EĞİTİM - 17 Kasım 2025 Pazartesi 15:26

Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

A
A
A
Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Devlet, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, AK Parti Grup Başkanvekilliği, Bursa ve Şanlıurfa milletvekilliği yapan, mevcut Artvin Milletvekili Faruk Çelik, siyaset ve kamu yöneticiliğinde edindiği engin tecrübeleri Mudanya Üniversitesi öğrencileri ile paylaştı.


Mudanya Üniversitesi’nin düzenlediği ve moderatörlüğünü Genel Sekreter Ali Mollasalih’in yaptığı ‘Tecrübe Konuşuyor’ etkinliğinin konuğu olan Faruk Çelik, konuşmasına Bursa’nın kısa zamanda büyük aşama göstererek gelişen Mudanya Üniversitesi’nde olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyerek başladı. Mudanya Üniversitesi’nin artık Bursa dışında da tanınan bir üniversite olduğunu dile getiren Çelik, "Kimse böyle bir başarıyı beklemiyordu. Gün yüzüne çıkan bir üniversite olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bursamızın nadide üniversitesinin bu aşamaya gelmesinde başta Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl olmak üzere tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum. Mudanya Üniversitesi’nin gelişiminin devam edeceğine yürekten inanıyorum" dedi.


Yanlışlardan ibret almıyoruz


Faruk Çelik, söyleşinin başında gençlere kısa bir tarih dersi vererek Doğu ve Batı toplumu arasındaki farkı anlattı. Dünü bilmemenin geleceğin inşası konusunda büyük sıkıntı oluşturacağını ifade eden Çelik, şunları söyledi:


"Doğu toplumları için bir tespit var. ‘Hatalarından ders çıkarmazlar, birikimleri geleceğe aktarmazlar’ diye. Doğu toplumlarını anlamak için bir dönemlerine bakın yeter derler. Bir parlak yönetici çıkar devleti kurar, ölünce taht kavgaları çıkar ve dağılır. Bunlar yüzde yüz doğru olmasa da gerçek payı var. Tarihimizde çok görkemli devletler kurmuşuz ama görkemli de batırmışız. Görünen sebebi kardeş kavgaları. Bu 1600’lere kadar sürmüş. Bu dönemde büyük kardeşin padişah olacağını bildiren Ekber Sistemine geçilince bu sorun çözülmüş. Batı’da bu dönemde ne oluyor? Batı Roma İmparatorluğu yıkılıyor. 10. Yüzyılda Papa’nın gücü artırılıyor. Papa bizden 500 yıl önce Ekber sistemine geçiyor ve öncelikle bu sorunu çözüyor. Yani Batı’da yönetim sorunu çözülüyor. Bu süreçte mezhep kavgaları var. Engizisyon bilime kapalı. Protestan-Katolik çatışmaları devam ediyor. Magna Carta ile hak arama mücadeleleri başlıyor. Çatışmalardan Rönesansçılarbaşarılı çıkıyor, Reformcular da sistemi kuruyor. Böylece bir sorun daha çözülüyor. Batı, sonra dünya zenginliğini nasıl elde edeceğine kafa yoruyor ve bunu da sömürgeler oluşturarak başarıyor. Bu 3 sorun çözülerek refah toplumunun yolu açılıyor.


Peki biz ne yapmışız? 4 Halifeden sonra başlayan mezhep çatışmaları 1400 yıldır devam ediyor. Yeraltı zenginlikleri İslam ülkelerinde ama fakirlik diz boyu. Batı 3 meselesini çoktan çözmüş, Doğu 3 yanlış bataklığında boğuluyor. Biz tarih tekerrürden ibarettire iman etmişiz. Bu yanlış bir yaklaşım. Maalesef yanlışlardan ibret alan yok. Yanlışlarda ısrar ediyoruz.


Doğrunun peşinde olmamız gerekiyor


"Mutlaka doğrunun peşinde olmamız gerekiyor" diyen Faruk Çelik, sözlerine şöyle devam etti:


"Bir milletin geçmişini karalaması çok kötü bir şey. Birikimlerimizi geleceğe aktarmamışız. Gelişimi esas alan anlayışı hakim kılamadık. Ne yazık ki bizde kurallar geçerli olmuyor. Tecrübe, sadece dikey bir bilgilendirme değildir. Millet milletten, devlet milletten tecrübe edinilir, bilim adamlarının, tarihçilerin tecrübeleri çok önemlidir. Bizim için gençlerin hayata bakışı da çok önemli. Geleceği şekillendirmek için gençlerin fikirleri çok önemli. Tecrübe bir havuzdur. Bütün birikimler bu havuzda toplanmalıdır. Batılılıar bu havuzdan bizden daha iyi faydalanmışlar. Bizim kültürümüzün birikimlerinden de çok iyi yararlanmışlar. Biz havuzumuzu boşaltmışız. Böyle olunca geleceğe nasıl bakacaksınız? Bilgi en önemli hazinedir. Burada siz gençlere büyük görevler düşüyor."


"İyi insan modelini yaygınlaştırmalıyız"


Daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtlayan Faruk Çelik, siyasette uzun süre kalmanın kolay olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:


"Ben Vatan Mahallesi’nde Aleviler, Romanlar, Arnavutlar ve Karadenizliler ile büyüdüm. Her düşünceden insan vardı. Bu yüzden birbirimizle anlaşabilmek için çok dikkatli olmamız gerekiyordu. Bu yüzden Vatan Mahallesi bana diyaloğu öğretti. Düşüncesi ne olursa olsun karşımdakinin iyi onsan olması benim için yeterli. Ben anlayışını kafamdan sildim. Biz olmanın önemini kavradım. Hayata bakışıma Vatan Mahallesi bakışı diyebiliriz. Kamu görevimde de bu anlayışı önceledim. Diyalogla kanunları çok hızlı geçirdim. Mühim olan geriye dönüp baktığınızda yaptığınız işlerden mutlu ve memnun olmanız. Bugüne kadar güzel işler yaptığıma da inanıyorum. Son nefesimize kadar ‘iyi insan’ modelini yaygınlaştırmak zorundayız."


Milli ve planlı tarım politikası önemli


Faruk Çelik, bir öğrencinin Türkiye’nin tarım politikasının nasıl olması gerektiği sorusuna da şu cevabı verdi.


"Türk tarımı milli olmalı ve planlı tarım üretimi uygulanmalı. Kimyasal değil organik gübre kullanımı ön plana çıkmalı. Kimyasallar toprağı olumsuz etkiliyor. Verimlilik ve kalite artırılmalı. Türkiye tarım işini ‘milli tarım’ ile halletmeli. Ben bakanlığım dönemimde 251 büyük ova ilan ettim. Buralara çivi bile çakamazsınız. Keşke bunu 600 yapabilseydim ama görev sürem yetmedi.


Bursa’nın hangi sektörde gelişmesi gerektiği yönündeki soruyu ise Çelik şöyle yanıtladı:


"Çok sayıda fabrika Bursa’ya Kocaeli’ye yapıldı. Buralarda bir yığılma oldu. Tabii ki bu da beraberinde göçü getirdi. Biz Doğu’ya fabrika kurulması için teşvikler çıkardık. Ama bunda geç kalındı. Bundan sonra İstanbul merkezli Marmara ve Trakya’yı kapsayacak bir planlama yapılmalı. Hangi il tarım, hangi ile tekstil, hangi il otomotiv kenti olacak belirlenmeli. Şehirleri rahatlatmak gerekiyor. Bu üniversiteler için de böyle. Bir bölgede çok sayıda üniversite ve aynı bölümler var. Bunlar ayrı ayrı bir alanda ihtisaslaşmalı."


Bursaspor şampiyon olacak


Söyleşide Bursaspor’a da değinen Faruk Çelik, "Bursaspor şampiyon olacak başka yolu yok. Başarının düşmanı çoktur. Zor bir dönemde oğlum Enes görev aldı. Zorlukları da önemli oranda aştı. Ekibiyle güzel işler yapıyor. Kentte bur birliktelik sağlandı. Bu birlikteliğin devam etmesi gerekiyor. Bursaspor Bursa’nın markası. Herkes destek vermeli. Bu markayı hep berabir büyütmek gerekiyor. Başarıları kıskanmamak gerekiyor. Destek devam ederse Süper Lig’e çıkacağız ve oradaki ilk senemizde şampiyon olacak bir kadro kuracağız" diye konuştu.


Faruk Çelik, konuşmasının son bölümünde gençlere şu tavsiyelerde bulundu:


"Anne babanızın kıymetini bilin. Onları küçük görmeyin. Onlar sizin için çok kıymetli. Ben anne ve babamdan çok şey öğrendim. Onlarla sağlam ilişki kurmayı ihmal etmeyin. Üniversite yıllarınızı boşa geçirmeyin. Çok çabuk geçiyor. Zamanı iyi kullanın. Nitelikli insana ihtiyacımız var. Yabancı dil işini çözün. İster Türkiye’de ister yurt dışında master yapın. Aranan eleman olun. Benden bir şey olmaz demeyin. Sizden her şey olur. Ben inşaat ustası bir babanın oğluyum. Ben 7 yaşımda sorumluluk almaya başladım. Kardeşlerime bakıyor, ev işlerine yardım ediyordum. Sorumluluk aldığım için hayattan korkmuyorum. Çünkü hayat karşı direncim sağlam. Sorumluluk almazsanız hayattan korkarsınız. Sorumluluk alın ve hayattan korkmayın. Sizin şartlarınız bizlerden çok daha iyi."


Programın sonunda Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl ile Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Faruk Çelik’e günün anısına teşekkür plaketi verdi.



Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta "Oğlumun başını kesmişler" diyen baba gözyaşları içinde adalet istedi Isparta’da yanmış bir aracın yanında başsız halde bulunan, evli ve 2 çocuk babası Ferdi Özdemir bugün gözyaşları içinde toprağa verildi. Cinayet olarak değerlendirilen olayda gözaltı sayısı 5’e yükselirken, Özdemir’e yapılan otopside göğsünde 3, bel kısmında ise 2 bıçak yarası tespit edildi. Cenaze töreninde konuşan baba Ramazan Özdemir, "Çocuğumun husumetlileri vardı. Onu vahşice öldürmüşler, başını kesmişler. Bunun cezası idam olmalı. Adalet bir an önce yerini bulsun" dedi. Olay, 5 Aralık Cuma günü sabah saatlerinde Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Aydoğmuş köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dağlık alanda yanmış bir aracın yakınında hareketsiz yatan bir kişiyi gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı incelemede, baş kısmı olmayan bir erkek cesedi olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada cesedin, köyde kayıp olarak aranan 39 yaşındaki çoban Ferdi Özdemir’e ait olduğu belirlendi. Yakınlarının bölgeye getirilerek teşhis yapmasıyla kimlik doğrulandı. Jandarma ekipleri, Özdemir’in başının gövdesinden ayrıldığını tespit ederken, bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı. Ferdi Özdemir’in cenazesi, olay yerindeki incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırıldı. Bir önceki akşama ait görüntüler ortaya çıktı Öte yandan, Özdemir’in olaydan önceki son görüntüleri de ortaya çıktı. Özdemir’in dün saat 19.55’te köyde bir markete girerek alışveriş yaptıktan sonra marketten ayrıldığı görüldü. Geceyi dağda geçirdiği belirlenen Özdemir’in ölümüne ilişkin araştırmaların sürdüğü kaydedildi Köydeki evlerde arama çalışmaları başlatıldı Cesedin kayıp baş kısmını bulmak için jandarma ekipleri sabah saatlerinde kadavra köpekleriyle arama çalışması başlattı. Öğle saatlerinde arazi aramaları tamamlanırken, öğleden sonra köyde şüpheli görülen bazı evlerde aramalar yapıldı. Arama çalışmalarının sürdüğü belirtilirken, olayla ilgili 5 şüpheli gözaltına alındı. "Vahşice işlendiği değerlendirilen cinayet" Isparta Valiliğinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "5 Aralık 2025 tarihinde Keçiborlu ilçemize bağlı Aydoğmuş köyünde yanmış bir aracın yakınında F.Ö. isimli vatandaşımızın vücut bütünlüğü bozulmuş cansız bedeni bulunmuştur. Vahşice işlendiği değerlendirilen cinayetin aydınlatılması ve faillerinin yakalanmasına yönelik çalışmalar tüm birimlerimiz tarafından kararlılıkla ve aralıksız olarak sürdürülmektedir. Adli tahkikat, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çok yönlü şekilde devam etmektedir. Faillerin en kısa sürede yakalanıp adalete teslim edileceğinden kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı. Baba, gözyaşları içinde adalet çağrısı yaptı Cenazesi bugün Keçiborlu ilçesine bağlı Aydoğmuş köyünde kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığına defnedildi. Törende Özdemir’in annesinin oğlunun tabutuna sarılarak gözyaşları içinde isyan etmesi yürekleri dağladı. Baba Ramazan Özdemir ise tören sırasında ağlarken baygınlık geçirdi. Cenaze sonrası konuşan baba Ramazan Özdemir, "Benim çocuğumu öldürmüşler, kafasını kesmişler. Başı gövdesinden ayrılmış. Husumetlileri vardı. Bunu yapanların bir an önce bulunmasını istiyorum. Ne cezası varsa çeksinler. Çocuğumun başını kesmişler, bunun cezası idam olmalı. Şu an 4 kişinin gözaltına alındığını biliyoruz. Muhtemelen ikisi daha önce husumet yaşadığı kişiler. Çocuğum sabah yemeğini yedi, ’keçileri dağa götürüyorum’ diyerek evden çıktı. Davranışlarında şüpheli hiçbir şey yoktu. Zaten gideceği yer 5 dakikalık mesafe ama o gün orada 17 dakika oyalanmış. Daha sonra kendisine ulaşamayınca aradık. Abisi gidince onu o halde buldu. Adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyorum" dedi.