SAĞLIK - 10 Nisan 2024 Çarşamba 08:58

Sosyal medya ve internet ruh sağlığını etkiliyor

A
A
A
Sosyal medya ve internet ruh sağlığını etkiliyor

Sosyal medya ve internette sürekli zaman geçirmenin ruh sağlığını etkilediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, küçük önlemlerle bundan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.


İnsanların önemli bir kısmının telefon veya bilgisayarına bağımlı olarak hayat sürdüğünü belirten Medicana Bursa Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, “Yoğun internet akışında insanlar karşısındaki kişiyle konuşmayı değil de, gündemde olanlarla ilgilenmeyi seçer. Sosyal medya ve oradaki içerikler, çoğu sohbetin odak noktasına haline gelmiş durumda. Peki, insanların dikkatini bu kadar çelen, akıllarını internetten uzaklaştıramamalarını sağlayan etkenler nelerdir? İhtiyacımız gülmek, eğlenmek, kafamızı dağıtmaksa bunu karşımızdaki kişiyle yapamayacağımızı düşündüğümüz için mi sosyal medya bizim kurtarıcımız haline geliyor? Evliliklerde, arkadaşlıklarda, ailelerde yapılan sohbet insanların sosyalleşme ihtiyacını gidermiyor mu? Karşımızdaki kişilerde bulamadığımız neyi sosyal medyada bulabiliyoruz? Hemen hemen her saat yan yana olan kişilerde sohbetin bir süre sonra kısırlaşması çok doğal. Aynı ortamlarda yaşanan aynı olaylar, her zaman cazip bir sohbet konusu halini almıyor. Yeni bir konu bulmak, farklı alanlarla ilgili de karşı tarafın fikirlerini alabilmek için internettekilerden yararlanmak bazen kurtarıcı da olabiliyor. İş yapmak için kullanmak, güncel gelişmeleri takip etmek amacıyla ya da genel iletişim için telefonlar ve internet olmazsa olmazımız konumunda artık. Ancak her şeyde olduğu gibi faydası kadar zararı da var. Her yeni çıkan teknolojide yeni nesli eleştiren, bunlar insanı aptallaştırıyor diyen bir tutumla değil de durumu analiz eden bir zihinle olaya bakmak istiyorum” dedi.


Sosyal iletişimde beden dili, göz teması, ilgiyle ve empatik dinleme oldukça önemli olduğunu ifade eden Dr. Ömer Öz, “Telefondan kendisini ayıramayan kişilerde bu iletişimi kurmak zorlaşıyor. İnsanların birbirine bakmadığı, yan yanayken bile mesajlaşarak konuştukları bir düzen sosyal bağları zedeleyebiliyor. Yüz yüze, anlık konuşmalar insanların yaşayacağı bazı gerginliklerin önüne geçebilir çünkü mesajlardaki emojiler her ne kadar duyguyu vermeye çalışsa da karşı tarafın niyetini bize tam olarak geçirtmez. Yüz yüzeyken kendimizi tutarak söyleyeceğimiz şeyleri mesaj yoluyla bazen daha sertçe söyleyebilir ve telafi etmesi zor bir iz bırakabiliriz. Sosyal iletişimde kaldığımız kişinin yaşadığı sorunları diyalog sırasında anlamamız mesaj yoluyla anlamamızdan daha kolaydır aslında, bu sebeple diğer kişinin ruh halini, zorlandığı alanları ses tonundan, mimiklerinden, bakışlarından da tahmin edebiliriz ve o kişiye yardım etme ihtimalimiz daha da fazlalaşır. Sosyal iletişimdeki azalma, sorun yaşayan birçok insanın kendini ifade edemeden yalnızlaşmasına neden olabiliyor. Eşimiz, anne-babamız, çocuğumuz bir ruhsal sorun yaşadığında bunu yüz yüze iletişimde bize daha net ifade edebilirken, azalmış iletişimde ya da yalnızca telefonla kurulan iletişimde bunu saklama ihtimali artabiliyor ve ciddi olabilecek bir sorunu gözden kaçırmamıza sebep olabiliyor. Yüz yüze iletişimde karşımızdaki insanla ilgili aldığımız zihinsel veri, mesaj ve sosyal medya yoluyla aldığımız veriden çok daha fazladır” şeklinde konuştu.


Öte yandan sosyal medya bize değerli olduğumuz ve beğenildiğimizle ilgili de bir sürü üstü kapalı mesaj verdiğinin altını çizen Öz, “Sosyal medyadaki paylaşımlar, takipçilerimiz, bizi kimlerin beğenip kimlerin takip etmediği, tüm bunlar değerli olup olmadığımızı gösteriyor yanılgısına düşebiliyoruz. Değerli olmak hepimizin ihtiyacı ancak sosyal medyadaki görüntümüz şahsen değerli olup olmadığımızla ilgili kesin veriler vermiyor aslında. ’Trend’ denilen şeyleri yapıyor, onlarla ilgili bir şeyler paylaşıyor, bir de üstüne eleştirel bir tutum takınıyorsak insanların bize verdiği ilgi artıyor ve biz de bunu değerli olmakla karıştırabiliyoruz. Değerlileşmenin öteki yüzü değersizleşmek ve yalnızlaşmak maalesef. Artan ilgi neticesinde değerli hissederken ilginin düşmesi bizi yalnız, mutsuz ve değersiz hissettirebiliyor, bu sebeple de bizi ilgiyi hep üzerimizde tutmak için daha fazla çaba göstermeye ve kendimizi aşan tavırlarda bulunmamıza götürebiliyor. Erotizm ve cinsellik de yaşamdaki ihtiyaç alanlarından bir diğeri ve sosyal medya ve internetin çok fazla hizmet ettiği bir alan. İlgi ve değer görmenin yollarından bir tanesi de karşı tarafta cinsel dürtüler uyandıracak şekilde paylaşımlar yapmaktan geçiyor. Beğeniyi en kolay alabildiğimiz alanlardan biri bu çünkü cinsellikte karşı tarafa övgüde bulunmanın bir rekabet oluşturmadığı bir gerçek. İş başarısı, kariyer, giyim-kuşam, seyahat gibi konularda insanlar daha kolay rekabet edebilirken cinsel dürtü hissettiği kişiyle rakip olmaktan çok onu överek gönlünü kazanma uğraşına girebiliyor. Böylelikle de sonu gelmez bir övgü, beğeni, paylaşım, ilgi bombardımanına dönüşüp karşı tarafı da bu paylaşımlara devam etmesi konusunda manipüle edebiliyor yani bir pekiştireç görevi görebiliyor. Düşünsenize işinizle ilgili bir paylaşım yapıyorsunuz 100 kişi sizi görüp onaylarken cinsel dürtüleri harekete geçiren bir paylaşımınız on binlerce övgü alıyor, bunu gördükten sonra hangi tarzda paylaşımlar yapmak istersiniz? Eğer insanlar sizi çok fazla övüyor, abartılı ilgi gösteriyorsa bu ilginin gerçekçi olup olmadığıyla ilgili bir muhakeme yapmanız gerekebilir çünkü ikili ilişkilerde iki taraf da değerli ve keyifli hissetmek ister. Sizin paylaşımlarınız o kişide artan bir keyif oluşturuyorsa hangi özelliklerinizin o kişide bu keyfi arttırdığını düşünmek, bunun size uzun vadede zarar getirip getirmeyeceğini tartmak iyi olabilir. İnternet ve sosyal medya kontrollü bir şekilde kullanıldığında hayatımız için kolaylaştırıcı evet ancak farkındalığı elden bırakmamak ve kar-zarar dengesini yapabilmek her zaman önemli gibi gözüküyor. İnsanın tüm özelliklerini gösterdiği yüz yüze iletişim ve diyalog ile yalnızca beğenilir, ideal gözükmeye çalıştığı sosyal medya düzeni birbirinden oldukça farklı. Övgünün ve beğeninin bir doyma noktasına varabileceğini, her daim övgü almanın gerçekçiliğini yitireceğini bilmek, belki de değer ve beğeniyi tamamen sosyal medyadan almaktan çok kendi öz-kimliğimizle alabileceğimizi bilmek bize güven katacaktır” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TFF, E-Bilet sistemi ihale sürecinin başladığını açıkladı Türkiye Futbol Federasyonu, Elektronik Bilet (E-Bilet) sistemi ihale sürecinin başladığını, tekliflerin 31 Mayıs 2024 Cuma gününe kadar alınacağını duyurdu. TFF, Bilet Sistem Entegratörü Seçimi İhalesinin yapılmasıyla ilgili resmi internet sitesinden yazılı açıklama yaparak şu ifadelere yer verdi: "6222 Sayılı "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’unun emredici hükümlerini yerine getirmek üzere en üst iki profesyonel ligdeki futbol müsabakaları kapsamında "E-Bilet Sistemi’ne konu Merkezi Yönetim Sistemi, Gözetim Sistemleri, Geçiş Kontrol Sistemi ve Saha Operasyonları" hizmetlerine konu donanım, yazılım ve operasyonel ihtiyaçlara yönelik olarak; 2025 - 2026 futbol sezonu itibari ile yeni dönem Sistem Entegratörü seçiminin önümüzdeki beş yıllık dönemde sürdürülmesi hedeflenmektedir. Bu nedenle açılacak olan ihaleye ilişkin olarak aşağıdaki hususların dikkate alınması gerekmektedir; Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), TFF lokasyonları ve Türkiye’deki en üst iki profesyonel ligde mücadele eden kulüplerin futbol stadyumlarında E-Bilet Sistemi’nin teknik gereksinimlerin sağlanması, mevcut ekipmanlar ile operasyonların kesintisiz sürdürülmesi, raf ömrü tamamlanmış ürün ve ekipmanların yenilenmesi, yeni ve güncel teknolojiler dahilinde kurulumların sağlanması, yürütülmesi ve bakımı amacıyla uygun ve ön yeterliliğe sahip tüm katılımcıları/ortak girişimleri "Sistem Entegratörü" rolü ile hizmet sağlamak üzere teklifte bulunmak ve ihaleye girmek üzere davet etmektedir. İhale Şartnamesi 30 Nisan 2024 tarihinde TFF’nin resmi internet sitesinde belirlenen kriterler çerçevesinde ilgililere satışa sunulacaktır. Şartname’nin temin sürecinin tamamlanmasına müteakip, şartnameyi almış olan katılımcılar, Mayıs 2024 içerisinde TFF tarafından belirlenecek tarihte yapılacak bilgilendirme toplantısı için TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’ne davet edilecektir. E-Bilet Sistem Entegratörü Seçimi İhalesi’ne konu İdari ve Teknik şartnamesi, katılımcıların TFF’nin Denizbank TR30 0013 4000 0600 1423 8000 05 IBAN numaralı banka döviz hesabına ya da TFF Mali İşler Direktörlüğü’ne 3.000 (yalnız üç bin) Amerikan doları (USD) cinsinden elden ödeme yapılması akabinde, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde E-Bilet Müdürlüğü’nden temin edilebilecektir. Şartname için yapılan söz konusu ödemenin hiç bir koşulda iadesi yapılmayacaktır. Şartnameye ek olarak hazırlanan ihale dokümanlarının tam setleri TFF tarafından oluşturulan ve şartnameye konu teknik stadyum çizimleri ve ekipmanlara ilişkin detayları içeren bilgiler ilgililere "e-Bilet Sanal Veri Odası" üzerinden ayrıca paylaşıma açılacaktır. Veri odasına erişim için, TFF tarafından hazırlanan Gizlilik Sözleşmesi’nin imzalanması gerektiğinden İdari ve Teknik şartname temini için İstekli’yi temsil ve ilzama yetkili ve İstekli adına sözleşme akdetme yetkisi içeren vekaletname ile yetkilendirilmiş kişinin hazır bulunması ve bu durumu gösterir belgenin de gününde dekont ile birlikte TFF’ye ibraz edilmesi gerekmektedir. Katılımcı teklifleri 200.000 (yalnız iki yüz bin) Amerikan doları (USD) değerindeki Türkiye’de faaliyet gösteren bankalardan alınmış geçici teminat mektubu teminatı ile birlikte sunulmalıdır. Geçici teminat mektubu koşulunu yerine getirmeyen teklifler değerlendirmeye tabi tutulmayacaktır. Teklifler, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Riva/Beykoz/İstanbul adresine kapalı zarf usulü olarak E-Bilet Müdürlüğü’ne elden teslim edilecek olup, 31 Mayıs 2024 Cuma saat 17.00’a kadar gönderilmeyen hiçbir teklif kabul edilemeyecek ve değerlendirilmeye alınmayacaktır. Verilen teklifler İhale Komisyonu tarafından değerlendirilecek ve değerlendirme sonrası ihaleye katılım hakkı kazanacak katılımcılar ile ihale kapalı zarf teklifi değerlendirmesi sonrası, yeterliliği sağlayan Aday Firma / Katılımcılar ile açık eksiltme usulüyle tamamlanacaktır. Türkiye Futbol Federasyonu 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olmadığı gibi tüm teklifleri reddetmekte veya ihaleyi iptal etmekte serbesttir."
Bursa Kırcaali’den Gençoğlu’na ziyaret Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu Bulgaristan’ın Kırcaali Belediye Başkanı Erol Mümün, Kırcaali Belediye Başkan Yardımcıları Bayram Bayram ve Muharrem Muharrem, Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Kırcaali İl Başkanı Resmi Murad, Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Bursa Temsilcisi Taner Çavuş ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, “Etimiz, tırnağımız olan Bulgaristan Türklerinin tek temsilcisi olarak nitelendirdiğimiz Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi’nin çok değerli temsilcilerini ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Asimilasyon sırasında bulunduğumuz topraklardan kopartılarak göçe zorlanmış ve parçalanarak yaşamaya mecbur bırakılmış bir toplum olarak bu seçim gerek Bulgaristan da ve gerekse Türkiye de yaşayan kardeşlerimizin geleceği açısından çok büyük önem taşıyor.Bu yüzden her zaman bölünmeden, birlik ve beraberlik içerisinde ortak hareket ederek sorunlarımızın daha kolay çözümlenebilmesi için gerek yerel yönetimlerde ve gerekse komşumuz, dostumuz, ortak çıkarlarımız olan Bulgaristan Parlamentosu’nda söz sahibi olabilecek bir şekilde temsil edilmemiz gerekmektedir. Hak ve Özgürlükler Hareketi partimizde son zamanlarda bizlerin yanı sıra çok daha geniş kitleleri temsil edebilme amacıyla bazı önemli adımlar atıldığını da memnuniyetle gözlemlemekteyiz.” diye konuştu. Ziyarette konuşan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Kırcaali İl Başkanı Resmi Murad ise, "Seçimdeki hedefimiz milletvekili sayısını yükseltmek, parlamentoda iktidara katılmak, Bulgaristan’daki siyasi krizi aşarak, hükümet kurup bu hükümette ortak olmaktır.” dedi. 9 Haziran’da yapılacak Bulgaristan Parlamento ve Avrupa Birliği seçimlerinde yurt dışında da oy kullanılabileceğini hatırlatan Murad, yurt dışında ve Türkiye’de yaşayan Bulgaristan vatandaşlarına HÖH’e destek vermeleri çağrısında bulundu.