EKONOMİ - 06 Ağustos 2020 Perşembe 09:31

"Emlaktaki KDV ve stopaj indirimi kiracılara nefes aldıracak"

A
A
A
"Emlaktaki KDV ve stopaj indirimi kiracılara nefes aldıracak"

Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarını aşağı çeken düzenleme 31 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarını aşağı çeken düzenleme 31 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Stopaj oranının yüzde 10’a düşürülmesiyle birlikte kiracıların ödeyeceği stopaj tutarı da yarı yarıya azaldı. Uzmanlar, düzenlemenin kiracıları rahatlatacağına dikkat çekiyor.


KDV ve Stopaj oranlarının indirilmesi ile birlikte özellikle kiracıların yıl sonuna kadar rahat bir nefes alacağını belirten Elfi Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Aydemir, mülk sahiplerinin net kira gelirinde bir değişiklik olmadığını, sözleşmede belirtilen net kira bedelini aynı şekilde tahsil etmeye devam edeceğini belirtti.


Söz konusu düzenleme hakkında değerlendirmelerde bulunan Aydemir, yıl sonuna kadar geçerli olacak bu uygulamanın 2020 yılındaki kayıp dönemleri telafi edecek en önemli adımlardan biri olduğunun altını çizdi. Aydemir, "Kiracıların sözleşmede belirtilen KDV oranları yüzde 18 olarak uygulanıyordu. Böylece kiracılar yüzde 18 oranında KDV tutarını net kira bedeli ile beraber ödüyordu. Ancak yapılan indirim ile beraber bu oran yüzde 8’e çekildi. Örneğin bin lira kira ödeyen kiracılar ayrıca ek olarak 180 lira KDV ödüyordu. Yeni düzenleme ile bu tutar 80 lira olarak kiracıdan tahsil edilecek. Bu durumda bin lira kira ödeyen bir kiracı 6 aylık dönemde 600 liralık bir KDV indirimi almış olacak" dedi.


Milyonları yakından ilgilendiren bu düzenleme çerçevesinde bakacak olunduğunda Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre 2020 Haziran ayı itibari ile Gelir stopaj vergisi faal mükellef sayısı 3 milyon 4 bin 259 kişi olduğunu belirten Aydemir, "Buna ek olarak KDV mükellefi sayısı da 2 milyon 827 bin 139 kişiye ulaşmış durumdadır. Yapılan bu düzenleme neticesinde milyonlarca vergi mükellefi için yeni bir fırsat doğmuş oldu. Mülk sahibi ve kiracılar arasında imzalanan kira sözleşmelerinin içeriğinin bu düzenleme de büyük önem taşıyor. Kira bedeli KDV dahil olarak belirtilmiş ise, bu durum kiracılar için bir avantaj taşımamaktadır. Aynı zamanda kira sözleşmesinde belirtilen kira bedeli net olarak belirtilmemiş ise yazılı olan rakam brüt kira olarak kabul edilecektir" şeklinde konuştu.


KDV ve Stopaj indirimlerinin emlak sektörünü doğrudan etkileyeceğinin altını çizden Elfi Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Aydemir; “Konut kredi faizlerindeki indirimlerin ardından hareketli günler yaşayan emlak ve gayrimenkul sektörü söz konusu yeni düzenleme ile yeni bir hareket alanı kazanabilir. Özellikle ticari mülklerin kiralanması aşamasında önemli bir sorun olan KDV ve Stopaj oranları yeni indirimlerle beraber yeniden cazip hale gelebilir. Konut piyasasındaki alış ve satış trafiği ne yazık ki ticari mülkler için geçerli değildi. Bunun başlıca sebepleri de yüksek kira bedelleri ve buna bağlı vergi ödemeleriydi. Oranların aşağı çekilmesi yıl sonuna kadar uygulanacak. Ancak sektörün beklentisi bu oranların kalıcı olarak uygulanması yönünde. Yapılan indirimlerin kısa vadede faydaları olacağından şüphemiz yok ama söz konusu desteklerin daha uzun vadeye yayılması tüm kesimleri rahat bir nefes aldıracaktır” dedi.


Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinde sayılan esnaf, tüccar, serbest meslek erbabı, şirketler gibi kişi, kurum ve kuruluşlar iş yerleri için kira ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapıldığını ifade eden Aydemir, "Mevcut uygulamada, kiracı olan söz konusu mükelleflerin, yaptıkları kira ödemelerinin brüt tutarı üzerinden yüzde 20 gelir vergisi tevkifatı yapması gerekiyordu.


Yapılan düzenlemeyle 31 Aralık 2020 tarihine kadar nakden veya hesaben yapılan kira ödemelerine yüzde 10 gelir vergisi kesintisi yapılacak. Böylece kesinti yapmakla yükümlü mükelleflerin gerçek kişilere, kooperatiflere, dernek ve vakıflara yapacakları kira ödemelerine yüzde 10 oranı geçerli olacak" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.