GENEL - 05 Ekim 2017 Perşembe 16:10

Malezya’da eğitim gören gençlerden GESTAŞ’a teşekkür ziyareti

A
A
A
Malezya’da eğitim gören gençlerden GESTAŞ’a teşekkür ziyareti

GESTAŞ’ın ‘Çanakkale’nin gençleri GESTAŞ ile Dünyaya açılıyor’ projesinin ikincisi kapsamında İngilizce yurt dışı eğitimi için 2 aylığına Malezya’ya giden Çanakkale’nin başarılı üniversite mezunu gençleri, Genel Müdür Volkan Uslu’ya teşekkür ziyaretinde bulundu.

GESTAŞ’ın ‘Çanakkale’nin gençleri GESTAŞ ile Dünyaya açılıyor’ projesinin ikincisi kapsamında İngilizce yurt dışı eğitimi için 2 aylığına Malezya’ya giden Çanakkale’nin başarılı üniversite mezunu gençleri, Genel Müdür Volkan Uslu’ya teşekkür ziyaretinde bulundu.


GESTAŞ Genel Müdürü Volkan Uslu’nun makamında gerçekleşen teşekkür ziyaretinde Çanakkaleli gençler, Malezya anılarını paylaştı. Genel Müdür Volkan Uslu’ya kendilerine sundukları bu fırsat için teşekkür eden gençler, 2 aylık Malezya deneyiminin İngilizce eğitimlerine büyük fayda sağladığını, Malezya’nın İngilizce öğrenmek için doğru bir adres olduğunu belirtti.


Asya ülkesinde geçirdikleri iki ayda anılar biriktiren Çanakkale’nin gençleri, eğitimden, barınmaya, yiyecekten ulaşıma kadar hiçbir konuda problem yaşamadıklarını ancak Malezya’nın aşırı sıcaklarına alışmakta zorlandıklarını dile getirdi.


Eğitim gördükleri El Bukhary Üniversitesi’nin olanaklarından övgüyle söz eden gençler, birçok milletten gençlerle tanıştıklarını, sıkı dostluklar edindiklerini kaydetti.


Uslu, "Memnun kalmanız bizleri de memnun etti"


Malezya’da eğitim gören Çanakkale’nin üniversite mezunu gençlerini makamında ağırlayan Volkan Uslu, İngilizce eğitiminden fayda sağlayarak döndükleri, öncülük ettikleri projeden memnun kaldıkları için ayrıca mutlu olduklarını dile getirdi. GESTAŞ’ın bu tip sosyal sorumluluk projelerinin devamının gelebileceğini kaydeden Uslu, “Sizler ilk grup olarak şanslı gençlerden birkaçıydınız. Belirli seviyede yabancı dil eğitimi olan sizlerin, bu seviyede İngilizce bilginizi yurt dışı deneyimiyle birleştirip geliştirmenizi, ileride iş hayatınıza yön verebilecek vizyonu kazanmanızı hedefledik. Mutlu gittiniz, mutlu olarak döndüğünüzü görüyoruz. Sizler Çanakkale için önemli bireylersiniz. Bizler de Çanakkale’nin gençlerine yatırım amaçlı bu projeyi gerçekleştirdik, hayırlısıyla tamamladık” ifadelerini kullandı.


Çanakkale’ye kupayla döndüler


Malezya’da gördükleri yabancı dil eğitimi esnasında birtakım sosyal projelere katılan, İngilizce bilgilerini artırma adına düzenlenen yarışmalarda yer alan Çanakkaleli gençler, bunlardan birinde kazanılan kupayı Genel Müdür Volkan Uslu’ya hediye etti. Malezya anıları ve yurt dışı öğrenimi hatıralarının konuşulduğu teşekkür ziyareti toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Gestaş’ın projesiyle yurt dışı hayallerini gerçekleştiren Çanakkale’nin üniversite mezunu gençleri, İngilizce seviyelerini artırırken yeni yerler keşfederek vizyon da kazandı. Günün belli bir zaman dilimini yoğun İngilizce eğitimiyle geçiren gençler, Malezya’nın güzel yerlerini gezmeyi de ihmal etmedi. Gençler, hem gezdi, hem de gezerek yabancı dillerini geliştirdi, kısaca anılarını da paylaştı.


’Malezya’nın tek sıkıntısı sıcak havası’


Orhan Engin, “Sadece Malezya’nın alışık olmadığımız iklim şartları bizi zorladı. Onun dışında her şey oldukça güzeldi. Kampüsün sunduğu imkanlar, yemekler, kütüphane ve derslikler tahmin ettiğimden daha kaliteli” dedi.


Oral Toğa, “En erken gelen kişilerden biriydim. Hem arkadaşlarımızdan, hem okul ortamından, hem de imkanlardan oldukça memnun kaldık. Burada geçirdiğimiz günlerin bize iş hayatımızda vizyon kazandıracağını döndükten sonra daha iyi anladım. Sıcak havası dışında bizi zorlayan hiçbir durum yoktu. Gestaş’a teşekkürlerimi sunuyorum. Malezya’nın en sıra dışı olayı sokaklarda dolaşan dev kertenkeleler diyebilirim” şeklinde konuştu.


Münüse Akçay, “Malezya’da 22 ayrı milletten katılımcının olduğu bir eğitim gördük. Her biriyle tanışmak, etkileşimde olmak bize farklı bir bakış açısı kazandırdı. Benim oda arkadaşım Cezayirliydi. İngilizce seviyesi çok iyi ve bu bana müthiş bir fayda sağladı. Üniversite şartları beklentilerimin çok üstünde çıktı. Üniversite ülke geneline bakıldığında gelişmiş olanaklara sahip. Eğitmenlerimiz son derece deneyimli ve konularında uzman. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Buraya gelince, ‘İyi ki gelmişim, iyi ki bu fırsatı bulmuşum’ dedim” diye konuştu.


Merve Şahin, “Üniversitenin sağladığı imkanlar harikulade. Ders veren hocalardan oldukça memnunum. Yabancı öğrencilerle bir arada bulunarak dil öğrenmek, dilimizi öğretmek ve yeni arkadaşlıklar edinmek özellikle kendi alanım için kaçınılmaz bir fırsattı. Buradaki insanların bizlerden kilometrelerce uzak olsalar da aslında bizlere çok benzediğini gördüm. Malezya’ya gelince; aşırı sıcak. Çanakkale’nin sıcağına artık sıcak demeyeceğim” şeklinde konuştu.


Gökhan Can ise “Üniversite kampüsü hem olanak hem de mimari olarak gayet iyiydi. Farklı ülkelerden gelen arkadaşlarla çok çabuk kaynaştık ve kısa sürede birçok şey paylaştık. Malezya halkı çok sıcakkanlı ve yardımsever. Güleryüzlüler. Türklere karşı oldukça ilgili davranıyorlar. Ulaşım oldukça rahat. Tek problemi nemli havasıydı” dedi.


Betül Belma Gür, “Malezya çok farklı bir ülke. Özellikle eğitim gördüğümüz üniversitede çok farklı kültürler bir arada. Kısa sürede Çanakkaleliler olarak tanınır hale ve farkımızı gösterir hale gelmiştik. Üniversite ortamı, buradaki insanların yaklaşımı, yardımseverliği, üniversite yönetiminin ilgisi, her şey çok güzeldi”dedi.


Emre Çetin, “Kuala Lumpur’a indiğimizde bizi nemli bir hava karşıladı. Bazen de aniden başlayan yağmurlar oluyor. Hava şartlarına zor alışmıştık. Onun dışında Malezya’da Türk mutfağının zenginliğini bir kez daha gördüm ve kıymetini bildim. Zira Malay yemekleri acılı ve bol baharatlıydı. Ancak kampüsteki Türk aşçı sayesinde Türk mutfağı özlemi çekmedik”dedi.


Kübra Öçel, “Malezya’da hava gerçekten çok sıcaktı ama bizim havamız her zaman çok iyiydi. Hocalar çok ilgili, herkesle iletişim halindelerdi. Yurt, yemek, ulaşım gayet güzeldi. İnsanlar sıcakkanlı ve saygılıydı. Malezya kesinlikle hepimize güzel şeyler kattı, buna inanıyorum” şeklinde konuştu.


Merve Çiloğlu, “Öncelikle üniversitenin sağladığı imkanlar çok iyiydi. Hem ders veren hocaların hem de üniversite yönetiminin bize karşı tutumları çok güzeldi. Sorunlarımızla yakından ilgilendiler. Yoğun ve güzel günler geçirdik. İyi ki Malezya grubunda yer almışım”dedi.


Rahime Fulya Yüksel, “Çanakkale küçük bir yer ve şehrimizde böyle büyük çaplı bir organizasyonlara girmek çok mümkün olmuyordu. Bu açıdan Gestaş’a içten bir teşekkür borçluyuz. Diğer konularda arkadaşlarla hemfikirim. Ufak tefek aksaklıklar tabi ki olabiliyor ancak birlik olarak üstesinden geldik. Gestaş ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.


Doğuş Karacabağ, “Üniversitenin sağladığı olanaklar mükemmeldi. Ders kalitesi de öyle. İlk etapta yemeklere alışmakta zorlanmıştık ancak bir zaman sonra bu sorun da ortadan kalktı. Malezya deneyimini yaşadığım için çok mutluyum. Kariyerimiz, hayatımız için iyi ve farklı bir deneyim oldu. İngilizcemize de faydası tartışılmaz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Vatandaşlara yardım eli uzatıyor Düzce Belediyesi, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü eliyle ihtiyaç sahibi ve bakıma muhtaç vatandaşlara yardım eli uzatıyor. Düzce Belediyesi, gerek ayni yardımları, gerekse sosyal hizmetler ile ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından verilen yardım ve hizmetler, binlerce ihtiyaç sahibinin derdine derman oluyor. Sosyal belediyecilik faaliyetleri ile gönüllere dokunan Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, 4 ayda yaptığı yardımlara ilişkin verileri paylaştı. Ekonomik durumu yeterli olmayan aileler için açılan ‘Hayır Çarşısı’nda, 1859 kişinin kıyafet, 1844 kişinin ayakkabı, 10 öğrencinin ise çanta ihtiyacını karşılayan müdürlük, 10 bin aileye de gıda kolisi dağıtarak erzak ulaştırdı. 130 ev temizlendi Yaşadığı ortamın temizliğini yapabilecek durumda olmayan, sosyal destek sistemi zayıf veya ücret karşılığında bu hizmeti alabilecek gücü bulunmayan yaşlı, engelli ve hasta vatandaşlara da destek olan müdürlük, 130 haneye ev temizliği hizmeti verdi. Yaşlılık, engellilik, hastalık veya geçirdiği kaza sebebiyle öz bakım ihtiyacını karşılayamayan aynı zamanda karşılayacak yakını da bulunmayan vatandaşlar için verilen, saç kesimi, sakal tıraşı, tırnak kesimi, vücut temizliği ve banyo hizmetlerini kapsayan öz bakım hizmetinden ise 421 kişi faydalandı. 2 öğün yemek Aynı zamanda evde yemek yapamayan ihtiyaç sahiplerine günde 2 öğün olmak üzere 30 bin 566 adet ‘sıcak yemek’ servisi yapan müdürlük, Ramazan ayında ise 7 bin 200 adet iftar yemeğini evlere kadar götürdü. Taziye evlerinde ise 18 bin 800 adet pide ve ayran ikramında bulunuldu. Özel günlerde organizasyonlar Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, özel günler dolayısıyla düzenlediği organizasyonlarda da ikramlarda bulundu. Kandiller ve özel günlerde camilerde stant açan müdürlük ikramlıklarını paylaştı. Görme engelli vatandaşlar, dezavantajlı kadınlar, hizmet götürülen yaşlılar ve çölyak hastaları için yemek organizasyonu düzenlendi. Çocuklara yönelik de etkinlikler gerçekleştiren müdürlük, çocuklara oyuncak, balon, bayrak, pamuk şeker ve patlak mısır dağıtımı yaptı. Özel eğitim okullarına talep edildiği durumlarda patlak mısır, pamuk şeker ve çadır desteği sunuldu. 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’nde Kusursuz Kafe personeli ziyaret edilerek, hediye takdim edildi. Ayrıca belediyeye bağışları ile maddi destek veren iş insanlarına kahvaltı organizasyonu yapılarak, teşekkür plaketleri takdim edildi.
Ankara Simit fiyat tarifesinde Ticaret Bakanlığı’nın onayı zorunlu hale getirildi Tacir ve sanayiciler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerinin düzenlenmesi hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre simit fiyatlarına ilişkin olumlu görüşü Ticaret Bakanlığı verirse fiyatlarda artış yapılabilecek. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ayrıntıları şöyle: “Tarifeler, yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girer. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Meslek komitesi en geç onbeş gün içinde görüşünü bildirmek zorundadır. Ancak, simit ile 4/1/2012 tarihli ve 28163 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımı yapılan ekmeğe ilişkin tarifenin belirlenmesi aşamasında yönetim kurulu; onbeş gün içinde Ticaret İl Müdürü ve Tarım ve Orman İl Müdürü ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili belediyenin temsilcilerinden oluşan heyetin değerlendirmesini alır. Heyetin değerlendirmesi ve ilgili meslek komitesinin görüşü de dikkate alınarak yönetim kurulunca oluşturulan ekmek tarifesine ilişkin teklif, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşünün alınmasından sonra yapılacak ilk toplantıda meclisin onayına sunulur. Ancak, Bakanlık tarafından olumsuz görüş bildirilmesi durumunda, heyetin toplanmasına gerek olmaksızın gerekçeleri ile birlikte yönetim kurulunca hazırlanan yeni tarife talebi, yeniden Bakanlığın görüşü alındıktan sonra meclisin onayına sunulur.”
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”