GENEL - 24 Nisan 2018 Salı 11:47

Çanakkale Kara Savaşları’nın 103. yıldönümü kutlanıyor

A
A
A
Çanakkale Kara Savaşları’nın 103. yıldönümü kutlanıyor

Çanakkale Kara Savaşları’nın 103.

Çanakkale Kara Savaşları’nın 103. yıldönümü münasebetiyle Çanakkale Şehitler Abidesi’nde tören düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ve yabancı ülke temsilcileri katıldı.


Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitler Abidesi’nde düzenlenen tören, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına çelenk bırakılması, saygı duruşu, saygı atışı ile İstiklal Marşı eşliğinde bayrağın göndere çekilmesiyle başladı.


Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Yaşar Arslanhan yaptı. İtilaf devletleri adına İngiltere’nin Avrupa ve Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, Türkiye Cumhuriyeti adına ise Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman konuştu.


İtilaf devletleri adına konuşan İngiltere’nin Avrupa ve Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, “Burada yaşanan acılar ve kayıplar üzüntü kaynağı olmakla birlikte aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’nın toz, çamur ve küllerinden doğan genç ve yeni devletler için gurur ve ilham kaynağı oldu. Savaşın korkunçluğu içinden çıkan iyilik, bize geçmişten ders almanın ve geleceğe bakmanın bugün hepimizin görevi olduğunu öğretiyor. Bu görüş tüm insanlara yurtta barış, cihanda barış ilkesinin hedeflemelerini söyleyen Kemal Atatürk’ün bu sözlerinden daha iyi anlatılmazdı. Şiddetli çatışmalara rağmen tarihten ve gelen o dönem mevcut olan amansız düşmanlığının yerini şimdi sağlam dostlukların ve sarsılmaz ittifakların almış olması burada, Çanakkale’de yaşananların mirasıdır. Türkiye ve Büyük Britanya’nın karşı saflarda olmasından yüzyıl sonra bugün NATO müttefiklerin ve güvenilir dostlar olarak omuz omuza durmamız, uzlaşmanın önemini gösteren dikkat çekici bir kanıttır. Büyük babam o dönemde burada olsa Türk askerine bir düşman olarak bakardı ama ben şu anda bir Birleşik Krallık Bakanı olarak hepinize dostum olarak bakıyorum. Yüz yıl önce siperlerdeki korkunç gaz olayından sonra bütün ülkeler dünyayı kimyasal silahlardan temizlemeye karar verdi. Hep beraber yüz yıl sonra bu bilgeliğe tutunup, diriltelim. Bu törenin anma ve uzlaşma anlamında en üst seviyede faydalı olmasını dilerim” dedi.


Törenlerde Türkiye Cumhuriyeti adına konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, şu ifadeleri kullandı:


“Çanakkale dirilişine ve zaferine giden yolda bedenini ve ruhunu ortaya koyarak verdikleri mücadele örneği ile burada çarpışan neferlerimiz, vatan toprağı ile bütünleşip, isimleri ile milletimiz nezdinde adeta bayraklaşmışlardır. Birçok evlad-ı vatanın ve gencin ziyanına yol açan Çanakkale Muharebeleri, milletçe fedakarlığın, kendisine yöneltilen yıkıcı güçlerin kırılmasının, ulus olmanın gücünü ortaya koymuştur. 103 yıl sonra bugün, zaferin tecelligahı olan Gelibolu Tarihi Alanı’nda, aziz şühedamız için yapacağımız anmanın onların aziz ruhlarını yad etmesini temenni ediyoruz. Bugün vatan olabilme bilincine değerli bir katkı sunan Çanakkale Müdafaası, çok büyük bir askeri zafer olmanın yanında, milli bir devlet olma yolunda önemli bir kazanım olarak da karşımızda durmaktadır. 8,5 ay süren Çanakkale Kara Muharebeleri, her Osmanlı neferine büyük milletler arasında “Ben de varım” demek yetkisini vermiştir. Dönemin basın manşetlerinde de vurgulandığı üzere cesur, metin, korku nedir bilmez Osmanlı askeri tüm dünyaya karşı kurtuluşa olan inancını kanıtlamıştır. Dünya savaş tarihinde örneğine az rastlanır bir şekilde çok dar ve yakın mevzilerde, daracık bir alanda çarpışarak millet için yüce bir gurur kaynağı olmayı başarmıştır. Milletimiz nazarında sonsuz bir güven ve güç oluşturan Çanakkale Zaferi şerefli bir şekilde neticelenerek Osmanlı askerinin dünya nazarındaki şanını da yüce bir mevkiye taşımıştır. Şan ve şeref örnekleriyle örülü Çanakkale Zaferi’ne dair, vicdanlarımızda sonsuza kadar yaşayacak bir ibret vesikası olarak hak ettiği değeri vermek millet olarak hepimizin vazifesidir. Çanakkale kahramanlığı sadece İstanbul’u ve bağımsızlığımızı kurtarmakla kalmamış, ulusumuzun, yüce milletimizin medeniyette önemli bir etken olabilmesi için gereken yiğitlik ruhunu da yeniden uyandırmıştır. İlahi bir diriliş ve cesaret ile varoluş mücadelesini oluşturan destansı zaferin tarihi kahramanlarını rahmetle anıyoruz, ruhları şad olsun.”


Törende Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Çanakkale’de şehit düşen askerler için dua edildi.


Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Birliği’nin konserinin ardından tören geçişi yapıldı. Tören geçişine Türk askerleri, yabancı askerler, gaziler, izciler ve Çanakkale kara savaşlarında şehit veren liselerin öğrencileri katıldı.


F-16 jet uçağıyla gösteri yapabilen dünyadaki sayılı akrobasi timlerinden olan Hava Kuvvetleri Komutanlığının ekibi SOLOTÜRK’ün gösterisi yerli ve yabancı izleyicilerden büyük ilgi gördü.


SOLOTÜRK’ün gösteri sunduğu törenler, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ve İngiltere’nin Avrupa ve Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan’ın şehitlik defterini imzalaması ve ardından şehit mezarlarına karanfil bırakmasıyla sona erdi.


Törene, Bakan Yardımcısı Yayman’ın yanı sıra İngiltere’nin Avrupa ve Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Duncan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Yeni Zelanda Genel Valisi Patsy Reddy, Avustralya İçişleri Bakanı Peter Duttorn, Fransa Savunma Ataşesi Colonel Valery Sens ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı.?

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Günel’den Kuşadasıspor taraftarına getirilen yasakla ilgili açıklama İzmir Valiliği, yaptığı İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı’nda, Kuşadasıspor ile Bornova 1877 arasında bugün oynanacak Play-Off maçına, ‘güvenlik’ gerekçesiyle siyah-beyazlı kulübün taraftarlarının alınmamasına karar verdi. Bunun üzerine bir açıklama yapan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Kuşadasıspor taraftarlarının en doğal sportif hakkının gasp edildiği bu kararın acil olarak geri çekilmesini talep ediyoruz” dedi. Başkan Ömer Günel’in açıklaması şöyle: “Bugün saat 20.00’de Kuşadasıspor ile Bornova 1877 futbol kulüpleri arasında Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı’nda oynanacak Play-Off maçına, Kuşadasıspor taraftarlarının alınmayacağını üzülerek öğrendik. İzmir Valiliği İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı’nda ‘güvenlik sağlanamayacağı’ gerekçesiyle alınan bu yasak, büyük bir hezeyan içinde alınmış yanlış bir karardır. Bu karar centilmence mücadele ederek, kazanma ya da kaybetme şansı elinden alınmak istenen Kuşadasıspor’un peşin mağlubiyetine imza atmaktan öteye geçmeyecektir. Peşin niyet okuyarak güvenlik kaygısı ile alınan ve Kuşadasıspor taraftarının en doğal sportif hakkının gasp edildiği bu kararın acil olarak geri çekilmesini talep ediyoruz. Kuşadasısporlu taraftarlarımızın centilmenlik içinde takımlarını destekleyeceklerinden hiçbir şüphemiz yoktur. İzmir Valiliğimizin, bu konuda alınan yanlış karardan dönmesini ve bu akşamki maçta Kuşadasısporlu taraftarlarımızın tribünlerde hak ettiği yeri almasını bekliyoruz"
İstanbul Kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış’ın yargılanmasına devam edildi MİT ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün ortak operasyonuyla yakalanan ve FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileri arasında olduğu iddia edilen kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış’ın yargılanmasında devam edildi. Mahkeme, Kamış’ın cezaevi koşullarında kalmasında sakınca olup olmadığına ilişkin rapor aldırılmasına karar verdi. Hakkında yakalama kararı bulunurken Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün ortak operasyonuyla bir rezidansta yakalanan ve FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileri arasında olduğu iddia edilen kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Kamış ile avukatı hazır bulundu. Duruşmaya Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) avukatı da katıldı. "Zaman Gazetesi’ne geçtiğim zaman sanığın idareci olduğunu duymuştum’’ Duruşmada tanık olarak dinlenen Asif Parıldar, sanık Kamış’ı lise yıllarından tanıdığını söyleyerek, "2014 yılında Zaman Gazetesi’ne geçtiğim zaman sanığın idareci olduğunu duymuştum. Ben orada çalışırken sadece ayaküstü selamlaşmıştık, muhabbetimiz oldu. Bunun dışında çok detaylı bir bilgim yok’’ dedi. "Benimle ilgili yakalama kararı da çıktığını duyunca adil yargılanamamaktan ve kötü muameleden korktum’’ Duruşmada savunma yapan sanık Kamış ise, "Ben 2015 yılının Ekim ayında gazeteden ayrıldım. 2009’dan 2015 yılına kadar çıkan gazeteyi denetlemekle görevliydim ben. Çıkardığımız gazeteyi her gün Basın Savcılığına gönderirdim, onlar da denetlerdi. Gazeteden ayrıldıktan sonra yerime hemen birini bulamadıkları için künyede bir süre daha benim ismim geçti. Gazeteciliği bıraktıktan sonra hakkımda dava açıldı. Darbeden sonra ve ortalığın son derece karışık olduğu dönemde hakkımda dava açıldığı için işin doğrusu korktum. Benimle ilgili yakalama kararı da çıktığını duyunca, adil yargılanamamaktan ve kötü muameleden korktum. Bu yüzden hem yakalanmadım hem de teslim olmadım. Hiçbir örgütle, kanun dışı hiçbir oluşumla işim olmadı. Kimseden açık veya kapalı talimat almadım, bütün kutsallarım üzerine yemin ederim’’ şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Cezaevi koşullarına uygun olup olmadığına ilişkin rapor alınacak Sanık avukatı ise, müvekkilinin tansiyon rahatsızlığının olduğunu belirterek, tahliyesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın 7 yılı aşkın zamandır yakalamalı olmasını, yakalanış şeklini ve kaçma şüphesini de dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, sanığın bulunduğu cezaevine yazı yazılarak sanığın en yakın hastaneye sevk edilip, cezaevi koşullarında kalmasında sakınca olup olmadığına ilişkin rapor aldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
Erzurum Erbakan: "Mutlaka bir anayasa değişikliği yapılacaksa, mevcut başkanlık sistemi iyileştirilmelidir” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, mutlaka bir anayasa değişikliği yapılacaksa mevcut başkanlık sisteminin iyileştirilmesini savunduklarını söyledi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Anadolu’da devam ettirdiği gezi programları çerçevesinde Erzurum’un Horasan, Köprüköy ve Pasinler ilçelerini ziyaret etti. 14 Mayıs seçimlerinde Yeniden Refah Partisi’nden Nevzat Karasu’nun kazandığı Köprüköy Belediyesini ziyaret eden Erbakan, burada gündeme dair açıklamalar yaptı. Erdoğan-Özel görüşmesi İktidarla muhalefet arasındaki görüşmelerin veya diğer siyasi partiler arasındaki görüşmelerin, diyaloğun faydalı olacağını her zaman ifade ettiklerini belirten Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Bu müzakere yolunun karşılıklı fikir alışverişinin, diyalog yolunun her zaman açık tutulması faydalı olur. Bu bakımdan inşallah bu görüşmenin de hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Ancak diğer taraftan tabii bu anayasa konusunun son derece fazla bir şekilde aslında gündemde tutulduğunu da ifade etmek isterim” şeklinde konuştu. “Mevcut anayasa ile de sorunlar çözülebilir” Ülkenin en önemli probleminin yoksulluk ve enflasyon olduğunu vurgulayan Erbakan, “Borç ve faiz ekonomisidir. Ehliyet ve liyakat noktasında yaşanan problemlerdir. Ve aynı zamanda adaletsizliklerdir. Bunların düzeltilmesi için mevcut anayasa bizim elimizi kolumuzu bağlamıyor. Bu mevcut anayasayla da bu problemlerin üstesinden gelecek adımlar atılabilir. Gerekirse anayasa değişmeden gerekli kanunlar düzenlemeler yapılabilir. Ve bu mevcut düzen içerisinde de çok önemli adımlar atılarak millete rahat nefes aldırılabilir. Bunun en güzel örneği 54. hükümette merhum Erbakan Hocamızın başbakanlığı dönemidir. 11 ayda bırakın anayasayı bir kanun bile yapmaya vakit kalmadan neredeyse. Ama Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti oldu. Denk bütçenin yapılması, faizden ülkenin kurtarılması, milletin dar gelirinin alım gücünün, refah seviyesinin arttırılması. Bütün bunlar yine mevcut anayasayla, anayasa değişikliği olmadan da yapılabilir. Bu nedenle bu konunun üzerine çok fazla düşülüyor” diye konuştu. “Demokratikleştirilmiş bir başkanlık sistemine geçilebilir” Mutlaka bir anayasa değişikliği yapılacaksa başkanlık sisteminin, mevcut başkanlık sisteminin iyileştirilmesini savunduklarını anlatan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Gerekli yerlerinin düzeltilmesi ve demokratikleştirilmiş bir başkanlık sistemine geçilmesi, yani meclisin güçlendirildiği ve kuvvetler ayrılığının tahkim edildiği bir yeni anayasa, bir yeni sistem getirilebilir” diye konuştu. “Üretime, istihdama ve ihracata odaklı bir ekonomi” Yeniden Refah Partisi olarak yıllardır söyledikleri borç, faiz, zam, vergi ekonomisi yerine üretime, istihdama, ihracata odaklı bir ekonomi modeline geçilmesini savunduklarını söyleyen Erbakan, sözlerine şöyle devam etti, “Tüm bu şartlar altında anayasa değiştirildiği zaman milletin dertlerine derman olabilecek miyiz? Veya anayasa değiştirmeden de bu dertlere derman olabilir miyiz? Buna geçersek bu milleti kurtarırız. Yani gider kalemleri faiz canavarı olan kur korumalı mevduat canavarı olan kamudaki israf olan ve aynı zamanda imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarımı olan bu dört tane canavardan kurtulmak ve milli kaynak paketleriyle kaynak üretmek, denk bütçeyle kamuda israfı önleyerek ve kaynak üreterek devleti faiz canavarından kurtarmak, imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktaran hortumları kesmek, paylaşımda adaleti sağlamak ve bütün bu elde edilecek imkanlarla tasarrufla, milli kaynak paketleriyle ya da faizden kurtarılan imkanlarda yine 54. hükümette Milli Görüş’ün yaptığı gibi çiftçimize, köylümüze, küçük esnafımıza, işçiye, memura, emekliye refah seviyesi artışı sağlamak. Alım gücü artışı sağlamak. Asıl uğraşılması gereken, asıl gündemde tutulması gereken konu ve tabii ki asıl acil bir şekilde çözülmesi gereken konuda budur. Paylaşımda adalet sorunudur. Anayasa değişikliğinden önce bizim aslında bu sorunlara çözümler bulmamız lazım.”