EĞİTİM - 31 Ekim 2022 Pazartesi 11:00

ULUKOZA girişimcisinden tarımsal maliyetleri düşüren buluş

A
A
A
ULUKOZA girişimcisinden tarımsal maliyetleri düşüren buluş

Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin BİGG ULUKOZA Programı’ndan mezun olan girişimcisi Mert Demirel, Baki Doğan Akar ile birlikte ULUTEK Teknopark’ta yürüttüğü çalışmalar sonucunda tarımsal işletmeler için ürettiği yapay zeka tabanlı teknolojik çözümlerle verimi artırıyor, maliyetleri düşürüyor.

Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin BİGG ULUKOZA Programı’ndan mezun olan girişimcisi Mert Demirel, Baki Doğan Akar ile birlikte ULUTEK Teknopark’ta yürüttüğü çalışmalar sonucunda tarımsal işletmeler için ürettiği yapay zeka tabanlı teknolojik çözümlerle verimi artırıyor, maliyetleri düşürüyor.


2020 yılında TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği alarak kurulan, görüntü işleme ve sensör destekli akıllı tarımsal mücadele sistemini geliştirmek üzerine TÜBİTAK 1507 KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı Çağrısını kazanarak Ar-Ge çalışmalarını yürüten firma, ‘Akıllı Tarımsal Mücadele Sistemi’ ve ‘Uzaktan Zararlı İzleme Sistemlerin Geliştirilmesi’ projeleriyle arazideki riskleri önceden tahmin ederek üreticinin yüzünü güldürüyor.



Tarım teknolojilerinde yerli ve milli çözüm


İzmir’in Ödemiş ilçesinde 3 nesildir meyve fidanı ve bahçecilik faaliyetleri sürdüren bir aileden gelen ve tarımda var olan sorunların içerisinde yetişmiş bir mühendis ve yazılımcı olan ULUKOZA Girişimcisi Mert Demirel, “Ülkemizde kullanılan tarımsal tahmin ve uyarı sistemleri dışarıdan ithal edildiği için bu ürünlerin yerli ve milli olarak geliştirilmesi, ülkemizde var olan tarımsal hastalık ve zararlıların sisteme entegre edilmesi gerekiyordu. TÜBİTAK 1507 projesi faaliyetlerinde ürünümüzün iyileştirilmesi ve maliyet düşürücü nitelikte yeni teknikler ile müşteri gereksinimlerini karşılayacak ticari prototipe dönüştürülmesi, ürünün ihracat potansiyelinin oluşturmasının yanında ürünün pazar hacmini yüzde 30 oranında arttırarak, ürün maliyetlerini genel olarak yüzde 30 düşürülmesi ve ürünün yerlilik oranının yüzde 52’den yüzde 84’e çıkarılması hedeflenmektedir. Diğer yandan ekip arkadaşım gömülü sistemler konusunda uzman Baki Doğan Akar ile beraber toplam ürün maliyetin yüzde 40’ını oluşturan kamerayı sensörün entegresi hariç diğer tüm kısımları özgün olarak tasarlayarak tasarımı ve yazılımı yüzde 100 yerli kameramızı geliştireceğiz. Proje faaliyetlerinin başarılı geçmesi durumda alacağımız Yerli Malı Belgesi ile bu ürün gamında ithalatı engelleyecek bir ürün doğacak. Yazılım ve zirai bilimlerine ilgi duymam, beni bu alanda çalışmalar yapmaya itti. Bursa Uludağ Üniversitesi Entomoloji Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisansa başlayarak çalışmalarımı yürüttüm. Teknoloji Transfer Ofisi bünyesindeki çalışmalarımızla GÖRSENTAM olarak tarımda yaşanan sıkıntılara çözümler ürettik. 2021 yılının sonlarında pandeminin etkileri ile global çapta yaşanan elektronik çip krizi nedeniyle elektronik komponent tedariki konusunda sorunlar yaşadık. Bu sorunlara karşı elektronik kartımızı daha modüler hale getirmek için çalışmalar başlattık. Kamu destekleri finansal konuda bizlere can suyu oldu, bu hedeflerimiz ile global pazara uyum sağlayan tarım teknolojisi geliştiriyoruz” dedi.


2019 yılında TÜBITAK BIGG Programı için ULUKOZA programına dahil olduklarını belirten Demirel, “Teknoloji Transfer Ofisi’nin geniş network ağına sahip olması ve bizlere kuruluşumuzdan bugüne Ar-Ge muhasebesi, iş modeli eğitimleri vb. birçok konuda destek olması, gerek ikili bağlantı gerekse basın yoluyla bizleri desteklemesi bize sağladığı en büyük katkılardır diyebilirim. Bu desteklerle tarımsal zararlıların mücadele zamanını saptamak için bilinen tekniğe ek olarak geliştirdiğimiz dijital feromon tuzağı, tuzak görüntülerini derin öğrenme modelleri ile işleyerek ilk ergin çıkış tarihi ve zararlı popülasyonunu uzaktan takip edilebilmekteyiz. Bu yenilikler sayesinde tarımsal üretimde büyük tehdit oluşturan hastalık ve zararlı etmenlerin yönetimi uzman personele ihtiyaç duymadan yapılabilecektir” diyerek vakit ve personel ihtiyacını azalttıklarını belirtti.



Sağlıklı ürünler elde ediliyor


Tarımsal alanda özellikle bağ, elma ve zeytin konusunda önemli başarılar elde ettiklerini belirten Demirel, “Tarımsal üretimi etkileyen en önemli faktörler bitki hastalığı ve zararlılardır. Dünyada elma yetiştirilen her bölgede önemli bir sorun olan elma kara leke, meyvenin kalitesini, meyve büyüklüğünü ve depolama süresinin azalmasına neden olmakla beraber ürünün pazar değerini ise yüzde 30 ile yüzde 60 oranında düşürmektedir. Mücadele yapılmayan bahçelerde zarar oranı yüzde 100’e çıkabilmektedir. Başarılı mücadele edilmesi için uygun pestisit seçimi ve mücadele zamanı önem arz etmektedir. Üreticinin bu konudaki bilgi eksikliği, zararlı etmenini tanıyamaması, mücadele zamanını saptayamaması ve geç kalınmış sorunu çözmek için gereğinden fazla tarım ilacı uygulaması sonucu üretici başarılı olamamakta; para, zaman ve enerji kaybı yaşamaktadır. Biz bu noktada devreye giriyoruz. Yapay zeka destekli tahmin uyarı sistemi geliştiriyoruz. Bu sistem ile bahçeden topladığımız verileri yapay zeka algoritması ile işleyerek ilaçlama uyarılarını çiftçinin cep telefonuna gönderiyoruz. Bu sayede çiftçinin doğru kararlar vermesine yardımcı oluyor, doğru zamanda doğru ilaçlama ile üretim maliyetlerini düşürüyor ve sağlıklı ürünler yetiştirmesini sağlıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Köyde kurulan tesisle kurutulan cennet hurmaları Almanya’ya ihraç edildi Cennet hurmasının en çok üretiminin yapıldığı yerlerin başında gelen Adana’nın Kozan ilçesinde, köyde kurulan kurutma tesisiyle bu sezon ilk olarak Almanya’ya ihraç gerçekleştirildi. Bahçede 40 ile 60 TL arasında alıcı bulan hurmanın kurusu ise 500 ile 650 TL arasında hem iç pazara hem de ihracata gönderildi. Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden Adana’nın Kozan ilçesinde birçok aile cennet hurması olarak da bilinen Trabzon hurmasının üretimin gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz bahar aylarında yaşanan zirai don nedeniyle rekolte düşse de Kozan’da bu sezon yaklaşık 16 bin 500 dekar alanda toplam üretim 33 bin ton üretim gerçekleştirildi. Türkiye’deki toplam hurmanın yaklaşık yüzde 20’si üretilen ilçede üreticiler 40 ile 60 TL arasında meyvelerini bahçede sattı. Lezzeti ve aromasıyla yurt içi ve yurt dışından talep gören hurmanın büyük bir bölümü kurutma ve cipse ayrıldı. Köyde kurulan tesisle ilk ihracat Kozan ilçesine bağlı kırsal mahallelerden Karabucak’taki köylerine hurma kurutma tesisi kuran Zeki İnce de, bu yıl yaklaşık 1 ton cennet hurması cipsi ile ilk ihracatını Almanya’ya gerçekleştirdi. İnce, bu sene 16,5 dönüm alanda kendi ve çevredeki bahçelerden alım yaparak üretim gerçekleştiğini söyleyerek aşamaları anlattı. İnce "Bahçelerden toplanan ürünler yıkama işleminin ardından kasalara dizilerek kurutuluyor. Ürünlerimiz 21 saat içinde kuruyor. Kozan Karabucak Mahallesi’nde üretime geçtik, köylerde bunu ilk başaran olduk. Bu yıl zirai don nedeniyle üretimde düşüş oldu ancak sezonda 15 ton kapasiteyle üretim yapıyoruz. Yaklaşık 6 ton ürün kuruttuk. İlk ihracatı gerçekleştirdik, Almanya’ya ilk ihracatı yaptık. Kuru ürün kilosu 500-650 TL arasında satılıyor. Yaklaşık 1 aylık bir mesai oldu ve 20 kişiye istihdam sağladık. Bunun ardından portakal kurusunu da düşünüyoruz" dedi. Üreticinin fiyattan memnun kaldığını aktaran İnce, cennet hurmasının bu yıl dalında 40 TL’den başlayıp 60 TL’ye kadar alıcı bulduğunu da sözlerine ekledi. Üreticiden "Kozan hurması" ismi talebi Kuyluk Mahallesi’nde 110 dönüm arazide hurma üretimi yapan Furkan Kütük ise, "Kozan bölgesi olarak hurmanın tanınmasını istiyoruz. Lezzeti farklı. Kurutmalık, yaş ve cipslik gibi her çeşidi var. Pekmezi de yapılıyor. Sarı ve siyah çeşitleri olan bu ürün Kozan hurması olarak bilinsin istiyoruz" ifadelerini kullandı. Kozan İlçe Tarım Müdürü Mutlu Karataş ile ekipler de sahada üretim alanlarının denetimlerini gerçekleştirirken, bölgede hurma ağaçlarının gelişim ve bakımları teknik konularda çiftçileri desteklemeyi sürdürdüğü kaydedildi. Öte yandan, Kuyluk bölgesinde hurma bahçelerinin sonbahar renklerine bürünmesi de görsel bir şölen sunuyor.
İzmir İzmirli avukat, dolandırıcılık şebekesinin kurbanı oldu İzmir’de bulunan bir hukuk bürosunun adını kullanarak vatandaşlara "Tarafınıza açılmış dava dosyanızın işlem günüdür" şeklinde mesajlar gönderen dolandırıcılık şebekesi, kurdukları sahte e-Devlet sitesi üzerinden çok sayıda kişiyi tuzağa düşürdü. Hukuk bürosunun sahibi Avukat Yasin Ulu, telefonuna gelen yüzlerce çağrı üzerine dolandırıcılığı fark ederek, adını ve bürosunu kullanan şebeke hakkında suç duyurusunda bulundu. İzmir’de faaliyet gösteren Ulu Hukuk Bürosu’nun sahibi Avukat Yasin Ulu, sabah saatlerinde telefonunda çok sayıda cevapsız çağrı olduğunu fark etti. Arayan kişilere geri dönüş yapan Ulu, hukuk bürosunun adının bir dolandırıcılık şebekesi tarafından kullanıldığını tespit etti. Edinilen bilgilere göre dolandırıcılar, vatandaşların cep telefonlarına kişisel bilgilerin de yer aldığı kısa mesajlar gönderdi. Mesajlarda, "Tarafınıza açılmış dava dosyanızın işlem günüdür. Mağduriyet yaşamamak adına arayınız" ifadeleri kullanıldı. Mesajdaki numarayı arayan vatandaşlara ise şebeke üyeleri tarafından, e-Devlet sitesinin birebir kopyası olan sahte bir internet sitesi linki gönderildi. Haklarında dava açıldığı endişesiyle paniğe kapılan vatandaşlar, gönderilen linke tıklayarak işlemleri sürdürdü. Sahte site üzerinden talep edilen ücretleri ödeyen çok sayıda kişi dolandırıcıların tuzağına düştü. İşlemlerinin ardından internet üzerinden "Ulu Hukuk Bürosu" ismini araştıran mağdurlar, büronun gerçek sahibi Avukat Yasin Ulu’nun telefon numarasına ulaşarak durumu bildirdi. Gelen yoğun telefon trafiği üzerine dolandırıcılık olayından haberdar olan Avukat Yasin Ulu, kendisini arayan vatandaşlara dolandırıldıklarını belirterek herhangi bir ödeme yapmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Sayısız cevapsız arama Sabah uyandığında telefonda yaklaşık 50-60 adet cevapsız arama olduğunu fark eden Avukat Yasin Ulu, "Aramaların neyle ilgili olduğunu anlamak için geri dönüş yaptığımda, bir dolandırıcılık şebekesinin hukuk büromuzun adını kullanarak insanları kandırmaya çalıştığını öğrendik. ‘Ulu Hukuk’ adıyla gönderilen mesajlarda, sözde ceza davası ya da icra takibinin son ödeme günü olduğu, ödeme yapılmazsa ciddi sonuçlarla karşılaşılacağı belirtiliyor ve mesajın altında yer alan numaranın aranması isteniyor. İnternetten gerçek telefon numaramı bulup beni arayan vatandaşlara bunun bizimle hiçbir ilgisi olmadığını, sadece ismimizin kullanıldığını özellikle söylüyorum. Ancak buna rağmen inananlar da oluyor. Bazı vatandaşlara link gönderildiğini, bu linke tıklandığında e-Devlet sitesine çok benzeyen, ancak sahte olan bir sayfa açıldığını öğrendik. Bu sahte sitede adım adım yönlendirme yapılarak kişisel bilgilerin girilmesi isteniyor ve ardından 40-50 bin lira gibi yüksek meblağlar talep ediliyor. Hatta ‘bugün öderseniz indirim olur’ gibi ifadelerle 10-17 bin liraya dosyanın kapatılacağı söyleniyor." dedi. Gün boyu telefon trafiği Hukuk bürosunun isminin kullanılmasından dolayı gün boyunca yüzlerce telefon görüşmesi yaptığını ve kendisini arayana mağdurlara tek tek durumu anlattığını aktaran Ulu, sözlerini şu şekilde noktaladı: "Vatandaşları uyardığımda ise zaman zaman ‘Biz size de inanmayacağız, sizden de şikayetçi olacağız’ gibi tepkilerle karşılaşıyorum. Bu noktada bizim de ciddi bir mağduriyetimiz söz konusu. Konuyla ilgili gerekli suç duyurularını yaptık ve hukuki süreçleri sonuna kadar takip edeceğiz. Vatandaşların özellikle şunu bilmesini istiyorum. Hakkınızda bir dava, icra takibi ya da herhangi bir hukuki işlem varsa bu size mutlaka resmi yollarla tebliğ edilir; mesaj yoluyla tebligat yapılmaz. Bu tür mesajlara kesinlikle itibar etmeyin, gönderilen linklere tıklamayın ve mesajlarda yer alan telefon numaralarını aramayın."
Adana Herkes "öldü" sandı, 11 gün komada kaldı hayata tutundu Adana’da klima takarken akıma kapılıp 3 katlı binanın damından düşen 25 yaşındaki Halil Balcı, tam 11 gün komada kaldı ama pes etmedi hayata tutundu. Herkesin "öldü" sandığı Balcı, iyileşip tekrar işinin başına geçti. Olay, 25 Nisan’da Seyhan ilçesi İsmetpaşa Mahallesi 51010 Sokak’ta meydana geldi. Altı dükkân, üstü daire olan binanın 3’üncü katında klima montajı yapan Halil Balcı, dış üniteyi yerleştirmek isterken elektrik akımına kapılarak yere düştü. O anlar ise çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Balcı, Seyhan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. 11 gün komada kalan genç adam, uzun ve zorlu bir tedavinin ardından gözlerini açtı ve hayata tutundu. İyileşen Balcı tekrar işinin başına geçerken mahallede ve çevresinde herkesin kendini öldü sandığını ifade etti. "Mahallede Balcı’yı görenler ‘Sen ölmedin mi’ diye şaşırdı" Elektriğe çarpılan, damdan düşen, komadan çıkıp hayata tutunan Balcı yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı Muhabirine anlattı. Balcı," "Bir evin üçüncü katında çalışıyordum. Klimayı yerine kurdum. Daha sonra borusunu dışarı uzatırken yüksek gerilim hattına kapıldım. Üçüncü kattan aşağıya düştüm. İç kanama geçirdim. Kalbim durdu. O sırada orada bulunan sağlıkçı bir arkadaş yetişti. Allah razı olsun, müdahale ederek kalbimi tekrar çalıştırdı. 11 gün yoğun bakımda kaldım. Bunun 7 günü bilincim kapalıymış. Herkes beni öldü sanıyor. Görenler hayret ediyor. ‘Hem elektrik çarpıyor hem de yüksekten düşüyorsun, verilmiş sadakan varmış’ diyorlar. Beni öldü sananlara sesleniyorum Ölmedim, yaşıyorum. Oradan tek parça çıktım, çok şükür" dedi.