ÇEVRE - 17 Aralık 2025 Çarşamba 12:26

Mustafakemalpaşa’da su kesintisi

A
A
A
Mustafakemalpaşa’da su kesintisi

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde altyapı çalışması sebebiyle su kesintisi uygulanacak


Buski’den yapılan açıklama şöyle: "BUSKİ Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı tarafından yapılacak çalışmalar kapsamında mevcut içmesuyu hatlarında meydana gelebilecek arızaların yaşanması durumunda; Mustafakemalpaşa İlçesi, Hamzabey, Atariye, Vıraca, Şevketiye, Şerefiye ve Yüzbaşı Sabribey Mahalleleri civarı muhtelif cadde ve sokaklarda 18 Aralık 2025 - 26 Aralık 2025 tarihleri arasında 09.00-18.00 saatleri arasında zaman zaman su kesintisi yapılacaktır. Vatandaşların tedbirli olması rica olunur."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 10 yıllık böbrek hastası, 1 yıldır beklediği nakille adeta yeniden doğdu Antalya’da beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan karaciğer ve iki böbrek, nakil bekleyen hastalara umut oldu. Böbrek nakli yapılan 47 yaşındaki Eşe Çalışkan, "Organ nakli yapılacağını duyduğumda yeniden doğdum. Telefonum çaldığında kızım açtı ve ’Anne hemen gidiyoruz’ dedi. O an yeniden doğdum. Bir kızım, bir oğlum var. Çocuklarım için yaşamak istedim. Allah’ıma binlerce şükür bugünü gördüm" dedi. Antalya’nın Manavgat ilçesinde 67 yaşındaki erkek hasta, beyin kanaması şüphesiyle yaklaşık 15 gün önce Manavgat Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından Manavgat Devlet Hastanesi Organ Nakli Koordinatörlüğü, hasta yakınlarıyla temasa geçti. Ailenin organ bağışını kabul etmesi üzerine, 14 Aralık Pazar günü akşam saatlerinde hayatını kaybeden hastanın karaciğeri ve iki böbreği, Antalya’dan gelen uzman ekip tarafından alındı. Alınan organlardan karaciğer ve bir böbrek Antalya’ya, diğer böbrek ise Konya’ya gönderildi. Organ bağışının ardından, polikistik böbrek hastalığı nedeniyle yaklaşık 1 yıldır nakil bekleyen evli ve iki çocuk annesi Eşe Çalışkan’a, Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi’nde sol böbrek nakli gerçekleştirildi. Operasyon, Genel Cerrahi Uzmanı Uzm. Dr. Eyüp Mehmet Kılınç ve ekibi tarafından başarıyla tamamlandı. "Nakil için kadavra listesinde bekliyordu" Operasyonu gerçekleştiren Uzm. Dr. Eyüp Mehmet Kılınç, hastanın uzun süredir böbrek yetmezliğiyle mücadele ettiğini belirterek, süreci şu sözlerle anlattı: " Eşe hanımda polikistik böbrek hastalığına bağlı böbrek yetmezliği tanısı yaklaşık 10 yıldır mevcuttu. Bir yıl önce merkezimize organ nakli için başvurdu. Yakın çevresinde uygun verici bulunamadığı için kadavra listesine kaydedilmişti. Pazar günü bir hastamızın organlarının bağışlanması üzerine, bu böbreğin Eşe hanıma uygun olduğunu tespit ettik ve kendisini merkeze çağırdık. Pazartesi sabah ameliyattan çıktığında yeni böbreği gayet iyi çalışıyordu. Böbrek, bekleme listesinde yalnızca Eşe hanımla uyumluydu. Bu nedenle tek bir hastayı çağırdık." Ameliyat sürecine de değinen Kılınç, "Ameliyat öncesinde hastamızda doğal olarak stres ve korku vardı. Ancak ameliyat sonrası süreci oldukça olumlu geçiyor. Kendisi pozitif bir hasta, iyileşme süreci de gayet iyi. Şu an hem hastamız mutlu hem biz mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Her 10 nakilden biri kadavra bağışıyla" Organ bağışının önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Kılınç, Türkiye’de kadavra bağışıyla yapılan nakillerin halen yetersiz olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde kadavra bağışıyla yapılan organ nakilleri ne yazık ki çok az. Bizim merkezimizde de her 10 nakilden yalnızca biri kadavra bağışıyla gerçekleşiyor. Türkiye genelinde de tablo bu şekilde. Organ bağışının artması, bekleme listesindeki hastalar için hayati önem taşıyor" dedi. "Çocuklarım her gün soluğumu dinliyordu" Nakil sonrası duygularını paylaşan Eşe Çalışkan ise yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: "Polikistik böbrek hastalığı annemden irsi olarak bana geçti, yaklaşık 10-12 yıldır bu hastalıkla yaşıyorum. Son bir yıldır nakil bekliyordum ve çok umutsuzdum. Nakil beklerken halsizdim, ayaklarımda ağrılar bitmiyordu, uykularım kaçıyordu. Sıkıntılarım başlamıştı. Çocuklarım gözüme bakıyordu, her gün benim soluğumu dinliyorlardı." Bağışçı aileye teşekkür eden Çalışkan, "Allah bağışlayan aileden razı olsun, mekanı Cennet olsun. Organ bağışı çok önemli, çünkü bu gerçekten çok çaresiz bir durum. Telefonum çaldığında kızım açtı ve ’Anne hemen gidiyoruz’ dedi. O an yeniden doğdum. Bir kızım, bir oğlum var. Çocuklarım için yaşamak istedim. Allah’ıma binlerce şükür bugünü gördüm. Doktorlarımızdan Allah bin kere razı olsun. Haber geldiğinde biz gelene kadar bütün ekip her şeyi hazırlamışlar" diye konuştu. "Bir telefon her şeyi değiştirdi" Eşe Çalışkan’a refakat eden kızı Nazlı Balık da yaşadıkları duyguları, "Açıkçası umutsuzduk. Ama o telefon geldikten sonra her şey değişti. Bizim için büyük bir şans oldu. Herkes organlarını bağışlamalı. Organlarını bağışlayan aileden Allah razı olsun, mekanı Cennet olsun" sözleriyle dile getirdi.
Niğde Minik kalplerde yerli üretim bilinci yeşerdi Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü iş birliğiyle Bor 75. Yıl Dr. Feriha Celal Cığız Anaokulu’nda düzenlenen Yerli Malı Haftası etkinliği, alışılmışın ötesinde içeriğiyle dikkat çekti. Yerli üretimi yalnızca tüketim üzerinden değil; kültür, sanat ve teknolojiyle birlikte ele alan program, miniklerin hafızalarında kalıcı izler bıraktı. Etkinlik kapsamında anaokulu öğrencileri yerel kıyafetler giyerek aileleri ve öğretmenleri tarafından hazırlanan yerli ürünlerden oluşan yiyecekleri tattı. Okulda oluşturulan özel alanlarda yöresel ürünler tanıtılırken, hazırlanan panolar aracılığıyla yerli ve milli üretime dair bilgilendirme yapıldı. Çocuklar hem görerek hem de deneyimleyerek yerli ürünlerle tanışma fırsatı buldu. Programa katılan yerel sanatçılar Yaşar Yüksel, Cavit Özel ve Halil İbrahim Demirtaş, yerel kültürde önemli yere sahip müzik aletlerini miniklere tanıttı. Sanatçılar, çocuklarla birlikte türküler söyleyerek geleneksel kültürü eğlenceli bir atmosferde aktardı. 75.Yıl Dr. Feriha Celal Cığız Anaokulu Müdürü Yeşim Erdal, eğitimin ailede başladığını ve okul öncesi dönemin çocukların ilk sosyal deneyimlerini yaşadığı çok önemli bir süreç olduğunu vurguladı. Bu bilinçle hareket ettiklerini ifade eden Erdal, amaçlarının geçmişten gelen değerleri geleceğe aktarmak ve çocuklarda erken yaşta yerli ve milli üretim farkındalığı oluşturmak olduğunu söyledi. Yerli Malı Haftası’nı yalnızca evden getirilen yiyeceklerle sınırlı bir anlayıştan çıkarmak istediklerini belirten Erdal, bu kapsamda yerel sanatçıları okula davet ettiklerini, Teknofest Kulübü iş birliğiyle yerli ve milli üretim araçlarının tanıtımının yapılacağını dile getirdi. Etkinlikle hedeflenenin, çocukları yalnızca tüketen bireyler olmaktan çıkarıp üreten bir toplumun parçası haline getirmek olduğunu vurgulayan Erdal, yerli ürün kodlarına dikkat çekerek bu bilincin küçük yaşlarda kazandırılmasının önemine değindi.
Aydın Aydınlı 90 yaşındaki sarraf Bezirgan: "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" Aydın’ın en eski sarraflarından 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, yarım asrı aşan meslek hayatında terzilikten çiftçiliğe, minibüsçülükten sarraflığa uzanan çalışma serüveninde başarıya giden yolun ’dürüstlükten’ geçtiğini belirterek, "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" dedi. İş hayatına erken yaşta çalışarak başladığını anlatan 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, meslek yolculuğunun tek bir işle sınırlı kalmadığını dile getirdi. İlk olarak Yenipazar ilçesinde 15 yıl boyunca terzilik yaptığını ardından da 2 yıl çiftçilikle uğraştığını ifade eden Bezirgan, 9 yıl da minibüs şoförlüğü yaptığını söyledi. Şimdilerde oğluna devrettiği sarraflığa ise 1980’li yılında adım attığını belirten Bezirgan, o dönem meslektaşlarının kendisine büyük bir vefa örneği gösterdiğini belirterek kendilerine mesleği öğrenmek için ücret teklif ettiğini ancak ustasının bunu kabul etmeden ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ diyerek kendisine yeni bir kapı açtıklarını kaydetti. Kendisine yaklaşık yarım asırdır iş kapısı olan sarraflığı öğreten ustasını saygıyla anan Necdet Bezirgan, "İlk önce 15 sene Yenipazar ilçesinde terzilik yaptım, sonrasında 2 sene çiftçilik ile uğraştım. 9 sene minibüsçülük yaptım ve ardından bu mesleğe atıldım. 1980 yılında bu mesleği öğrenmek için ustamın yanında sarraflığa başladım. Sağ olsunlar sarraf arkadaşlar ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ deyip öğrettiler. Mesleği öğretmeleri karşılığında para teklif etsem de onlar almayacaklarını söyleyip bana yardımcı oldular. O günden bu yana sarraflık yapıyorum. Aydın’ın ilçelerindeki pazarlara giderek seyyar sarraflık yaptım. Sonrasında iş yerimi açarak bu günlere kadar geldim. Bu mesleği öğreten ustamı saygıyla anıyorum, Allah bana yardımcı olan herkesten razı olsun" dedi. Artık bayrağı oğlu Hakan Bezirgan’a devrettiğini ama iş yerinden de kopamadığını kaydeden Bezirgan, "Oğlum İzmir Ege Üniversitesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinin hemen ardından oğluma, ’sermaye hazır, iş hazır, müşteri hazır gel işinin başına geç’ dedim. O da sağ olsun kırmadı ve birlikte çalıştık. Artık yaşım ilerlediği için mesleği tamamen oğluma bıraktım ama işten yine de kopamıyorum. Günün belli saatleri gelip burada oluyorum. Çayımı içer, gelen müşterilerle hal hatır sorarım. Bu dükkan benim için sadece bir iş yeri değil, ömrümün geçtiği yer. Evde otursam içim sıkılır, buraya gelince kendimi hala işe yarar hissediyorum" diye konuştu. "Dürüstlük vazgeçilmezim" Yıllar boyunca kazancını da kaybını da dürüstlükle karşıladığını belirten Bezirgan, kısa yoldan para kazanma hevesinin insanı hem mesleğinden hem itibarından ettiğini söyledi. Dürüstlüğün kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Bezirgan, "Benim bu hayatta en büyük sermayem dürüstlüğüm oldu. Dürüstlük vazgeçilmezimdir. İnsan yaptığı işi sevecek ama ondan önce doğru olacak. Ustasına saygısı olmayanın, işine de saygısı olmaz. Bazen zarar ettik, bazen çok kazandık ama hiç bir zaman hiç bir kimseye yanlış yapmadık. İnsan doğru olduktan sonra başı dik gezer, geceleri de rahat uyur" diye konuştu. Gençlere altın değerinde öğütte bulunan Bezirgan, "Parayı değil, itibarı düşünün. Para bugün var yarın yok ama dürüstlük bir kere kaybolursa bir daha yerine gelmez" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükçekmece’deki adli emanet soyguncusu ve eşi için kırmızı bülten çıkarıldı Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosundan, İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık operasyonunda ele geçirilen ziynet eşyalarını çalarak İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. Büyükçekmece Adliyesi’nde 1 Aralık 2025’te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunda görevli zimmet memuru Erdal T.’nin uzun süredir işe gelmediği Cumhuriyet Savcısı’na bildirilmişti. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcısı, görevlilerle beraber, emanet bürosu odası ve içindeki kasaları açtırmıştı. Yapılan aramada yaklaşık 50 kilogram gümüş ve yaklaşık 25 kilogram altının kayıp olduğu tespit edilmişti. Arkadaşlarına, "Allah çarşınıza pazar versin" şeklinde mesaj attı Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla zimmet görevlileri Erdal T. ve diğer şüpheli Kemal D. hakkında yakalama kararı verilmiş, yapılan araştırmada zimmet memuru Erdal T.’nin 19 Kasım 2025 tarihi saat 08.22 sıralarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Diğer şüpheli Kemal D. ise bulunduğu adreste yakalanarak gözaltına alınmıştı. Öte yandan şüpheli Erdal T.’nin Whatsapp uygulamasında arkadaşlarına, "Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin" diye yazdığı öğrenilmişti. 2021 yılından beri adliyede çalışıyordu Olaya ilişkin soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Şüpheli Erdal T.’nin, hizmetli kadrosunda çalıştığı, kendisinde adli emanet kasasının anahtarının bulunmadığı, yalnızca odanın anahtarının bulunduğu öğrenilmişti. Ayrıca, gözaltına alınan bir diğer şüpheli Kemal D.’nin ise 2021 yılından beri adliyede memur olarak çalıştığı, hem adli emanet kasasını, hem de adli emanet odasının anahtarının kendisinde olduğu, Erdal T.’nin ise 2022 yılında çalışmaya başladığı ortaya çıkmıştı. İki ay önce büroda denetim yapılmış Adli emanet kapısının çift anahtar sistemi ile çalışan çelik kapı olduğu, bu kasaların iki ayda bir denetlendiği, en son denetimin ise iki ay önce yapıldığı, herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı bilgisine ulaşılmıştı. Yaşanan olayın ise büroda rutin denetim yapıldığı sırada, denetimi gerçekleştiren Cumhuriyet Savcısı tarafından fark edilmişti. Sahte vatandaşlık operasyonu ziynetleri olduğu ortaya çıkmıştı Öte yandan, Erdal T.’nin, çaldığı altınların İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık soruşturması çerçevesinde, gözaltına alınan 113 şüpheliye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ele geçirilen ziynetler olduğu da ortaya çıkmıştı. 5 şüpheli tutuklanmıştı Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında, 10 Aralık günü Firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan şüpheliler Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V., Y.E.K., tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, M.T., B.Ç., M.S. isimli şahıslar ’ev hapsi’ tedbiriyle serbest kalmış, diğer şüpheliler Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. ise ’yurt dışına çıkış yasağı’ şartıyla serbest bırakılmıştı. Şahıs hakkında kırmızı bülten talebi Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürerken, şahsın olayı gerçekleştirirken bağlantı kurabileceği kişiler tek tek araştırılıyor. Soruşturma derinleştirirken, İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. İle eşi Esma T. hakkında da, Adalet Bakanlığı’na kırmızı bülten çıkarılması yönünde ihbarda bulunulduğu öğrenilmişti. İngiltere’ye kaçan şüphelilere kırmızı bülten Yürütülen soruşturmada yaşanan yeni gelişmeyle, olay sonrası İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. ve eşi Esma T. hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. (GŞ-