ASAYİŞ - 17 Aralık 2025 Çarşamba 12:53

İnegöl’de işçi elini tahtaya çaktı, itfaiye ekipleri kurtardı

A
A
A
İnegöl’de işçi elini tahtaya çaktı, itfaiye ekipleri kurtardı

Bursa’nın İnegöl ilçesinde faaliyet gösteren mobilya fabrikasında meydana gelen olayda elini yanlışlıkla çivi tabancasıyla ahşaba çakan işçi itfaiye ekiplerince kurtarıldı.


Olay, İnegöl ilçesi Mahmudiye mahallesi 2. Bahar sokakta faaliyet gösteren bir mobilya fabrikasında meydana geldi. İşçi Muhammed A.(21), çivi tabancasıyla ahşapa çivi çakmaya başladı. Çivi çakma işlemi sırasında ahşaptan çıkan çivi genç işçinin sol eline saplandı. Eli ahşapa çivi ile çakılan genç yardım istedi. Olay yerine 112 Acil Yardım ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekiplerin titiz çalışması sonucu gencin elindeki ahşabı keserek küçülttü. Yaralı genç elinde çivili tahta ile olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralının elindeki çivi acil serviste yapılan müdahale ile çıkarıldı.


Polis olayla ilgili inceleme başlattı.



İnegöl’de işçi elini tahtaya çaktı, itfaiye ekipleri kurtardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Künkcü’den TÜRMOB’a tepki Aydın Esnaf Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Muhammet Ali Künkcü, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği üzerinden TÜRMOB’un esnaf ve sanatkar odalarını hedef alan açıklamalarının açık bir itibarsızlaştırma girişimi olduğunu belirterek tepki gösterdi. Esnaf ve sanatkar odaları olarak, esnafı, meslek mensuplarını ve meslek kuruluşlarını karşı karşıya getirmeye çalışan anlayışı reddettiklerini vurgulayan Künkcü, tüm tarafları sağduyuya, uzlaşıya ve ortak akla davet etti. Aydın’da 52 bin esnafın bağlı bulunduğu 82 odanın çatı kuruluşu olan Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB), 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne eklenen geçici madde kapsamında bilgilendirme toplantısı düzenledi. AYESOB Salonu’nda düzenlenen toplantıya AYESOB Başkanvekilleri Yüksel Sabancı ve Salih Kozalı ile oda başkanları ve odaların genel sekreterleri katıldı. Toplantıda konuşan AYESOB Başkanı Muhammet Ali Künkcü, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB) esnaf ve sanatkar odalarına yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi. "TÜRMOB haddini aşmış" Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Künkcü, "Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği gerekçe gösterilerek esnaf ve sanatkar odalarını hedef alan açıklamalar, haddini aşmış, meslek sınırlarını zorlayan ve kamuoyunu yanıltan bir boyuta ulaşmıştır. Esnaf odalarını yetersizlik, denetimsizlik, sorumsuzluk hatta ’hiçbir teknik bilgisi olmayan ve oy kaygısıyla hareket eden yapılar’ olarak göstermeye çalışan bu yaklaşımı kesin bir dille reddediyoruz" dedi. "26 yıldır bu görevi yapıyoruz" Esnaf ve sanatkar odalarının keyfi yapılar değil, 5362 sayılı Kanun ile kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğuna vurgu yapan Künkcü; "Bugüne kadar yüz binlerce esnafın kayıt altına alınmasında, belge düzeninin yerleşmesinde ve kamu ile esnaf arasında köprü kurulmasında hayati görevler üstlenmiştir. Esnaf odalarını ’teknik yeterliliği olmayan yapılar’ gibi göstermek, bilinçli bir itibarsızlaştırma ve algı oluşturma çabasından başka bir şey değildir. Bu söylem, meslek kuruluşu ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. 1999 yılında başlanan basit usulle vergilendirmeyle ilgili muhasebe kayıtları, 26 yıldır biz esnaf ve sanatkarlar odaları bünyesinde tutulmaktadır. Bugüne kadar tüm kanunlara uyumlu olarak odalarımızca yürütülen bu faaliyet hiç yokmuş yada yapılmamış gibi bugün serzenişte bulunulmasına anlam veremiyoruz. Dün esnafımızın muhasebe işlerini nasıl yapıyorsak bugün de aynı titizlikle devam edeceğiz. Amacımız muhasebecilerle rekabet değil, esnafımıza hizmet vermektir" diye konuştu. "Tebliğ, mali müşavirleri devre dışı bırakmak değil" Açıklamalarına devam eden Künkcü, "Muhasebecilerin bugün serzenişte bulunduğu basit usulden deftere geçecek olan esnafların muhasebe kayıtları zaten odalarımızda tutulmaktaydı. Muhasebecilerin sanki bürolarından mükellef çalmışız yada gelir kaybına uğratmışız gibi feryat etmelerine anlam veremiyoruz. 586 sayılı tebliğ ile amaçlanan, mali müşavirleri devre dışı bırakmak değil, küçük sermaye ile ayakta kalmaya çalışan esnafın gerçek usule geçiş sürecini kolaylaştırmak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirmek ve esnafı ağır mali yüklerin altında ezdirmemektir. Gerçek usule geçişle birlikte e-fatura, e-defter ve dijital uygulamaların zorunlu hale gelmesi, altyapısı, dijital okuryazarlığı ve mevzuat bilgisi sınırlı olan milyonlarca esnaf açısından ciddi uyum sorunları doğuracaktır. Bu gerçek görmezden gelinemez" ifadelerini kullandı. "Bu dili kullananlar kendilerini sorgulamalı" Denetim yetkisinin dün olduğu gibi bugün de Vergi İdaresi Başkanlığı’na ait olduğuna dikkat çeken Künkcü; "Esnaf odaları denetçi değildir, rehberdir, yönlendiricidir, kolaylaştırıcıdır. Yetki sınırları tebliğ ve ilgili mevzuatla açıkça belirlenmiştir. Ayrıca tebliğ açık hüküm içermektedir. Yapılacak işlemler, 3568 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş meslek mensuplarının çalışması veya gözetimi altında yürütülecektir. Buna rağmen ’başıboşluk, denetimsizlik ve hukuksuzluk’ iddialarının dile getirilmesi, ya mevzuat bilgisizliğini ya da kasıtlı bir çarpıtmayı göstermektedir. Esnaf odalarını ’oy kaygısıyla hareket eden yapılar’ olarak nitelendirmek, iftira niteliğinde, ağır ve kabul edilemez bir suçlamadır. Esnaf odaları, günlük siyasi hesaplarla değil, kanun, mevzuat ve kamu yararı doğrultusunda görev yapan kurumlardır. Bu dili kullananların, önce kendi söylemlerinin ciddiyetini sorgulaması gerekmektedir" diye konuştu. "Küçük esnafın sırtına bindirilen hiç bir maliyet, kamu yararı adı altında meşrulaştırılamaz" Tartışmaların özünde kamu yararı değil, yetki alanı ve ekonomik çıkar endişesi bulunmakta olduğunun altını çizen Künkcü; "Küçük esnafın yaşadığı gerçek sorunları yok sayarak yapılan açıklamaların, vergi adaletiyle ya da kayıt dışılıkla mücadeleyle ilgisi yoktur. Artık şu soruların açıkça sorulmasının zamanı gelmiştir. Mükellef fakirken, muhasebeci zenginleşiyorsa burada bir adaletsizlik yok mudur? Her ay muhasebe ücreti ödeyen, her yıl defter tasdik ücreti vermek zorunda kalan esnaf varken, defter tasdiki adı altında, gerçek bedelin kat kat üzerinde ücretler hangi gerekçeyle alınmaktadır? Bu uygulamalar bugüne kadar sorgulanmamış olabilir ancak bundan sonra sorgulanacaktır. Küçük esnafın sırtına bindirilen hiçbir maliyet, kamu yararı adı altında meşrulaştırılamaz. Bir diğer önemli konu da şudur. Kişinin avukatsız kendini savunma hakkı anayasal bir hakken, TÜRMOB’un fiilen zorunlu aracı haline getirilmesi açıkça hukuk devleti ilkesiyle çelişmektedir. Bu ayrıcalıklar ne zaman, nasıl ve hangi yetkiyle verilmiştir? Bu sorular da bundan sonra sorgulanacaktır. Esnaf ve sanatkar odaları olarak, bu alanlarda gerekli hukuki ve kurumsal mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi ifade ediyoruz" dedi. "Esnaf ağırbaşlıdır, sabırlıdır ancak haksızlığa boyun eğmez" Esnafın uysal olmadığını dile getiren Künkcü, "Altını özellikle çiziyoruz, esnaf uysal değildir. Esnaf ağırbaşlıdır, sabırlıdır ancak haksızlığa boyun eğmez. Esnaf odaları, esnafın kurduğu ve onun adına konuşan kurumlardır. Sağduyuludur ama teslim olmaz. Küçük esnaf krizlerle boğuşurken, siz ne zaman yanında oldunuz, ne zaman yük paylaştınız? Bu kadar ağır bir vergi denetimine karşı ne zaman tepki gösterdiniz ve karşı çıktınız? Mükellefler bu kadar ceza yerken sizler neredeydiniz? Bugün yapılan yüksek perdeli açıklamalar, geçmişteki sessizlikle açıkça çelişmektedir. Bu nedenle esnafın sabrı zayıflık, esnaf odalarının ve birliklerin sağduyusu da asla teslimiyet olarak görülmemelidir" diye konuştu. "İş birliği ve ortak aklı tercih etmelidir" Esnaf ve sanatkar odaları olarak, esnafın kayıt dışına itilmesine, küçük işletmelerin ağır maliyetler altında ezilmesine, odaların haksız ve mesnetsiz şekilde itibarsızlaştırılmasına asla izin vermeyeceklerini sözlerin ekleyen Künkcü; "Bu düzenleme esnafın lehinedir. Geri adım atılmasını isteyenler, önce küçük esnafın gerçek sorunlarını konuşmalı, tehditkar, ayrıştırıcı ve küçümseyici bir dil yerine iş birliği ve ortak aklı tercih etmelidir. Esnafı, meslek mensuplarını ve meslek kuruluşlarını karşı karşıya getirmeye çalışan bu anlayışı reddediyor, tüm tarafları sağduyuya, uzlaşıya ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz. Devletimizin bize verdiği görevleri dün olduğu gibi bugünde layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Toplantı, AYESOB Muhasebe Danışmanı Selim Özbayrak’ın katılımcılara yaptığı teknik bilgilendirme sunumunun ardından sona erdi.
Bursa Öldürüp intihar etmişti, kızıyla yanyana toprağa verildi Bursa kızını öldürdükten sonra intihar eden baba kızıyla yanyana toprağa verildi. Olay, 14 Aralık saat 22.30 sıralarında Osmangazi ilçesine bağlı Ovaakça Mahallesi Yayla Sokak’ta bulunan 3 katlı bir binada meydana geldi. Yakınlarının eve girmesiyle giriş kattaki dairede 28 yaşındaki Kübra Aybey’in yatakta hareketsiz halde olduğu, çatı katında ise babası 55 yaşındaki Nazmi Aybey’in asılı olduğu görüldü. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, baba ve kızın hayatını kaybettiğini belirledi. Bursa Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön incelemede genç kızın boğularak öldüğü, babanın da ası suretiyle intihar ettiği belirlendi. Nazmi Aybey’in oto tamircisi olduğu, kızı Kübra Aybey’in ise özel bir şirkette muhasebeci olarak çalıştığı öğrenildi. Ailenin 3 katlı binada birlikte yaşadığı, mahalle sakinlerinin Nazmi Aybey’in son günlerde durgun ve içine kapanık bir ruh hali sergilediğini ifade ettiği belirtildi. Kübra Aybey’in ise bilinen herhangi bir sorununun olmadığı kaydedildi. Otopsi işlemlerinin ardından baba ve kızın cenazeleri, öğle namazına müteakip merkez Ovaakça Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ovaakça Mezarlığı’nda yan yana defnedildi. Cenaze töreninde aile yakınları ve mahalle sakinleri gözyaşlarına boğuldu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Muğla Muğla’da afet bilinci meydanlara taşındı İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), kuruluşunun 16. yıl dönümünü Türkiye genelinde olduğu gibi Muğla’da da çeşitli etkinliklerle kutladı. Muğla’nın Menteşe ilçesinde düzenlenen programlarda, vatandaşlara afet farkındalığı aşılanırken kurumun modern afet yönetimi kapasitesine dikkat çekildi. Kutlama programı kapsamında Muğla İl Afet ve Acil Durum Müdürü İshak Cindioğlu, Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık’ı makamında ziyaret ederek kurumun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ziyaretin ardından Sınırsızlık Meydanı’nda kurulan etkinlik alanına geçildi. AFAD İl Müdürü Cindioğlu ve Vali Yardımcısı Murat Sarı, meydanda AFAD ve sivil toplum kuruluşları tarafından açılan stantları gezerek gönüllülerle bir araya geldi. Gün boyu süren etkinliklerde AFAD gönüllüleri aktif rol aldı. Vatandaşlara, afet öncesi hazırlık süreçleri, muhtemel bir afet anında doğru müdahale yöntemleri, AFAD bünyesinde yürütülen güncel projeler hakkında detaylı bilgilendirmeler yapıldı. Toplumun afet direncini artırmayı hedefleyen stantlar, her yaştan Muğlalı’dan yoğun ilgi gördü. Günün anlam ve önemine ilişkin açıklamalarda bulunan İl Müdürü İshak Cindioğlu, AFAD’ın 2009 yılından bu yana kat ettiği mesafeye vurgu yaptı. Cindioğlu; "AFAD, sadece afet sonrası müdahaleyle değil, risk azaltma ve eğitim çalışmalarıyla bütüncül bir sistem inşa etmiştir. Bugün modern teknolojik altyapımız ve tecrübeli saha ekiplerimizle yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası arenada da örnek gösterilen bir kurum haline gelmenin gururunu yaşıyoruz. Can ve mal kaybını en aza indirmek için bilimsel veriler ışığında çalışmaya devam edeceğiz. Görevi başında hayatını kaybeden mesai arkadaşlarımızı rahmetle anıyor, daha güçlü yarınlar için eşgüdüm içerisinde üretmeyi sürdürüyoruz" dedi.
Manisa Eğitimciler seyyanen iyileştirme bekliyor Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yönetim kurulu üyeleri, Köprübaşı ilçesinde eğitim kurumlarını ziyaret ederek idareciler, öğretmenler ve eğitim çalışanlarıyla bir araya geldi. Sendika olarak yaptıkları çalışmalardan bahseden Yasav, hükümetin mutlaka ilave bir adım atarak seyyanen iyileştirme yapmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Ziyaretler kapsamında Köprübaşı Anadolu Lisesi, Merkez Anaokulu, Şehit Şenol Uçdu İlkokulu, Alanyolu İlkokulu, İmam Hatip Ortaokulu ve Borlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen toplantılarda, eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunlar, çözüm önerileri ve talepler ele alındı. Karşılıklı fikir alışverişinin yapıldığı görüşmelerde, sendikal çalışmalar ve güncel gelişmelere ilişkin bilgilendirmelerde bulunuldu. Eğitim çalışanlarına yönelik yapılan bilgilendirmelerde; hükümetin mutlaka ilave bir adım atarak seyyanen iyileştirme yapmasına ihtiyaç olduğu, kariyer meslek düzenlemesinin genişletilmesi gerektiği ve bilim adamlığının yer almadığı bir kariyer meslek düzenlemesinin eksik kalacağını vurgulayan Yasav, kamu personel sisteminin baştan sona ele alınmasının gerekliliğine dikkat çekti. Uzman ve başöğretmenlik ilave ödemelerinin emekliliğe sayılması konusunda çalışmaların sürdüğüne ifade eden Yasav, ayrıca memurun görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki farkın yüzde 75’ten yüzde 50’nin altına indiği belirtilerek, 1. dereceye yükselmiş 470 bin memurun ek gösterge (3600) hakkının teslim edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav, kendilerini misafir eden okul idarecilerine, öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına gösterdikleri ilgi ve nezaket dolayısıyla teşekkür etti. Program kapsamında Köprübaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Sakal, Şube Müdürü Bilal Bilen ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü personeli de ziyaret edilerek eğitime dair değerlendirmelerde bulunuldu. Yasav ve beraberindekiler, nazik ev sahiplikleri için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti. Eğitim-Bir-Sen heyeti ayrıca Köprübaşı Kaymakamı Bilal Doğan’ı da makamında ziyaret ederek ilçedeki eğitim çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulundu. Ziyaret, karşılıklı iyi dileklerin iletilmesiyle sona erdi.
Şırnak Başkan Yarka: "Şehr-i Nuh’u eserlerle yeniden inşa ettik" Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, bir otelde düzenlenen programda yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelerek 2019-2025 yılları arasında hayata geçirilen projeleri kamuoyuyla paylaştı. Başkan Yarka, "Şırnak’ı altyapıdan üstyapıya, kültürden sosyal hizmetlere kadar her alanda geleceğe hazırladık" dedi. Başkan Yarka, göreve geldikleri günden bu yana Hz. Nuh’un kenti Şırnak’a yakışır eserler kazandırdıklarını vurgulayarak, yeni hizmet binası, Cumhuriyet Meydanı, kent meydanı ve iş merkezleriyle şehrin çehresinin değiştiğini söyledi. Bölgenin en büyük atık su arıtma tesisinin inşa edildiğini ifade eden Yarka, Şırnak’ın çevre altyapısında da tarihi bir dönüşüm yaşandığını kaydetti. Şırnak’ın ilk modern otogarı, ilk ve tek AVM’si, ilk sinema salonu, ilk millet kıraathanesi, ilk kadın kültür ve sanat merkezi, ilk dengbej evi ve dijital gençlik merkezi ile tanıştığını aktaran Yarka, "Kadın Kültür Merkezimizde bugüne kadar 5 bin kursiyer yetiştirildi. Gençlik Merkezimiz ise yüzde 85 üniversite yerleştirme başarısıyla yüzlerce gencimizin hayaline dokundu" diye konuştu. Kent genelinde 4 kütüphane ve okuma salonu inşa edildiğini, bu merkezlerden bugüne kadar 25 bin 700 kişinin yararlandığını ifade eden Yarka, 100 bin metrekarelik Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesinin de şehre nefes aldırdığını dile getirdi. 2019-2025 yılları arasında 111 bin 200 ton asfalt serimi, 141 bin metrekare kilitli parke, 116 bin metreküp taş duvar, 37 bin 890 metre içme suyu, 25 bin 644 metre kanalizasyon ve 14 bin 666 metre yağmur suyu hattı döşendiğini açıklayan Başkan Yarka, "Elektrik hatlarımızın yüzde 95’i yer altına alındı, Şırnak’ın yüzde 96’sı doğal gazla buluştu" şeklinde konuştu. Başkan Yarka, sosyal destek çalışmalarına da dikkat çekerek, 40 bin gıda paketi, 15 bin kişiye giyim yardımı, bin 250 öğrenciye burs, 750 öğrencinin üniversite kayıt ücretinin karşılanması, 350 aileye ücretsiz doğal gaz desteği sağlandığını vurguladı. Her gün 3 bin aileye sıcak yemek ulaştırıldığını anlatan Başkan Yarka, "Aile Yılı kapsamında 60 bin liralık çeyiz desteğini de hayata geçirdik" şeklinde konuştu. Kültür, spor ve sanat alanında da önemli organizasyonlara imza attıklarını belirten Yarka, 40 yıl sonra ilk Cudi Festivali, ulusal ve uluslararası Cudi Cup Tenis Festivali, konserler ve Anadolu Şenlikleriyle Şırnak’ın yeniden kültürle buluştuğunu söyledi. Program sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Yarka, "Biz bu şehri seviyoruz. Şırnak’ı eserlerle, hizmetlerle ve güçlü bir vizyonla geleceğe taşıyoruz" ifadelerini kullandı.