YEREL HABERLER - 07 Aralık 2016 Çarşamba 11:58

ÇOMÜ’de kadın hakları ve uluslararası hukuk konferansı

A
A
A
ÇOMÜ’de kadın hakları ve uluslararası hukuk konferansı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOMÜKAM) tarafından Troia Kültür Merkezinde ‘Kadın Hakları ve Uluslararası Hukuk’ başlıklı konferans gerçekleştirildi.
Konferansa Rektör Prof. Dr. Yücel Acer ve Eşi Aysun Acer, Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, Baro Başkan Vekili Hande Keskin Toprak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süha Özden, ÇOMÜKAM Müdürü Doç. Dr. Gülgün Yazıcı ve KAM yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından açılış konuşması gerçekleştiren ÇOMÜKAM Müdürü Doç. Dr. Gülgün Yazıcı, Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yazıcı, “Merkezimiz kurulduğu günden beri toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinç ve farkındalık oluşturmaya yönelik etkinlikler düzenliyoruz. Bu sen KAM Konferansları adı altında başlattığımız bir dizi konferansın ilkinde konunun hukuki boyutunu konuşalım istedik. Bu etkinliklerin yanı sıra üniversitemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderecek ve üniversitemizi toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, kadın dostu bir üniversite haline getirmeye yönelik çalışmalarımız devam etmektedir” dedi.
Açılış konuşmasının ardından Rektör Prof. Dr. Yücel Acer tarafından Kadın Hakları ve Uluslararası Hukuk başlıklı konferans gerçekleştirildi. Prof. Dr. Yücel Acer yaptığı sunumda; insan hakları, kadın hakları, kadın hakları ve uluslararası hukuk, devletin genel yükümlülükleri, siyaset ve kamu hayatında ayrımcılığın önlenmesi, eğitim, istihdam, sosyal yaşamda kadın gibi pek çok konuya değindi.
Prof. Dr. Acer, kadın haklarının tüm dünyada nasıl uygulandığına dair bilgiler vererek, “Özellikle son yıllarda gerçekleşen yasal reformlarla kadın erkek eşitliği ve kadının insan haklarının gelişimi konularında önemli adımlar atılmış, Türkiye bu alanda yasal çerçeve sahibi ülkeler arasına girmiştir.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair ciddi adımlar atılan ülkemizde kadına insan haklarının tanınması, kadının temel haklardan faydalanması adına son yıllarda önemli mevzuat düzenlemeleri yapıldı. Ülkemizde 2000’li yılların başından itibaren anayasa ve kanunlarda ciddi dönüşümler oldu, kadın erkek arasındaki eşitsizliği teşvik eden cezaları ortadan kaldıran düzenlemeler yapıldı” dedi.
“Kadına Şiddet, Tüm Dünyada Çözülmesi Gereken Bir Sorun”
Prof. Dr. Yücel Acer, tüm bu düzenlemelere rağmen uygulamaya dayalı bazı eksikliklerin olduğunu belirterek, “Kadına yönelik şiddet sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da, Afrika’da, Asya’da tüm dünyada çözülmesi gereken bir sorun. Kadına yönelik ruhsal, fiziksel, cinsel şiddet ne yazık ki her yerde mevcut. Ancak bizim inancımızda kadın ve erkeğin eşitliğine ilişkin çok önemli prensipler var. İslam dinine göre kadın ve erkek arasındaki eşitlik, ayetlerle birçok defa vurgulanmıştır. Hukuk bilincimizin yeterli düzeyde olmadığı gibi kendi inancımızı kitabından, doğru kaynaklardan öğrenmiyor oluşumuz büyük bir eksiklik. Bilgiyi başkalarının yorumlarından değil, kaynağından öğrenmek gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Yücel Acer’in ÇOMÜ’deki kadın çalışmaları hakkında bilgiler verdiği sunumunun ardından konferans soru cevap kısmıyla sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.