Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde su kuyularının maden şirketine kiralandığı ve Bayramdere barajından gelen içme sularının arsenikli olduğu iddialarının ortaya atılmasıyla ilgili Belediye başkanı Eyüp Yılmaz basın açıklamasında bulundu.
Lapseki ilçesinde su kuyularının maden şirketine kiralandığı ve Bayramdere barajından gelen içme sularının arsenikli olduğu iddialarının ortaya atılmasıyla ilgili Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz açıklamalarda bulundu. Basın toplantısı yapan Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz, “Ne basın ahlak ilkelerine ne de siyasetçi ciddiyet ve sorumluluğuna yakıştı. Halkı kandırmaya dönük haberinden dolayı tarafların yaptığını ayıplıyorum. Bir kere baştan söylemeliyim ki; haberin tümü taraflıdır, yanlıştır ve yalandır. Deve misali, haberin neresini düzeltelim ki! Belgelerle geçmişte her şeyi ortaya koyduk. Bugün de iftira ve yalana dayalı haberle ilgili, vatandaşın her şeyi bilmesi gerekiyor” dedi.
Bir algı operasyonunun yapılmak istendiğini ve aslında sebebini de bildiğini söyleyen Başkan Yılmaz, “Halkı infiale getirmeye çalışan habercilik ve siyaset anlayışını telin ettiğini görüyoruz. Lapseki çeşmelerinin sarı akan çamurlu suyuyla beyaz çamaşır yıkayamayan Lapsekili kadınlarımız, gerçeği unutmadı unutmayacaktır, kim neden bahsediyor. Lapsekililerin gerçeklerini bildiğine inanıyorum. Lapseki’nin en başta gelen sorunlarından ve ihtiyaçlarından birincisinin, kamuoyu araştırmalarında %98 oranında temiz su ihtiyacı olduğunu tespit ettik. İlk olarak suyla ilgili İller Bankası’na gittim. Genel Müdür, belediyenin suyla ilgili rapor ve projeleri hazırlayıp sunmadığını, kendilerinde bir talep oluşmadığını söylemesi beni şaşırttı. Suyla ilgili bizden önceki dönemin Lapseki Belediyesi Meclis kararı yoktu ve Ankara’ya bildirilmemişti. Ama Bayramdere Barajında su vardı. Ankara’dan dönüp hemen olağanüstü meclis toplantısı yaptım ve gereken kararları alarak, suyla ilgili girişimlerde bulunduk. Kısa sayılacak sürede de suyu ilçemize getirdik. Devletin Bayramdere Barajını bitirdiğini, fazla suyun denize aktığı halde, Lapseki Belediye yönetimlerinin suyu getirmek üzere bir girişimde bulunmadığını, halkımız bilmelidir. Lapseki’nin temiz suya ihtiyacı varken, yalan haber yapan gazete ve yanlış bilgi veren siyasetçiler, o zamanlar konuyu neden dile getirmediler. Bayramdere barajı olmasaydı, kuyudan su basmaya devam etseydik, ben arıtma tesisini yine kurdururdum. Kuyuların analiz değerlerinin de bulunduğunu, analiz raporlarının Bayramdere suyundan çok daha kötü olduğu halde, neden öyle bir açıklama ve gerçeği saptıran haber yaptırıldığını anlamakta zorlanıyorum ve iyi niyetle bağdaştıramadığını dile getirmek istiyorum. Yıllarca maalesef kuyu suları içilebilir su diye Lapseki’ye verildi. Arıtma Tesisi beklemeli sularda yapılır, maalesef Lapseki’de yapılmamıştı, su arıtmasını geldik biz yaptık. Ölçüleri analizlerden görülür. İstediği laboratuvara gönderelim. Bir analiz raporu yayınlamıyorlar, göstermiyorlar, ama verdiğimiz temiz suyu kötü göstermeye çalışarak arsenik var lafı ediyorlar. Bu tür yaklaşımları, halkı aldatma girişimleri ve bizleri kötülemeye dönük boş çabalar olarak gördüğümü belirteyim. Lapsekililerin takdirlerinin adaletten yana olacağını, gerçeği görecek ve değerlendireceklerine inanıyorum” dedi.
Kuyunun kiraya verilmesiyle ilgili iddiaya da değinen Başkan Yılmaz, Lapseki Belediye Meclisinin ve vatandaşların bilgisi dahilinde yapılan kiralamanın, toplum ihtiyaçları gözetilerek işleme konduğunun aktardı.
Başkan Yılmaz, “O gazeteci bilmeyebilir, ama maalesef öyle demek zorunda kaldığım için üzgünüm, o yalancı siyasetçi bölge insanıdır gerçeği bilir. Üstelik ziraatçiler daha iyi bilir ki, kuyudan taşan sular kış aylarında meyveliklere zarar vermektedir. Neden bunlardan bahsetmiyor ki! Çünkü halkın kafasını bulandırmak istiyor; ama halkımız aldatıcılara itibar etmeyecektir” dedi.
2016 yılı Ağustos ayında suların arıtılarak Lapseki’ye verildiğine dikkat çeken Başkan Yılmaz, “İlgili firmayla yapılan sözleşmelerle işe başlandı. 5 kuyumuz vardı, 30 yıldır kullanılıyordu. Baraj suyunu kullandıktan sonra 5 kuyu boşa çıktı, çünkü onlara ihtiyaç kalmadı, dolayısıyla da yedekte duruyordu. İstediğimizde kuyulardan da sisteme su basabilecektik, sistem öyle kuruldu. Kuyuların boşta durmaması için maden şirketinin talebi üzerine, gerektiğinde, kuyuları istediğimiz zaman, istediğimiz gibi kullanmak üzere sözleşme yaptık. Meclis kararına dayanarak 10 yılığına birini kiraladık. Meclis üyelerimizin görüşleri alındı. Bir kuyu peşin ödendiği takdirde 20 bin liraya, peşin olmadığında 25 bin liraya olmak üzere, 10 yıllık sözleşme yapmaya yetki verildi. Şuraya dikkat çekmek isterim ki, kuyu temelli verilmemiştir, satılmamıştır, sadece fazladan ve boşta duran kuyu suyu kiraya verilmiştir. Ayrıca, belediyemiz ihtiyaç duyarsa, istediği an, istediği zaman kuyunun suyunu geri alabilir, talep izin istemez. Barajının herhangi bir şekilde suyu kesildiğinde, kimseye sorulmaksızın suyun belediye tarafından kullanılacağı hususu, anlaşmada açıkça yer almıştır” dedi.
Başkan Yılmaz, “Şu konuyu açıklıyorum ki; dünyanın her yerinde, bekleyen biriken sularda çeşitli kimyasallar ve arsenik bulunur. Önemli olan barajdaki suyun içeriği değil, evlerde akan suyun içeriğidir. Barajdan, yani bekleyen biriken baraj suyu, şebekeye doğrudan verilemez; önce analizlerle durumu ölçülür, su arıtılır da öyle şehre dağıtımı yapılır” diyerek, arıtılmış suyla ilgili Halk Sağlığı Müdürlüğünün çalışmaları olduğunu, ayda bir defa belli zamanlarda, üstelik de çeşmelerden ya da evlerden su alınarak tahliller yapıldığını dile getirdi.
“Biz de belediye olarak ayrıca tahlil yaparız yaptırırız. Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğüne de 3 ayda bir tahlil ettiririz. Çanakkale Halk Sağlığı Merkezi giriş ve çıkışta alınan suyla tahliller yapar. Bizim belediye olarak ayrıca yaptırdığımız su tahlilleri de vardır. Özel yetkili, tarafsız tahlil şirketlere de tahliller yaptırırız. Sağlık konusu ihmal edilecek bir durum değil ki! Hepimizin çoluk çocuğu, torunu evladı musluktan akan suyu kullanıyor. Böylesine önemli ve hassas bir konuda, elde hiçbir belge yokken, halkta infial uyandıracak bir açıklamayı, sorumsuzluk olarak niteliyorum ve sebep olanları kınıyorum. Üstelik bizim elimizde çeşitli kurumların yaptığı tahliller var. Gerek bahsi geçen siyasetçi, gerekse de yalan yanlış ve taraflı haberi yazan gazeteci sorsaydı, gerekli analizleri gösterir, isterlerse analiz raporlarını onlara verir, açıklamayı yapardık. Anlaşıldığı kadarıyla, ellerinde bir bilgi olmadan, bir art ve kötü niyetle, Lâpsekililerin aklını karıştırmak üzere yapılmış bir siyasi hamledir. Şunu unutuyorlar ki, Lapsekililer su ve diğer yatırımlardaki her aşamayı hep takip ettiler ve gerçeği biliyorlar” diyen Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz, Lapseki Su Arıtma Tesisinde, yapılan çalışmalarla içilebilir su için gece gündüz görevliler bulunduğunu, çeşmelerden billur gibi su aktığını açıklamasına ekledi.
Su konusunda hassasiyetlerine dikkat çeken Başkan Yılmaz, ellerinde ortalama içilebilir dünya su ölçüleriyle Sağlık Bakanlığının kabul ettiği ölçüler olduğunu, Lâpseki Belediyesinin içilebilir su ölçüleriyle suyu şebekeye verdiğini vurguladı.
“Kim nereden istiyorsa istedikleri yerden istedikleri çeşmeden suyu alsınlar, tahlillerini yaptırsınlar ya da bize getirsinler biz yaptıralım. İnsanları yanıltmaya kimsenin hakkı yoktur. Baraj yenidir, isale hattı ve depolamayla Artırma Tesisi yenidir. Asılsız yalan habere halkımız inanmayacaktır; çünkü biz göreve gelmeden önceki suyu da bugünkü suyu da halkımız bilmektedir” diyen Yılmaz, bu haberleri yaptıranların neden yaptırdığını bildiğini, 2016’da yapılan bir anlaşmanın yalan yanlış gündeme taşımasındaki amaçlarını bildiklerini, siyaseti çirkinleştirenlere Lapsekililer yüz vermeyeceğine inandığını belirtti.
Çardak’ın da aynı suyu kullandığını, Lapseki üstünden siyaseten gündem oluşturmak maksadıyla halkı aldatmaya dönük bir çarpık haber ve ifade yapıldığını söyleyen Başkan Yılmaz, “Halkımız elbette yalancıları tespit edecektir. 2017’de arsenik sorununun olmadığını açıklamış bilgisini vermiştik. Bugüne kadar neden beklenmiştir ki! Kaldı ki gazeteciliğin bir adabı, ahlakı vardır, taraf olarak bizim görüşümüz alınmadan yazılışı da maksatlı bir haber yapıldığının göstergesidir. Yasal olmayan haksız ve yanıltıcı haberden ötürü, yasal yollara başvuracak ve haklarımızı yasaların verdiği imkanlarla arayacağız. Hukuk suçluyu bulacaktır. Buyursunlar, kendilerinin elinde haklı olduklarını gösteren bir delil varsa, onlar da suyun tahlillerinden dolayı bizi mahkemeye versinler” dedi.
