ÇEVRE - 10 Aralık 2025 Çarşamba 09:54

BUÜ ve Nilüfer Belediyesinden at destekli sosyal sorumluluk projesi

A
A
A
BUÜ ve Nilüfer Belediyesinden at destekli sosyal sorumluluk projesi

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile Nilüfer Belediyesi, toplumsal fayda odaklı yeni bir işbirliğine imza attı. Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu bünyesinde yürütülecek "At Destekli Sosyal Sorumluluk Projeleri" protokolü ile yaşlı bakımı, engelliler ve sosyal risk altındaki gruplara yönelik çalışmalar atlar aracılığıyla desteklenecek.


Rektörlük B Salonunda imzalanan protokole; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Mennan Pasinli MYO Müdürü Prof. Dr. Gülşen Goncagül ile akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler de katıldı.


"Araştırma ve eğitimin yanında topluma hizmet önceliğimizdir"


Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, üniversitenin ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyesi ile gerçekleştirdiği protokollere büyük önem verdiklerini dile getirdi. Prof. Dr. Çiftçi, BUÜ’nün temel misyonları olan araştırma yapmak ve eğitim faaliyetlerini yürütme görevlerinin yanı sıra toplumsal katkıyı da öncelikli hedef olarak belirlediğini, bu kapsamda kamu ve özel sektörle işbirliklerini güçlendirdiklerini ifade etti. Protokolün odağındaki yaşlı insanların toplum için çok değerli olduklarını ve onlara bakmanın ve hizmet etmenin herkesin önceliği olduğunu ifade etti. Protokol sonrasında önemli görevleri bulunan atların ise tarih boyunca medeniyetlerin inşasında ve savaş meydanlarında insanoğlunun en değerli dostları olduğunu vurgulayan Çiftçi, yıllardır insanlığa hizmet eden bu canlıların artık yaşlı terapisi için de sevgi ile çalışacaklarını ifade etti. BUÜ’nün at destekli tüm projelerin arkasında duracağını belirten Çiftçi, 50. yıl etkinliklerine katkılarından dolayı Mennan Pasinli MYO Müdürü Prof. Dr. Gülşen Goncagül’e ve işbirlikleri için Nilüfer Belediyesine teşekkürlerini sundu.


"BUÜ ile farkındalık ve mutluluğu artırıyoruz"


Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Okan Şahin, ilçelerinin BUÜ gibi köklü ve potansiyeli yüksek bir kuruma ev sahipliği yapmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Belediyenin hedeflerine ulaşmasında üniversite ile yapılacak işbirliklerini çok kıymetli bulduklarını dile getiren Şahin, yaptıkları çalışmaları bilimsel bir altyapıya dayandırarak vatandaşların hizmetine sunmayı hedeflediklerini vurguladı. Bu protokol sayesinde hem vatandaşlardan gelen talepleri karşılayacaklarını hem de yeni çalışmalar ortaya koyacaklarını ifade eden Şahin, projenin farkındalığa yol açacağına inandıklarını ve at sevgisini aşılayarak vatandaşlara mutlu anlar yaşatacak olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını sözlerine ekledi.


Hedefimiz, atlarla toplumsal riski azaltmak ve herkesi kapsamak


Mennan Pasinli MYO Müdürü Prof. Dr. Gülşen Goncagül, daha önce Cumhurbaşkanlığı Emekliler Projesi kapsamında huzurevi sakinlerine atlarla dokunmayı hedefleyen bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdiklerini ve bu projenin çok olumlu karşılandığını hatırlattı. Yeni protokolün de bu geçmiş başarılı çalışmalara dayandığını aktaran Prof. Dr. Goncagül, yaklaşık iki buçuk aydır üzerinde çalıştıkları projede toplumsal cinsiyet eşitliği, sosyal risk altındaki gruplarla karşılaşılan fırsat eşitliği ve hedef gruplarda bireysel/toplumsal yapının güçlenmesi gibi konulara odaklanacaklarını belirtti. İlk etapta huzurevleri, engelli bireyler ve kreşlerle ilgili sosyal sorumluluk projeleri yaparak ön çalışmaların başlayacağını ve ardından bilimsel ayağı daha farklı nitelikteki protokollere doğru taşımayı hedeflediklerini dile getiren Goncagül, Nilüfer Belediyesinin önceki etkinliklerde de desteklerini esirgemediğini belirterek işbirliğinin devam etmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.



BUÜ ve Nilüfer Belediyesinden at destekli sosyal sorumluluk projesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon H3N2’nin yeni varyantı dünyada yayılıyor, uzmanlardan Türkiye için uyarı Dünyada yayılım göstermeye başlayan H3N2 virüsüyle ilgili uzmanlardan uyarı geldi. Uzmanlar, şu anda Avrupa’da en sık rastlanan virüsün yeni varyantıyla önümüzdeki dönemde Türkiye’de de karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, uzun zamandır tanınan virüsün zaman içinde mutasyona uğradığını belirterek, "Yeni tespit edilen varyant, yaz mevsiminde güney yarımkürede, Avustralya’da ortaya çıktı ve oradaki vakaların çoğunun H3N2’nin bu yeni yedi mutasyon taşıyan varyantıyla ilişkili olduğu görüldü" dedi. Özlü, virüsün şu anda Avrupa’da en sık rastlanan varyant hâline geldiğini, bu durumun yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmayacağını, muhtemelen yeni mutasyonun sağladığı avantajlar nedeniyle virüsün tüm dünyaya yayılacağının öngörüldüğünü kaydetti. "Virüs zaman içinde değişikliklere ve mutasyonlara uğruyor" Virüsün zaman içinde mutasyona uğradığına dikkat çeken Özlü, "Aslında H3N2, bizim bildiğimiz A grubu influenza virüsüdür. Uzun zamandır tanıdığımız bu virüs zaman içinde değişikliklere ve mutasyonlara uğruyor. Yeni tespit edilen varyant, yaz mevsiminde güney yarımkürede, Avustralya’da ortaya çıktı ve oradaki vakaların çoğunun H3N2’nin bu yeni yedi mutasyon taşıyan varyantıyla ilişkili olduğu görüldü. Daha sonra mevsim gereği kışa girilirken Japonya, Amerika, Kanada, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde de sıkça görülmeye başlandı. Şu anda Avrupa’da en sık rastlanan varyant hâline gelmiş durumda. Bu durumun yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmayacağı, muhtemelen yeni mutasyonun sağladığı avantajlar nedeniyle virüsün tüm dünyaya yayılacağı öngörülüyor. Bu virüsün daha önce bildiğimiz grip virüsüne göre daha ağır ya da daha ölümcül hastalık yaptığına dair hiçbir bilgi yok. Genelde bildirilen vakalar hafif üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde seyrediyor. Ancak çocuklarda daha sık görüldüğüne ve kronik hastalığı olan risk gruplarında daha ağır seyredebildiğine ilişkin veriler mevcut. Japonya’da özellikle çocuk hasta sayısında artış olduğu bildirildi. Asya ülkelerinde de salgının başladığı ve çocuklarda sık görüldüğü yönünde bilgiler var" diye konuştu. "Türkiye’de de bu virüsle karşılaşma olasılığımız yüksek" Sağlık Bakanlığının henüz bir bildirimde bulunmadığını ancak önümüzdeki dönemlerde Türkiye’nin bu virüsle karşılaşma olasılığının yüksek olduğunu belirten Özlü, "Ülkemizle ilgili olarak ise Sağlık Bakanlığı henüz bir bildirimde bulunmadı. Ancak önümüzdeki dönemde Türkiye’de de bu virüsle karşılaşma olasılığımız yüksek. Diğer influenza virüslerinde olduğu gibi tablo benzer, ancak dikkatli olmak gerekiyor. Yeni bir mutasyon olduğu için mevcut grip aşısının içinde H3N2 bulunsa da, bu yeni varyant mutasyonlar nedeniyle aşıdan bir miktar kaçabiliyor. Yine de mevcut aşının ağır hastalık ve hastaneye yatışa karşı yaklaşık yüzde 70 oranında koruma sağladığı biliniyor. Özellikle risk grubundaki kişilerin kendilerini korumaları önem taşıyor" şeklinde konuştu. "Şu anda pandemi veya küresel salgın riski söz konusu değil" "Şu anda pandemi veya küresel salgın riski söz konusu değil" diyen Özlü, "Sadece risk gruplarının dikkatli olması gerekiyor. Kronik akciğer hastalığı, kalp, karaciğer, böbrek hastalığı bulunanlar, şeker hastaları, bağışıklığı baskılanmış bireyler, bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananlar, gebeler ve aşırı kilolu kişiler kendilerini korumalıdır. Bu mevsimde dikkatli olmak önemli. Aralık ayına girdik; ocak ve şubat hastalıkların en sık görüldüğü, pik yaptığı dönemlerdir. Kalabalık ve iyi havalandırılmayan ortamlara mümkün olduğunca girilmemeli; zorunlu durumlarda mesafe korunmaya çalışılmalıdır. Toplu taşıma kullananların maske takması faydalıdır. El hijyeni de çok önemlidir; eller sık sık sabunlu suyla yıkanmalı ya da kolonya veya alkol bazlı dezenfektan kullanılmalıdır. Bu hastalığı size çoğunlukla en yakınlarınız, sevdikleriniz bulaştırabilir. Yakın çevrenizde grip olan, ateşi veya öksürüğü bulunan kişiler varsa bir süre temasın azaltılması gerekir. Hasta kişilerle temas en yaygın bulaşma yoludur. Bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Bağışıklığımızı güçlü tutmak için sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, kaliteli ve yeterli uyku uyumayı, bol su içmeyi ve hareketli bir yaşam sürmeyi öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Yerinde çözüm ile vatandaşların talepleri yerine getiriliyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, "Yerinde Çözüm" hizmetiyle vatandaşların taleplerini çözüme kavuşturuyor. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Bağlar, Kayapınar, Yenişehir ve Sur ilçelerinde yürüttükleri saha çalışmalarıyla vatandaşların sorun ve taleplerini not alarak çözüm üretiyor. Çalışmalar kapsamında Yerinde Çözüm Birimi ekipleri mahallelerde hem broşür dağıtıyor hem de vatandaşların sorun ve taleplerinin not alarak çözüm üretmek adına ilgili daire başkanlıklarına iletiyor. Bu kapsamda Yerinde Çözüm Birimi ekipleri, Sur ilçesine bağlı Bağıvar Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların, kemirgenlere karşı ilaçlama yapılması talebini Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığına bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen ilaçlama birimi ekipleri, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı ekipleri eşliğinde şikayet konusu alanlarda kemirgenlere karşı ilaçlama çalışması yaparak vatandaşların talebini yerine getirdi. Yenişehir ilçesi Fabrika Mahallesi’ndeki vatandaşların çöp konteyner talebini not alan Yerinde Çözüm Birimi ekipleri, talebi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına iletti. Çevre Koruma ve Hafriyat Şube Müdürlüğü ile Yenişehir Belediyesi ekipleri, mahallede bulunan eski ve yıpranmış çöp konteynerleri onardı, çöp konteyner ihtiyacı olan yerlere de yenilerini bıraktı. Çalışmalarına ilişkin bilgi veren Halkla İlişkiler Şube Müdürü Bahar Soysal, saha çalışması kapsamında vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda hareket ederek ilgili daire başkanlıklarıyla iletişime geçtiklerini kaydetti. Vatandaşların talebi üzerine Fabrika Mahallesi’nde bulunan eski çöp konteynerlerinin tadilatını yaptıklarını, çöp konteyneri olmayan yerlere de yenilerini bıraktıklarını belirten Soysal, ’’Bağıvar Mahallesi’nde de ilaçlama sıkıntısı vardı. Onu da çözüme kavuşturduk. Broşür dağıtımımız mahallelerde devam edecek. Çözüm odaklı anlayışımızla hareket edip ilgili daire başkanlıklarımızla sürekli irtibat halinde bulunup halkımızdan gelen talepleri yerine getirmeye çalışacağız’’ dedi.
Antalya Dokumapark’tan toplanan portakallar vatandaşlarla paylaşıldı Kepez Belediyesi, Dokumapark’ta Destek Eğitim Kursu öğrencileri için doğayla iç içe etkinliği düzenledi. Öğrenciler, Antalya’nın simgesi portakalları dalından kopararak, taze taze yeme imkanı buldu. Etkinliğin ardından Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından toplanan portakallar, Dokumapark’ı ziyaret eden ilçe halkıyla paylaşıldı. Kepez Belediyesi, şehrin ortasında yeşilin ve turunçgilin buluştuğu Dokumapark’taki portakal bahçesinde anlamlı bir etkinliğe imza attı. Belediyenin Destek Eğitim Kursları’nda eğitim gören öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte portakal bahçesine gelerek doğayla iç içe keyifli bir gün geçirdi. Yemyeşil ağaçlar ve portakallarla dolu dallar arasında yürüyen öğrenciler, hem doğayı deneyimleme fırsatı yakaladı hem de dalından taze meyve toplamanın mutluluğunu yaşadı. Portakallarla dolu bahçede gerçekleştirilen etkinlik, öğrenciler için hem eğitici hem de unutulmaz bir deneyim oldu. Öğrenciler, dalından topladıkları portakalları taze taze yemenin keyfini yaşadı. Portakallar ilçe halkıyla paylaşıldı Destek Eğitim Kursları öğrencilerinin doğayla iç içe gerçekleştirdiği etkinliğin ardından, Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, Dokumapark’taki portakalları topladı. Toplanan meyveler, Dokumapark’ı ziyaret eden vatandaşlara ikram edilerek ilçe halkıyla paylaşıldı. Doğanın insan ruhunu dinlendirdiğini dile getiren Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, "Bir meyveyi dalından koparıp yemek ise bambaşka bir mutluluktur. Bizim çocukluğumuz da hep böyle doğal ortamlarda geçti. Biz de çocuklarımızın bu güzel duyguları tatmasını, bizim yaşadığımız o doğayla iç içe yaşamanın mutluluğunu yaşamalarını istedik. Bu nedenle öğrencilerimizi portakal bahçesinde böyle bir etkinlikle buluşturduk. Öğrencilerimizin etkinliğinin ardından belediye personellerimiz de portakalların tamamını topladı. Bizde bu portakalları, ilçe halkımızla paylaştık. Paylaşmak çoğalmaktır. Mutluluklar paylaştıkça çoğalır, acılar paylaştıkça azalır. Paylaşmak insanın kalbini, yüreğini büyütür, insan olmanın en güzel yanı paylaşmaktır" dedi.