GENEL - 11 Aralık 2018 Salı 19:46

Roma Dönemi’ne ait mozaik üzerindeki çöp konteynırı düzmece çıktı

A
A
A
Roma Dönemi’ne ait mozaik üzerindeki çöp konteynırı düzmece çıktı

Bursa’nın İznik ilçesinde 2014 yılında yapılan kanalizasyon çalışması sırasında ortaya çıkartılan Roma Dönemi’ne ait taban mozaiğinin üzerine konan çöp konteynırı tartışmaya neden oldu.

Bursa’nın İznik ilçesinde 2014 yılında yapılan kanalizasyon çalışması sırasında ortaya çıkartılan Roma Dönemi’ne ait taban mozaiğinin üzerine konan çöp konteynırı tartışmaya neden oldu. Belediye başkanı, mahalle muhtarı ve sokak sakinleri olayın senaryo olduğunu ve tartışmaya neden olan çöp konteynırının 15 metre ileriden getirilip taban mozaiğinin bulunduğu mıcır alana bırakıldığını iddia etti.



Bursa’nın İznik ilçesi Beylerbeyi Mahallesi Afyonsultan Sokak üzerine yaşanan olay 2 gündür ilçede tartışmalara neden oldu. Bir ajans tarafından mozaiğin bulunduğu mıcırlı bölgenin üzerinde çöp konteynırı fotoğrafıyla servis edilen haberde tarihi kalıntılara saygısızlık yapıldığı belirtildi. Konu ile ilgili bugün hem Bursa Valiliği hem de İznik Belediyesi tarafından açıklama yapıldı.



Taban mozaiğinin bulunduğu bölgeye giderek incelemelerde bulunan İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, “Burada daha önce basın mensubu arkadaşlar tarafından üzerine çöp konteynırı çekilerek bir haber yapılmış. Çöp konteynırının zaten yeri burada belliydi. Buraya çekilen çöp konteynırlarına bakarsak çöp konteynırın için boş ama yanına bir teneke ve karton koyulmuş. Senaryolaştırılmış bir görüntü. Eğer çöp konteynırı oradaysa yanında duran tenekeler ve kartonlar neden içine atılmadı. Bulunduğumuz şehre, coğrafyaya zarar vermek için yapılan şeyler. Şu anda bizim arkadaşlarımız çalışıyor. 2 üniversitemizde burada çalışmalarını sürdürüyor. Bir profesör hocamız şunu söyledi: ‘Acaba senato sarayının olduğu yer burası mı’ Bununla ilgili çalışmalar da var. Senato sarayının olduğu yer burası olabilir. Vatikan’daki İznik fotoğraflarına baktığımız zaman sahili gören, kaleye yakın yerler gözüküyor. Böyle söylemler de var. Burada çalışmalar başlanacak. Şu an burada çalışmalar yapılamıyor çünkü bunun ucu gördüğünüz ahırın içerisine doğru devam ediyor. O zamanki araştırmalara göre 2 ile 4 metre arasında ilerlere doğru gidiyor. Mozaiğin uzantıları çıkabilir diye burasını koruma altına aldılar. Kamulaştırma çalışması ile ilgili İznik Müze Müdürlüğü Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılarını yazdılar cevapların bekliyorlar. Üzeri 2014 yılında kapatılan mozaik yeni bir şey değil. Yeni bir şeymiş gibi verilmesi ilginç. 2014 yılında kanalizasyon çalışmaları yapılırken bulunuyor ve İznik Müze Müdürlüğü tarafından özel malzemelerle koruma altına alınıyor ve yerin altında bekletiliyor. İznik’in neredeyse tamamında yerin altı tarihi eserlerle dolu” dedi.



Taban mozaiğinin bulunduğu Afyonsultan Sokak’ta yaşayan Timur Gider isimli vatandaş ise, çöp kovası olayının tamamen bir senaryodan ibaret olduğunu iddia ederek, “Çöp kovası olayı tamamen senaryo. Yani isim vererek söylemek istemiyorum. Bu çöp konteynırı 42 senedir şurada duruyordu. Buraya asla gelmemişti. Herkes burayı temiz tutar. O gün için gerçekleştirilen bir senaryo. Kimin yaptığını gören komşu arkadaşlarımız da var. Ben bu mozaiğin bulunduğunda da buradaydım. Meslektaşlarınız içindeki çürük elmaların kendini gündeme getirmek için çabası diyebilirim” diye konuştu.



“Mozaik korumaya alındı”


Eski İznik Müze Müdürü Taylan Sevil, “Yakın geçmişte yapılan altyapı çalışmaları esnasında mozaiğin bir bölümünün bulunduğu yerdir. Milattan sonra takriben 3. yüzyıllara ait bu mozaik kalıntısı asfalt kenarında olması hasebiyle korumaya alınmıştır. Devamı da doğu istikametinde vatandaşların özel mülkiyetlerin olduğu araziye kaymaktadır. Antik çağda önemli kişilerin konakladığı bir mahal olarak düşünülmektedir. O günkü şartlarda mevcut yerin üzeri kum ve örtüyle örtülmekle korumaya alınmıştır. Öğrendiğimiz kadarıyla bitişik kesimler istimlak edilmiş ve bu konuda gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Mozaiğin tümünün çıkartılması prosedür işlemlerinin tamamlanmasının ardından devam edebilir. Daha önce 2014 yılında bulunduğu zaman üstü örtüldüğü gibi tekrar çevresi ve kendisi koruma altına alınmıştır. Talihsiz bir görüntü olan çöp bidonunun her nasılsa burada olması bir rastlantı olduğunu sanıyorum. Duyarlı vatandaşlar da bunu kenara çeker” ifadelerini kullandı.



İznik Beylerbeyi Mahalle Muhtarı Altuğ Bayram bu olayın kasıtlı olarak yapıldığını iddia ederek, “Burası kazılırken bende buradaydım. Böyle bir olay yoktu. Çöp konteynırını bunun üzerine koyulmuş. İznik Belediye Başkanı Osman Sargın’ın da dediğine göre biri kasıtlı yapmış” dedi.



Mozaik parçasının devamının evinin altında olduğunu dile getiren mülk sahibi Abdullah Keskin, bölgenin Müze Müdürlüğü tarafından sit alanı ilan edildiğini ve kamulaştırma çalışması sırasında fiyat anlaşmazlığı yüzünden mahkemelik olduğunu belirtti.



Bursa Valiliği açıklama yaptı


Ayrıca konu ile ilgili Bursa Valiliği de yazılı bir açıklama yaptı. Bursa Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Bahse konu taban mozaiği özel mülk alanında olup, Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce arazi sahibinden muvafakatname alınması kaydıyla kurtarma kazısı yapılması uygun görülmüş ancak, parsel sahibinin muvafakat vermemesi nedeniyle şuan itibarıyla herhangi bir kurtarma kazısı yapılamamıştır. Ayrıca, taban mozaiği mevcut yol kotundan yaklaşık 3 metre alt kotta olup İznik Kaymakamlığı (Müze Müdürlüğü) tarafından 2014 yılında yapılan inceleme ve belgeleme çalışması sonrasında mozaiğin zarar görmemesi için Bursa Kültür Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü Kurulu Kararı doğrultusunda tekniğine uygun olarak jeo-tekstil malzeme üzerine dere kumu ile kapatılmış ve üzerine 2,5 metre de toprak dolgu yapılmıştır. Mozaiğinin üzerinde olduğu belirtilen çöp konteyneri ise şuan itibariyle mozaik alanın yaklaşık 5 metre güneyinde bulunmaktadır” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.
Aydın Öğretmenlere, meslek liselerine destek çağrısı Aydın’ın Nazilli ilçesinde ilçenin en köklü liseleri arasında ilk sıralarda yer alan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden, ortaokulların rehber öğretmenlerine, meslek liselerine destek çağrısı geldi. Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek’in öncülüğünde Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al’ın ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek başta olmak üzere Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı, Nazilli İş Kurumu Müdürü Yakup Ergenlik, Nazilli İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İhsan Çatma, Nazilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan, Yönetim Kurulu ve komite üyeleri, iş dünyasından temsilciler ve ilçedeki ortaokulların rehber öğretmenleri katıldı. Meslek Lisesi müdür yardımcıları ile alan şeflerinin de hazır bulunduğu toplantıda Meslek Liselerinin her geçen gün öneminin artması, mezunlarının ise düz liselere ve üniversite mezunlarına karşı avantajları anlatıldı. Beyaz yakalı-mavi yakalı kavramlarının değişimi, mesleki eğitimin önemi ve iş avantajları tartışıldı. “Meslek liseleri çok önemli” Toplantının açılış konuşmasını yapan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al, okullarının öneminden söz ederek ülkenin ve ekonominin kalkınmasında çok önemli olduğunu ifade etti. Öğrencilerin meslek liselerine yönlenmesi konusunda rehber öğretmenlerin kanalize etmeleri açısından paydaşlarla bilgi alışverişinde bulunmayı amaçladıklarını belirtti. “Meslek lisemizdeki teknoloji dışarıyla yarışıyor” İlçedeki meslek liseleri hakkında bilgi veren Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek: “Nazilli’deki Mesleki Eğitim Merkezi dahil olmak üzere meslek liselerimizde toplam 3 bin 337 öğrencimiz var. İlçemizdeki 7 bin 800 olan toplam lise öğrencilerimizle oranladığımızda yüzde 42 ediyor. Bizim için bu oran yeterli değil. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 60’larda. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 70’lerde olması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda toplantı yaptığımız okulumuz Türkiye’de köklü geçmişi olan en başarılı okullar arasında yer alıyor. İlçemizdeki toplam 5 meslek okulumuzda farklı misyon ve vizyona sahip. Bu okulumuzda geleceğin meslekleri diyebileceğimiz 8 alanımız var. Geçen 10 yıl içerisinde de bu okulumuz son teknoloji sanayilerle yarışır teknolojiye sahip hale geldi. Her geçen yıl da kendini geliştirerek teknoloji ve imkanları ile en iyi eğitimi vermeye devam ediyor. Bizlerin düşüncesi siz rehber öğretmenlerimizin meslek liselerimizi iyi tanımaları ve gelecekte vasıfsız eleman sayısının azaltılmasında önemli rol oynamanız. Teknolojiyi iyi kullanan vasıflı elemanlar meslek liselerinde yetişiyor. Sanayici ise vasıflı çırak, kalfa ve usta tercih ediyor. Bu da meslek liselerimizin önemini kat kat artırıyor. Rehber öğretmenlerimizden ricamız, çocuklarımıza meslek liselerimizi en iyi şekilde anlatarak vasıflı eleman olarak daha kolay iş bulmalarını sağlamak için yönlendirme yapmanızdır” dedi. “Üretimin artması gerekiyor” Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı ise kendisinden örnek vererek 1990’lı yıllarda beyaz yakalının az, mavi yakalının ise çok olduğunu ifade etti. Günümüzde ise beyaz yakalının çok olması nedeniyle iş bulmada büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Ancak meslek lisesi mezunlarının kısa sürede meslek edinmesi ile iş sıkıntısı yaşamadıklarını, üretimi artırarak enflasyonun düşmesinde büyük rol oynadıklarını ifade etti. “Lisans mezunu olmak sorunları çözmüyor” Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan da konuşmasında meslek liselerinin üretimde büyük önem arz ettiğini ifade ederek: “Biz üretmeden büyüyecek bir ülke değiliz. Çocuklarımızın gelecekte refah düzeyinin artmasını istiyorsak bizim gibi odaların katkıda bulunması ve meslek liselerinin öneminin acilen anlatılması gerekiyor. Bizlerin acilen sorunların tespitini yapmamız lazım. Çocukların lisans mezunu olması sorunları çözmüyor. Bizim dileğimiz meslek lisesi çıkışlı olarak çocuklarımızın mühendisliklere geçmesidir. Çocuklarımız gelecekte başarılı olacaksa en azından meslek lisesi mezunu olmaları hayatlarını kolaylaştıracaktır” dedi. Toplantıya katılan rehber öğretmenler ve sanayiciler, sıkıntılarını ve düşüncelerini dile getirerek uzun bir süre fikir alışverişinde bulundu.