- 09 Mayıs 2021 Pazar 12:23

Genç kız evde bakım hizmetiyle yeniden yürümeye başladı

A
A
A
Genç kız evde bakım hizmetiyle yeniden yürümeye başladı

Bursa’da doğuştan miyopati rahatsızlığı sebebiyle hiç yürüyemeyen ve 5’inci sınıftan sonra da omur eğriliği hastalığı başlayan 17 yaşındaki Sevgi Bayat, 4 aydır Bursa Büyükşehir Belediyesi Evde Hasta Bakım Hizmetleri’nden aldığı fizik tedavi hizmeti sayesinde evin içinde bastonla da olsa yürümeye başladı.

Bursa’da doğuştan miyopati rahatsızlığı sebebiyle hiç yürüyemeyen ve 5’inci sınıftan sonra da omur eğriliği hastalığı başlayan 17 yaşındaki Sevgi Bayat, 4 aydır Bursa Büyükşehir Belediyesi Evde Hasta Bakım Hizmetleri’nden aldığı fizik tedavi hizmeti sayesinde evin içinde bastonla da olsa yürümeye başladı. Bugüne kadar olduğu ameliyatlar ve gördüğü tedavilere rağmen doktorların ‘yürüyemez’ dediği genç kız, artık yeni bir hayata adım atmaya başladı.


Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde çalışmalarını sürdüren Evde Hasta Bakım ve Hasta Nakil Hizmetleri Birimi, vatandaşların hayatına dokunmaya, dokunduğu hayatları da güzelleştirmeye devam ediyor. Ekipler, son olarak doğuştan kas dokularını etkileyen bir hastalık olan miyopati rahatsızlığı bulunan ve 5’inci sınıftan sonra da omur eğriliği hastalığı başlayan 17 yaşındaki Sevgi Bayat’ın hüzün gözyaşlarını mutluluk gözyaşlarına çevirdi. Yaklaşık 4 aydır Fizyoterapist Mehmet Yakup Sürer ve Fizik Tedavi Uzmanı Erol Ünal tarafından özenle takibi yapılan Sevgi Bayat, hayata karşı olan umudunu yitirmeden mücadeleye devam etti. Fizyoterapist Sürer eşliğinde evinde egzersizler yaptırılan Sevgi, artık evin içinde bastonla da olsa yürümeye başladı.



“Azimle büyük aşama kat edildi”


Fizyoterapist Mehmet Yakup Sürer, yaklaşık 4 ay önce Sevgi Bayat’ın bu hizmet için Evde Hasta Bakım ve Hasta Nakil Hizmetleri birimine başvurduğunu söyledi. Sevgi’nin 5’inci sınıftayken skolyoz ameliyatı geçirdiğini belirten Sürer, “Sevgi’nin ümidi doktorlar tarafından kırılmış. Fakat şu an belli bir aşama kat ederek destekli yürümeyi sağlayabildik. 40 derece üzerinde bir eğrilmesi söz konusuydu. Bizim tedavide amacımız, bel, sırt ve alt bölgelerdeki kaslarını kuvvetlendirip Sevgi’yi ayağa kaldırmaktı. Bu amaca yüzde 80 ulaştık. Tedavi devam ediyor. Sevgi’nin de azmiyle büyük bir aşama kat ettik” dedi.



“Umutlarımız yeşerdi”


Zeynep - Orhan Bayat çiftinin iki çocuğundan biri olan Sevgi Bayat, yaklaşık 17 yıldır yürüyemediğini ve çeşitli rahatsızlıklarla boğuştuğunu dile getirdi. 5’inci sınıfa kadar tekerlekli sandalye ile okula gittiğini ancak geçirdiği ağır ameliyatın ardından bir daha hiç yürüyemediğini anlatan Sevgi, tedavi için gittiği yerlerde uzmanların kendisine ‘yürüyemezsin’ demesiyle bütün ümidinin kırıldığını söyledi. O süreçten sonra fizik tedaviye gitmesine rağmen çabalamayı da bıraktığını belirten Sevgi, “Depresyona girdim ve odamdan hiç çıkmadım. Okuldan eve gelince bütün gün ağlardım. Doktorlar yüzüme ‘yürümeyeceksin, çabalama’ dedi. Bu durum insanı intiharın eşiğine de getirebilirdi. Aileme yük olduğumu hissediyordum. Yaklaşık 4 ay önce yine bir ameliyat oldum. Ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdum. Mehmet Yakup Sürer hocamız evimize geldi. Olacağına inanmıyordum ama Yakup Hoca ile büyük bir ilerleme kat ettim. Gittiğim fizik tedaviler 15 yıl işe yaramazken, Yakup Hoca ile 4 ayda bu kadar mesafe almamız umutlarımı yeşertti. Çok mutluyum. Herkes gibi ben de yürümek ve koşmak istiyordum. Şimdi elimden tutulduğunda yürüyebiliyorum. Daha iyi olmak için çabalıyorum. Hayata tekrar tutunmaya çalışıyorum” dedi.



“Örnek olmak istiyorum”


Artık daha fazla çabaladığını, ailesine ve derslerine daha fazla odaklanabildiğini ifade eden Sevgi, destekli de olsa yürümenin tarifsiz bir duygu olduğunu söyledi. İlk adımı attığında hissettiklerini de paylaşan Sevgi, “Şimdiye kadar hiçbir şey başaramamışsındır. O adımı atınca bir şey başarmış oluyorsun. Çevren seni takdir ediyor. Umutları artıyor insanın. Artık psikoloji okumak istiyorum. Benim gibi çocuklara yardım edebilirim. Benim gibi olan insanlarla konuşup çocuklara örnek olmak istiyorum. Yürümeyi bu yüzden de arzuluyorum. Benim için çok çabalayan aileme yardımcı olmak istiyorum. Onların emeğinin boşa gitmesini istemiyorum. Yürümemi görmelerini istiyorum” diye konuştu.



Sevgi’den Başkana davet var


Anne Zeynep Bayat ise 17 yaşındaki Sevgi’nin Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin desteğine kadar çok ümitsiz olduğunu, hayal bile kurmadığını anlattı. Evde Hasta Bakım ve Hasta Nakil Hizmetleri Birimi uzmanlarının kendilerine umut olduğunu belirten Zeynep Bayat, “Kızımın umutla bakışı, gülüşü geri geldi. Gözlerinin içi gülmeye başladı. Gitmediğimiz sağlık kuruluşu kalmadı. Çocuğumu depresyondan çıkarmanın verdiği mutluluğu tarif edemem. Allah herkese bu duyguyu yaşatsın. Ayağa ilk kalktığında beraber mutfağa gittik, bizlere tatlı yaptı. O sevinci anlatacak kelime bulamam. Bundan sonra gözyaşlarının mutluluk için akmasını istiyorum. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı evimize bekliyoruz. Kızım kendisine tatlı yaparak ikram etmek istiyor” dedi.


Baba Orhan Bayat ise Bursa Büyükşehir Belediyesi Evde Hasta Bakım ve Hasta Nakil Hizmetleri biriminin yıllar sonra kendilerine umut olduğunu söyledi. Kızının yürümesinde emeği geçen hocalara teşekkür eden Orhan Bayat, bu hizmetin sunulmasına vesile olan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a da teşekkür etti. Kızının yürümesi için bu zamana kadar her kapıyı çaldıklarını aktaran Orhan Bayat, artık kızının kapıya çıkabildiğini, arkadaşlarıyla görüşebildiğini anlattı.


Sevgi Bayat’ın ağabeyi Muharrem Can Bayat ise kardeşinin tekrar yürüyor olmasının tarif edilemez bir duyduğu olduğunu belirterek gözyaşlarını tutamadı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.
Hatay Köpek saldırısından kaçarken ayağını kıran çocuk, yaşadıklarını anlatı Hatay’ın Samandağ ilçesinde köpek saldırısına uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğunun, saldırıdan kaçarken ayağı kırıldı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, çocuk yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olay, Samandağ ilçesi Değirmenbaşı Mahallesi’nde meydana geldi. 23 Nisan akşamı kuzenleriyle dışarıya çıkan 14 yaşındaki Zeynep Açar, yolun karşısında duran köpeğin saldırısına uğradı. Köpeğin üzerlerine doğru koştuğunu gören Açar, köpekten kaçarken yere düştü ve ayağını kırdı. Köpeğin kızlara saldırma ve Açar’ın kaçarken ayağını kırılma anları güvenlik kamerasınca kaydedildi. Kızı köpek saldırısına uğradıktan sonra konuşan Mithat Açar, yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyor. “O korkuyla ve can havliyle koşarken ayağımı çarptım ve kırıldı” Köpekten kaçtığı esnada ayağına kütüğe çarptığını belirten 14 yaşındaki Zeynep Açar, “Kuzenlerimle akşam yürüyüş yapmak istedik. Yolun karşısında bir köpek vardı. Köpeğe herhangi bir kışkırtma yapmamamıza rağmen üstümüze doğru koşmaya başladı. Biz de o korkuyla ve can havliyle kendimizi koşarken bulduk. Ben de o sırada ayağımı kütüğe çarptım. O esnada ayağım kırıldı. Şu an ayağımda hala ağrılarım var. Yürüme sürecim 2 ay sürebilir. Sokak köpekleri hakkında gerekenlerin yapılmasını istiyorum” dedi. “Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin” Kızının yolda giderken köpek saldırısında uğradığını ifade eden Mithat Açar, “Geçen Çarşamba günü kızım ve kuzenleri yolda giderken akşam saatlerinde bir köpeğin saldırısına uğradı. Kızım köpekten kaçmaya çalışırken yolda duran kütüğe ayağa takılarak yere düşünce ayağı kırılıyor. Kızım bir köpek saldırısına uğradığını söyledi. Çevrede çok köpek var ama kızıma bir köpek saldırdı. Bir köpeğin saldırısı da yeterli oluyor. Yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyorum. Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin. Yetkililerden bir çözüm bulmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.