KÜLTÜR SANAT - 10 Nisan 2025 Perşembe 16:59

Yazar Müge İplikçi Nilüferli kadınlarla buluştu

A
A
A
Yazar Müge İplikçi Nilüferli kadınlarla buluştu

Nilüfer Belediyesi’nin kırsal mahallelerdeki kadınlara kitap okuma alışkanlığını artırmak amacıyla düzenlediği "Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın" etkinliğinin 39’uncu konuğu yazar, programcı ve eğitmen Müge İplikçi oldu.


Nilüfer Belediyesi, kadınların daha çok kitap okumalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği "Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın" etkinliğinde bu kez yazar, programcı ve eğitmen Müge İplikçi’yi konuk etti. Kadınlar daha önce okudukları "Ah Be Melek" kitabının yazarı Müge İplikçi’den kitabını hikayesini dinleyip, kitap üzerine konuştular.


Nilüfer Belediyesi Nikahevi’nde gerçekleşen söyleşiye Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ile birlikte Büyükbalıklı, Çatalağıl, Dağyenice, Demirci, Fadıllı, Gölyazı, Gümüştepe, Hasanağa, Işıktepe, Yaylacık ve Kurtuluş mahalleleri ile Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden yaklaşık 450 kadın katıldı.


Etkinlikte konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’in bir kadın kenti olduğunun altını çizdi. "Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın" etkinliklerinin 2010 yılında 50 kadının katılımıyla başladığını belirten Başkan Şadi Özdemir, bugüne kadar Buket Uzuner, Ayşe Kulin, Ece Temelkuran, Mine Soysal, Müjde Ar, Özlem Gürses, Ebru Cündübeyoğlu ve Aylin Balboa gibi Türk edebiyatının önde gelen ve sevilen yazarlarını Nilüferli kadınlarla buluşturduklarını ifade etti. Başkan Şadi Özdemir, "Belediyemizde en önemsediğim etkinliklerinden birisi bu. Her buluşmada yüzlerce kadın kendilerine önceden verilen bir kitabı okuyup buraya geliyor. Kadınlar, kitabın yazarıyla burada tanışıp, sohbet etme fırsatı buluyor. Çok kıymetli bir iş. Katılan herkese çok teşekkür ederim" dedi.


"Yeryüzündeki meleklerin izini sürdüm’’


Söyleşide "Ah Be Melek" isimli kitabıyla Nilüferli kadınlarla bir araya gelen Müge İplikçi, kitabının ortaya çıkış hikayesini şu sözlerle anlattı: "Dünya çok kötüye gidiyor bari melekler bizi kurtarsın temennisiyle bu kitabı yazdım. Yeryüzünde sayısız melek var. Bu kitapta da o meleklerin izini sürmeye çalıştım. İyi insan olmaktan korkmayın. İyilikten zarar gelmez. Dünya bugün hala dönüyorsa, iyilikten ve onun getirdiği erdemden dolayı."


Edebiyatın hayatında kurtarıcı bir rol oynadığını vurgulayan İplikçi, "Bugün tek parça duruyorsam, bunun sebebi edebiyatla kendime çizdiğim o rotada ilerleyebilme çabam sayesindedir" ifadelerini kullandı. İnsanı insan kılan unsurun kitaplar olduğunun altını çizen İplikçi, "Kitap okuyan, kitapla, kelimelerle buluşan bir insan ne bir insanı ne de yaşayan herhangi bir şeyi öldüremez" diye konuştu.


"Anlamak için kendinize zaman ve yer vermelisiniz" diyen Müge İplikçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle biz kadınların buna çok ihtiyacı var. Bu ülkede ve dünyada kadınlar daha fazla söz sahibi olsalar, bugün yaşananların çok azının yaşanacağına eminim. Çünkü kadınlar birbirini dinlemeyi başarabiliyor."


Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Müge İplikçi, okurları için kitaplarını imzaladı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de etkinliğin sonunda Müge İplikçi’ye günün anısına hediye takdim etti.



Yazar Müge İplikçi Nilüferli kadınlarla buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Güler: "Ülkemizin hak ve menfaatlerini yok sayan girişimlere hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz göstermeyeceğiz" Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Diplomasi ve iyi niyet kapısını açık tutarken, bölgede tek taraflı oldubittiler oluşturma gayretlerine ve ülkemizin hak ve menfaatlerini yok sayan girişimlere hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz göstermeyeceğiz" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katılarak milletvekillerine sunum yaptı. Güler, Terörsüz Türkiye sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve devam etmesi için terör örgütü PKK ve iltisaklı tüm grupların fesih kararına uygun olarak başta Suriye olmak üzere bulundukları tüm bölgelerde derhal terör faaliyetlerine son vermeli ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmesi gerektiğini aktararak, "Ne var ki son dönemde yapılan bazı açıklamalar ve uluslararası medyada yer alan analizler YPG-SDG terör örgütünün bölgesel aktörler tarafından bir aparat olarak kullanılmaya çalışılarak yeni jeopolitik mühendisliklere zemin hazırlanmak istendiğini de göstermektedir. Bu durum yalnızca Suriye için değil, Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik de doğrudan bir tehdittir. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimizin kalıcı biçimde tesis edilmesi için Suriye’deki silahlı unsurların merkezi yönetime hızlı bir şekilde entegre olması zorunludur. Örgütün de kendi içinden gelen silah bırakma ve entegrasyon çağrılarını dikkate alarak dış müdahaleleri engelleyecek şekilde bu dönüşümü geciktirmeden tamamlamasını bekliyoruz. Komşumuz Suriye ve Irak ile de bu konudaki yakın iş birliği ve koordinasyonumuzu sürdürüyoruz. Ülkemiz hangi isim altında olursa olsun güvenliğimizi ve bölgedeki huzuru tehlikeye atacak hiçbir terör yapılanmasının devamına izin vermeyecektir" ifadelerini kullandı. "Kahraman ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin yurt içinde ve sınır ötesinde yürüttüğü kararlı operasyonlar sayesinde terör örgütlerinin hareket alanı büyük ölçüde daraltılmış terör örgütü bitme noktasına getirilmiş ve Terörsüz Türkiye’ye giden yol açılmıştır" diyen Bakan Güler şöyle konuştu: "Bu yolda canını feda eden aziz şehitlerimiz ve gazi olan kahramanlarımız milletimizin gönlünde sonsuza kadar yaşayacak birer onur abidesidirler. Dolayısıyla bu süreçte atılan her adımın şehitlerimizin aziz hatırasına gazilerimizin fedakarlığına zarar vermeyecek şekilde olması ve değerli ailelerini incitmemesi en büyük önceliğimizdir. Görevi başında hayatını kaybeden veya yaralanan her bir personelimiz bizim için çok kıymetlidir ve baş tacıdır. Şehitlik ve gazilik statüleri ise hem toplumumuzun ortak vicdanında hem de hukuki düzenlemelerimizde titizlikle korunan çok özel kavramlardır." "Kıbrıs’ta eşit - egemen - ve iki devletli kalıcı bir çözümü savunuyor Kıbrıslı soydaşlarımızın haklarını görmezden gelen hiçbir anlaşma ve girişimi kabul etmiyoruz" Mavi ve Gök Vatan’ın hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli adımları attıklarını söyleyen Bakan Güler, "Komşumuz Yunanistan’la aramızdaki meselelerin iyi komşuluk temelinde uluslararası hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde çözülmesini ve mevcut olumlu diyalog ortamının geliştirilmesini samimiyetle arzu ediyoruz. Ancak altını çizmek isterim ki diplomasi ve iyi niyet kapısını açık tutarken, bölgede tek taraflı oldubittiler oluşturma gayretlerine ve ülkemizin hak ve menfaatlerini yok sayan girişimlere hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz göstermeyeceğiz. Kıbrıs’ta eşit - egemen - ve iki devletli kalıcı bir çözümü savunuyor Kıbrıslı soydaşlarımızın haklarını görmezden gelen hiçbir anlaşma ve girişimi kabul etmiyoruz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin siyasi etkinliğini artırma ve dış desteklerle askeri kapasitesini geliştirme adımlarını da yakından takip ediyor millî güvenliğimiz açısından değerlendirerek gerekli tedbirleri alıyoruz. Şu bir gerçek ki Türkiye hem uluslararası hukuktan doğan garantörlük hakları hem de tarihî sorumlulukları gereği Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini egemenliğini ve meşru çıkarlarını koruma azim ve kararlılığındadır" dedi. Türkiye’nin NATO’da etkin bir konumda olduğunu belirten Güler, "Türkiye ittifakın ikinci büyük ordusu olarak geniş bir alanda sorumluluklarını örnek bir şekilde yerine getirmektedir. Savunma harcamalarında NATO’nun asgari yüzde 2 hedefini aşarak önümüzdeki yıllarda ulaşmayı amaçladığımız yüzde 5 hedefine doğru ilerlememiz ise İttifaka katkımızın bir diğer büyük göstergesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen etkin diplomasi neticesinde 2026 NATO Zirvesi’nin Ankara’da düzenlenecek olması da ülkemizin İttifak içindeki güvenilirliğini açıkça ortaya koymuştur" şeklinde konuştu. "Deniz ve hava unsurlarımızla seyir-keşif-gözetleme faaliyetlerine aralıksız devam ediyoruz" Rusya Ukrayna savaşına değinen Güler, "Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yüksek düzeyde risklerin devam ettiği Karadeniz’de Montrö’nün titizlikle uygulanması deniz seyir güvenliği /ve mayın tehditlerinin bertaraf edilmesi için hem milli olarak hem de çok uluslu girişimlerle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Müttefiklerimiz Romanya ve Bulgaristan’la oluşturduğumuz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu bu konuda Karadeniz’deki güvenliğe odaklanan faaliyetlerine başarıyla devam etmektedir. Ayrıca son dönemde kendi münhasır ekonomik bölgemizde seyir can ve çevre emniyetini tehdit eden saldırıların sonlandırılması için tüm taraflara gerekli ikaz ve uyarılarda bulunduk, bulunuyoruz. Bu bağlamda deniz yetki alanlarımız ile kritik su altı ve üstü yapılarımızın güvenliği için gerekli tedbirleri alıyor deniz ve hava unsurlarımızla seyir-keşif-gözetleme faaliyetlerine aralıksız devam ediyoruz. Şu bir gerçek ki Türkiye Karadeniz’de denge istikrar ve barışın tesisinde kilit aktörlerden biridir. Bu çerçevede Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın sona ermesi ve ateşkesin tesis edilmesine yönelik Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yoğun gayret sarf ederken uluslararası çabaları da destekliyoruz" diye konuştu. Filistin ile ilgili olarak Bakan Güler, "Yürütülen yoğun diplomatik gayretler neticesinde ulaşılan kalıcı ateşkes sürecinin mimarları arasında yer almamız, ülkemizin bölgede barışın tesisine yönelik samimi çabasının en somut göstergesidir. Türkiye Gazze Deklarasyonu’nun imzalanmasında yapıcı rol oynayan aktörlerden biri olarak hem insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaştırılması hem de ateşkesin sahada denetlenmesi ile barış ve istikrarı temin edecek her adımda sorumluluk almaya hazırdır" diye konuştu. Uzman Erbaşların Astsubaylığa geçişi kapsamında müracaat eden ve yapılan sınavlarda başarılı olan tüm Uzman Çavuşların Astsubaylığa geçirildiğini kaydeden Güler, "Özellikle vurgulamak isterim ki 2023-2024 yıllarında bin 271 uzman çavuşumuzun astsubaylığa geçişi sağlanmış olup 2025 yılı statü geçiş faaliyetleri de halen devam etmektedir. Sözleşmeli erbaş ve erlerimiz için de operasyonel görevlerin ağırlığı ve süresi gözetilerek özel harekat ve operasyon tazminatının kapsamı genişletilmiş yüzer birliklerde ve amfibi tugaylarda görev yapan personele artırımlı maaş ile aile yardımı ödeneği imkanı sağlanmıştır. Aynı şekilde sözleşmeli erlerin uzman erbaşlığa geçişi de kolaylaştırılmış kontenjan artırılmıştır. Bu kapsamda 2023 yılında 2 bin 364, 2024 yılında ise 4 bin 788 nitelikleri uygun olan Sözleşmeli Erbaş ve Erimiz Uzman Çavuş olmaya hak kazanmışlardır" ifadelerini kullandı. Eurofighter tedarikine ilişkin bilgi veren Güler, "Eurofighter tedariki hızlı temin avantajı sayesinde hava üstünlüğü kabiliyetimizi ve müşterek harekât etkinliğimizi kısa sürede daha da artırmamıza imkân tanıyacaktır. Bu uçakların birim maliyetlerinin diğer Eurofighter üretim konsorsiyumuna dâhil ülkelerle aynı seviyelerde olduğunu sözleşme bedelinin önemli bir bölümünü de mühimmat ve görev ekipmanlarının oluşturduğunu özellikle vurgulamak isterim" şeklinde konuştu. F16 ve F35 uçaklarına ilişkin Güler, "F-16 Blok 70 uçaklarının tedarikine ilişkin süreç ABD’li muhataplarımızla koordineli biçimde devam etmektedir. F-35 dahil ülkemizin çıkarları ve savunma ihtiyaçları doğrultusunda ilgili süreç yeniden değerlendirilmektedir" ifadelerini kullandı.
İstanbul AK Parti İstanbul Milletvekili Derya Ayaydın: "Bu ülkenin gemisi AK Parti, kaptanı Sayın Erdoğan’dır" AK Parti İstanbul Milletvekili Derya Ayaydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde ’Türkiye yüzyılı’nın başladığını ifade ederek, "Bu yüzyıl yerli üretimin, milli teknolojinin, güçlü sanayinin yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl ithal eden değil, ihraç eden Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Biz her türlü engellemelere rağmen bu ülkeyi büyütmeye devam edeceğiz. Biz konuşan değil, çalışan Türkiye’nin tarafındayız. Ve aziz milletimiz biliyor ki bu ülkenin gemisi AK Parti’dir. Bu vizyonun kaptanı da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır" dedi. AK Parti İstanbul Milletvekili Derya Ayaydın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde mecliste bir konuşma yaptı. Başkan ve Genel Kurulu selamlayarak konuşmasına başlayan Milletvekili Ayaydın, Türkiye’nin sanayi alanından yaptığı atılımlardan söz etti. "Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde 23 yılda sessiz bir devrim yapıldı" Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 23 yılda sessiz bir devrim yaptığını belirten Ayaydın, "Türkiye son 23 yılda, sanayide, teknolojide, üretimde devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşamıştır. 2002’de 30 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye var iken, bugün 250 milyar doları aşan bir gücümüz vardır. 2002’de insansız hava aracı dahi hayal iken, bugün dünyanın en gelişmiş SİHA’larını üreten, TOGG’u yollara çıkaran bir Türkiye vardır. Bütün bunları biz yaparken ne yazık ki, karşımızda her zaman engellemekle, küçümsemekle meşgul bir muhalefet vardı. Evet ’TOGG maket’ dediler. Bugün yollar TOGG’la dolu. ’İHA’lar oyuncak’ dediler, bugün o oyuncaklar dünyanın dört bir yanında Türk mühendislerinin adını uzaya çıkarmaktadır. Biz ilk Türk astronotumuzu uzaya gönderdik. Bu millet artık kuru lafla değil, eserle icraatla ilgileniyor. Bu bütçeyle yerli üretim Ar-Ge yatırımları daha da güçlenecek. KOBİ’lerin dijitalleşmesi hızlanacak. Teknopark ve girişimcilik, KOBİ büyüyecek. Türkiye’nin küresel sanayi ligindeki yükselişi kararlılıkla sürecektir" ifadelerini kullandı. "Kadın emeği ve sevkiyatı olmadan kalkınma olmaz" Kadınların istihdamdaki önemine dikkat çeken Milletvekili Ayaydın, "Kadın emeği ve sevkiyatı olmadan kalkınma olmaz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ’bir toplumu kalkındıran kısa yolun kadını üretime katmak’ öngörüsünü parti olarak şiar edindik. Bugün kadın mühendislerimiz, yazılımcılarımız ve girişimcilerimiz dünyaya yön vermektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destek programlarında kadın girişimcilerin payı her yıl artmaktadır. Bu sadece ekonomik değil, toplumsal dönüşümünde bir göstergesi olmuştur. Diğer taraftan bakanlığımızın çalışan ve üreten gençler programıyla 155 üretim tesisi ülkemize kazandırılmış, 11 binden fazla sistem oluşturmuştur" diye konuştu. Türkiye’nin sıfır atık projesinin dünyada örnek alındığını kaydeden Ayaydın, "Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin öncülüğünde başlayan sıfır atık hareketi tüm dünyada büyük farkındalık oluşturmuş, Türkiye’yi bu alanda söz sahibi yapmıştır. Bugün otuzdan fazla ülke incelemekte. Benzer uygulamaları kendi içlerinde hayata geçirmektedir. 2026 yılı sanayi bütçemiz de bu kapsamda yeşil dönüşümü merkezine almıştır. 2053’te net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda karbonsuz üretim ve enerji verileceği yatırımları, döngüsel ekonomi modelleri yenilenebilir enerjiyle çalışan tesisler desteklenmektedir" ifadelerini kullandı. "Aziz milletimiz ’hayır koalisyonu’ siyasetinden bıkmış durumda" Milletin hayır siyasetinden bıktığını söyleyen Milletvekili Ayaydın, "Anadolu’nun her köşesi artık bir üretim üssü olmuştur. 371 organize sanayi bölgesi ve 52 endüstri bölgesinde 60 bine yakın fabrika üretimdedir. Yerel kalkınma hamlesi programı ile her ilde yatırımlar desteklenmekte, kalkıınma doğudan batıya yayılmaktadır. Biz bunları yaparken ’Türkiye büyüsün’ diyoruz. ’Hayır’ diyorsunuz. ’Yerli otomobil yapalım’ diyoruz. ’Hayır’ diyorsunuz. ’Savunma sanayimizi güçlendirelim’ diyoruz. Yine ’hayır’ diyorsunuz. Aziz milletimize artık bu ’hayır koalisyonu’ siyasetinden bıkmış durumdadır. Evet diyoruz. Evet, Türkiye kendi uykusunu gönderecek. Evet, Türkiye kendi arabasını, kendi yazılımını, kendi çipini üretecek. Evet, bu ülke üreten, güçlü, bağımsız Türkiye olacak. Bu bütçe sanayicimizin alın terine, mühendisimizin emeğine, genç girişimcimizin hayaline destektir. Bu bütçe bağımsızlık içinde Türkiye’nin bütçesidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, Türkiye yüzyılı başlamıştır. Bu yüzyıl yerli üretimin, milli teknolojinin, güçlü sanayinin yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl ithal eden değil, ihraç eden Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Biz her türlü engellemelere rağmen bu ülkeyi büyütmeye devam edeceğiz. Biz konuşan değil, çalışan Türkiye’nin tarafındayız. Ve aziz milletimiz biliyor ki bu ülkenin gemisi AK Parti’dir. Bu vizyonun kaptanı da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır" diye konuştu.