EKONOMİ - 11 Aralık 2025 Perşembe 16:13

Bursalı firmalar üretim kapasitesini 3 katına çıkardı, gözünü uluslararası projelere dikti

A
A
A
Bursalı firmalar üretim kapasitesini 3 katına çıkardı, gözünü uluslararası projelere dikti

Makine yatırımlarını tamamlayan Bursalı Alvin Yapı ve Ferah Cephe, üretim kapasitesini üç kat artırarak hem iç pazarda hem de uluslararası projelerde talebi karşılayacak seviyeye ulaştı.


Bursa’da 8 bin metrekarelik tesisiyle Osmangazi ilçesinde faaliyet gösteren Alvin Yapı, PVC pencere ve kapı sistemlerinde son iki yılda yaptığı 20 milyon liralık makine yatırımıyla üretim altyapısını baştan sona yeniledi. Bu süreçte yeni nesil ebatlama tezgâhları, dört kafa kaynak hatları ve alüminyum profil kesme makineleri de dâhil olmak üzere makine parkurunun tamamı, mühendislik kapasitesi ve üretim kalitesiyle Türkiye’nin referans noktalarından biri olan Bursa’daki yerli üreticilerden temin edildi.


Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Alinur Aktaş, yenilenen makine parkurunun PVC üretim süreçlerinde hem kaliteyi hem de verimliliği önemli ölçüde artırdığını, toplam üretim kapasitesinin ise üç katına ulaştığını aktardı. Aktaş, iç piyasadaki güçlü konumlarının yanı sıra ABD ve Avrupa’ya yönelik ihracat hacimlerinin de sürekli yükseldiğini kaydetti. Aktaş, PVC doğrama üretiminde hem yerli marka Asaşpen hem de uluslararası pazarda tercih edilen ithal Kömmerling profilleri kullanarak müşterilere farklı segmentlerde yüksek performanslı ürün seçenekleri sunduklarını ifade etti. Bu iki marka sayesinde projelerin hem bütçe hem de teknik ihtiyaçlarına uygun, enerji verimliliği güçlü çözümler geliştirdiklerini kaydetti.


PVC üretim faaliyetleri Alvin Yapı bünyesinde sürdürülürken, alüminyum profil ve cephe giydirme projeleri iki yıl önce kurulan Ferah Cephe markasıyla yürütülüyor. Yönetim Kurulu Başkanı Alinur Aktaş, bu yapılanmanın firmaya konut ve ticari projelerde baştan sona bütünleşik cephe çözümleri sunma imkânı sağladığını aktardı.


Aktaş, üretim ve montaj süreçlerinin tek çatı altında toplanmasının firmaya önemli bir operasyonel avantaj kazandırdığını söyledi. Profesyonel montaj ekipleriyle ölçümden üretime, montajdan satış sonrası desteğe kadar tüm aşamaların tek elden yönetildiğini ifade eden Aktaş, bu modelin özellikle büyük ölçekli projelerde ciddi bir zaman tasarrufu sağladığına dikkat çekti.


Tek çatı altında toplanan firmaların mimar ile mühendis kadrosu, projelerin ihtiyaçlarına göre alternatif cephe tasarımları geliştirerek uygulamaların teknik omurgasını oluşturuyor. Alinur Aktaş, sektörde tasarım sürecinin genellikle dışarıdaki mimarlara yaptırıldığını; ancak bu hizmeti kendi bünyelerinde profesyonel bir ekip ile sunmaları sayesinde, proje sahiplerinin son dönemde tasarım aşamasını da doğrudan emanet etmeyi tercih ettiğini aktardı. Aktaş, bu yaklaşımın projelerde teknik bütünlüğü güçlendirdiğini ve uygulama sürecinde daha yüksek bir koordinasyon sağladığını ifade etti.


Cephe çözümlerine yönelik teknik yaklaşımları da aktaran Alinur Aktaş, cephe uygulamalarının inşaat sürecindeki kritik önemine dikkat çekti. Aktaş, kaba yapıdan çatı imalatına, mekanik tesisattan elektrik altyapısına kadar birçok aşamanın bulunduğu inşaat süreçlerinde, cephe uygulamalarının yapının karakterini ve teknik performansını belirleyen en temel adımlardan biri olduğunu vurguladı. Aktaş ayrıca, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat sürecinin inşaat sektöründe belirleyici olmaya başladığını, modern doğrama ve cephe sistemlerinin yapılarda ısı kaybını ciddi oranda azalttığını belirtti. Fit for 55 ve Döngüsel Ekonomi politikalarının binalarda enerji verimliliğini öncelikli hale getirdiğini ifade eden Aktaş, kullanılan nitelikli kapı-pencere ve cephe sistemlerinin karbon emisyonunun azaltılmasına doğrudan katkı sağladığını söyledi.


Tasarım, üretim ve montaj süreçlerindeki bu bütünleşik yapının, markaların kurumsal büyümesini de desteklediğini belirten Alinur Aktaş, yerli sermayeyle kurulan Alvin Yapı ve Ferah Cephe’nin sürdürülebilir üretim yaklaşımı, çevreye duyarlı çözümleri ve nitelikli kadrosuyla hem Bursa ekonomisine katkı sunduğunu hem de ulusal ölçekteki konumunu güçlendirmeye devam ettiğini aktardı.



Bursalı firmalar üretim kapasitesini 3 katına çıkardı, gözünü uluslararası projelere dikti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hasar aldı denilerek İBB’nin yıktığı Avcılar E-5 yanındaki cami 6 yıldır yapılmadı Silivri’de 2019 yılında meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremde minaresi hasar alan ve ardından kontrollü şekilde yıkılan Avcılar Hacı Ahmet Tükenmez Camii, 6 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden inşa edilmeyi bekliyor. Ekrem İmamoğlu’nun "seçimden sonra yapılacak" dediği caminin bulunduğu alanda otlar bitti. İmamoğlu’nun astığı proje afişleri paramparça oldu, renkleri soldu. Marmara Denizi’nde 26 Eylül 2019 yılında meydana gelen 5,8’lik depremde minaresinde hasar oluşan İstanbul Avcılar’da bulunan 40 yıllık Hacı Ahmet Tükenmez Camii hakkında ağır hasarlı kararı verilerek, camii, alınan belediye meclisi kararı ile yıktırıldı. Alınan karot örneklerinden 8 ay sonra kontrollü olarak yıkılan E-5 Avcılar Metrobüs İstasyonu yakınındaki muhteşem cami, 6 yıldır yapılamadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekiplerince çevresi ‘Hacı Ahmet Tükenmez Camii İnşaatı’ yazısı ve maket fotoğraflı İmamoğlu imzalı bariyerlerle çevrilen cami alanında, çalışmalar 6 yıldır bir türlü başlamadı. Yol üzerindeki camide trafik sıkışıklığında namazlarını eda ettiklerini belirten vatandaşlar, "İstanbul’da bir 20-30 kilometrelik güzergahlar 1.5-2 saatten önce kat edilemiyor. Bu cami yol kenarında olması sebebiyle namazlarımızı yetiştirmek için önemli bir ibadet mekanı idi. Ancak 6 yıldır yapılmaması İstanbullulara büyük bir saygısızlıktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuya müdahale ederek, caminin inşası konusunda yetkiyi ele alması ve belediyenin yıktığı binayı yeniden yaparak gereğini yapmasını bekliyoruz" dediler. Dönemin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2023 yılında seçim çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği Avcılar’da, hasarlı olduğu için 4 yıl önce yıktıkları Hacı Ahmet Tükenmez Camii’nin yeniden inşasına seçimden hemen sonra başlanacağını kamuoyuna açıklamıştı. Çevre sakini ve yol güzergahını kullanan vatandaşlar cami inşaatının bir türlü başlamamasına tepki gösterdi. "Keşke hemen yapılsaydı" Avcılar’da yaşayan bir vatandaş, caminin neden yeniden yapılamadığını anlamadıklarını söyleyerek "Keşke hemen yapılsaydı. Ben de bilemiyorum neden yapılmadı. İbadetimizi yapmak için aşağıdaki camiye gidiyoruz. Neden yapılmadığını bilemiyoruz. Belki de siyasi bir çekişme var" dedi. "Aşağıdaki camiye gönderiyorlar" Vakit namazları için Avcılar’da bulunan merkez camiine gittiğini söyleyen bir vatandaş ise, "Vallahi buranın işleri başka. Aşağıdaki camiye gönderiyorlar milleti. Burada bir şey yok" diye konuştu. "Manevi değerimizi yok ettiler" 6 yıldır caminin yapılmamasına tepki gösteren Cemal Antlı ise, "Yazık yani. Başka bir şey olsaydı yaparlardı. Manevi değerimizi yok ettiler. Demek ki istemiyorlar" şeklinde konuştu.
Hatay Karaçay barajının su seviyesinin yüzde 6’ya düştüğü Hatay’da 230 sondaj vuruldu Hatay’da son 65 yılın en kurak yılının yaşanmasıyla birlikte kentin 3 ilçesinin su ihtiyacını karşlıayan Karaçay Barajı’nda su seviyesi yüzde 6’ya düştü. Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, 19 ayda 230 sondaj vurarak ve 150 içme suyu deposunda çalışma gerçekleştirerek kentte vatandaşlara kesintisiz su teminini sağladı. Yağışlı havasıyla bilinen ve Amanos Dağı’nın eteklerinde olmasıyla su bereketinin yaşandığı Hatay’da meteoroloji verilene göre son 65 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. Geçtiğimiz yıla oranla yüzde 64 azalmanın yaşandığı yağıştan nasibini Antakya, Defne ve Samandağ ilçelerinin içme suyu ihtiyacını sağlayan Karaçay barajı da etkilendi. Türkiye’de yağış oranındaki azalmanın en yüksek olduğu illerin başında gelen Hatay’ın su deposu Karaçay Barajı’nda 2024 yılı Haziran ayında su miktarı yüzde 100 seviyesindeyken, 2025 yılı Haziran ayında yüzde 35 seviyesine geriledi ve Aralık ayı itibariyle yüzde 6 seviyesine düştü. Depremin yaralarının sarıldığı kentte vatandaşa kesintisiz su temini sağlamak için çalışmalarını sürdüren Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (HATSU), geride kalan 19 ayda il genelinde 230 sondaj çalışması gerçekleştirdi. Su kaybının önüne geçmek için 150 içme suyu deposunda; bakım, onarım ve yenilme çalışması gerçekleştiren HATSU, il genelinde 1500 kilometre yenileme çalışması gerçekleştirdi. HATSU Genel Müdürü Fatih Cihangir, kış aylarında etkili olacak yağışlarla birlikte 2026 yılında vatandaşlara kesintisiz su temini sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. Öte yandan kuraklığa karşı HATSU tarafından 2025 yılının Şubat ayından itibaren alınan önlemler olmasaydı kentte yaşayan 600 bin insanın susuzlukla karşı karşıya kalacaktı. Karaçay barajının kuraklıktan etkilenme sürecini anlatan Cihangir, "Büyük Karaçay barajımız, Samandağ ilçemiz sınırlarında yer alıyor. Yaklaşık 57 milyon metreküp kapasitemiz var, bunun 54 milyon metreküpü akit hacmi ve hacmin 35 milyonluk kısmını da içme suyu olarak şehrimize veriyoruz. Özellikle 2024 yılı ilk 6 aylık periyodunda şehrimizde ciddi yağışlar oldu, barajımızın 2024 yılı Haziran ayındaki doluluk oranı yüzde 100 doluydu. Haziran aayından sonra il genelinde ciddi kuraklıkla karşı karşıyayız. Aslında 2024 yılı öncesinde de Amik Ovası havzasında ciddi kuraklık söz konusu. Yıllık yağış oranımızda azalmalar yaşanması ve tarımsal sulama ihtiyacının artmasıyla birlikte özellikle içme suyu tedariği noktasında ilimiz ciddi problemler yaşıyoruz. Şuan çekim yaptığımız nokta da Büyük Karaçay barajının hemen hemen içerisindeyiz. Gövde kotu 350 kotlarında ve biz gövde kotunun alt kısmındayız. Baraj doluluk oranımız bu gün itibariyle yüzde 6 seviyesinde. 2024 yılı Haziran ayında tamamen dolu olan barajımız aynı dönemde yüzde 35 ve bu gün itibariyle de yüzde 6 seviyelerine gerilemiş durumda. Büyük Karaçay Barajımızdan ilimizin 3 ilçesine ağırlıklı olarak su temini yapılıyor" dedi. "2024 yılında il genelinde su kayıp oranımız yüzde 57’yken, yüzde 52 civarına gerilemiş durumda" HATSU’nun kuraklığa karşı aldığı önlemleri değinen Cihangir, il genelinde su kaybı oranının çalışmalarla birlikte yüzde 57’den yüzde 52’ye gerilediğini belirterek "Hatay’ın kendi normallerine göre ilimizde yükse 80 oranında yağış azalması var. Son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz. Hatay, yağışın en çok azaldığı illerin başında geliyor. Bundan kaynaklı ilimizde birçok noktada su temini konusunda sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyoruz. HATSU’nun sahada almış olduğu önlemlerle birlikte özellikle Ocak ayından bu yana sahada birçok noktada çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede barajımızda su seviyemizin yüzde 6’ya gerilemesine rağmen vatandaşlarımıza su teminini gerçekleştiriyoruz. 2024 yılı Nisan ayından bu yana 230 civarında sondaj gerçekleştirdik. Su kayıplarının önlenmesi amacıyla kırsal alanda 150 su depomuzda bakım, onarım ve yenileme faaliyeti gerçekleştirdik. Yüzeysel kaynaklardan temin ettiğimiz sular için bu alanlarda 100 nokta islahımız oldu. Bu sayede depo kayıplarını düşürdük, kaptaj alanlarında şartları iyileştirdik. İl genelinde 1500 km’nin üzerinde şebekeyi yeniledik, 1 buçuk yıl içerisinde. Toplam alt yapı metrajımız 5 bin 500 kilometre ve biz 4’te 1 oranında alt yapımızı yeniledik. İnşallah önümüzdeki yıl içerisinde de bu rakamı 2 bin 500 kilometreye ulaştırmış olacağız. Şebekede basınç optimasyonu noktasında şebekeyi iyileştirirken diğer yandan da 2- 4 bar aralığında şebeke basıncı sağlama amacıyla sahada ciddi çalışmalar yürütüyoruz. 2024 yılında il genelinde su kayıp oranımız yüzde 57’yken yaptığımız çalışmalarla bu oran yüzde 5 azalarak yüzde 52 civarına gerilemiş durumda" ifadelerini kullandı. "Önümüzdeki yağışların gelmesiyle de birlikte 2026 yılında vatandaşlarımıza kesintisiz olarak su vermeye devam edeceğiz" Suyun sınırsız bir kaynak olmadığının vatandaşlara anlatıldığını ifade eden Cihangir, hanelerde su tasarrufunu önemsediklerini belirterek "Ülkemiz genelinde ciddi bir kuraklık var, fakat bizi diğer illerimizden ayıran bizim ardışık olarak bu kuraklığı yaşıyoruz. Biz Ocak ayından bu yana kesintisiz olarak yürüttüğümüz operasyonları yapmamış olsaydık, Eylül ayının ilk haftasında barajda hiç su kalmayabilirdi. Sahadaki çalışmalarımız neticesinde halen şehrimize kesintisiz olarak suyu iletebiliyoruz. Olabildiğince Karaçay sistemini daraltarak, Karaçay sistemiyle beslenen bölgeleri biz başka alternatif kaynaklarla beslemeye gayret ediyoruz. Bu sayede Ocak ayı itibariyle günlük 120 bin metreküp su aldığımız Karaçay barajımızdan bu gün itibariyle 55 bin metreküp su alıyoruz. Yakında bir zamanda sahada yapacak olduğumuz operasyonla barajdan aldığımızı suyu 10 bin metreküp daha azaltacağız. Çalışmalarımızla barajı dolu tutmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki yağışların gelmesiyle de birlikte 2026 yılında vatandaşlarımıza kesintisiz olarak su vermeye devam edeceğiz. Hemşerilerimize sürekli tasarrufu hatırlatıyoruz, kurum abonelerimizin hepsine tasarruf aparatı dağıtıyoruz. Hanelerde tasarruf yapılmasını önemsiyoruz. Okullarda çocuklarımıza suyun sınırsız bir kaynak olmadığını ve bir gün tükenebileceğini anlatmaya, tasarrufu öğretmeye gayret ediyoruz" dedi.
Yalova Güllü’nün kızı annesi öldürme suçlamasıyla tutuklandı Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan sanatçının kızı Tuğyan Ülkem kasten öldürme suçlamasıyla tutuklandı. Sultan Nur Ulu’ya ise ev hapsi verildi.26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, fiziki ve teknik takibe alınan ve olay sırasında evde bulunan Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ile 2 kişi iddiaya göre, valizlerini hazırlayıp yurtdışına kaçmak için hazırlanırken İstanbul’da gözaltına alındı. Soruşturma çerçevesinde ayrıca Sultan Nur Ulu’nun babası ise Kocaeli’nin Gebze ilçesinde gözaltına alınmıştı.Kasten öldürme suçu şüphesiyle gözaltına alınan Tuğyan Ülkem Gülter tutuklanma, arkadaşı Sultan Nur Uluysa adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilirken diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. Mahkeme Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’i tasarlanarak kasten öldürme suçundan tutukladı. Sultan Nur Ulu ise ev hapsi verildi.Arkadaşı cinayeti itiraf ettiÖte yandan Sultan Nur Ulu, verdiği ifadede Tuğyan Gülter’in annesini öldürdüğünü itiraf etti. Ulu’nun ifadesinde, "Güllü abla yüz cama dönük haldeydi. O esnada dizlerinden az yukarı kısmına sarılarak itti" dedi.
Hatay Sorunları son bulsun diye başladığı alkol 5 yılda hayatını karattı, şimdiyse gençlerden tek isteği alkol tüketmemeleri Hatay’da sorunları son bulsun diye alkole başlayan ve 5 yılda tükettiği alkol nedeniyle bağımlı olan Emrah Köygülü, annesi Semire Köygülü’yle birlikte tedavi olup iyileşmek istiyor. Alkol tüketerek hayatını karartan Köygülü, gençlere alkol kullanmamalarını tavsiye ediyor. Asrın felaketinden önce 40 yaşındaki Emrah Köygülü ile 70 yaşındaki annesi Semire Köygülü, Antakya ilçesi Bağrıyanık Mahallesi’nde ikamet ediyordu. Deprem sonrası annesiyle birlikte geçici şekilde yaşamını sürdüren Emrah Köygülü’nün hayatını karartan 5 yıl önce başladığı alkol oldu. Sorunlarını unutmak için alkole başlayan ve zamanla bağımlı hale gelen Köygülü, ‘Günde ne kadar elime alkol geçerse kullanıyorum’ diyerek bağımlılık seviyesini dile getirdi. Alkolle birlikte psikolojik olarak da zor günler geçiren Köygülü, tedavi olarak yeniden yaşama tutunmak için destek bekliyor. Alkol tüketmenin verdiği zararların hepsini yaşadığını ifade eden Köygülü, alkolün hiçbir faydası olmadığını ve bu yüzden gençlerin kesinlikle alkol tüketmemeleri gerektiğini söyledi. "Alkolün hiçbir faydası yok ve gençlerin alkol kullanmamalarını tavsiye ederim" Yetkililerden alkol bağımlılığından kurtulmak için destek bekleyen Emrah Köygülü, "Depremden önce Bağrıyanık Mahallesi’nde oturuyordum. Ben 40 yaşındayım annemde 70 yaşında, ikimizinde psikolojik sorunları var. Bir işte çalışmıyorum. Ablam İsviçre’de yaşıyor. O bize para gönderiyor. Bizim psikolojik sıkıntılarımız var ve onları atlatmak istiyoruz. İçimdeki sıkıntılar anlatılamayacak kadar var. Köprübaşında bir kafede yarı zamanlı çalışıyordum. Benim 5 yıl önce başlayan alkol bağımlılığım var. 5 yıldır yüksek derece alkol kullanmaya başladım. Günde ne kadar elime alkol geçerse kullanıyorum. Alkol kullandığımda: sabah uyandığımda ağız kuruluğu, sinüzit ve psikolojik sıkıntılara neden oluyor. Psikolojik sorunlarımı götürecek diye içmiştim. Alkol önce bir zevkle başladı ama şimdi zevk vermiyor, su gibi ihtiyaca döndü. Alkolün gerçekten zararlarını tattım. Alkol kullanmasaydım yine bu duruma düşerdim. Bende tembellik var, azim yok. Aileden gelen zayıflığım var. Alkol alacak parayı: annemden, yurtdışındaki ablamdan ve eş dosttan alıyorum. Günde 2 ila 3 şişe kullanıyorum. Annem ve benim psikolojik sorunlarımızı çözülmesini istiyoruz. Yetkililerin yardımıyla alkol bağımlılığından kurtulmak ve tedavi olmak istiyorum. Güzel bir yaşam ve sıkıntılardan kurtulmak istiyorum. Gençlerin alkol kullanmamalarını tavsiye ederim. Alkolün hiçbir faydası yok. Yetkililerimizden bu konuda yardımcı olmalarını bekliyorum" ifadelerini kullandı.