EKONOMİ - 13 Eylül 2021 Pazartesi 11:38

(Özel) Marketlerin fiyat oyununu, vatandaş yakaladı

A
A
A
(Özel) Marketlerin fiyat oyununu, vatandaş yakaladı

Bursa’da aralarında 50 metre bile mesafe bulunmayan iki süper markette aynı marka ve gramaj tereyağındaki yüzde yüze yakın fiyat farkı vatandaşı isyan ettirdi.

Bursa’da aralarında 50 metre bile mesafe bulunmayan iki süper markette aynı marka ve gramaj tereyağındaki yüzde yüze yakın fiyat farkı vatandaşı isyan ettirdi. Vatandaşın şikayet için aradığı Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü’nün "Fiyat farklılıkları olabiliyor, normal bir durum" demesi tüketiciyi daha da üzdü. Tüketici, Tüketici Mahkemesi ve Tüketicileri Koruma Derneği’nde sesini duyurmaya çalışacağını söyledi.


Migros Market’ten kilosu 92 liraya tereyağı alan vatandaş, ertesi gün aynı tereyağının A101 isimli markette 49,95 lira olduğunu görünce aradaki fiyat farkına isyan edip 92 liralık tereyağını iade etti. Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde yazıhane memuru olarak çalışan Mustafa Aktaş, iş çıkışında evinin bulunduğu Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi’ndeki Migros Markete girip alışveriş yaptı. Aldığı ürünlerin içinde 1 kilogram Torku marka tereyağı da olan Aktaş, alışverişten sonra fişi incelediğinde tereyağının kilosunun 92 lira olduğu görüp fiyatın pahalı olduğunu düşündü. Ertesi gün A101 isimli markete su almak için giden Aktaş, reyonları gezerken bir gün önce 92 liraya aldığı 1 kiloluk tereyağının burada 49,95 olduğunu gördü. Aradaki yüzde 94’lük fiyat farkına şaşıran vatandaş, kilosu 50 lira olan tereyağından bir tane satın aldıktan sonra soluğu kazıklandığını düşündüğü Migros’ta aldı. Marketin yetkilisi ile görüşen Aktaş, iki market arasındaki fiyat farkının neden bu kadar olduğunu sorarak ürünü iade etti.


Aktaş, iki marketten aldığı ve arada yaklaşık yüzde 90 fiyat farkı olan fişleri Migros merkezdeki yetkililere sordu. Aktaş, istenmesi üzerine fişlerin fotoğrafını da çekip Migros yetkililerine iletti. Dönüş yapılacağı söylenmesine rağmen aradaki fiyat farkıyla ilgili Aktaş’a Migros’tan herhangi bir geri dönüş olmadı. Şaşkın vatandaş, marketin fiyat politikasını Bursa Ticaret İl Müdürlüğüne şikayet etti. Ancak gelen "Marketler arası fiyat farkı olabiliyor. Normal bir durum. Pazartesi getirin inceleyelim" cevabıyla şaşkınlığı bir kat daha arttı.


İş çıkışı alışveriş yapmak için Migros’a girdiğini ifade eden Mustafa Aktaş, "Bursa Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde bir firmanın yazıhane memuru olarak çalışıyorum. İş çıkışı evimin yakınındaki Migros’a alışveriş yapmak için uğradım ve 529 liralık alışveriş yaptım. Aldığım ürünlerin fişini incelerken 1 kiloluk Torku tereyağının 1 kilo fiyatı 92 liraydı, bana çok uçuk geldi. Ertesi gün ise su almak için A101’e gittim ve su aldım. Su aldıktan sonra bir gün önce Migros’tan kilosu 92 liraya aldığım tereyağının 49,95 olduğunu gördüm. Aradaki fark beni vicdanen rahatsız etti. Bende A101’den kilosu 49,95 olan 1 kilo Torku tereyağını alıp fişiyle birlikte bir gün önce kilosunu 92 liraya aldığım Migros’a gittim. Migros’taki yetkiliye sordum, bu iki yağın arasında bir değişiklik olup olmadığını sordum. ’İkisi de aynı tereyağı’ deyince ben yetkiliye ’Bu yağ nasıl oluyor da bir mağazada 92 lira, diğer mağazada 49,95’ diye sordum. ’Bana böyle bir şey olamaz, bir yanlış var’ dedi. Ben de ’Bayağı oldu’ deyip iki marketten de yaptığım alışveriş fişlerini gösterdim. ’Dün sizden bu ürünü 92 liradan aldım, bir gün sonra A101’den 49,95’e aldım. Bu adaletsizlik değil mi?’ diye sordum. Bu olaydan sonra Migros merkeziyle görüştüm, durumu kendilerine anlattım. Benden iki marketten de yaptığım alışveriş fişlerini istediler, iki market fişinin fotoğrafını çekip gönderdim. ’Yetkililer sizi arayacak’ dediler, ne arayan var ne de soran. Bursa Ticaret İl Müdürlüğüne şikayet ettim ancak herhangi bir araştırma ya da inceleme olmadı. Marketlerde çok dengesiz fiyat farkı var. Denetim ve kontrol olsaydı mağazalar arasında yüzde 90 fiyat farkı olmazdı. Ben bu işin peşini bırakmayacağım" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki konuşmasında bu durumu gündeme taşıdığını hatırlatan Aktaş, "Sanayi Ticaret Bakanlığı, İl Müdürlükleri, valilikler neden denetim yapmazlar? Neden sokağa çıkmıyorlar? Çarşı pazar, market, mağaza neden dolaşmıyorlar? Onlar ciddi şekilde sokağa çıkıp karşılaştırma yapsalar, faturaları kontrol etseler, raflardaki fiyatlar gerçek rakamlara dönecek" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.