EKONOMİ - 24 Kasım 2025 Pazartesi 09:58

Şap yüzünden beside yüzde 30 kayıp tahmin ediliyor

A
A
A
Şap yüzünden beside yüzde 30 kayıp tahmin ediliyor

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Müslüm Doğru, şap hastalığı yüzünden beside yüzde 30, süt sığırlarında ise yüzde 15-20 kayıp tahmin ettiklerini belirterek, şu anda ülkede sıkıntı olduğunu, kesime giden hayvanın azaldığını vurgulayarak "Et fiyatları yükselecek" dedi.


Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğinin 22 Kasım fiyatlarına göre, 400 kilogram ve üzerindeki holstein cinsi danaların kesim ücretleri 30 lira artarak 490 liraya çıktı.


Bütün holstein cinsi danalarda kesim ücretleri 30 lira artarak, 250 ve altı kilogramda olanlar için 390 liraya, 251-350 kilogram arasındakilerde 440 liraya ve 351-400 kilo arasındakilerde ise 470 liraya çıktı.


Diğer dana ırklarında da 30 liralık bir artış yaşandı ve kesim fiyatları 250 ve altındakilerden 400 kilogram ve üzerindekilere kadar 420 ile 520 liraya çıktı.


İnek kesim fiyatlarında da kilogram başına 30 liralık artışla 350 ila 440 lira arasında fiyatlara çıktı.


Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Müslüm Doğru, şap hastalığının ülkede derin yaralar açtığını ve bıraktığı hasarın etkisinin çok süreceğini söyledi.


Türkiye’de şap hastalığının girmediği şehir olmadığına dikkati çeken Doğru, "En çok besi çiftçliklerinden hayvanlar kesime gitti. 250-300 kilogram hatta 200 kilogram karkas veren hayvanlar bile erkenden kesildi." dedi.


Besi çiftliklerinde süt sığırcılığı yapılanlara oranla daha çok hayvanın kaybedildiğini dile getiren Doğru, şöyle konuştu: "İnekler damızlık olduğu için hemen gitmez, mücadele edersiniz ama ayağı kötü olmuş, memeleri sağılmaz olmuş hayvanlar kesime gitti. Aşıyı geç yapanlar daha çok zarar gördü. Aşı çalıştı; aşı yaptıranlar az hasarla atlattı. Birinci şap aşısını yaptırdığınız zaman bir süresi var. 21 gün geçince ikinciyi yaptıracaksınız. ikinci aşı yaptırıldıktan sonraki 42’nci günde yüzde 80-85 koruma sağlıyor. Uyarılar ve açıklamalar yaptık. Aşı yaptırılmasını istedik, aşı yaptıranlar oldu yaptırmayanlar oldu. ’Aşı yaptırdım hastalandı’ diyenler oldu. 2 aşı yaptırdıktan sonra şapın girdiği çiftlikler var ama az hasarla atlattılar."


Şapın etkisi 6 Şubat depremi gibi olacak


Doğru, şapa yakalanan hayvanın aşılı olmasının yanında beslenmesinin ve diğer güç verecek etkenlerinin de iyi olmasının önemine işaret etti.


Şap hastalığının bazı çiftliklerde "yıkım" oluşturduğuna dikkati çeken Doğru, şunları söyledi: "Pandemi benzetmesi çok doğru ama oluşturduğu etki 6 Şubat depremi gibi olacak. 6 Şubat depremi kaç yıl oldu halen acısını çekiyoruz. Şapın da etkisi sürecek, acısını uzunca süre çekeceğiz. Sadece et verimi değil süt verimi de düşüyor. Şapa yakalandığı zamanki verimi aynı laktasyon içinde bulamazsınız. Bir hayvanın gebe kalıp doğum yapması lazım ki aynı verimi yakalasın."


Şap hastalığının döl verimini de etkilediğini vurgulayan Doğru, "Hayvanlar gebe kalmıyor. Öyle bir hastalık ki içerde de hasar bırakıyor. Gebe kalmaması ne demek? Hayvanın verimi düşük ve doğması gereken buzağıların doğmayacak olması demek ve bizi kötü zamanlar bekliyor." dedi.


"Beside yüzde 30, süt sığırında yüzde 15-20 kayıp tahmin ediliyor"


Doğru, şap hastalığının Türkiye’nin her yerinde görüldüğünü, girmediği şehir bulunmadığını belirterek, "Bundan ders çıkarmamız gerekiyor. Bu ne ilkti ne son olacak. Çünkü gerçekten kovid pandemisi gibi oldu ülkede girmedği şehir kalmadı. Beside yüzde 30, süt sığırlarında ise yüzde 15-20 kayıp tahmin ediyoruz. Bunlar çok ciddi oranlar. Hızlıca kesime gittiği dönemde et fiyatlarının yükselmesi durdu. Arz fazlalığı fiyatları sabit tuttu." diye konuştu.


Şu anda kesime giden hayvanın azaldığını belirten Doğru, şunları kaydetti: "Normalde bu aylarda kesime gelecek hayvanlar önceden kesime gitti. Şu anda dana sıkıntısı var. Kırmızı ette bizi ne bekliyor? Fiyatların yükselmesi gayet doğal kabul edilmesi lazım. Saece Türkiye’de değil ABD’de etçil hayvan çok var. Çevresinde üretici ülkeler bulunuyor. Buna rağmen tarihinde görülmemiş şekilde et fiyatları yükseliyor. Bizde de yükselecek. Bunun önüne geçmek çok zor gibi. Bunu ithalatta önleyecekseniz palyatif çözüm olur. Palyatif çözüm hayvancılığı öldürür. Et ve süt fiytlarını baskılamayı bırakırsak bir süre tüketici sıkıntı çekecek ama üretici üretimden vazgeçmeyecek biraz olsun para kazanmaya başlayacak içindeki umut yeşerecek."



Şap yüzünden beside yüzde 30 kayıp tahmin ediliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 8 yaşındaki tulumcu kendine hayran bıraktı Düzce’de tulum sevgisinin peşinden koşan 8 yaşındaki Ahmet Semih Toraman, çaldığı melodilerle kendine hayran bırakıyor. Küçük yaşlardan itibaren tulum sesini çok seven Ahmet Semih’in bu enstrümana ilgisi her geçen gün daha da arttı. Geçtiğimiz yıl oğlunun ısrarlarına dayanamayan baba Nedim Toraman, tulum sanatının ilk basamağı olan sipsiyi alarak oğluna hediye etti. Normalinden kısa sürede sipsiyle melodi çıkarmaya başladığı fark edilen Ahmet Semih’e babasının arkadaşı tarafından tulum hediye edildi. Kendi imkanlarıyla öğrendiği tulumla, Artvin ve Rize yöresine ait müzikleri çalmaya başladı. Geçtiğimiz yıl tulum çalmaya başladığını belirten Ahmet Semih Toraman, babası sayesinde tuluma alıştığını belirterek gelecekte iyi bir tulum sanatçısı olmak istediğini söyledi. Baba Nedim Toraman ise oğlunun tuluma ilgisini fark ettikten sonra bu konuya eğildiklerini belirterek, "Önce bir sipsiyle başladı, biraz zorlandı. Gökhan Alptekin diye bir arkadaşım var tulumcu, o bir tulum hediye etti. İlk zamanlar çok zorlandı, yaklaşık 3 aydır iyi seviyede tulum çalıyor. Düzce’de Gökhan ağabeyini ve Muhammet Bekar ağabeyini çok seviyor, onları takip ediyor" şeklinde konuştu. Semih’in her yerde tulum çaldığını belirten baba Toraman, "Evde çaldırmıyoruz, komşular çok rahatsız oluyor. Arabaya bindiriyorum Konuralp’in sokaklarında çalıyor, tarlada, bağda, bahçede, her yerde çalıyor. Annesiyle kız kardeşi çok bunaldılar ama sabah akşam tulum çalıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Bilecik Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kılıç hediye etti Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kılıç hediye ederek, "Kılıcın keskin olsun reisim" dedi. İstanbul’da AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca düzenlenen ’Kadınla Yükselen Şehirler’ temalı Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’nde Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, deneyimi ve güçlü mesajlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Türkiye’nin dört bir yanından kadın belediye başkanları, yerel yönetim temsilcileri ve uluslararası konukların katıldığı zirvede konuşan Başkan Tekin, kadınların karar mekanizmalarındaki varlığının toplumların gelişmişlik seviyesinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu vurguladı. "Kadının eli değen her yer güzelleşir" Pazaryeri’nde hayata geçirdikleri projelerde kadın istihdamına, üretimine ve sosyal yaşama katılımına özel önem verdiklerini ifade eden Başkan Tekin, "Bizler sahada, belediyede, üretimde, her alanda var oldukça şehirler daha güvenli, daha üretken, daha güçlü hale geliyor. Kadının eli değen her yer güzelleşir, değer kazanır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü Zirve kapsamında AK Parti Genel Başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir araya gelen Başkan Tekin, Pazaryeri’nde yürütülen çalışmalar ve ilçeye kazandırılan yeni projeler hakkında bilgi vererek, kılıç hediye etti. Erdoğan’ın yerel yönetimlerde kadınların artan başarısından duyduğu memnuniyeti ifade ettiği görüşme, programın en dikkat çeken anlarından biri oldu. Pazaryeri’nin vitrini zirvede parladı Pazaryeri Belediyesi’nin stant alanı ise üretim, kültür ve yerel değerleriyle katılımcılardan tam not aldı. Başkan Tekin, ilçenin hem vizyonunu hem de kadın emeğini temsil eden çalışmaları uluslararası katılımcılara tanıtarak Pazaryeri’nin adını güçlü şekilde duyurdu. Kadınların yerel yönetimlerdeki gücünün ve başarısının konuşulduğu zirvede Başkan Zekiye Tekin, hem sözleri hem de temsil ettiği değerlerle dikkatleri üzerine çekerek Pazaryeri’nin gururu oldu.
Düzce 8 yaşındaki tulumcu kendine hayran bıraktı Düzce’de tulum sevgisinin peşinden koşan 8 yaşındaki Ahmet Semih Toraman, çaldığı melodilerle kendine hayran bırakıyor. Küçük yaşlardan itibaren tulum sesini çok seven Ahmet Semih’in bu enstrümana ilgisi her geçen gün daha da arttı. Geçtiğimiz yıl oğlunun ısrarlarına dayanamayan baba Nedim Toraman, tulum sanatının ilk basamağı olan sipsiyi alarak oğluna hediye etti. Normalinden kısa sürede sipsiyle melodi çıkarmaya başladığı fark edilen Ahmet Semih’e babasının arkadaşı tarafından tulum hediye edildi. Kendi imkanlarıyla öğrendiği tulumla, Artvin ve Rize yöresine ait müzikleri çalmaya başladı. Geçtiğimiz yıl tulum çalmaya başladığını belirten Ahmet Semih Toraman, babası sayesinde tuluma alıştığını belirterek gelecekte iyi bir tulum sanatçısı olmak istediğini söyledi. Baba Nedim Toraman ise, oğlunun tuluma ilgisini fark ettikten sonra bu konuya eğildiklerini belirterek, "Önce bir sipsiyle başladı, biraz zorlandı. Gökhan Alptekin diye bir arkadaşım var tulumcu, o bir tulum hediye etti. İlk zamanlar çok zorlandı, yaklaşık 3 aydır iyi seviyede tulum çalıyor. Düzce’de Gökhan ağabeyini ve Muhammet Bekar ağabeyini çok seviyor, onları takip ediyor" şeklinde konuştu. Semih’in her yerde tulum çaldığını belirten baba Toraman, "Evde çaldırmıyoruz, komşular çok rahatsız oluyor. Arabaya bindiriyorum Konuralp’in sokaklarında çalıyor, tarlada, bağda, bahçede, her yerde çalıyor. Annesiyle kız kardeşi çok bunaldılar ama sabah akşam tulum çalıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.