GENEL - 13 Eylül 2019 Cuma 12:34

Başkan Erdoğan’dan STP toplantısında önemli mesajlar

A
A
A
Başkan Erdoğan’dan STP toplantısında önemli mesajlar

Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, 147.

Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, 147. Dönem Sivil Toplum Platformu Toplantısında yaptığı konuşmada “Biga’nın geleceği ve sorunları için hep birlikte çalışmalıyız” diyerek önemli mesajlar verdi.


Biga Sivil Toplum Platformu (STP) 147. toplantısını Biga Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirdi. Toplantının dönem başkanlığını Biga Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İbrahim Mutur yaparken, toplantıya Biga Kaymakamı Mustafa Can, Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, Başkan Yardımcıları Nazım Hikmet Keskiner ve Sıtkı Keçeci ile Meclis Üyeleri, Gümüşçay Belediye Başkanı Adnan Pastırmacı, Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, Biga İ.İ.B. Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Yiğit, AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erkan Bilen, Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şadan Doğan, Biga Ziraat Odası Başkanı Günay Ergün, Biga Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkan Vekili Hüseyin Küçük, Biga Ticaret Borsası Başkan Vekili Ahmet Şahin, Biga Sanayici ve İş adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özer, kamu ve özel sektör yöneticileri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve basın mensupları katıldı.



"Hizmet anlayışımız kesinlikle önümüzdeki seçimlerle alakalı olmayacaktır"


Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, yaptığı konuşmada 18 Eylül Biga’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıl dönümü kapsamında düzenlenen etkinlikler ile bilgilendirmede bulunarak, belediyenin çalışmalarını anlattı. Dikkat çeken mesajlar veren Başkan Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarının yerel yönetim zincirinde çok önemli birer halka olduğunun altını çizerek, “Yerel seçimler sonrası göreve gelen belediye başkanları ve muhtarlarımızı tebrik ederek başarılar diliyorum. Aynı şekilde sivil toplum kuruluşlarında da göreve gelen başkanlarımıza hayırlı olsun diyorum. Her zaman da belirttiğimiz gibi sivil toplum kuruluşları yerel ve genel yönetim zincirinin birer halkası olduğunu ifade ediyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları bizim için çok kıymetli. İlçemizde sayıları 100’ü aşan oda, borsa, vakıf, dernek, kulüp ve sendikalarımızla güçlü, dinamik, farklı görüş ve düşünceyle renkli bir sivil toplum kuruluşu yapımız var. Biz Biga’mızı çok seviyoruz ve bu şehir hepimizin. Burada odayı ve derneği kurmaktan öte kurulan tüm sivil toplum kuruluşlarının amacına uygun bir şekilde hizmet vermesi gerekiyor. Oda ve dernek üyelerimiz güvendi, takdir etti, oyunu kullandı ve başkanlarımız seçildi. Yerel seçimlerde ilçemizde halkımız sandığa gitti takdir etti biz şu anda görevdeyiz. Biga’mızın gelecek 5 yılının yönetim emanetini devraldık. Bizim önümüzdeki hizmet sürecinde hizmet anlayışımız kesinlikle önümüzdeki seçimlerle alakalı olmayacaktır. Biz vatandaşımızın bize emanet ettiği Biga Belediyesi’nin emanetine sahip çıkmak halkımızın mutluluğu, huzuru ve refahı için, hak hakkaniyet adalet ölçülerinde görevimizi layıkıyla yapıp, inşallah görevimizi devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.



"Yerel yönetimler olarak her zaman el ele, kol kola olacağız"


“Biz göreve geldiğimizden bu yana sivil toplum kuruluşlarımızla devamlı olarak istişare halinde olmaya çalışıyoruz" diyen Başkan Erdoğan, "Görev süremiz yeni daha da verimli istişareler olacak. Haziran ayında düzenlemiş olduğumuz Alışveriş ve Kültür Festivali’nde ortak bir çalışma sergiledik. Ben buradan oda başkanlarımıza da ilgi ve alakalarından dolayı da teşekkür ediyorum. Hamdolsun Biga’nın özlemi olan Biga panayırını alışveriş günleri adı altında gerçekleştirdik. Bizler birçok kültürden oluşan tek milletiz. İlçemizdeki köylerimiz de Çerkez, Pomak, Boşnak, Yörük, Muhacir ve Romanlarıyla kültür zenginidir. Halkımıza en iyi hizmeti nasıl yapacağız? diye soruyu kendimize sorduğumuzda her kültürü tanımamızın önemi ve ona göre çalışma yapmamızın gerekliliği ortaya çıkıyor. Biga Bosna Hersek Kültür ve Dayanışma Derneği başta olmak üzere STK’lar ve iş adamlarından oluşan heyetle Bosna Hersek’e ziyarette bulunduk. Srebrenitsa Soykırımı’nın 24. yıl dönümünde resmi programla gittiğimiz kardeş ülkede aynı zamanda ticari ve kültürel görüşmeler yaptık. Biz bu tür çalışmalarımızı tüm derneklerimizle yapma gayreti içinde olacağız. Yerel yönetimler olarak her zaman el ele, kol kola yürümeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



"Siyasi görüşümüze her zaman saygı duymalıyız"


Herkesin birbirinin siyasi görüşüne saygı duyması gerektiğini vurgulayan Başkan Erdoğan, “Özellikle birçok toplantıda ben vurguladım. Yıllardır ilçemizde ve ülkemizin birçok yerinde de olan bir durum. Biz birbirimizin siyasi görüşüne her zaman saygı duymalıyız. Sonuç herkes aynı düşünemez. Ama farklı düşüncede olan biz hemşehrilerimiz olarak birbirimize farklı bakmamalıyız. Kimse durup dururken burada değil. Herkes demokrasinin gereği seçimle görev alıyor ve halkımız takdir etti biz buradayız. Seçimden sonraki ilk açıklamam ‘Biz artık 55 bin Biga’lının belediye başkanıyız’ yönündeydi. İnşallah görevimizin son gününe kadar hiçbir siyasi ayrım yapmadan, hiç kimseyi ayrıştırmadan biz hak hakkaniyet, adalet ölçülerinde hizmetimizi sürdüreceğiz. Önceden yaşanan sıkıntılar var. Bunlara hepiniz şahitsiniz. Oda ve dernek seçimlerinde faaliyet alanı, görev alacak başkanın görev ve sorumlulukları bellidir. Ama maalesef siyaset bu tür seçimlere müdahil olduğu zaman kırılmalar, küsmeler ve ayrışmalar oluyor. Ben özellikle tüm sivil toplum kuruluşlarında görev alan ve almayı düşünen tüm hemşehrilerime bu hassasiyeti korumalarını rica ediyorum. Bizim bayrağımız bir, vatanımız bir, dinimiz bir, amacımız bir. Hepimiz yaşadığımız topraklara en iyi hizmeti sunmak için göreve talip oluyoruz. Kesinlikle kişisel polemiklere girmeden biz Biga’mız için daha iyi projeleri nasıl yaparız bunu düşünmeliyiz” dedi.



"Biga’nın sorunlarını hep birlikte ortak akılla çözmeliyiz"


Biga için tüm kurumlarla beraber ortak çalışmanın önemini belirten Başkan Erdoğan, “Her odamızın görev ve sorumlulukları belli. Mesela Alışveriş ve Kültür Festivali’ni ilk olmasına rağmen çok sıkıntı yaşamadan gerçekleştirdik. Ortak çalışmayla ilgili odalarımızdan da fikir, düşünce ve destek aldık. Ama sadece yerel yönetim yetkisi dahilinde diye hiçbir şey yapmaması olmaz. Mutlaka istişare halinde olmalıyız. Bize devamlı gelen şikayetler kahvelerin önündeki masa ve sandalyeler ile esnafımızın kaldırımı işgal etmesi veya otopark ile ilgili sıkıntılar. Biz hep diyoruz ya ‘STK’lar zincirin birer halkası’ diye. İşte biz bu sıkıntıları birlikte çözmeliyiz ve birbirimize destek olmalıyız. Esnafımızın sıkıntı olduğu zaman her zaman onların yanındayız. Bigalı hemşehrilerimizin huzuru ve refahı için Biga ile Ankara arasında köprü vazifesi görmeye hazırız. Bugün Ahmet Elbi Başkanımız ile birlikte Kırklareli’ne gittik. Orada Zara firmasına fason çalışan konfeksiyon işletmelerini gezdik. Özellikle kadınlarımız için istihdam oluşturacak alanlar oluşturmamız gerekiyor. Tarım, hayvancılık, sanayimiz, eğitim ve esnafımız var. Fakat konfeksiyon ile ilgili Biga’da bir çalışma yapabilir miyiz diye düşündük. Tekrar hep birlikte artılarıyla eksileriyle konuşuruz, tartışırız. Biz bir hareketi başlatıp, Valimiz, Kaymakamımız, Güney Marmara Kalkınma Ajansımızın destekleriyle istihdam nasıl oluştururuz, biz bunun peşindeyiz. Sonuçta işi olan, evinde ekmeği olan her ailedeki fertler mutlu ve huzurlu olur. Biz de bunu hedef ediniyoruz” şeklinde konuştu.



"Belediyemiz çalışmalarına devam ediyor, yol haritamız belli"


“Göreve geldiğimiz günden bu yana halkımıza yönelik hizmetlerimizi hummalı bir şekilde sürdürüyoruz diyen Başkan Erdoğan, açıklamalarını şu cümlelerle sonlandırdı:


"Üst yapı çalışmalarından, ekonomik ve sosyal belediyecilik alanlarına kadar çalışıyoruz. Tabi her işin bir uyum süreci var. Askere bile gitseniz üç ay acemi asker oluyorsunuz. 500 çalışanı olan Biga Belediyesi’nde şu anda konulara vakıfız, her konuyla ilgili yol haritamız belli. İnşallah önümüzdeki süreçte daha etkili, yoğun bir çalışmayla yolumuza devam edeceğiz. Şeffaflık ve katılımcılık ilkeleriyle imardan ulaşıma, çevreden kültüre, sosyal belediyecilikten sağlığa kadar geniş bir yelpazede yapacağımız yatırım ve çalışmalarla gönül gönüle Biga’mıza hizmet vereceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.