödeyebilecek maddi durumum yok" dedi. Motosikletlerin kapsamı dışında kullanıldığını belirten vatandaşlardan Fatih Yıldız ise "Çoluk çocuk motosikleti çok kötü kullanıyor. Kazaya sebebiyet veriyorlar. Adana düz bir yer o nedenle herkes motor kullanıyor. Çin motosikleti de piyasaya girdi. Ucuz olduğu için herkesin altında motosiklet var" diye konuştu. Kadın sürücü Beyda Sevinç ise "Bir kadın olarak trafikte çok fazla sıkıştıran var. Daha kibar olunabilir. Sonuçta biz de sürücüyüz, sadece erkeklere özel değil. Sıkıştırmayı geçtim, çok fazla argo kelimeye de maruz kalıyoruz. Umarım daha kibar bir Adana görebiliriz" ifadelerini kullandı.