GENEL - 10 Aralık 2016 Cumartesi 09:50

Türk kahramanlar çizgi roman oldu

A
A
A
Türk kahramanlar çizgi roman oldu

Dünya Eğitim Gönüllüleri Birliği, yeni yetişen kuşağa, tarihte büyük işler başarmış Türk büyüklerini tanıtmak ve onları rol model olarak almalarını sağlamak için ‘Adam olmuş çocuklar’ adlı çizgi roman yazı dizisi hazırladı. Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Alparslan gibi kahramanların yanı sıra Aziz Sancar, Biruni, İbn-i Sina, Farabi gibi bilim kahramanları da çizgi romanlarda hayat buldu.
Dünya Eğitim Gönüllüleri Birliği tarafından ülkenin ortak değeri olan, tarihte büyük işler başarmış Türk büyüklerini tanıtmak ve onları rol model olarak almalarını sağlamak ve çocukların medyanın ürettiği sanal ve sahte kahramanların etkisinde değil de, gerçek Türk kahramanlarının örnek alarak büyümelerini, onlar gibi büyük düşünmelerini sağlamak amacıyla ‘Adam Olmuş Çocuklar’ çizgi roman yazı dizisi hazırlandı.

Çocuklara Türk büyüklerini tanıtmak ve onları rol model olarak almaları hedefleniyor
Dünyaya Eğitim Gönüllüleri tarafından hazırlanan ‘Adam olmuş çocuklar’ yazı dizisinde, 50’ye yakın eserde kahramanların görselleri sosyal psikologların, uzmanların elinden geçerek hazırlanıyor. Eserlerde Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Alparslan gibi kahramanların yanı sıra Aziz Sancar, Biruni, İbn-i Sina, Farabi gibi bilim kahramanları da çizgi romanlarda hayat buldu. Proje ile yeni kuşağa sahte ve sanal kahramanlar yerine ülkenin ortak değeri olan, tarihte büyük işler başarmış Türk büyüklerini tanıtmak ve onları rol model olarak almaları hedefleniyor.

"O kahramanlar bizim için canını verdi"
Dünya Eğitim Gönüllüleri Birliğini kurma amaçlarının, Çanakkale gerçeğiyle yüzleşmeleriyle başladığını ifade eden Dünya Eğitim Gönüllüleri Birliği Başkanı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü öğrencisi 25 yaşındaki Oğuz Selman Sevim, "Oradaki siperleri dolaşırken 14-15 yaşındaki yiğitleri anneleri saçlarına kına yakarak vatana kurban için gönderdi. Onlar bizim için canlarını verdiler. Şöyle bir soru yönelttik kendimize, ‘onlar için ne yaptık?’ veya ‘onlara layık olabiliyor muyuz?’ diye. Sonrasında o kahramanlar bizim için canını verdi, biz de onları yeni yetişen kuşağa, çocuklarımıza tanıtabiliriz fikri oluştu. Böylece yakın tarihten Çanakkale Savaşı’ndan, Kurtuluş Savaşı’ndan başlayarak, geçmiş Türk tarihine göre genel Türk büyüklerimizi yeni yetişen kuşağa tanıtmaya yönelik çizgi roman yapma fikri oluştu. Tabi bir ekip sayesinde oluyor bu. Genel kurgusunu büyük ölçüde yazımını, çizimini onursal başkanımız Suat Turgut yapıyor. Bu çizgi romanları yapmamızdaki amaç, medyanın ürettiği sanal ve sahte kahramanların etkisinden uzak, gerçek kahramanlarımızı Atatürk’ü, Fatih Sultan Mehmet’i tarihte büyük işler başarmış nice Türk büyüklerini yeni yetişen kuşağa tanıtmaktır" dedi.

"Toplam 50’ye yakın kitabımız var"
50’ye yakın eser olduğunu belirten Sevim, "Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarının çizgi romanları dışında değerler eğitimi ismini verdiğimiz dili, kültürü gelenek görenekleri birbirinden farklı iki insanı karşılaştırdığımızda onları birbiriyle mutlu edecek temel değerleri ortaya çıkartıp, bu değerleri işleyen masal kitaplarımız var. Tarihte büyük işler başarmış, adam olmuş çocuklar ismini verdiğimiz Fatih Sultan Mehmet, Alparslan sadece savaşan kahramanlar değil bilim kahramanları Aziz Sancar, Biruni, İbn-i Sina, Farabi, Dede Korkut gibi Türk büyüklerini anlatan, şimdi Ömer Halis Demir’in çalışmasını yapıyoruz. O da çok yakında gelecek. Toplam 50’ye yakın kitabımız var" diye konuştu.
Ay Yıldız Kültür Evi Başkanı şair, yazar Mustafa Gür ise, "Kültür evimiz Çanakkale’de bir çatı oluşturuyor. Altında Çanakkale Şairler ve Yazarlar Derneği var. Dünya Eğitim Gönüllüleri Birliği Derneğimiz var. Bu dernek üniversite odaklı. Burada akademik sunumlar, kültürel faaliyetler, değişik konuları kültür evimizde işliyoruz. Gençlere dönük programlarımız var. Şiir dinletileri yapıyoruz. Çanakkale’de bir boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. Özellikle Ayyıldız Kültür Evi’ni çatı olarak kurmamızdaki amaç özellikle Çanakkale konusunda ve ayrıca yerel şair ve yazarları tanıtım konusunda yayın evleri vasıtasıyla bir öncü olmak istedik. Ayrıca dergi basımı, kitap basımı fuar organizasyonları da düşünüyoruz" diye konuştu.
Dünya Eğitim Gönüllüleri Birliğinin kitapları, sadece Türk büyüklerine yönelik değil. Tanınmış masallarda, çocuklara daha iyi örnek olmaları için değiştirilerek sunuluyor. Örneğin, bir tilkinin, kargayı kandırarak ağzındaki peyniri aldığı ‘Karga ile tilki’ masalı, daha farklı bir sonla sunuluyor. Masalda, orijinalindeki gibi kargayı kandıran tilkinin peynire ulaşması değil de karga ile tilkinin peyniri paylaşması anlatılıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.