GENEL - 28 Ekim 2016 Cuma 15:34

Doç. Dr. Tatlı: "Musul’dan gelen zehirli gazlar Türkiye’de çok etkili olmayacak"

A
A
A
Doç. Dr. Tatlı: "Musul’dan gelen zehirli gazlar Türkiye’de çok etkili olmayacak"

Musul üzerinden gelen zehirli gazların insan sağlığını tehdit ettiği ve asit yağmurlarına sebep olabileceği iddiası vatandaşları endişelendirdi. Uzmanlar, Musul kaynaklı bu gazların Türkiye’ye gelene kadar seyreldiğini, yangının merkezindeki kadar etki etmeyeceğini savundu. Öte yandan, Türkiye’de asit yağmurlarının, özellikle kış aylarında kömürün yoğun olarak yakıldığı bölgelerde sürekli yaşandığı belirtildi.
Musul’un güneyinde bulunan kükürt üretim tesislerinin ateşe verilmesi sonucu oluşan zehirli gazlar, Türkiye’nin Güneydoğusunda bazı kentleri etkileyecek. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümünden Meteoroloji Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Hasan Tatlı, bu etkinin çok fazla olmayacağını söyledi. Bu gazların, Mardin ve Şırnak kısmen de Şanlıurfa ve Hatay’da etkili olabileceğini söyleyen Tatlı, bu etkinin ise yangının merkezindeki kadar zararlı olmayacağını kaydetti. Sıfır ile 10 arasında dobron birimiyle ölçülen gazların, yangının merkezinde 8-9-10 birim seviyesindeyken Türkiye’ye gelişinin 3 veya 2 birim seviyesinde olduğunu söyleyen Tatlı, yine de tedbirli olunması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin asit yağmurlarına yabancı olmadığını söyleyen Doç. Dr. Hasan Tatlı, “Asit yağışlar aslında ülkemizde oluyor. Özellikle kışları kükürt dediğimiz birleşik var. Yada sülfür diğer adıyla. Daha çok kömürde bulunuyor. Kömür yakılan evsel yada endüstriyel bölgelerde havaya karışan kükürt bileşiklerin suyla birleşmesi sülfürik asitlere dönüşerek yere inmesinden ibaret. Buna biz asit yağışları diyoruz. Tabi son günlerde öncelikle NASA’nın yaptığı bir çalışma var. Musul’daki o fabrikanın DAEŞ tarafından yakılmasından sonra meteorolojik şartlara bağlı olarak bize doğru, hakim rüzgar yönü bize doğru olduğu için ülkemizin Güney Doğu bölgelerini etkileyeceği düşünüldü. İnsanlar tedirgin olmaya başlıyor. Çünkü önce bir söz geçti; ‘Kezzap.’ Ama kezzap değil, kezzap yanlış bir kavram. Asit yağışları, kükürt bileşiklerinden çıkan sülfür gazının suyla birleşmesi ve yağmurla yere inmesi. Bu havadan daha hafif olduğu için ister istemez yukarı doğru çıkıyor. Burada hakim rüzgarlarla, eğer yağış da varsa, ki bu mevsimlerde normalde yağış olmazdı. Güneydoğu yağışlı görünüyor. Dün hakim bir güneyli rüzgar vardı. Bu sabah kuzey - kuzey doğu, yani ertesi gün kuzey batı rüzgar bekliyoruz. Aşağıdan bu kükürt bileşikleri gelmeye devam edecektir. Görebildiğimiz kadarıyla bu seyrelmiş bir gaz olacaktır. Biz genelde bu kükürt bileşiğini dobson birimiyle ölçüyoruz. Sıfır ile on arasında birim. Tam merkezinde 8-9-10 iken bize on üzerinden 3 veya 2 birim civarında geliyor. Özellikle Mardin, Şırnak kısmen de Şanlıurfa’ya doğru sokulacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Yağmurda dışarı çıkmayın
Bu illerde yaşayan vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Tatlı, “Birinci kural şudur: Uzak olacaksınız. Dokunmayacaksınız. Yani yağmur yağdığında dışarıya çıkmayacaksınız. Yağmur sularını kullanmayacaksınız. Tabii bu vatandaşın yapacağı çok sınırlı tedbirler. Diğer taraftan su kaynaklarımız açık. Oraları etkiler mi? Kişisel görüşüme göre etkilemeyecektir. Büyük su kaynakları içinde seyrelecektir. Tabi en güzeli ölçmek gerekiyor. Ph ile ölçüyoruz. Sıfır ile 14 değer arasında. 7 nötr. 7’den büyükse bazit, küçükse asit diyoruz. Bu asitlik 7’den düşük değil de 5,6 eşik değerimiz. Buradan düşünce biz ‘Asidik’ diyoruz. 5,6’nın altında değilse tehlike arz etmiyor” diye konuştu.
Ağaçlar ve binalar da zarar görecek
Bu asit yağmurundan sadece insanların değil çevrenin de etkileneceğini söyleyen Tatlı, “Burada ağaçlar, binalar zarar görecek. Dış sıvaları, ağaçlar belki kuruyacaktır. Bunu bekliyoruz. Kendi merkezi ve çevresindeki kadar şiddetli olmasa da bu tür zararların Güney Doğu illerinde görülmesini tahmin ediyoruz. Umarım daha kötü sonuçlar vermez. Tahminlerimize göre, bugün ki meteorolojik verilere göre bu asit yağışlarının dobson birimiyle 2-3 seviyesinde bize ulaşacağı ön görüsü var. BU kesin. Ama çok mu kuvvetli olacak? Canlılara zarar verecek seviyede değil. Çünkü biz daha çok ölüm vakalarını 5-6 birim üzerine çıkınca rastlandığını biliyoruz literatürden. Şu andaki öngörülerimize göre kesin gelecek ama çok yaygın değil. Mardin, Şırnak, kısmen Hatay” dedi.
Asit yağışlarının ülkemizde çokça görüldüğünü de belirten Tatlı, “Bu kömürle ilgili. Kömürün içerisinde kükürt var. Dolayısıyla kömürü yaktığınız an, sobada olabilir, fabrika kazanlarında olabilir. Ürünlerinden biri kükürt yani sülfür. Havaya karışıyor, eğer yağış varsa birleşince sülfirik asit dediğimiz asit oluyor. Yere inince asit yağışı diyoruz. Yaygın. Tabii son yıllarda özellikle doğalgaz yaygın kullanılmaya başlanınca bu oran düştü. Çanakkale’de öyle bir risk yok. 2004 yılında ben geldiğimde vardı. Bu sadece asit yağışları değil başka zararları da var. Ama bugün sorarsanız Çan ilçemiz, belki başka ilçelerimiz de var. Risk var. Tabi gidip ölçmek lazım. İstanbul doğalgaza geçince azaldı. Biliyorsunuz yoksul insanlarımıza kömür dağıtılıyor. İnsanlar ister istemez doğalgaz yerine bu bedava dağıtılan kömürleri yakıyor. Sosyal yardım açısından, niyet çok iyi ama kömür yakınca, ben özellikle Esenyurt’ta rastlamıştım, dumandan geçilmiyordu. Ama tabi yağış yoktu. Yağış olsa, asit yağmuru olarak düşme ihtimali çok yüksekti. Yoğun kömür yakılan bölgelerde, yağış olduğunda, asit yağış olma riski büyük” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük’te uygarlığın izleri keşfedilecek Batı Karadeniz Bölgesinde Paphlagonia ve Btinya olarak adlandırılan bölgelerdeki kentlerde uygarlığın izlerini keşfetmek “Miras Kentlerden Öğrenmek, Geleceği Tasarlamak” temalı Erasmus+ Blended Intensive Programmes (BIP) kapsamındaki proje Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde başladı. KBÜ ev sahipliğinde düzenlenen Erasmus+ BIP kapsamındaki projeyle Litvanya, Romanya, Almanya ve Hırvatistan’dan Karabük’e gelen 5 öğretim üyesi ve 15 öğrenci, 6-10 Mayıs 2024 tarihlerinde Eskipazar Hadrianapolis Antik Kenti, UNES Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu Yörük köyü, Amasra Tieos bölgesi ele alınacak. Erasmus+ BIP projesi ile Anadolu’nun Batı Karadeniz Bölgesinde M.Ö. 1200’lü yıllarda “Paphlagonia” ve “Btinya” olarak adlandırılan bölgelerdeki kentlerde bu uygarlığın izlerini keşfetmek, bu kentlerin kuruluş modellerini incelemek, tespit edilen durumlardan neticelendirmeler yapmak ve bu yerleşim alanlarının mevcut koruma sorunlarını gözlemlemek, öğrencilerin sürdürülebilirliği için hayal kurmalarını sağlamak ve bu hayalleri tasarımlarında kullanmalarını sağlamak amaçlanıyor. Atölye çalışmaları “Miras Şehirlerinde Sürdürülebilir ve Ekolojik Tasarım”, “Miras Şehirlerinde Erişilebilirlik/Hareketlilik”, “Heritege Şehirlerinde Yenilikçi Tasarım” olmak üzere üç ana tema altında yürütülecek. Erasmus projesi hakkında bilgi veren Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Özköse, “Miras kentlerinden öğrenmek ve bunu sürdürülebilir planlamada kullanmak amacıyla yoğunlaştırılmış bir eğitim programı başlattık. 17 ve 24’ünde toplamda bir hafta yüz yüze ve ardından iki hafta online olarak devam ettik. Miras kentlerini öğrenmek ve sürdürülebilir planlamada kullanmak isteyen Litvanya, Romanya, Almanya ve Hırvatistan’daki üniversitelerden öğretim üyeleri ve öğrenciler katılmaya gönüllü oldu. Proje kapsamında hem alan çalışmaları yürütecek hem de öğrencilerin miras kentlerinden başlayıp Safranbolu olmak üzere arkeolojik alanlar ve kentsel alanlar Amasra, Zonguldak, Hadrianapolis ve Yörük Köyü gibi farklı nitelikteki kültürel miraslardan ne hissettiklerini, ne öğrendiklerini ve hangi sorunları hissettiklerini değerlendirecekler" dedi. Özköse, turizmin getirdiği sorunların ele alınacağını ve bu bölgeler için öneriler ve projelerin sunulacağını dile getirerek, “Yüz yüze eğitim olan workshop ve tartışma ortamlarında katılımcılar, kısa sürede projeler üretecekler. Dört ülkeden gelen öğrenciler, aynı zamanda Karabük Üniversitesi Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi öğrencileriyle ortak grup çalışmaları yapacak ve elde ettikleri fikirleri sunacaklar. Üniversitemiz, uluslararası ilişkiler alanında sağladığı destekle katılımcıları İstanbul’dan alıp buraya getirdi ve konaklamalarını sağladı. Değerli bilim insanları, Üniversitemiz dışından da destek sağlayarak konferanslar verdi. Böylelikle elimizdeki imkanları iyi tanıtarak katılımcıların kafalarında olumlu hatıralar ve fikirler bırakmayı amaçlıyoruz" diye konuştu.
İstanbul Anneler Günü için hediye seçenekleri E-ticaret platformu n11, Anneler Günü’nde annelerine hediye vermek isteyenler için özel fırsatlar ve hediye seçenekleri sunduğunu duyurdu. E-ticaret platformu n11, anneler için her zevke ve bütçeye uygun ürün yelpazesi sunarken Anneler Günü’nü hediyelerle unutulmaz kılmayı hedefliyor. Birbirinden şık, renkli ve hayatı kolaylaştıran hediye seçenekleri sunan e-ticaret platformu; stil sahibi, sportif, bakımına düşkün, takı seven, teknoloji tutkunu anneleri düşünerek her bütçeye uygun hediye seçeneği bulunan ‘Anneye Hediye Fikirleri’ sayfası ile annelerin yüzünü güldürüyor. E-ticaret platformunda Anneler Günü’ne özel fırsatlar 12 Mayıs Pazar gününe kadar devam edecek. Giyimden aksesuara, cilt bakım ürünlerinden kozmetiğe, parfümden takıya, cep telefonundan küçük ev aletlerine kadar birçok kategoride ürün, e-ticaret platformunda bir araya geliyor. n11’in Anneler Günü Hediye Fikirleri n11 hediye fikirleri rehberinde; pantolon, elbise, etek, gömlek, bluz, tişört gibi sezonun en şık parçaları ile birlikte çanta ve ayakkabılar da öne çıkıyor. Mutfak ve ev gereçlerinden ev tekstili ve dekorasyon ürünlerine, takıdan spor ekipmanlarına, teknolojik ürünlerden bakım ürünlerine kadar geniş bir yelpazede alternatifler mevcut. n11çabuk ile hediyeler 1 saatte teslim Yapılan açıklamaya göre, e-ticaretin en sevilen ürünlerini dakikalar içinde teslim ederek sektöre yeni bir soluk getiren n11çabuk, anneler günü için henüz hediye almayanların imdadına yetişiyor. n11çabuk hala hediye seçimi yapamamış olanlar ve hediyesini son güne bırakanları düşünerek, 1 saat içinde teslimat garantisi sunuyor. Şimdilik sadece İstanbul’daki kullanıcılara sunulan bu hizmetten yararlanmak isteyenler, Getir ve n11 içinde bulunan n11çabuk’tan Anneler Günü’ne özel hazırlanan ürünler arasından hediyelerini seçerek ürünlerini 1 saat içinde kapılarında buluyor.
Ankara Müsavat Dervişoğlu ilk grup toplantısında küskünlere çağrı yaptı İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu, küskünlere çağrıda bulunarak, "7 yıllık siyasi hareketimizin içerisinde büyük mücadeleler vermiş, şu ya da bu sebeple partimizle yollarını ayırmış, ama bizlerle olan gönül ve ülkü bağını asla kaybetmemiş dava ve yol arkadaşlarıma sesleniyorum; İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin, tüm yaraları birbirimize sarılarak saralım" dedi. İYİ Parti Grubu, kurultaydan sonra ilk defa toplandı. İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu, ilk defa TBMM’de kürsüden hitap etti. Dervişoğlu, sadece bir makamı, sadece bir koltuğu, sadece bir kürsüyü devralmadığını belirterek, “Milletimizin sesi olma, dertlere derman bulma ve memleketimize İYİ Parti’nin vizyonunu, projelerini, çözümlerini sunma hedefini taşıyan bir bayrak teslim aldım. Buradan, Türk Milletinin huzurunda söz veriyorum ki; arkadaşlarımla birlikte, bu bayrağı daha da yükseklere taşıyacağız. Kutlu ülkümüze, hedeflerimize ve ideallerimize hep birlikte ulaşacağız! Türkiye’nin mutlu ve huzurlu yarınlarına, milletimizle birlikte kavuşacağız” ifadelerini kullandı. 5. Olağanüstü kurultaya değinen Dervişoğlu, “Başta Kurucu Genel Başkanımız Meral Akşener’e, Genel Başkan Adaylarımız Koray Aydın’a, Sayın Mehmet Tolga Akalın’a, İYİ Partimizin, vefakar ve cefakar teşkilatlarına, kurultayımızı, alnımızın akıyla, büyük bir olgunlukla neticelendirmemize fikriyle ve ferasetiyle katkı veren, bu tarihi süreçte yüksek sorumluluk üstlenen saygıdeğer delegelerimize, sizlerin huzurunda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Kongreler kongrelerde kalmalıdır. Yersiz tartışmaların anlamı yoktur. Dünden bugüne hiçbir şey değişmemiştir. Sayın Koray Aydın, ağabeyim ve aile büyüğümdür. Sayın Tolga Akalın da, kardeşim ve ailemin bir ferdidir. Yaşanan güzelliklerin, hepimiz adına hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah hiçbirimizi mahcup etmesin. Hazır sırası gelmişken, İYİ Partimizin Genel Başkanı olarak buradan açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. 7 yıllık siyasi hareketimizin içerisinde büyük mücadeleler vermiş, şu ya da bu sebeple partimizle yollarını ayırmış, ama bizlerle olan gönül ve ülkü bağını asla kaybetmemiş dava ve yol arkadaşlarıma sesleniyorum; İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin, tüm yaraları birbirimize sarılarak saralım, gelin, küskünlükleri sonlandıralım. Gelin, haklıya hakkını birlikte teslim edelim ve mücadelemize her zamankinden daha güçlü bir şekilde devam edelim. Gelin hep birlikte ve yeniden, mavi gök’ü çadır, güneşi bayrak eyleyelim. İşte bakın millet bizi çağırıyor. Sadece kapılarımız değil, gönüllerimiz ve kollarımızda ardına kadar açıktır” diye konuştu. "Siz iktidar sahipleri hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor" Yeni anayasa hazırlıkları ile ilgili olarak Dervişoğlu, “Milletimiz, anayasadan dolayı açlık sınırının altında yaşamıyor. Gençlerimiz, anayasadan dolayı ülkeden gitmenin yollarını aramıyor. İnsanımız, anayasadan dolayı çile çekmiyor. Adalet, anayasadan dolayı işportaya düşmüyor. Kadınlarımız, anayasadan dolayı öldürülmüyor. Esnafımız, anayasadan dolayı siftahsız güne başlayıp günü öyle kapatmıyor. Hastalarımız, yaşlılarımız anayasadan dolayı hastane randevusu beklerken ölmüyor. Bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür. Bu millet artık, bir zamanlar anayasa fırlatıldığı için değil, anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor. Ekmeksiz kaldıkça hukukundan oluyor. Siz iktidar sahipleri, anayasada uymanız için koyulan kurallara uymadığınız için, millete karşı yerine getirmeniz gereken görevleri yerine getirmediğiniz için, ne milli, ne yerli, ne ahlaki, ne vicdani, ne akla, ne inanca dair hiçbir değer ve sorumluluğa sahip olmadığınız için denetlenemediğiniz ve hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor” diye konuştu. "AK Parti yeni bir anayasa değişikliği ile bu süreci 2028 seçimlerine taşımak istemekte" Dervişoğlu şöyle konuştu: “Çok değil daha 1 yıl önce, Sayın Erdoğan 2014 ve ardından 2018 seçimlerinde üst üste iki kez cumhurbaşkanı seçilmiş bir siyasi olarak, anayasadaki 2 dönem kuralına rağmen nasıl oldu da 14 Mayıs 2023 seçimlerinde tekrar aday olabildi? İktidara göre Türkiye’deki her anayasa kuralı, Sayın Erdoğan’a 2 dönem daha adaylık hakkı temin etmelidir. Etmiyorsa da, o halde değiştirilmelidir. Hal böyleyken yeni anayasa tartışmalarının iktidar tarafından Türkiye’nin gündemine getirilmesindeki amaç son derece açıktır. 2017 yılında anayasa değişikliğini bahane ederek Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünü açan Adalet ve Kalkınma Partisi, şimdi yeni bir anayasa değişikliği ile bu süreci 2028 seçimlerine taşımak istemektedir. İktidara sesleniyorum; 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın şahsi ikbali ve istikbali için, tek adam rejimini Türkiye’nin ve Türk milletinin başına siz bela ettiniz. Bela ettiniz ve dolar 3 liradan 32 liraya çıktı. Bela ettiniz, cari açık rekor üstüne rekorlar kırdı. Bela ettiniz, enflasyon bütün bir memleketi esir aldı. Bela ettiniz, Türkiye yoksullaştı ve yoksunlaştı. Şimdi bir kez daha, Erdoğan’ın şahsi siyasi kariyerine hizmet etmek amacıyla, anayasa değişikliği senaryosuna bir figüran aranıyorsa İYİ Parti, böyle bir senaryonun içinde olmayacaktır. Türk milleti de, hiçbir şahsi ikbalin figüranı yapılamayacaktır.” Sinan Ateş cinayeti iddianamesine tepki Sinan Ateş cinayetinin iddianamesinin tamamlandığını ve mahkemeye sunulduğunu hatırlatan Dervişoğlu, “Ortada 146 sayfalık bir iddianame var. 38 yıllık bir ömür, 2 kız evlat, 1 eş, 1 anne, iyi ki bu iddianameyi görmedi dediğimiz merhum 1 baba...16 ay süren bir soruşturmanın neticesi, 146 sayfalık bir hatır senedi adeta. Cinayetin tüm ayrıntılarının araştırıldığı, tüm iddiaların değerlendirildiği, tüm tanıkların ifadeleri doğrultusunda bir hukuk metninin ortaya çıktığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu sözde iddianameyle, hiçbir iddianın araştırılmadığı, cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı, bilirkişi raporunda ifade edilen hiçbir hususa yer verilmediği, tanıkların ve şüphelilerin beyanlarının, sorulan sorular bağlamında ayıklandığı, hatta bir utanç belgesi olarak, acılı eşi Sayın Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği, hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır. Bu iddianame görünümlü utanç belgesinin, bir hukuk devletinde, millet adına karar verecek. Hiçbir mahkeme tarafından kabulü mümkün olamazdı. Bunu kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de zaman kaybetmeden elinden alınmalıydı. Üzülerek öğrendik ki iddianame diye geçen hatır senedini, asli, hukuki ve vicdani gerekçelerle iade etmesi gereken Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, maalesef kabul etmiştir. Adalet duygusunu daha iddianame aşamasında zedeleyen, hukukun üstünlüğü yerine, üstünlere hukuk tesis etmeye çalışan bir yaklaşım, bırakın Türk milletine, adalet heykeline bile hesap veremez” ifadelerini kullandı. Dervişoğlu grup toplantısı sonrasında gazetecilerin siyasette değişim sorusuna cevap vermedi. Dervişoğlu, "Ayaküstü sorulara cevap verecek bir siyasi tip değilim" ifadelerini kullandı.
Muğla Muğla’dan yapılan her 100 dolarlık ihracatın 72 doları su ürünlerinden Türkiye, 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde 82 milyar 873 milyon dolar ihracat yaparken, Ege Bölgesi, Türkiye ihracatına 14 milyar 284 milyon dolarlık katkı sağladı. Ege Bölgesi’nin 2024 yılının ilk dört aylık döneminde ihracatı 2023 yılının aynı zaman diliminde yüzde 3 artış gösterdi. Egeli ihracatçılar, Türkiye ihracatının yüzde 17,23’ünü gerçekleştirdi. Su ürünleri sektörünün ihracatından yüzde 70’ten fazla pay aldığı Muğla, 2024 yılında ihracat artışını sürdürmeyi başardı. 2023 yılının Ocak-Nisan döneminde 368 milyon dolar ihracat yapan Muğla, 2024 yılının dört aylık döneminde ihracatını yüzde 13’lük gelişimle 415 milyon dolar şeklinde kayda aldı. Muğla, 2024 yılının Ocak - Nisan döneminde Ege Bölgesi illeri arasında ihracatını en çok artıran ikinci il olmayı başardı. Rusya bir, Yunanistan iki, ABD üçüncü sırada Muğla’dan yapılan her 100 dolarlık ihracatın 72 dolarına imza atan su ürünleri sektörü, 261 milyon dolar döviz getirisine imza attı. Madencilik sektörü 40,4 milyon dolarlık ihracat yaparken, yaş meyve sebze sektörü 16 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu. Rusya Federasyonu 51,6 milyon dolarlık ihracatla Muğla’nın ihracat yaptığı ülkeler listesinde zirvedeki yerini korurken, Muğla’dan Yunanistan’a 42,8 milyon dolarlık ihracat yapıldı ve Yunanistan zirve ortağı oldu. ABD bu iki ülkeyi 32 milyon dolarlık ihracatla izledi.