ASAYİŞ - 12 Ocak 2019 Cumartesi 16:15

O şoför konuştu:

A
A
A
O şoför konuştu:

Bursa’da yaşlı kadına tokat atıp eşinin burnunu kırdığı iddia edilen otobüs şoförü, "Fenomen olmak isteyen otobüs şoförüne saldırıyor, sabahtan akşama hizmet veriyoruz yine de yaranamıyoruz, nedir bu şoför düşmanlığı anlamadım" dedi.

Bursa’da yaşlı kadına tokat atıp eşinin burnunu kırdığı iddia edilen otobüs şoförü, "Fenomen olmak isteyen otobüs şoförüne saldırıyor, sabahtan akşama hizmet veriyoruz yine de yaranamıyoruz, nedir bu şoför düşmanlığı anlamadım" dedi.


Olay merkez Osmangazi ilçesi Atatürk Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, özel halk otobüsü şoförlüğü yapan 46 yaşındaki İbrahim Kavur, durakta inmek isteyen ancak düğmeye basmadıkları için tartıştığı yolculardan Alev Güleç’e (68) tokat attı, 73 yaşındaki eşi Hüseyin Güleç’i de otobüsten indirip darp etti. Olayın ardından sürücü, bölgeden ayrıldı. Çevrediklerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Güleç çifti, Bursa Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan muayenenin ardından Hüseyin Güleç’in burnunda kırık oluştuğu tespit edildi. Hastanedeki işlemlerinin ardından polis merkezine giden çift, otobüs şoföründen şikayetçi oldu. Emniyet güçleri, sürücünün belirlenmesi için çalışma başlattı.



İfade için karakola getirildi


Olayın ardından otobüs şoförü 3 çocuk babası İbrahim Kavur’a ulaşan güven timleri ifadesine başvurmak için polis merkezine getirdi. Avukat eşliğinde ifadesi alınan Kavur yaşlı adamın burnunu kendisinin kırmadığını söyledi. 29 yıldır Bursa’da ikamet ettiğini ve 9 aydır da olayın yaşandığı otobüste çalıştığını belirten Kavur, yaşanan olayı şu şekilde anlattı: "Olay olduğu gün Heykel durağına yanaştım. Orta kapının düğmesine basıldığı için orta kapıyı açtım. Arka kapının düğmesine basılmadığı için arka kapıyı açmadım. Biri arkadan bağırıyormuş, duymadım. Yolcular bana söyleyince arka kapıyı da açtım. 30 - 35 dakika zamanımız var 28 adet durak var, durakların her birinde duracaksın yolcu alıp indereceksin ve dakikaya yetişeceksin. Bunları yapıyoruz ben bunları söylerken ortadan tanımadığım birisi "ne dırdır yapıyon lan" diyerek sinkaflı konuşmaya başladı. Ben de cevap verdim. O sırada yanından biri kalktı ayağa "eşi benim" diyerek çantayla kafama vurmaya başladı. Adama ben vuracaktım da tuttular beni vuramadım" dedi.


Muhabirin 73 yaşındaki Hüseyin Güleç’in burnunun kırılmasını sorması üzerine Kavur, "Ben vurmadım kamera kayıtları var, ben burada yalan konuşmuş olsam, yarım saat sonra kamera kayıtlarından çıkacak. Yalan konuşmaya gerek yok. Hayatımda yalan konuşmadım. Adam bir yere gitmiştir, vurmuştur, vurdurmuştur, diğer şoförlerden de vuran olmuştur yoldan geçen bir sürü şoför var. Bursa’da yüzlerce şoför var. Her gün şoför dövülüyor, şoför dövmek bu aralar moda oldu, fenomen olmak isteyen şoför dövüyor, nasıl olsa şoför kapıları kapatacak, esas duruşta duracak ağzını kapatacak, kulaklarını kapatacak. Ben adam dövmedim, patron halen diyor ki "sen beni anlamıyorsun". ben adamı dövmedim ki adam bana pz....k dedi, ben adamdan şikayetçiyim. Ben kamu hizmeti veriyorum. Amme hizmeti yapıyorum. Sabahın 5’inden gecenin 11’ine kadar çoluğunun, çocuğunun, kızının namusu, canı hepsi bize emanet. Bir kişi çıksın benden şikayetçi olsun desin ki "şu vatandaş benim kızıma yan gözle bakmıştır, benim çocuğuma kötü söz söylemiştir, veya bana hakaret etmiştir, ben yaşlıyım beni durak harici almamıştır, ben engelliyim beni durak harici indirmemiştir" Ben görevini iyi yapmaya çalışan bir şoför olduğum halde bana pz...k diyor. Ben bunları hak etmedim. Bir de şikayetçi olmuş, benim omzum halen ağrıyor, bende onlardan şikayetçiyim" dedi


Önce yaşlı bayanın kendisine çanta ile vurduğunu iddia eden otobüs şoförü İbrahim Kavur, "Ben bayana "sen kimsin neden vuruyorsun" diye sordum. Bana eşi olduğunu söyledi, kendisine kocasına neden sahip çıkmadığını ve böyle terbiyesizce hakaretler ettiğini sordum. Bana "sen kim bilir bu otobüste çalışabilmek için kaç kişinin elinden geçtin. Ben seni şikayet edip attırayım da sen görürsün" dedi. Ben de sinirlenince kendime hakim olamadım ve "n...h attırırsın" diyerek cevap verdim. Tekrar "Pz..k" diye küfür edince ben de onlara ettim" dedi.


Muhabirin yolcuya vurup vurmadığını tekrar sorması üzerine Kavur, "Biri diyor ki bir tane vurmuşum, dışarıda benim arkam dönükken biri bana vurdu omzuma vurdu. Ben kimseye vurmadım. Kavgaya karışan başkaları da vardı. Yüz yüze zaten 2 metreden fazla yaklaşamadım. Patron bana bir sürü laf saydı. "Böyle olursa seni çalıştırmayız" dedi. Ben de "çalıştırma, benim rızkımı Allah veriyor, sen vermiyorsun" dedim. Yolcuları mağdur etmemek için arabayı son durağa götürdüm. Yedek şoför çağırdım. Diğer yolcuları mağdur etmedim" dedi.


Kavur pişman mısın? sorusuna da, "Pişman olmaz mı insan, halka hizmet ediyorsun halktan hakaret işitiyorsun. Adam durağa gelmesine 10 metre var düğmeye basıyor otobüste 75 kişi var tıka basa dolu, aniden frene basamazsın. Çünkü ayaktaki yolcuların düşme tehlikesi var. Yavaşça frene basıyorsun, haliyle durağı biraz geçiyorsun. Yemediğiniz hakaret kalmıyor. Bunların hepsine kulakları kapatıyoruz. Her şeyleri bize emanet, sabahtan akşama kadar hizmet ediyoruz yine yaranamıyoruz. Yine kötü biziz, Ne istiyorlar? Bu şoför düşmanlığı ne? Anlamadım. Şoförlere sahip çıkacak bir kimse yok" diye konuştu.


Olayla ilgili soruşturma devam ederken ifadesi tamamlanan otobüs şoförü savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.