Çanakkale Zaferi’nin 104. yılında, Çanakkale Şehitler Abidesi’nde tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindekiler şehit mezarlarına çiçek bıraktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, şehit yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Çanakkale Valisi Orhan Tavlı Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına 18. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Dündar Şahin Güngör günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Daha sonra konuşan Milli Savunma Bakanı Akar, "Şanlı tarihimiz Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Büyük Taarruz’dan terörle mücadeleye uzanan destansı zaferlerle doludur. Çanakkale azmin ve imanın çeliğe en modern silahlara galip gelip geldiği bir yaşam savaşıdır. Çanakkale, sarsılmaz bir iman ve tevekkülle ölüme koşan kahramanların destanıdır. Çanakkale, dirilişe ve zafere giden yolda ruhu ve bedeniyle mücadele edenlerin simgesidir. Çanakkale, savaşın yıkıcı ve kanlı yüzü kadar, Türk askerinin asaletinin, alicenaplığının ve merhametinin de harp tarihine yazıldığı bir destandır. Çanakkale yalnız kahraman Mehmetlerimizin değil, sevdiklerinden ayrılıp, uzak diyarlardan gelerek, bu topraklarda can veren ve artık bizim evladımız olanların da huzur içinde yattığı bir yerdir. Bir asır önce Çanakkale’de ülkesini işgal etmeye gelmiş, düşmanına dahi yeri geldiğinde merhametle, hoşgörü ile yaklaşan kahraman Mehmetçik’in bu ahlaki değerlerinin tüm dünyaya örnek olmasını temenni ediyorum. Hal böyleyken birkaç gün önce, Yeni Zelanda’da, sadece ibadet etmek sadece dua etmek için bir araya gelen masum ve korunmasız insanlara karşı canice işlenen menfur katliamı esefle kınıyor, bu ırkçı, dinci, örgütlü olduğu görülen terör olayını yapan, destekleyen alçakları da şiddetle lanetliyorum. Bu katliam, dünyada İslamofobik faşist terörün, İslam ve Türk düşmanlığının bunun ötesinde de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının geldiği kaygı verici noktayı da açıkça göstermektedir. İçimizdeki gafillerin de bu gerçeği duymasını, görmesini bekliyoruz. Bu tür elim olayların bir daha yaşanmamasını diliyorum. Ancak bu sapıkların hamileri var oldukça bu alçaklıkların bitmeyeceğini de görmeliyiz. Yaşanan menfur katliamda hayatlarını kaybeden insanlara Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyor, yakınlarına ve insanlık duygusu olan herkese sabırlar diliyorum. Asil milletimiz tarihin hiçbir döneminde esaret altında yaşamamıştır. Esaret altında yaşamaya zaten inancımız, karakterimiz ve Türklüğümüz izin vermez. Türk milleti tarih boyunca karşılaştığı tüm olumsuzlukları iradesi ve imanıyla bertaraf etmiş, tarih sahnesindeki şerefli, saygın yerini her zaman korumuştur. Bir asır önce asil milletimiz Çanakkale’de ve milli mücadelede nasıl yedi düvele karşı azim ve kararlılıkla mücadele etmişse, bugün de aynı ruhla arkasında yedi değil, yetmiş yedi düvelin olduğu FETÖ, PKK/YPG, DEAŞ gibi terör örgütleriyle ’ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla mücadele etmektedir. Terörle mücadele harekatında, 15 Temmuz menfur darbe girişimine karşı direnişte, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları’nda milletçe sergilenen fedakarlık ve kahramanlıkları bunun en açık göstergesidir” dedi.
"Münbiç ve Fırat’ın doğusu için hazırlıklarımız tamam"
Mücadelelerinin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edeceğini belirten Akar, “Yürüttüğümüz bu operasyonlarla şehit ve gazilerimizin kanı yerde bırakılmadı, bırakılmayacak, sevdiklerinin, ailelerinin gözyaşlarının hesabı soruldu, sorulmaya devam edecektir. Azim ve kararlılıkla verdiğimiz mücadele ile sınırlarımızda oluşturulmak istenen terör koridoruna izin vermedik, vermeyeceğiz. Fırat’ın doğusunda daha fazla mağduriyet yaşanmaması ve güvenliğimiz için Türkiye’nin kontrolünde olacak bir güvenli bölge şart. Münbiç ve Fırat’ın doğusu için hazırlıklarımız tamam. Vakti zamanı gelince zatıalilerinin direktifleriyle gereken adımlar atılacaktır. Bu konuda kararlıyız. Bu mücadelede hedefimiz aslında birbirinden farkı olmayan PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleridir. Bizim mücadelemiz asla yüzyıllardır aynı coğrafyayı, aynı ekmeği paylaştığımız Kürt kardeşlerimizle değildir. Türkler ve Kürtler kardeştir. Ancak unutulmaması gereken çok önemli bir husus da bunların içerideki ve dışarıdaki hamileridir. Diğer bir konu da DEAŞ nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa, PKK/YPG terör örgütü de Kürt kardeşlerimizin temsilcisi değildir, olamaz" şeklinde konuştu.
Program, Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunması ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından şehitler için yapılan duayla devam etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehitlik defterini imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler şehit mezarlarına karanfil bıraktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Şehitliklerde vatandaşlar bir araya gelerek, sohbet etti ve fotoğraf çektirdi.
Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler Şehitler Abidesi Camii açılışını gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özgün mimari olmuş oldu. Mimarından mühendisine işçisine kadar emeği geçenlerden Allah razı olsun diyorum. Yazları özellikle burada bu tür ihtiyacı giderecek bir mekan ibadethane yoktu. Şimdi gerek şehitler kabristanıyla başbakanlığım döneminde bunları yaptık. Mescit eksiğini de Türk Hava Yolları ve OPET’in gayretleriyle bu da giderilmiş oldu. Bu kurdeleyi keserek, Şehitler Abidesi Camisi’ni açmış olalım" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindekiler açılış kurdelesini kesti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan Şehitler Abidesi’ndeki törenden ayrıldı. Tören denizde resmi geçit töreniyle SOLO Türk gösterisi yapıldı.
