GÜNDEM - 05 Ocak 2021 Salı 09:40

Yakınları bile ondan korkup kaçıyor

A
A
A
Yakınları bile ondan korkup kaçıyor

Mersinli Emine Bozkurt’un yaptığı işi duyanlar korkup kaçıyor. 25 yıldır gassal olarak görev yapan Bozkurt, bu mesleği yaparak aldığı hayır dualardan çok büyük mutluluk duyduğunu, işini sevdiğini, ancak yakınlarının bile kendisinden korktuklarını belirterek, “Benden herkes korkuyor. ‘Nasıl yapabiliyorsun’ diye soruyorlar. Bazıları yanımdan kalkıp gidiyor” dedi.

Herkesin korktuğu, kimsenin cesaret edemediği işi yapan gassal Emine Bozkurt, 25 yıldır ölüleri yıkayıp son yolculuklarına uğurluyor. Babası da bir gassal olan Bozkurt, mesleği babasından öğrendikten sonra 20 yaşında hayır için cenaze yıkamaya başladı. Daha sonra Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Mezitli Mezarlığında çalışmaya başlayan evli ve iki çocuk annesi 46 yaşındaki Bozkurt, mesleğe başlama hikayesini İHA muhabirine anlattı.

Mesleği babasından öğrendi

Babası da bir gassal olan Emine Bozkurt, 20 yıl önce eşinin hocasına bayram ziyaretine gittiklerinde hiç düşünmediği bir anda işe başladığını söyledi. Bozkurt, “Eşimin hocası olan Sait hoca, ‘Belediyemize cenazelere yıkamak için güvenilir bir çift arıyoruz’ dedi. Ben de ‘olur’ dedim, çünkü eşimin işi yoktu. Biz öylelikle ertesi gün işe girdik. Bu işte o kadar çok dua ediyorlar ki, sevabı çok büyük. Onun için gassal olmayı tercih ettim. Babam da bu işi yapıyordu. Babama yaptıkları hayır dua beni de etkiledi. Aslında böyle bir işe girmek hiç aklımda yoktu ama babamdan öğrenmiştim ve 20 yaşımdan itibaren hayrıma, vatandaşa yardım için yapmaya başladım. Her vatandaşın üzerine düşen farz-ı kifaye. Ama bazılarının üstünden bu sorumluluk düşüyor. Orada yapılması gereken her şeyi yaptım ve öylelikle başladım” diye konuştu.

“Gençlerin, bebeklerin ölümü çok etkiliyor. Yakınlarıyla birlikte ağlıyoruz”

Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın göreve başlamasının ardından Mezitli Mezarlığında çalışmaya başladığını dile getiren Bozkurt, yaptığı işin çok zor olduğunu, ancak mesleğini sevdiğini vurguladı. Özellikle işinin duygusal yükünün ağırlığına dikkat çeken Bozkurt, bugüne kadar binlerce ölü yıkadığını belirterek, etkilendiği ölümleri şöyle anlattı:
“Çocuklar, gençler, gençlerin intiharı, kazalarda ölenler etkiliyor beni. Mesela düğün davetiyesini dağıtmaya giden gençlerin ikisi de kazada ölüyor. Onu yıkadıktan sonra annesi ‘Gelinliğini giydir’ diye istekte bulunuyor. Bu çok etkiliyor insanı. Çok zor, sıkıntılı ama görevimizi hakkıyla yapmaya çalışıyoruz. Öbür tarafta da bunun sorumluluğu var bize. O anda görevimizi tam yapabilmenin mutluluğu oluyor ama üzülüyoruz da tabi. Beni en çok etkileyen bebeklerin, gençlerin ölümü. 20 yıldır yatalak olan bitkisel hayattaki birinin cenazesi de çok etkilemişti. Kafasının yarısı çürümüştü ve yaşarken vücudu kurtlanmıştı. Onu yıkamıştım. Onun çektiği acıları düşününce tabi ki çok üzülüyorsun” ifadelerini kullandı.

Akşam eve gittiğinde, gece yatağa başını koyduğunda o görevi yapmanın huzuru ve mutluluğunu yaşadığını söyleyen Bozkurt, “Ama özellikle genç yaşta vefat edenlerin annelerinin yaşadıklarından çok etkileniyoruz. Biz de onlarla birlikte ağlıyoruz. Bebekleri, anneleri yıkıyoruz. O bebeklerin annelerini, o annelerin çocuklarını görüyoruz ve üzülüyoruz. Zor bir durum” şeklinde konuştu.

“Benden herkes korkuyor”

Mesleğiyle ilgili yakınlarının, etrafındakilerin tepkilerini de paylaşan Emine Bozkurt, “Benden herkes korkuyor. ‘Nasıl yapabiliyorsun’ diye soruyorlar. Bazıları yanımdan kalkıp gidiyor. Ama ben yine de birçok kişiye cenaze yıkamayı öğrettim. Öğrettiğim birisi çok istemişti ama ‘Cenaze geldi, sabaha kadar yanımda oturdu. Kapılar, pencereler açılıyor, nereye baksam orada cenazeyi görüyorum. Ben yapamayacağım’ dedi. Uyuyamamış sabaha kadar” diye konuştu.

“Rüyalarımda bana hediye getiriyorlar”

Kendisinin de rüyalarında yıkadığı cenazeleri gördüğünü ama çok güzel gördüğünü anlatan Bozkurt, “Bazı yıkadığım cenazeler rüyalarıma girebiliyor. Rüyalarımda bazen bana cenazeler hediye de getiriyorlar. Bir gün cenazesini yıkadığım bir teyze rüyama girdi. Bana biri yeşil, biri kırmızı iki örtü getirmişti. Canlı gibiydi. Aldım, koydum. Sabah kalktım, örtüleri koyduğum yere baktım. Gerçek gibiydi. Korkmadım, korkmuyorum böyle şeylerden. Çok güzel, ben alıştım, işimi seviyorum” dedi.

Cenaze yakınlarının da kendisinden memnun olduklarını ve hayır dua ettiklerini vurgulayan Bozkurt, “‘Çok güzel yaptınız, özendiniz. Elinize sağlık’ deyip teşekkür ediyorlar. Bunun sorumluluğu var; biz o sorumluluğun bilincindeyiz. O kadar çok dua ediyorlar ki, o insanı çok mutlu ediyor” dedi.

“Yıkarken elimi tutan, çocukları vedalaştıktan sonra gözünde bir damla yaş olan cenazeler gördüm”

Mesleğini sevdiğini ve herkesin yapmasını istediğini belirten Bozkurt, “Bu, hepimizin yapması gereken bir farz-ı kifaye. Bazılarının yapmasıyla bazılarının üzerinden o sorumluluk düşüyor. Zor ama bunun yapılması gerekiyor. Ben severek yapıyorum. Bebekleri seviyorum. Bazı cenazeler çok kararmış oluyor, bazılarının da vücudu çok güzel, o anda rahata ermiş, sana gülüyor gibi. Hatta bir gün elimi tutan bir cenaze oldu. Elini yıkarken katlanıverdi ve elim içinde kaldı. Nasıl olduğunu anlamadım. ‘Acaba yaşıyor mu? Bir yanlışlık mı var?’ diye baktım, kalp atışını dinledim ama yaşamıyordu. Bir gün de bir anneyi yıkadım, kefenledim, güzelce örtüsünü bağladım ve çocuklarını çağırdım. Çocukları anneleriyle vedalaşıp çıktılar, baktım gözünde bir damla yaş var. Böyle ilginç anlar da yaşadığım oluyor” ifadelerini kullandı.

Kayınvalidesini de yıkadığını ve bunun çok farklı bir duygu olduğunu dile getiren Bozkurt, “Çok farklı bir duygu, zor bir durum; tabi annen yanında. Ama onu yapabilmek de çok güzel bir şey; acılısın ama bir hizmet yapıyorsun” şeklinde konuştu.

Gassal Bozkurt, emekli olsa da cenazeye yıkamayı bırakmayacağını, ne zaman çağırırlarsa gitmeye ve görevini yapmaya devam edeceğini sözlerini ekledi.

Kıymet Gökçe-Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’