GÜNDEM - 07 Temmuz 2025 Pazartesi 15:28

Marmara’nın geleceği, Bursa’da konuşuldu

A
A
A
Marmara’nın geleceği, Bursa’da konuşuldu

‘Marmara’nın Ritmi’ programının ilki, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Planlama Ajansı’nın ev sahipliğinde başladı. Planlama stratejilerinin Marmara’nın bütünü ve komşu kentlerin de düşünülerek yapılması gerektiğini belirten Başkan Bozbey, "Marmara bizimdir. Marmara’ya sahip çıkmak hepimizin sorumluluğundadır" dedi.


Türkiye’nin en yoğun nüfuslu ve en dinamik bölgesi olan Marmara Bölgesi’ni bütüncül bir bakışla ele alan, yerel yönetimler başta olmak üzere akademi, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin aktif katılımıyla şekillenen ‘Marmara’nın Ritmi’ başlıklı panel ve çalıştay programı, MBB ile İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) ortaklığında Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Planlama Ajansı’nın (BursaPlan) ev sahipliğinde başladı. Etkinlik kapsamında düzenlenen çalıştay ile Bursa, Bilecik ve Yalova’nın yerel yönetimler meyanında mevcut durumları, sorunları ve potansiyelleri çok paydaşlı katılımla ele alındı. Program kapsamında Marmara Bölgesi’nde öne çıkan mekânsal, ekonomik, toplumsal, ekolojik ve kültürel dinamiklere odaklanıldı. Bir yıl boyunca sürecek program kapsamında Marmara Bölgesi’nin çeşitli noktalarında panel ve çalıştaylardan oluşan beş buluşma düzenlenecek.


Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, MBB Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.


"Marmara’yı yaşanabilir bir bölge haline getirmeliyiz"


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, konuşmasına şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Son 10 gündür ülkenin dört bir tarafında orman yangınlarının yaşandığını hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, yangınlara insanların sebep olduğunu, yine insanların alacakları tedbirlerle yangınları önleyebileceğini belirtti. Marmara’yı korumanın ve kollamanın bölgede yaşayan 30 milyon insanın sorumluluğu olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, iklim krizini tersine çevirmek veya durdurmak zorunda olduklarını dile getirdi. İklim krizinin sonucunda susuzluğun başladığına dikkat çeken Başkan Bozbey, "Bursa dahil olmak üzere birçok kentte son yılların en düşük su kapasitesine sahibiz. Yeraltı su seviyeleri de artık dip yapmaya başladı. Yapacağımız planlama stratejilerinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalarla geleceğin kentlerini daha yaşanabilir hale getirebiliriz, sorunları en aza indirebiliriz. Çevre Düzeni Planı ve planlama stratejisi açısından baktığımızda İstanbul’u Bursa’dan, Bursa’yı Tekirdağ’dan, Tekirdağ’ı Bilecik’ten ayrı düşünemeyiz. Tüm kentler ulaşım, ticari ağlarla ve Marmara Denizi ile birbirine bağlıdır. Planlama stratejilerini Marmara’nın bütününü, hatta Marmara’ya komşu kentleri de dahil ederek yapmalıyız. Marmara’yı yaşanabilir bir bölge haline getirmeliyiz" dedi.


"Marmara bizimdir"


Türkiye’nin üçte bir nüfusuna sahip olan Marmara Bölgesi’nin yaşanabilir olmasının önemine değinen Başkan Bozbey, "Marmara’yı bütüncül bir yaklaşımla planlamak, geleceğe hazırlamak bizim sorumluluğumuzdadır. Her bir belediyemizin katkısını önemsiyoruz. Doğaya, çevreye önem veren, çocuklarımızın nefes alabileceği ortamların olduğu, sanayisi kirletmeyen kentleri oluşturmalıyız. Bu şekilde Marmara’yı geleceğe hazırlayabiliriz. Programa katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Buradaki çıktılar hepimize örnek olacaktır. Marmara bizimdir. Marmara’ya sahip çıkmak hepimizin sorumluluğundadır" diye konuştu.


Programda, İstanbul Planlama Ajansı Genel Müdürü Oktay Kargül ve Bursa Planlama Ajansı adına Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Nazlı Yazgan tarafından yürütülen çalışmalar hakkında sunumlar yapıldı.


Moderatörlüğünü İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fatih Terzi’nin üstlendiği ‘Mekansal Dinamikler’ panelinde ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahu Gülümser, Bursa Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ebru Kamacı Karahan ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Orhan Demir tarafından ‘Marmara’nın geleceği için ortak akıl yöntemleri, bölgenin potansiyelini artırmaya yönelik çalışmalar, sürdürülebilirlik, katılımcılık, yaşam kalitesi, afete karşı dirençlik, küresel ısınma ve iklim krizi ile müsilaj’ konuları ele alındı.


‘Marmara’nın Ritmi’ programı, mevcut durum ve sorunların, çözüm önerileri ve iş birliklerinin görüşüldüğü yuvarlak masa tartışmalarıyla gün boyu devam etti.



Marmara’nın geleceği, Bursa’da konuşuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ortaokul öğrencisinden ’barış’ çağrısı Ortaokul öğrencisinin barışla ilgili yazdığı şiir büyük takdir topladı. İstanbul Küçükçekmece Atakent Yavuz Sultan Selim Ortaokulu 2. sınıf öğrencisi Yusuf Ali Gökçe’nin kaleme aldığı "Şu Dünyada Barış Olsa" adlı şiir, arkadaşları ve öğretmenleri tarafından büyük beğeniyle karşılandı. Gökçe, savaş, adalet, insan hakları ve barış konularını işleyen şiirinde, "kan gövdeyi götürmezdi", "insan insanı vurmazdı" ve "bir karış toprak uğruna kardeş kardeşi vurmazdı" dizeleriyle barışın yokluğuna vurgu yaptı. Genç öğrencinin kaleme aldığı dizeler, özellikle adalet adı altında yapılan haksızlıklara ve savaşların yol açtığı yıkıma dikkat çekmesi nedeniyle öğretmenlerinden tam not aldı. Öğretmenleri, Yusuf Ali Gökçe’nin şiirinin hem edebi yönü hem de verdiği evrensel mesaj nedeniyle örnek bir çalışma olduğunu ifade etti. Eğitimciler, bu tür çalışmaların çocukların düşünce ve duygusal gelişimine önemli katkı sunduğunu vurguladı. Gökçe’nin kaleme aldığı şiir şöyle: "Şu dünyada barış olsa, Kan gövdeyi götürmezdi. Göz göre göre, Soykırımlar desteklenmezdi. Şu dünyada barış olsa, İnsan insanı vurmazdı. Adalet adı altında, Kul hakkına girilmezdi. Şu dünyada barış olsa, Bir karış toprak uğruna, Kardeş kardeşi vurmazdı. Bu hayali bile güç işkencehaneler, Hiçbir zaman kurulmazdı. Şu dünyada barış olsa, Yeni yapılan patlayıcı silahlar, Kapanlar, savaş uçakları Yapılır mıydı hiç?".