KÜLTÜR SANAT - 22 Ağustos 2025 Cuma 11:39

Karagöz, doğduğu şehirde yaşıyor

A
A
A
Karagöz, doğduğu şehirde yaşıyor

Bursa’nın en önemli simgelerinden olan Karagöz, Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen UNIMA Türkiye Bursa Karagöz Buluşması’nda doğduğu şehirde yeniden hayat buldu. Karagöz Buluşması kapsamında 21-23 Ağustos tarihleri arasında kentin 7 farklı noktasında 45 usta ve 14 hayalinin perdeye yansıtacağı gölge oyunları Bursalılarla buluşacak.


Bursa’nın geçmişten gelen kültürel mirasını kentin yarınlarına taşımak amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Karagöz’ü dünyaya tanıtmak ve anlatmak amacıyla ‘UNIMA Türkiye Bursa Karagöz Buluşması’na ev sahipliği yapıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve UNIMA Türkiye iş birliğinde gerçekleşen buluşma, Türkiye’nin farklı noktalarından 45 usta ve 14 hayalinin katılımıyla kentin 7 ayrı noktasında gölgeyle ışığın masalsı buluşmasını perdeye yansıtacak. 22 ve 23 Ağustos Cuma ve Cumartesi akşamları Zindankapı, Karagöz Müzesi, Tarihi Pınarbaşı Parkı, Reşat Oyal Kültürparkı, Hüdavendigâr Kent Parkı, Temenyeri Parkı ve Teoman Özalp Parkı’nda perdeye yansıyacak Karagöz Gösterileri, Bursalılarla buluşacak. Etkinliğin açılış töreni Zindankapı’da gerçekleştirildi. Açılışa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, Unima Türkiye Milli Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Enis Ergün, senaryo yazarı ve çocuk edebiyatçısı Ünver Oral, ünlü Karagöz ustası Şinasi Çelikkol, çok sayıda usta, hayali ve vatandaşlar katıldı.


‘’Bursa, Karagöz ile özdeşleşmiş bir kent’’


Buluşmanın açılışında konuşan Başkan Bozbey, Bursa’nın sanatı, köklü tarihi ve kültürel zenginlikleriyle her geçen gün adından daha fazla söz ettirdiğini dile getirdi. Karagöz gibi önemli bir kültürel mirasa sahip çıkmak ve hak ettiği değeri vermek için bir araya geldiklerini vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, ‘’Bursa, Karagöz ile özdeşleşmiş bir kent. Bursamızın simgelerinden olan Karagöz Gölge Oyunu’nun bilinilirliğini artırmak, onu geleceğe taşımak üzere etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Kentimizin farklı noktalarında pek çok usta ve hayalinin katılımıyla düzenlenen etkinliğimiz bizim için büyük bir anlam ifade ediyor. Karagöz’ün sadece bir karakter olarak değil, aynı zamanda sahne sanatlarının doğuşunda dünyaya yön vermiş olan bir kültürel sembol olarak öne çıktığını hatırlatmak isterim. Kentimiz, Karagöz Gölge Oyunu sayesinde dünya çapında, sahne sanatlarının merkezi olarak adlandırılan önemli bir nokta’’ dedi.


‘’Bursamızın dünyaya armağan ettiği eşsiz kültürel miras’’


‘Karagöz’ karakterinin, Bursa’nın kültürel hafızasının, mizahının ve halk dilinin yansıması olduğunu belirten Başkan Bozbey, ‘’Hacivat ise bu geleneğin inceliği, sözün zarafeti ve aklın temsilidir. Bu birliktelik, Bursamızın dünyaya armağan ettiği eşsiz bir kültürel mirastır. Bu buluşma sayesinde, Bursa’dan ve farklı kentlerden birçok Karagöz ve kukla sanatçısı, araştırmacı ve akademisyen ile kentimizde buluştuk. 3 gün sürecek olan etkinliğimizde yer alan atölyeler, sunumlar, söyleşiler ve gösteriler, Karagöz ve Hacivat’ı çok daha iyi tanımamıza yardımcı olacak. Bu önemli mirasımızı yaşatmamız için etkinliğimizin düzenlenmesine katkı veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum’’ diye konuştu.


İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer ve Unima Türkiye Milli Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Enis Ergün ise kentin kültürel mirasına sahip çıkan bu buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen Başkan Bozbey ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.


Konuşmaların ardından Başkan Mustafa Bozbey, Şinasi Çelikkol ve Ünver Oral’a Bursa Miras Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü takdim etti. Devamında, Başkan Bozbey ve Büyükşehir Belediyesi yöneticileri UNIMA Türkiye tarafından hazırlanan tasfiye derisini imzaladı. Buluşmanın açılış akşamı, Hayali Tayfun Özeren’in Tarihi Zindankapı’nın büyülü atmosferinde perdeye yansıttığı ‘Karagöz’ün Uzay Yolculuğu’ isimli gölge oyunu ile son buldu. Oyun, izleyicilere Bursa’nın saklı güzelliklerini anlatırken büyükler de en az çocuklar kadar keyifle ve kahkahalarla izledi.



Karagöz, doğduğu şehirde yaşıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.