EKONOMİ - 04 Ağustos 2024 Pazar 10:07

Bursa’nın üreten kadınları, alışveriş şenliğinde buluştu

A
A
A
Bursa’nın üreten kadınları, alışveriş şenliğinde buluştu

Bursa’da Girişimci Üreten Kadınlar Derneği tarafından düzenlenen alışveriş şenliğinde 100 kadın el emeğiyle yaptıkları ürünlerini sergiledi. Kadınların hem sosyalleştiği hem de ev ekonomisine katkı sağladığı şenlik rağbet gördü.


Bursa’da Girişimci Üreten Kadınlar Derneği yaklaşık 100 üyesiyle Hüdavendigar Kent Parkı’nda alışveriş şenliği organize etti. Kendi el emekleriyle sanatını konuşturan kadınlar, bin bir çeşit ürün yelpazesiyle tezgahları süsledi. Kadın girişimini desteklemek, sosyalleşmesini ve ev ekonomisine katkı sağlamak maksadıyla yapılan şenlik, vatandaşlar tarafından ilgi gördü.


“Organizasyonu her ay devam ettirmek istiyoruz”


İlk kez yapılan organizasyonun rağbet gördüğünü destek verilmesi takdirde her ay düzenli olarak devam etmek istediklerini ifade eden İznik Üreten Kadın Girişimci İşletme Kooperatifi Kurucu Başkanı Havva Çandar, “Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Bursa Girişimci Üreten Kadınlar Derneği’nden 100 üretici kadının kendi üretimi olan ürünleri, buraya getirip pazarladıkları bir alışveriş şenliği gerçekleştiriyoruz. Şenliğimizin maksadı burada iş hayatı olmayan kadınlarımızın istihdamını ve kendi evlerinde ürettikleri ürünlerin onlara ekonomi olarak dönmesini sağlamak. Ayrıca burada bir başka önemli olan şey kadınlarımızın aile içi ekonomisine destek vererek kendilerini daha mutlu hissediyor. Bizler kadınlarımızın mutlu olmasını istiyoruz. Biz ürettiğimiz ürünlerin artık piyasalarda yer almasını istiyoruz. Ürün yelpazemizde her şey mevcut. 100 kadınımızın 100 farklı çeşit ürünü burada alıcılarla buluşuyor. Ben kadınlarımızla gurur duyuyorum. Bursa Büyükşehir Belediyesi bizlere çok büyük destek sağlıyor. Eğer her ay onlardan izin alabilirsek kadın üreticilerimizin bizlere hep emsal gösterdiği Beypazarı’nı buraya getirebiliriz. Biraz daha fazla yerimiz olsaydı belki de 2 katı katılımla burada hizmet verecektik” şeklinde konuştu.


“Kadın üyelerimiz adına çok mutlu olduk”


Bursa Girişimci Üreten Kadınlar Derneği Kurucu Başkanı Nazife Erdil, “Bursa’nın en büyük parklarından biri olan Mihraplı Kent Parkı’nda derneğim ve üyelerimiz adına çok mutlu olduk. Çünkü burası potansiyel olarak çok kalabalık bir park. Katılımcı üyelerimiz de burada bulunmaktan çok memnunlar, kendileri evlerine ekonomik olarak destek olmak isteyen kadınlar” dedi.



Bursa’nın üreten kadınları, alışveriş şenliğinde buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi raporları tartışması sürüyor Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan Ezgi Apartmanı’na ilişkin yürütülen davada, tutuklu bulunan iş yeri sahipleri hakkında hazırlanan bilirkişi raporları kamuoyunda ve yargı sürecinde tartışılmaya devam ediyor. Sanıkların avukatı Ersan Şen, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz ederek, benzer bir davada aynı üniversitenin farklı yönde görüş bildirdiğini belirtti. Avukat Ersan Şen, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yıkılan bir apartmanla ilgili İslahiye’de görülen davayı emsal göstererek, söz konusu dosyada yapılan ek bilirkişi incelemesi sonucunda tadilat ile yıkım arasında illiyet bağı bulunmadığının açıkça tespit edildiğini hatırlattı. "İlliyet bağı kurulmadan asli kusur yüklenemez" KTÜ tarafından Ezgi Apartmanı dosyasında hazırlanan raporun eksik ve hatalı olduğunu savunan Av. Şen, binanın altında yapılan tadilatlar ile yıkım arasında sebep-sonuç ilişkisi kurulmadan sanıklara asli kusur atfedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Şen, bu gerekçeyle verilen tutuklama kararının da hukuki şartları taşımadığını ileri sürdü. Tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi için kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması gerektiğini vurgulayan Şen, "KTÜ raporunda, tadilat ile yıkım arasında illiyet bağı kurulmadan, ruhsatsız tadilat yapıldığı gerekçesiyle asli kusur isnat ediliyor. Böyle bir tespit hukuken mümkün değildir" dedi. "Asli kusur tespiti mahkemenin yetkisindedir" Bilirkişilerin asli veya tali kusur tespiti yapamayacağını belirten Av. Şen, Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesine dikkat çekerek, kusurun hukuki nitelendirmesinin mahkemeye ait olduğunu söyledi. Bilirkişilerin yalnızca teknik değerlendirme yapabileceğini ifade eden Şen, KTÜ raporunda bu sınırın aşıldığını savundu. Alkollü sürücü örneği Şen, açıklamasında trafik kazaları üzerinden bir örnek vererek, "Bir kişi alkollü veya ehliyetsiz araç kullanabilir ancak tüm trafik kurallarına uygun şekilde seyir halindeyken meydana gelen kazadan otomatik olarak sorumlu tutulamaz. Burada da aynı durum söz konusu. Ruhsatsız tadilat yapılmış olması, yıkımın sebebi olduğu anlamına gelmez. İlliyet bağı yoksa sorumluluk da olmaz" ifadelerini kullandı. "İslahiye’de ek raporda ’yok’ denildi" İslahiye’de görülen benzer davaya dikkat çeken Şen, söz konusu dosyada ilk rapordan sonra mahkemenin aynı bilirkişi heyetinden ek rapor istediğini belirtti. Ek raporda, yapılan tadilatlar ile binanın depremde yıkılması arasında illiyet bağı bulunmadığının tespit edildiğini kaydeden Şen, bu tespitin ardından sanıkların serbest bırakıldığını söyledi. İTÜ ve ODTÜ raporları: "Yıkıma neden olmaz" Ezgi Apartmanı dosyasında daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporlarının da dosyaya girdiğini aktaran Şen, her iki raporda da yapılan tadilatların binanın yıkımına neden olmadığının açıkça belirtildiğini ifade etti. KTÜ raporunda ise bu soruya net bir yanıt verilmediğini savunan Şen, raporun bu yönüyle eksik olduğunu dile getirdi. "Tutukluluk devam ediyor, itirazlarımız sürüyor" Tüm bu raporlara rağmen sanıkların tutukluluk halinin devam ettiğini belirten Av. Ersan Şen, "Tutuklama tedbiri için gerekli olan kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller bulunmamaktadır. Bilirkişi raporları delilleri değerlendirme aracıdır ve son gelen raporlar açıkça lehimizedir. Buna rağmen tutukluluk sürüyor. İtirazlarımızı sürdürüyoruz, süreç devam edecek" dedi.
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.